29 Ağustos 2018 Çarşamba

ARABA SEVDASI

  
       Klasik kelimesi özel bir kelimedir benim için. Klasik; eskiden yeniye aslında zamana karşı durabilmiş, kendini okutmaktan daha fazlasını veren kitaplardır. Zamanın derinliklerinde kaybolurken küçük duraklarda gizlenmiş anlamlı sözler ve hayat dersleri bulunur bu kitaplarda...

         Araba Sevdası özetini bildiğim hani bir soru çıksa karakterlerin içsel analizini yapabileceğim bir kitap. Geçen ay okumuştum. Notlarım yorumlamasını yapma fırsatı bulamadım bir türlü. Bu hafta yarım kalmış yazılarımı tamamlayarak eylül ayına yepyeni bir sayfa ile başlamak istiyorum. Araba Sevdası; Recaize Mahmut Ekrem tarafından güzel bir eleştiri şeklinde yazılmış. Daha doğrusu karakterlerin ruhuna öyle bir işlenmiş ki yazılar okurken yahu hiç mi akıl yok diyoruz; Bihruz Bey'e... Kitap hakkında notlarım sizlerle paylaşacağım...

   Bihruz Bey; oldukça şık giyinmeyi seven, annesinin yardımı ile geçinen(babasından kalan paranın yönetimi annesinde) oldukça kendini beğenmiş bir insandır. Her yıl zamanın modasına uygun mesire yerlerine gitmekte olan Bihruz Bey kendisine oldukça gösterişli bir araba almıştır. Bu araba ile gezintilere çıkmaktan hoşlanan Bihruz Bey bir gün çok güzel bir araba görür. Bu arabadan Periveş adında; tahminen yirmili yaşlarında sarışın hanım ile onun yardımcısı olduğunu düşündüğü orta yaşı geçkin iki hanım iner. Bihruz bey sarışın hanımı görür görmez aşık olur. Kitabın bir çok yerinde Periveş Hanım'dan blond diye bahseder. Bu iki hanımı gördükten sonra peşlerine düşen Bihruz Bey oldukça gülünç durumlar yaşar. Hanımların Cuma günü geleceklerini öğrenir öğrenmesine de gelecekleri saati bir türlü öğrenemez. Tam bu karşılaşmalar ve sohbetleri dinlemeler sırasında Keşfi Bey çıkar ortaya. Bir anda anlamsız bir şekilde Keşfi Bey'in haykırması ile hanımlar hızlıca kaçar ve izlerini kaybettirirler. O günden sonra aklından çıkmayan sarışın hanım Bihruz Bey'in platonik aşkı olur. Bihruz Bey sarışın hanım için mektuplar yazar, alıntı şiirler ezberler, gönderir. Özel Fransızca hocası ile aldığı dersler de yalnızca aşk hakkında konuşmak ister. Alıntı şiirlerde anlamını bilmediği bir sözcüğün sarışın yerine başka bir anlama geldiğini öğrenince ne yapacağını bilemez. Arada sırada uğradığı kaleme(kendisi bir devlet memurudur) dahi götürür bu şiiri. Fransızca öğrenme modasına kapılan memurlar o kelimenin anlamını bilemez. Bu sırada Bihruz Bey'in borçları da günden güne artmaktadır. Köşkü satmayı dahi düşünür ancak annesi izin vermez. Keşfi Bey ise bu olayların ortasında kendi hikayesi ile aslında yalancılığı ile Bihruz Bey'i perişan eder. Sarışın hanımın öldüğünü söyler. Bihruz Bey kahrolur.

