28 Mart 2024 Perşembe

SOUNDPEATS GOFREE 2 EARBUDS

SOUNDPEATS GOFREE 2 EARBUDS

Much more than quality.... I love sharing the Soundpeats earbuds with you. They are incredible in the sense of following design and technology. I think it is very successful to care especially about user satisfaction and to be able to communicate with ease. If you have seen it on my recent post on my Instagram, I will also wait for your comments. 

We are alone with our inner world in the month of Ramadan, which is the month we are in, right? I feel calmer in all that mess of life. Calm and patient. This is why I love this month so much. I am also renewing my music list in this calm mood. A song and a melody; it accompanies us in our ears when we are traveling, in my home routine or cleaning. And I've been so stuck in my own routine lately that I can't describe but now with the spring season, all the innovations are with me...
SOUNDPEATS GOFREE 2 EARBUDS

 While I take short walks until Iftara with Soundpeats GoFree2, I walk in a concentrated way behind the sound quality and the bustling noise of the city. You can use it with its ergonomic design and long battery life, which will adapt with your ears, without the need to charge it on a regular basis.
SOUNDPEATS GOFREE2 
*Hi-Res Audio&LDAC CODEC
*16.2 mm Dynamic Driver
*Liquid Silicone Comfort&0.3 oz Lightweight(per side)
*9/35 Hrs Single/Full Playtime
*BT5.3 for Stable Multipoint Connection
*IPX5 Waterproof&App Control
You can visit my camdanduslerblog instagram address and reach its vided with detailed product photo. You can examine the earbuds model you want on Soundpeats which has a very successful place in the technology world with beautiful design and wonderful model varieties.
I'll waitin for your commnets...

20 Mart 2024 Çarşamba

PYRAMID GAME KDRAMA

 


( resim google'dan alınmıştır)

Güzel bir haber almaya hepimizin ihtiyacı var değil mi? Benim özellikle iyi bir haber almaya ihtiyacım var. Çok yorucu bir seneden sonra 2024 yılından biraz daha umutluydum ancak kader döngüsünü devam ettiriyor sanki. Çünkü bir insan olgunlaşsa da çevresindeki insanlar olgunlaşmamış hatta daha çok bencilleşmişse zor oluyor o döngüyü kırmak. Neyse... Bu kelimeyi de bu ara çok kullandığımı fark ettim bu yüzden kendime kızsam da birçok duyguyu içinde barındırdığından birşey de diyemiyorum.

Bu yazımda sizlere güncel bir dizi olan Pyramid Game Kore dramasından bahsedeceğim ki izlerken çoğunlukla yazmamaya çalışırım ama son üç gündür özellikle iftara kadar ikişer bölüm halinde izliyorum. Sekizinci bölüm bitti ve ben sizlerle bu diziyi hemen paylaşmak istedim. Dizinin başrol oyuncularından Bona'yı birçok dizide izledim. Hatta ilk dizisi Lingerie Girls' bilmiyorum izlediniz mi güzel bir diziydi sonrasında Twenty five Twenty One dizisinde izledim. Pek bilmediğim bir Cosmic Girls grubunun bir üyesi;idol. Çok şanslı olduğunu düşünüyorum ki her idol akılda kalıcı dizilerde oynama şansını bence bulamıyor. Bona iyi bir kariyer yönetimi gerçekleştiriyor. Pyramid Game dizisinde oyunculuğunu beğensem de diğer oyuncularda o gerilimi size hissettiriyor. IVE grubunun Jang Wonyoung'un ablası Jang Da Ah Baek Ha-Rin karakteri ile çıkışını bu diziyle yapmış. İlk oyunculuk deneyimi için başarılı bir performans sergilemiş. Myeong Ja Eun karakteri (Ryu Da-Bin) seyirci olarak en çok üzüldüğüm ve yardım etmek istediğim karakterdi.

