5 Eylül 2017 Salı

MAYBELLINE THE NUDES FAR PALETİ

   

Sonbahar... Kendisinden sonraki kış mevsimine usul usul hazırlayan narin mevsim. Sonbaharı hüzünle veyahut başak sarısı tonlarla özdeşletirirken sonbahar benim için anlamsız yorgunlukların sonuca varmayan gözlemcisi. Bazen haksızlık yapıldığını düşünsem de bu mevsime ne yapayım bende o için için hüznüne ortak oluyorum. Farkında olmadan. Hani yürümen gereken bir yol vardır ve devam ettikçe anlarsın yürümek kaderin olmuştur. Çöldeki bir serap görür gibi istediğin hayallerini görsen de hep yürürsün. Alışkanlık durağında nefes almak iyi gelmese de.
 
Yaz benim için çok çabuk geçti. Üç ayda 12 ayı yaşamak dedikleri böyle birşeydi sanırım. Yine de güzel anılar biriktirdim paylaşacağım... Bayram gelmeden indirimlerden aldığım ürünleri bayram da kullanınca yorumlarımı paylaşmak istedim. 

Umarım bayram güzel geçmiştir. Kozmetik alışverişi yapmak için; Maybeline far paletinin indirime girmesini bekliyordum denemek için. Sleek far paleti ile arasında pek bir fiyat farkı olmasa da aklımda kalacağına önce maybeline far paletini aldım. Parlak renklerden daha çok mat ve doğa günlük kullanımlık renklerin olduğu bu paleti aldım. Yanlış hatırlamıyorsam 27.5 TL idi.
 
MAYBELLINE THE NUDES FAR PALETİ

Renkleri özellikle de toprak renklerini çok sevdim. Ek olarak simli camel rengi far çok hoşuma gitti. Koyu renkler en sağda yer alan şimdilik kullanmadım. Nadir kullanacağımı düşünüyorum.

MAYBELLINE THE NUDES FAR PALETİ

İçinde ayrıca bir fırça aplikatörü de var . Kullanmadığım renklere bakmak için parmağım izi çıkmış. :) Güzel uygun fiyatlı bir ürün. Çok fazla bir bekletişi olmayan kalıcılığı konusunda biraz sıkıntıları olan bir far paleti. Bazı renklere cidden bayılsam da alternatif diğer far paletlerine göz gezdirmekten vazgeçmeyeceğim.
 

31 Ağustos 2017 Perşembe

YAZ ŞAMPUAN ÖNERİLERİ

 
 
 
Ne çabuk geçti yaz ve ne çabuk geçti hayatımızdan bu üç ay. Bu aralar sıklıkla bu cümle dilimde; hayatımın tüm rutinliğine inat koşturmadığım kadar koşturdum bir haftaya üç şehir sığdırdım ki otobüste uyumaktan nefret ederken gerçekten uyuyakaldım. Sizlerin yaz mevsimi nasıl geçti bilmiyorum ama umarım neşeli ve güzel geçmiştir. Gel gelelim ki uzun zamandır şampuanlar hakkında bir yazı yazmak istiyordum. Bu yüzden bir çok şampuan kullandım ve atmadım bekledim. Aslında işin özünde ablamın etkisi var ya şimdilik fotoğraflarını eklediklerim sadece yüzde yirmi beşi ara ara bu konuda yazacağım. Kansızlık gibi etkilerle olsun ve eğer ki benim gibi kapalı bir bayansanız da saçlarınızda ciddi dökülmeler başlayabiliyor. Bu yüzden güneşin etkilerinden çok daha başka problemlerle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Sağlıklı uzayan ve canlı saçlar hepimizin hayali değil mi? Genetik olarak her zaman şanslı olduğumu düşünüyorum saç dökülmelerim olsa da çok şükür abartılı problemlerim olmadı. Ama yine de saçınıza uygun şampuanı seçmek zor iş!!!
 
Bu şampuanı ben değil ablam kullanmaya başladı. İlk iki kullanımda mutlu olduğunu söylüyor. Şimdilik bakalım diyoruz. Bu marka özellikle saç dökülmelerine karşı etkili olduğunu belirtiyor. Ek olarak organik yağ içerikli serum formülüyle saçın zamanla kaybettiği sağlıklı görünümün yeniden kazanılmasını sağlayarak ölmemiş saçların güçlenmesine yardımcı olacağını özellikle belirtmiş.

