10 Ağustos 2016 Çarşamba

BloggerLife2 MİM

 
Cümlelerim birbirine karışıyor. Fakat şaşkınlıkla karışık mutlu eden cümleler... Paylaşımlarını severek takip ettiğim hatta yazılarıma yaptığı yorumları merakla beklediğim Sade beni ilk mimime davet etmiş öyleyse bize de davete iştirak etmek düşer öyle değil mi?:) 
1- Blogger denilince aklınıza gelen üç şey nedir?

Genel manada blogger benim için hayata dair aldığım ufak notların yolculuğu... Çoğu zaman unuttuğumuz en alakasız yerlerde aklımıza gelen evet bir yerlerde zihnimdeydi fakat neden şimdi hatırladım ki diyebileceğimiz, hüzne karışmışken kelimelere sığındığımız o güzel notlar. Kelimelerin yorgunluğunda konuşturan resimler ve anılar. Anıların dili zihnimizde saklıdır öyleyse zihnimizdekileri neden yazmayalım?

2- Her temadan (kişisel, gezi, kozmetik, kitap...vs.) yazılarını en çok beğendiğiniz, okumaktan bıkmadığınız bloglardan örnek verin desem?

Beni bu etkinliğe davet et eden  http://sadedinle.blogspot.com.tr, blogger yolculuğuna başladığımda beni keşif etkinliğine dahil eden güzel yorumlarıyla yüzümü güldüren http://sevdicann.blogspot.com.tr. İlk kez yeni birşeylere adım attığınızda destek olacak birilerinin olması duygusu gerçekten güzel hem de hiç tanımadığınız birinin...

3- Yeni blog yazmaya başlayan arkadaşlara verebileceğin öneriler neler?
 
Henüz bloğumu açalı beş ay ancak olmuştur. Ben de kendimi yeni blog açanlar gibi hala hissediyorum. Öğreniyorum ve öğrenmeye devam edeceğim. Çünkü yazmayı seviyorum. Düşüncelerimi paylaşmayı ve belki de fikir almayı. Yeni yazmaya başlayan arkadaşlara önerim yavaş ilerleseler de bıkmadan devam etsinler paylaşımlarına. 
 
4- Hangi ülkede yaşamak isterdin?  Yada en çok gitmek istediğin mekanları yazabilir misin?
 
Ülkemizin her yerini gönül isterdi ki gezebileyim. Fakat ben Akdeniz insanıyım sanırım beni çeken yerler sıcak yerler. Kışı bir yanlışlıkla uğramış bir yağmur bulutu gibi yaşadığımızdan yeşil ama soğuk olmayan yerlere gitmeyi çok isterdim sanırım. Aslında bu duygu bende şimdi hasıl olan elimde olsa tüm dünyayı dolaşırdım. Kıbrıs'ta okurken bir sırt çantasıyla adayı dolaşan turistlere az da imrenmezdim hani. O yüzden başlangıcım Balkanlar olsun sonrasında ise Fas bir duraklık nefes ve İngiltere...
 
Biraz geç oldu ama hala mimlenmeyen varsa eğer ben beni takip eden herkesi bu etkinliğe davet ediyorum :)

6 Ağustos 2016 Cumartesi

Missha Black Ghassoul

Ağustos ayını gerçekten seviyorum. Rengarenk bir ilkbahar değil belki ama benim için özel aylardan birisi... Hele ki yaz sıcağından biraz uzakta yaylada iseniz Ağustos ayının güzelliği bir başka oluyor. Sanki sonbahar gelmeyecek gibi yaz sanki hiç bitmeyecek gibi öğleden sonra yağışlarıyla sabah uzayan kahvaltılarla tatil bu olmalı 😊 Bugün fazlasıyla enerjik uyandım. Su anda da yağmur esintisi ile elimde kitabım izliyorum. Dikkatim ara ara dağılıyor paylaşım yapmak istedim. Cilt temizliği gerçekten bu hava değişimlerinde oldukça önemli. Yaylada cilt yağlanma problemi yasamasa da bu ürünü yanımdan ayırmıyorum. Missha' dan aldığım bu kıl maskesi ürünü oldukça bereketli...Bitmedi. Ama mutluyum. Bir kil maskesi olarak cildi yatıştırmakta üzerine yok. Ergenlik döneminde cildi derinlemesine temizleme sloganı ile piyasa da olan bir çok ürün kullandım fakat cildimi yıprattıklarını gördüm. Bu ürün daha naif yüzde yüzlük bir memnuniyet tabi ki sağlamıyor fakat bu maskeyi uyguladıktan sonra ve öncesinde hissettiğiniz arınmış t bölgesinin özellikle ferahlık duygusu ürünü alabiliriz tavsiyesi veriyor.
Kitabıma dönerken 😊yorumlarınızı bekliyorum. 


3 Ağustos 2016 Çarşamba

DOĞUM GÜNÜ HEDİYEM


 Bana geceyi getirebilir misin? Sanırım böyle başlıyordu tanıdığım bildiğim bir hikayenin unutmamak için hafızamın derinlerine gömdüğüm sayfaları... Her insan bir dünyadır biliyorum fakat bu dünyanın hikayeleri kimi zaman yorarken kimi zaman heyecan uyandırıyor yada merak mı demeliyim. Kokuları bu yüzden seviyorum. Üniversitedeyken ev arkadaşımın sözleri hala kulağımda... 
İnsanları kokularıyla hatırlarım. Anılarımı geri getiren kokulardır. Haklıymış. Doğum günüm gecen aydı fakat nedense bu konu hakkında yazmamıştım. Belki de hala aradığım o kokuyu bulamadığımdandır. Yasemin kokusunu sever misiniz? Benim en sevdiğim çiçektir, yasemin. Geceyi anımsatır. 

Yaz çocuğu olarak yazı yaşatır benim için gece kokusu hatta yaz kokusu yasemin olmuştur. Yves Rocher'da kendime doğum günü hediyesi baktığımda ki aklımda yoktu gerçekten almak, ellerim bu kokuya yöneldi. Yasemin... Kendime gecenin kokusunu yanı yazı hediye etmek istedim. Doğum günüm olduğu için kozmetik alışverişi yapmak için Yves Rocher mağazasına uğramıştım. Doğum günü kampanyası olan bir artı bir şeklinde ve birde şampuan hediyesiyle çıktım. 

Uzun uzun düşünmem gerekmedi almak için hafif bir koku çünkü. Ağır konulardan hoşlanmıyorum. Fakat bir haftadır şunu fark ettim. Gerçekten dünyada ne kadar insan yaşıyorsa her bir yaşayan canlı kendine özel ve etkili... Nerden mi bu kanıya vardım. Mutlulukla aldığım bu güzel parfüm bende beklediğim gibi durmadı.

 Hafif bir esinti şeklinde yazı anımsatmasını beklediğim koku bir başka geldi. Sanki ben değilmişim gibi. Bir artı bir şeklinde aldığım aynı parfümü de ablama hediye etmiştim. Oda bir ilkbahar kızı olarak benden daha fazla sevdi. İki kardeş biri ortalama bir memnuniyet diğeri ise gayet memnun anladım ki kişiye özel her şey. Beklentiler, sonuçlar hatta sonuçların etkileri. Ancak yasemin kokusunu gerçekten sevenlerin mutlaka denemeleri gereken bir parfüm. Bende istediğim gibi olmadı lakin almasan kesinlikle pişman olurdum. Hafif ve kalıcı olan bu kokunun bende sebepleri ve sonuçları farklı olsa da kullanmaya devam edeceğim. 
 Gerçekten sevdiğim kokuyu bulana kadar aramaya devam 😉