Piramit Oyunu aslında bir webtoondan uyarlanmış. Dizi bölümlerini izledikten sonra webtoon serisinin bölümlerini de incelemek istedim ama sınırlı erişim ne yazık ki var. Okul şiddet olaylarını farklı bir şekilde alan bu dizi psikolojik gerilim dizisi. Farklılık ise açıkça insanları bir kast sisteminde temellendirilmesi gerektiğini ve belirlenen kasttan düşmemek için en alt kast olan F sınıfına işkenceye varan şiddet yapılması gerektiğine inandıran bir sayko deli Baek Ha-Rin var. Kendisi A sınıfında daima; ve bir şekilde kendisine itaat edenlerle birlikte kurallar belirlenmiş. Piramit Oyunu için bir uygulama oluşturulmuş ve düzenli olarak popülerlik sıralaması yapılıyor. F sınıfının oy hakkı dahi yok; ona yapılan zorbalık zil çalınca bitecek, okul sonrasında takip edilmeyecek gibi. Baek Ha-Rin karakterimiz tabi ki çok zengin ve onun bu işkenceyi sürdürebilmesi için okuldan ayrı bir bina içerisinde sınıfı yerleştirilmiş. Sınıfta kamera bile yok. Bilenler göz yumuyor. Bir öğretmen olarak dizinin karakterlerinden olan öğretmeni izleyince gerçekten sinirden bu kadarı yapılmaz insanlık değil diyordum. Okul yönetimi bu zengin kızın yanında ama anlayamadığım bu zorbalık gerçekten bir sorun. Velilerin çok dikkatli olması gerekiyor, velisi olduğu öğrencinin davranışlarını özellikle gözlemlemesi bir veli-öğrenci-okul işbirliği yapılması gerek. Ama şöyle bir durum var ki Güney Kore köleliği dünyada en son kaldıran ülkelerden birisi ve ancak etkileri hala devam ediyor sanki. Şiddet, zorbalık bireyden genele hemen yayılıyor ve neden yaptıkları sorulunca ise bana olmadığı sürece sorun yok gibi bir anlayış var. Bireysellik...

Sung Su Ji(Bona) babası asker olduğu için sürekli olarak transfer olan bir öğrenci kendisi de F sınıfında zorbalık gördükten sonra bu oyunu ortadan kaldırmak için zekice mücadele etmeye başlıyor. Arkadaş ediniyor ve aslında bir şekilde oyunun getirdiği tehlike boyutunun anlaşılmasını sağlamaya çalışıyor. Çok zeki bir karakter ve çözümlemeleri gerçekten harika öyle ki düşündüklerini not alabileceğiniz psikolojik söylemleri var. 

Hayatta kalma oyununda başarılı olabilmek için adım adım ilerliyor ve daima bir alt planı var. İzlemenizi tavsiye ederim. Bazı bölümlerde gerilimi o kadar net bir şekilde hissediyorsunuz ki sahneleri atlamak zorunda kalabilirsiniz. Bana bu dizi Sineklerin Tanrısı kitabını da hatırlattı. "Korkularımız insanlığımızı esir alıp vahşileştirebilir mi? " alıntısı aklıma geldi. 

Şimdilik yorumlarım bu kadar. Yorumlarınızı beklerim.


13 Mart 2024 Çarşamba

BEE BEAUTY YOU ARE SO MAGICAL



BEE BEAUTY YOU ARE SO MAGICAL

Bahar mevsiminde miyiz sahi? Son zamanlarda hafifletilmiş yaz mevsimini yaşadığımızı düşünüyorum. Öyle ki gündüz 22 derece Mart ayında yaşadığım şehir için bile hayret ettiriyor. Gece ise oldukça soğuk sanırım Akdeniz iklimi yerini başka bir iklime bırakıyor.
Ramazan ayı ama tüm bereketi ile hayatımıza girişini yaptı belirtmek isterim ki. Geçen sene Ankara'daki döndükten sonra Ranazan başlamıştı zamanın bu kadar hızlı ilerlemesi, şehirdeki sessizlik bu sene yerini sahurda karanlığı aydınlatan ışıklara bıraktı. Depremden sonra Allah'ım bu apartmanlardaki ışıklar sönmesin duasına bırakmıştı. 