Sol taraftaki Otacı elma ve naneli şampuan benim kullandığım ikinci ürün çeşidi. Kokusu gerçekten güzel ve söyleyebilirim ki saç dökülmesine karşı oldukça etkili. Bu yönden sevdim. Şampuanın kendisi de cilde zarar vermeden saçları hassas olarak derinlemesine temizlediğini düzenli kullanımda yağlı saçların yağ dengesini dengelenmesine yardımcı olduğunu belirtmiş. Bende şunu belirtmek istiyorum kış aylarında her gün duş almadığınızda saçlarda etkili değil. Bir gün durup bir yıkadığınızda saçınızda bir değişiklik hissetmiyorsunuz. Evet şampuan kokusu kalıcılığı biraz fazla olsa saçların temizliği konusunda ortalama olduğunu düşünüyorum.
Resmin ortasında yer alan Hunca Care argan ve zeytinyağlı şampuan içerisindeki argan ve zeytin yağ  sayesinde saçları nemlendirerek daha parlak görünmesine yardımcı olduğunu düzenli kullanımda daha güçlü saçlara kavuşulmasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Kış ayları boyunca düzenli kullandığım şampuanlardandı. Kesinlikle saça canlılık ve parlaklık verdiğini söyleyebilirim. Saç dökülmesini engellemek konusunda zayıf kaldığını belirtmeliyim.
Restorex ise indirimde görüp meraktan almıştım. Özellikle arkasında yer alan yazı almamda etkili olduğunu belirtmeliyim.
"Formülündeki bitkisel vitamin ve mineraller saç tellerini besleyerek sağlıkla uzayan saçları korur güçlendirir. Sarmaşık ekstresinden gelen beta-sitosterol ve qercetin ile saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur"
Üzgünüm... Beklentilerimi karşılayamadı. Bahsettiğim şampuanlardan çok ama çok daha fazla dökülme yaşadım.

 
Son olarak Yves Rocher uğramadan olmazdı. Bu ay yüzde otuz indirim ve şampuan indirimimi duyunca ablama söylemiştim. Çünkü solda yer alan kremi yedeklemek istiyordu. Kırışık karşıtı sakinleştirici göz ve dudak kremi....
"Bitkisel içerik; Yaşam bitkisi, Akasya reçinesi. Kırışıklıklar için hem doğal hem de kalıcı bir çözüm sunan göz kremi aynı zamanda dudak kontürü işlevini de görür ve içeriğinde bulunan Akasya reçinesi kolojen sentezini hızlandırırken cildin dokusunu içeriden hızlandırır."(Vaad ettikleri)
30 yaş üzeri etkili olduğunu düşündüğüm bir krem. Ablam çok memnun olduğunu göz çevresi kırıklıklarında gerçekten etkili olduğunu düşünüyor. (Kendisinin cildi oldukça hassas) O da bir tavsiye üzerine almıştı. Bitmeden yedeklemek istedi. Sanırım yüzde otuz indirimden faydalanması ile 69 TL gibi bir fiyatı oldu. Şampuan ise kendime beklerken ona oldu :) Saç tipi kalın telli olduğu için ne yapalım bu seferlik onun görüşlerini alacağım. İnce telli saçlar için hacim veren Yves rocher şampuan hacim ve yumuşaklık vadediyor. Ayrıca gitmeliyim Yves rocher şampuanlarından almalıyım hiç demedim. Benim için beklenti ortalaması altında da üstünde de olmadı hiç. Saç dökülmesi yapmayan sakin tipli şampuanlardı sanki.
 
Yazacaklarımın devamı İnşallah gelecek. Yorum yapmayı unutmayın. Sizlerin de kullandığınız memnun kaldığınız parabensiz saç dökülmesine karşı etkili doğal olduğunu belirten şampuan tavsiyeleriniz varsa mutlaka tavsiyelerinizi beklerim. Şimdiden hayırlı bayramlar...

4 Ağustos 2017 Cuma

Zaman Notları


Biliyorum yazmayı da ihmal ettim bu yaz... Aslında bir çok alışkanlığımdan vazgeçtim. Büyümek dedikleri yıllara eklenen sayılara inat değiştirmek istediğim bitirdiğim bir çok alışkanlığımdan vazgeçtim. Vazgecmek zorlu bir süreç hele ki benim gibi bağlıysaniz hayatınızdaki her bir unsura. Kabul edemem bir türlü. Ettiğimde ise vazgeçemem yeniliklerden. Temmuz böyle bir aydi. Doğum günüme kadar kosturdugim vazgeçtiğim yenilendigim bir ayda doğum günümde doğum günüm olduğunu anlayamadım. Çünkü yoldaydim. Üç günlüğüne İstanbul yolculuğu... İstanbul bana her zaman ürkütücü bir güzellikte gelir. Hayatın fazlasıyla hızlı aktığı kalabalıkta kaybolmak fikri coreklenir yüreğime. Sessizlikle çok sesli bir hayat arasında olan şehirleri her daim sevdim. Gerçek hikayesi olan şehirleri. İstanbul ise sevmekten çok uzaktaki bir hayranlik gibi . En son 2012 de üni arkadaşlarımla geldiğim bu şehire beş yıl sonra ailemle gittim. Değişmiş mi? Fazlasıyla... Betonlaşma artarken şehrini ruhu yavaş yavaş oluyor sanki. Nedense bu şehirleşme olayını sadece bina olarak anlıyoruz ... Eklediğim bu fotoğraf Heybeliada dan... Üç gün kısıtlı bir süre olduğundan ana başlıklı yerleri gezebilsek de güzeldi. Ada bambaşka bir dünya sanki. zamanın olması gereken masumane tarafında kendini durdurmayı başarmış huzur kokan bir yer olmayı kafasına koymuş. Çok sevdim. Bir sürü fotoğraf anı defterine kaydedildi.
Şunu belirtmeliyim ki şehirlerin de insanlar gibi ruhu olsa da şehirlerde çok sevdiğimiz hayatımızda bir veya iki kere de olsa okuyup kütüphanemizde sakladığımiz kitaplar gibi. Yıllar arttıkça görmediğimiz detayları görmek farklı bakabilmek hayatın güzelliği....