2 Haziran 2019 Pazar

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK/ HARPER LEE


Geçmeyen Mayıs ayına inat; Haziran ayı hızlı mı başladı? Şimdiden Haziran ayının üçüncü gününe doğru ilerlemekte olan bu akşamda yazma fırsatı bulduğuma seviniyorum. Kitap yorumlamaları yapmayı uzun zaman oldu sanırım. Okumayı da özledim. Aslında insan bir yoğunluk yaşarken anlıyor; özlediklerinin kıymetini... Rutinlik derken biraz vakit var derken erteliyoruz. Sevgiyi erteliyoruz; okumayı erteliyoruz belki de izlemeyi... 

Gökyüzüne bakmayı; hayatın sıkıcı detaylarında kaybolurken unutuyoruz. Unutmak alışkanlık haline gelirken samimiyetler de kendini belli ediyor. Zaman geçiyor; zaman hayatın adımlarını hızlandırıyor. Harper Lee/Bülbülü Öldürmek kitabını okumak için Haziran, Temmuz aylarını düşünsem de öncesinde okumaktan mutlu olduğum bir kitap oldu. 

        Tanıtım yazısından;
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen; Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın Scout Finch'in gözünden anlatıyor.

     Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hala güncel temaları, Scout'ın büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor.

"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."
"Galiba ben büyüyünce soytarı olacağım" dedi Dill...(Eğlenceli bir dilek :)...)
                          
   Çocukların gözünden anlatım ve büyüklerin etkileri... Roman büyüklerin dünyasının acımasızlığında çocukların büyümeden önceki saf düşüncelerinin hayatı yaşanır kılması gerçeği... Büyüdükçe duygu kaybederken; en çok merhametimizi ve adalet duygumuzu mı kaybediyoruz yoksa kendimize mi uyduruyoruz. Kötülüğe bir kılıf ve bir kılıf eklerken vicdanımızı eklediğimiz kılıflarla susturuyoruz... Scout ne güzel söylemiş kitapta;

"İnsanların tuhaf olduklarına karar verdim. Zorunlu olmadıkça onlar konusunda kafa patlatmayacaktım." 

Kitap; Scout, ve ailesi çevresinde gelişen konuşmalar; komşuluk ilişkileri ırkçılığın çizdiği o kalın duvarlar arasındaki insanlar üzerine olan bir hikaye odaklı... Yer yer Scout'un sorgulamaları bu arada bu karaktere bayılacaksınız; kalıplara neden uyması gerektiğini uzun uzun sorgularken gülümsetiyor. Bir diğer önemli kahraman ise Scout'un babası... Diğerlerine uymadan aslında el ne der kaygısına bürünmeden; kitapları ile mutlu bir adam. 

Vicdani erdemleri olan ancak sonucun değiştirmeyeceğini bile bile de mücadele etmekten vazgeçmeyen bir adam. Abi ile Scout'un diyaloglarından bir alıntı;

"Kaplumbağalarda duygu yoktur, aptal."

"Sen hiç kaplumbağa oldun mu, hı..."

 ve altını çizdiğim diğer alıntılar;

"Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."
"Bir insanı anlayabilmek için; o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin..."

Vicdan; günümüzdeki problemlerden uzak olmayan problemler, çeşitli toplumsal baskılar ve küçük bir çocuğun haklı sorgulamaları... Yaz okuma listenize almanızı tavsiye edebileceğim kitaplardan... Bayram çok ama çok güzel geçsin; mutlulukla bol kahkaha ile... Beklerim yorumlarınızı...

26 Mayıs 2019 Pazar

GEÇMİŞ HAFTA HAKKINDA


        Uyumayı özledim... Öyle ki kesik kesik uyumaktan kaç saat uyuduğumdan emin olamıyorum. Sanırım yaz mevsiminin başlaması  benim için bayram sonrası olacağı için haziran ayının bir an evvel gelmesini istiyorum.




       Fotoğraf yol notlarından... Sabahları 6'da uyanmak ve eve ulaşmak 2 saatimi aldığı için düşünmek bir çeşit alışkanlık oldu . Gelecek kaygısı , sınavlar bitmeyen cümleler, alışkanlıklar ve insan ilişkileri ... Düşünmek kolay olmayan bir alışkanlık...Şu aralar benim için daima önemli olan vefa duygusunun içinin boşaldığını düşündüğüm için anlamaya çalışmıyorum . Anlamak da kişiye yüklenen bir sorumluluk çünkü . Bu sorumluluğu bireysel olarak almaya çalışmak anlamsız geliyor. Aklımda bir söz "Ne kadar anlatırsan anlat kendini karşıdakinin anladığı kadarsın..."