 
BEE BEAUTY YOU ARE SO MAGICAL

Biraz içimi döktüğüm bir blog yazısı başlangıcı yapsam da aslında sizlerle paylaşmak istediğim bir parfüm var. Bir bahar parfümü olduğunu düşündüm.

 Bee Beauty You are So Magical EDT tanıtım;
"kalbinde yer alan süsen çiçeği, yasemin ve portakal çiçeği ile birleşerek olağanüstü bir harmoni oluşturur. Üst noktalarda yer alan siyah Frenk üzümü ve armut ile birleşen bu harmoni, alt noktalarda vanilya, patchouli ve tonka fasulyesi ile birlikte tatlı bir aroma ve misk bir kokuya erişir."
Parfümü kadınlar günü indirimi başlamadan tesadüfen Gratis'te sakinlik gördüğüm anda kasadaki kalabalık ile hayret ettiğim bir zamanda almıştım. Çok uygun bir fiyat diyebileceğim bir fiyata satın almıştım. Şimdi baktığımda satın aldığım fiyatın iki katına çıkmış.
Tam bir fiyat performans ürünü olduğunu düşünüyorum. Yaz mevsiminin o hararetli sıcaklarında etkinlik gösterebileceğini düşünmüyorum. Ancak indirimde gördüğünüzde bakmanızı tavsiye edebilirim. Tester olmadan satın aldım ama içeriğindeki vanilya ve yasemini görmem satın almamda etkili oldu. 
Parfümü sıktığınızda kolonya sürmüş gibi bir his olsa da yasemin hemen hemen  hissedilmiyor. Vanilya ve armut baskın ancak o kadar hafif ki böyle olunca kalıcılık da yüksek değil ne yazık ki ...
Şimdilik yorumlarım bu kadar beklerim yorumlarınızı....


9 Mart 2024 Cumartesi

BAHAR DİZİSİ YORUM


Uzun zaman sonra bir Türk dizisi izlediğimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında Kore dizi uyarlaması olan bu diziye bayıldım ki uyarlamalarda hep ana diziye sadık kalınmasını isterim. Gereksiz uzatmalar olmasın eğer 16 bölüm ise o dizi lütfen 16 bölümde kalsın gibi. Oysa şimdiden 2.sezonu bekleyebilirim diyorum. 

DR.CHA

(pinterestten alınmıştır)

Bahsettiğim dizi Dr. Cha adlı Kore dizisinin ülkemize uyarlanan ve Salı günlerinin izlenmesinde ilk sırada olan Bahar dizisi... İzlemenizi mutlaka tavsiye ederim.

BAHAR

(pinterestten alınmıştır)

Bahar; Aile, Fedakarlık ve Hayatta Kalma Mücadelesi...

Dizinin başrol oyuncusu olan demet Evgar; en son Aile Arasında Filminde izlemiştim. Yok böyle harika bir enerji diyorum. Karakterleri inanılmaz bir gerçekliğe sarıyor adeta. Buğra Gülsoy ve Mehmet Yılmaz Ak ile diyebilirim ki her oyuncu seçimi harika.  Dizi

Bahar karakterinin(Demet Evgar) yirmi yıl öncesinde tıp fakültesinden mezun olduktan sonra mesleğini yapmayıp ancak yaşadığı sağlık sıkıntısından sonra mesleğine geri dönmek istemesini konu alan bir dizi. Bahar hayatını eşi Timur( Mehmet Yılmaz Ak) ,çocuklarına ve kayınvalidesine adamıştır. Ancak Bahar'ın yaşadığı sağlık sıkıntısı hayatlarının alışılagelmiş düzenlerini alt üst eder. 

