Toroslara uzanmak... Çukurova'da yaşayanlar için bir çocukluk alışkanlığı, anısı bir yaz mutluluğu... Çukurova'nın herkesin bildiği yüzünün aksine rüzgarı anımsamak için ellerini uzatmak...Sıcak bir şehirde yaşıyorum oldukça sıcak. Kelimelerin sanki ağızdan çıkmadan buharlaştığı desem abartmış olur muyum!!!! Ama seviyorum bu sıcağın tonlarını görmeyi özelliklede yazı seviyorum. Şikayet ediyorum kimi zaman bende insanım. Fakat düşününce yaz mutluluklarına değer bu sıcaklar. Yolculuklarımız da zaten bu yüzden değil mi, yaşadığımız acılara rağmen değecek mutlulukları arama rüyamızın peşinden gitmek... Tamamlanmamış cümlelerimiz için bir durak aramak, sonrasına devam edebilmek için. Kısa bir yolculuk benimkisi güzel bir kafa tatili olacağına inanıyorum. Bayramı yaylada geçirmek sonrası gel gitlerle sürecek yolculuklara hazırlanma sureci derken biliyorum, temmuzda bitecek. Daha yeni gelmiş bir ay için bitmesine üzülmek bana özel sanırım. Haksız sayılmam. Temmuz benim için 12 ay içerisinde en özel aylardan ne getireceğini bilmiyorum. Merak etmeyecek kadar yorgun büyüklerden oldum sanırım. Büyümenin de en sıkıcı yanı bu. Merak duygusunun körelmesi. Bu yüzden yeni yerler hayatımda bir sonraki perde olacaksa eğer o bir sonraki perdeye geçene kadar çocukluk kahkahalarımın, mutluluklarımın ve alışkanlıklarımın kısacası yazlarımın geçtiği yerlerde vakit geçirmeliyim hissi kalbimde bir yerlerde... Bu fotoğrafı çekerken fark ettim bu güzel yalnız Torosların hikayesini anlatmalıyım ya fotoğraflarla yada kelimelerle.