    Bu cümledeki haklılık bir yana zamanın perdesini kaldırdıkça karakterin oturması ile musahamanın da sınırının olduğunu anlamak... Hayatınızda sizi yoran insanlardan uzak durun; yorduğunun farkında olmadığını yapmacık unsurlarla birleştirip kendi sebeplerindeki bencilliklerinde aklayarak size yük bırakmak isteyenlere gösterdiğiniz hoşgörü zamanla arsızlık olarak karşınıza çıkıyor çünkü ne diyelim ... Kendilerini gördükleri  dev aynasından vicdanlarının sesini unutmak da bir özellik ... 
      
      Saygıyı sözlük anlamında bırakmadan hayatın alanında uygulayarak yüksek ses ile konuşmanın haklılık olduğuna kendimizi inandırmadan, tebessüm eksik etmeden samimi, kalplerinin güzelliği ile söylemleri doğru şekilde eşleşen insanlarla tanışmak dileğiyle... Pazartesi sendromu başlamadan ben yazılı okumaya devam 😊 Sizin şu sıra hayat temponuz nasıl? Beklerim yorumlamalarınızı...

17 Mayıs 2019 Cuma

FRUIDA CİLT MASKESİ


                       Enerji?... Çok yorgunum şu sıra 5.sınıfların yazılı sorularını hazırlıyorum. Sanırım sıkılınca bloğuma girip yazı yazıp biraz da olsa ilgimi başka bir yöne aktarmak istedim. İftar sonrası uyumadan önceden çok az bir zaman var sanki; oldukça hızlı geçiyor zaman ve sonrası sahur derken saat 06.30 uyanma saati ve yarım saat içerisinde okula yetişme telaşı... Adana'nın son iki gündür inanılmaz sıcaklarını da saymazsak aslında bu hafta hızlı geçti. İnanılmaz derken; son iki günün sıcağı Temmuz ayını anımsatmak bir yana adeta evet şu an Temmuz sıcağı dedirtti. Bunaltıcı; yakıcı... Hazırlanmak için çok az vakit kalınca üstüne böyle bir sıcak cildim için sadece yüksek koruma faktörlü güneş koruma kremi kullanabiliyorum. 

         Geçen haftalarda bir şekilde fırsatını bulup Watsons'a uğramıştım. Fruida maskeler için.... Bu maskeleri çok seviyorum. Kore ibaresini gördüğüm an zaten kozmetik bende mutlaka deneme isteği uyandırsa da bu maskeyi öncesinde kullanmış hatta hafta da bir mutlaka uygulamalısın telkini ile fırsat buldukça satın almıştım. İkinci üründe %70 indirim kampanyasından son olarak alsam da bittikçe alacaklarım listesinde çoktan kendisine yer edindi. 

*Fruida Citrius Aydınlatıcı Etkili Maske içeriğindeki zengin vitamin C ile cildinize canlı bir görünüm kazandırmaya yardımcı olur. Bu maske, fiber kullanıldığı için cildinize iyi bir şekilde yapışır. Hassas ciltler için uygundur. Serumun cildinize eşit bir şekilde dağılabilmesi için nazikçe uygulayınız. Her gün kullanabilirsiniz.

*Fruida Yeşil Üzüm ile gözeneklerinizi sıkılaştıran maske; Cildin yağ ve nem dengesini koruyan Green Grapes serisi aynı zamanda gözenekleri sıkılaştırarak cilt dokusunu iyileştiriyor. Pore Control Scrub Cleansing Foam, ölü deriyi ve sebumu temizleyen bir cilt temizliği sunarken Pore  Control Cream içerdiği %89 oranında yeşil üzüm özü sayesinde cilde uygulandığı andan itibaren cilde yoğun bir bakım sağlıyor. Yağ dengesini sağlarken cilt tarafından hızlı bir şekilde emiliyor.

Kullanımı: Yüzünüzü yıkadıktan sonra tonik uygulayınız. Ardından kağıt maskeyi yüzünüze eşit olacak şekilde yerleştiriniz. 10-20 dakika bekleyiniz. Maskeyi çıkarın ve serum cildiniz tarafından tamamen emilene kadar nazikçe uygulayınız. 

     İki maske benim favori maskelerimden...Vitamin C; ferahlık ve sağladığı canlılık görünümü ile yeşil üzüm maskesi de güzel kokusu yağ dengesini kontrol özelliği ile belirgin şekilde vaat ettiklerini gerçekleştiren maskeler arasında yer edindi. Bu markanın farklı ürünlerini de kullanmak istiyorum. Kolay emilim ve kullanım sonrası yapış yapış hissi bırakmaması ile hafif bir maske.

Güzel bir hafta sonu olsun... Yoğun, yorgun, koşturmalı biraz da stresli günlere inat cildimizi unutmamak gerek öyle değil mi? Beklerim yorumlarınızı...