Bahar, ölümle karşı karşıya kaldığında eşinin gerçek yüzüyle karşılaşır fedakarlığının tek taraflı olmasının insanın içinde bir şeylerin kırılmasıyla yeni bir hayata başlar. O yeni hayat yaşayamadıkları ve aslında mutlu olmayı ertelemeden nelere doğru ilerlemesi gerektiğini anladığı bu süreçte favorim Bahar karakterinin yanı sıra tabi ki Doktor Evren(Buğra Gülsoy)... 

Dizideki karakterlerin derinliğine inildikçe daha da çok izleneceğini düşünüyorum. Fedakarlık ve aile bağları ve duyguların sınandığı, ömür boyu giyilen minnet hırkasının bir insandan neleri götürebileceğini, gelecek; verilen kararların anlamının oluşturan bir algı olduğunu anlıyoruz.

Orjinal yapımını da izlemenizi tavsiye ederim ki Dr.Cha dizisi de Güneykore'de oldukça fazla izlenme oranları almış bir dizi ama Bahar daha böyle içimizden bir dizi olmuş sanki. 

Yorumlarınızı bekliyorum...

4 Mart 2024 Pazartesi

KUŞLAR DA GİTTİ

KUŞLAR DA GİTTİ

"Onun beni anlaması için aynı acıya ağlamalıydık..." Bu cümle okuduğum bir kitaptan aklımda yer edinmiş. Bazen hak vermemek ne mümkün diyorum.  Anlatan ve dinleyen ikili diyaloglarında fark ediyorum ki ne kadar anlatsan da anlamayacak; belki kalbi, belki aklı belki de merhameti yetmeyecek...
Bugün de sizlerle duygu yoğunluğu ve aktarımı inanılmaz bir yazar olan Yaşar Kemal'in Kuşlar da Gitti kitabını paylaşacağım. Uzun zamandır okuduğum kitapları sizlerle paylaşmadığımı fark ettim. Kütüphanemi biraz genişlettim ancak okumayı bekleyen kitaplar arasında sanırım o kitapların beni çağırmasını bekliyorum. Sizler için de bu durum böyle mi?

Yaşar Kemal'in edebiyatımıza kazandırdığı harika eserler arasında olan bu eser, doğanın ve insanın içsel dünyasını harmanlayarak okuyucuya derin bir yolculuk vaat ediyor. Romanın etkileyici tarafının derinlikle işlenen karakter ve temaların olduğunu düşünüyorum. Romandaki önemli bir karakterin  yolculuğu insanın doğasını da keşfetmeye çağırıyor sanki. Her bir adımda okuyucu düşündüren derinlik belirli yerlerde sorgulama içerisine de hapsediyor. Yaşar Kemal'in yazım dili akıcı ve biraz da şiirseldir. Betimlemeler, ruhi derinlikler bu anlatım dili ile karakterleri canlı şekilde karşımızda olduğunu düşündürüyor. Kuşlar da Gitti, hem İstanbul'un tarihine hem de insan doğasının karmaşıklığına ışık tutan bir eser olduğu belirtilmiştir ve okurken bu çürümüşlük, insanlığın yok oluşu İstanbul'un o karmaşasında öylesine gerçekçi ki...
Kuşlar da Gitti, kuş avlayıp satan ve onları para karşılığında azad eden çocukların İstanbul'un değişen yapısı ile birlikte bu durumunda değiştiğini gördüklerinde insanlıklarına olan yabancılaşmasını anlatan bir kitaptır. Okumanızı tavsiye edeceğim bu kitabı listenize ekleyebilirsiniz. Alıntılar;

"Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini buradan götürür." 
"İnsanlık öldü?" mü dedim.
"Yok" dedi, ölmedi, ama bir şeyler oldu, başka bir yerler de sıkıştı kaldı herhalde?"
"Nerede kaldı acaba?"
"Kuşlar da gitti..." dedi.

"Eskiden insanlar iyiydi..."

Yorumlarınızı bekliyorum...