     Günlerce sabah ile gecenin farkına varmaz. Mektubundaki anlayamadığı o kelime için üzüldüğünü düşündüğü sarışın hanımın hayalini büyütür de büyütür. Bir gün dışarı çıktığında vapura binmek için hızlıca hareket ederken o vapurda Periveş Hanımı görür. Heyecanlanır ve çok sevinir. Keşfi Bey ile buluşup yalan söylediğini söylemek için gittiği sırada Keşfi Bey bir başka yalanı uydurur. Gördüğü kişinin Periveş Hanım olmadığını ona benzeyen kardeşi olduğunu söyler. Bihruz Bey şüpheye düşer.
Bihruz Bey'i bir yandan bu üzüntü mahvederken bir yandan da alacaklılar sıkıştırmaktadır. Arabacısı bir kaza yapıp tamire götürdüğü sırada alacaklılar arabasına el koyarlar. Bihruz Bey durumu sonradan öğrenir. Arabacısının işine son verir. İstanbul'dan gitme isteği ile günlerini geçirdiği sırada Bihruz Bey o sarışını tekrar görür. Peşine takılır. Aslında isteği Periveş Hanım'ın mezarını öğrenmektir. Ara bir sokaktayol alırken o hanımı durdurur. Durumu anlatır. Aşık olduğu hanımın durdurduğu hanım olduğunu anlar. Periveş Hanım geçen sürede zayıflamış ve o canlılığından eser kalmamıştır. Konuşurken Periveş Hanım ilk kez gördüğü zaman bindikleri arabayı kiraladıklarını söyler. Bihruz Bey'in düşündüğü gibi zengin iyi bir ailenin nadide kızı olmayan Periveş Hanım bu durumu komik bulur alay eder. Periveş Hanım genç yaşta dul kalmış annesini ile yaşamakta; yanındaki hanımın namı biraz kötü olmasına rağmen onunla gezmektedir. Bu yalan aşktan dolayı Bihruz Bey yıkılırken sarışın hanım yoluna devam eder.

       Osmanlı devleti zamanında batılılaşma modasına uyarak kendisi gibi davranmayan karakterlere sık sık yer veren dönemin yazarları aslında eleştirel bakış açısını topluma ayna tutarak yer vermiştir. Yanlış Batılaşma, mirasyediler, çalışmayı pek sevmeyen karakterlerin gözünden hayata bakarken sinirlenmeden duramıyorsunuz. Emek vermenin güzelliğinden çok sahte hayallere kapılıp boş rüyalar görmek karakterlerin temel özelliği. Bihruz Bey böyle bir karakter çalıştığı kalem dairesine arada sırada uğrayan en büyük hobisi pahalı kıyafetler diktirip kafelerde oturmak olduğu gibi Türkçe konuşmayı alaturka bulan. Annesi ise tüm boşvermişliği ile oğlum neden böylesin sorusunu sormak yerine şaşkın sadece şaşkın. Keşfi Bey ise aman Allah'ım seri bir şekilde nasıl böyle yalan söyleyebilir bir insan diyorsunuz. Periveş Hanım; belki bir rüya ama aslında o da bir şekilde o modada yer almak istiyor. Romanda elbette ki eksikler var. Ancak teknik eksiklerine rağmen anlatmak istediği mesajı çok naif bir şekilde verdiğinden klasik olmanın hakkını da veriyor.

    Mutlaka okunması gerekenler listesine bence eklemelisiniz... Beklerim yorumlarınızı.  

27 Ağustos 2018 Pazartesi

YVES ROCHER DETOKS ETKİLİ YÜZ KREMİ

 
          Uzun bir bayram haftası biterken zorunluluklarımıza geri dönüşler başlar. Aslında bir hafta kalmıştır sonbahara. Sonbahar ise hüznün mevsimi olmanın ağırlığını taşırken pek bir resmiyet getirir havaya.
          Biraz şiirsel bir giriş oldu sanırım :) Bu hafta değil belki ama gelecek hafta benim de iş başvuruları ile geçeceğinden bu hafta yazmak istiyorum. Her gün olmasa dahi elimden geldiğince. Bayram öncesi %30 Yves Rocher indirimi vardı. Benim de güneş kremim bitmek üzere olduğu için indirimi değerlendireyim dedim. Uzun zamandır düzenli olarak  Yves Rocher güneş kremini kullanıyorum. Arada nadiren de olsa başka markalar denesem de memnun kaldığım güneş kremi Yves Rocher oldu. Geçen yıla kadar tamamen beyaz olan güneş kremi artık yeşil kapaklı ve 30, 50 faktörlük olmak üzere iki çeşit. Ben her zaman en yüksek faktörlü olanı alıyorum malum Adana. Güneş nadiren uzaklara kaçıyor :) Bu güneş kremi diğer çeşidine göre biraz daha yoğunluğu az. Kullanıp memnun kaldığım bir ürün ve sizlere de tavsiye ederim. 
Detoks etkili 50 KF yaşlanma karşıtı koruyucu yüz kremi bitkisel içeriğinde mineral yağ ve paraben bulundurmuyor.  Belirtilen özellikler;

* Doğal cilt yaşlanmasına etki eden faktörlerle ve cildin yaşlanmasını hızlandıran ve artıran dış etkenlere(hava kirliliği, UV, stres gibi) karşı savaşır.
*50 güneş koruma faktörü olan yaşlanma karşıtı yüz kremi ile cildiniz anında canlılık kazanır ve ışıldar. (Kullanan kadınların %95'inin kırışıklıklarında azalma görülmüştür.)
*Hafif akışkan dokusu ile mükemmel bir makyaj bazı görevine sahiptir.

      Benim için sıcak yaz günlerinde cildimde herhangi bir ağırlık hissetmeden, güneşin zararlı etkilerinden cildimi koruyabileceğim bir krem. Yaş itibari ile kırışıklık konusunda etkisini gördüm diyemem ancak akışkan yapısı ile makyaj bazı görevine katılıyorum. Ciltte çabuk emilim sağlayarak canlılık kazandırıyor. Severek kullanıyorum.
Fakat ne yazık ki yüzde otuz indirim olsa da onunda fiyatı artmış. En son indirim ile 63 TL ye almıştım. Şimdi ise 70 TL ye aldım.  Hediye olarak konsantre duş jeli verildi.

     Konsantre Duş Jeli- Zeytin- Turunç 100 ml
Bitkisel içerik: Zeytin, Turunç. Organik Aloe Vera. Patentli ultra konsantre formüle sahip 100 ml konsantre duş jelinin etkisi 400 ml klasik duş jeline eşittir. 100ml duş jeli ile 40 kez banyo yapabilirsiniz. %50 daha az plastik kullanımı ve %50 daha az hava kirliliği. Geri dönüştürülmüş plastikten elde edilen geri dönüşümlü ekolojik ambalajlara sahiptir. Ekonomik bir tüketim sağlayan doz ayarlı şişe başlığına sahiptir. Formülü %97'den daha fazla doğal içeriğe sahiptir. Cildinizin ph değeriyle tam uyumludur. Koruyucu ve paraben içermez.
        Yves Rocher ürünlerini tercih etmemdeki en önemli sebep; koruyucu ve paraben içermemesi. Bazı ürünleri özellikle alışkanlık halini aldılar.(Güneş kremi ve transparan pudrası gibi) Hediye olarak verilen duş jeli ilk elime aldığımda gerçekten küçük geldi ama uzun uzun arka ambalaj kısmındaki yazıları okuyunca ne kadar dayanacak merak ettim. Kokusu oldukça güzel biraz hijyenik  esintili :) Kapağı dozajın ayarlanmasında etkili. İstenilen ölçüden fazlasını kapağı engelliyor. Şimdilik yorumlarım bu kadar...
 
 Umarım güzel bir hafta olur:)  

23 Ağustos 2018 Perşembe

AĞUSTOS'U ANLAMAK


     Her ayın bir ruhu var sanki... Onlarda mevsimlerin bir parçası olsa da ayrı özellikleri ile bende varım demekte. Yaz mevsimi içinde Haziran biraz daha sakin ve olgun bir büyük, Temmuz yerinde duramayan, umudu daim peki ya Ağustos?
       Benim için ayrı bir yeri var bu ayın. Tüm arkadaşlarımın doğum günlerini saklayan Ağustos biraz hüzün ,biraz mutluluk biraz da derin bir anlamı olan ay. Ağustos, yazın sarı sıcağını hatırlatmak için var gücüyle çabalarken Eylül öncesi yapabileceğiniz güzel şeyleri yapın ertelemeyin demekte. 
       Yaz tatilim klasikleşmiş sınavlarla geçse de güzel, hatırlayacağım anılarla anlamlı oldu. Anlamlar arttıkça yaşamdaki zorluklarla baş edebilme gücü artarmış. Şu an şükür sebeplerimden birisi; beraber büyüdüğüm çok değerli insanlarla yaşlanmak . Yaşlanmanın yan etkilerini azaltan kahkahalarla, en azından mutlu bir şekilde zamanı durdurmak. Bu arada söylemiş miydim tüm arkadaş grubum aslan burcu 😄 olumsuz özellikleri bence abartılan burcuz.Hani kendi burcum diye söylemiyorum ama bu yıl çok yorulduk, yıprandık. Umarım 2019 herkes için güzel bir yıl olur gülmeye ve mutluluğa herkesin ihtiyacı var. 
       Bayramın üçüncü günü... Kalabalıklar azalıyor, tatlılar artık görmek istenilmiyor yorgunluktan kısa zaman dilimleri gözleniyor ve Ağustos hızla ilerliyor. Eylül ayı nasıl geçecek bilemem ama insAllah sevdiğimiz insanlarla, değerli anılar biriktirdiğimiz, mutluluk cümlelerinde büyük harfle başladığımız bir ay olur. 
İyi bayramlar!!!😊