amazon prime etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
amazon prime etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2024 Pazartesi

CALL ME BAE


CALL ME BAE

Yağmurlu havalarda kahve mi dizi mi yoksa ikisi de mi? Benim için dizi sanırım. Uzun zaman önce listeme aldığım ancak izlemek için fırsatım bir türlü olmamıştı. Şimdi dizinin bölümlerini bitirince sizlerle paylaşmak istedim. Belirtmeliyim ki bir Hint dizisi tavsiye edeceğim aklıma gelmezdi. Kanal 7'de yayınlanan Hint dizilerinden sonra beni oldukça şaşırtan bir dizi oldu "Call Me Bae". Beklentiniz ortalama ise Amazon prime dizisini izlemenizi tavsiye ederim.

Ülke olarak gündemimiz o kadar yoğun ki bazen kendinizden uzaklaşmak için, yeni kültürler yeni insanlar konusuna sahip romantik komedi dizileri harika bir seçenek olur. Call Me Bae; Modanın ve Bae'nin kendisini keşfetme yolculuğunu anlatan bir dizi. Modern ve renkli bir yapım. Bae yani Bella; oldukça zengin bir ailede doğmuş ve onun için şatafat kelimesi oldukça sıradanlaşmış bir karakter. Bae'nin gardrobuna sahip olsam sıkıntılarım dağılır yorumunu Instagram'da görmüştüm. Kesinlikle hak veriyorum. Müthiş bir gardrop ve stil oluşturulmuş.

 Ancak Bae bir gün; zenginliğini kaybetme noktasına gelmesiyle ilk kez ailesine karşı çıkıyor ve kendi yolunu bulmak için çaba harcıyor. Kendi yolunu bulmak için çabalarken kişisel olarak da bir değişim geçiriyor. Çevresindeki fanustan sonra insanlarla yeni bir bağ kurarken, toplumsal yargılarla da içsel sorgulamalarına stilini ekliyor. Bae, ailesinin varisi olarak görülmemiş bir abisi var. Annesi ise onu bir proje gibi yetiştirmiş ve onu belirli çerçevede kalmaya aslında zorlamış. Orta sınıf olma kabusu yaşamayacağını belirtirken daha fazla bir anlatım bekliyordum ancak sınıfsal ayrıma oldukça pozitif şekilde ucundan dokundurulmuş. Biraz daha bu konu üzerinde durmalarını ve psikolojik etkilerin dizi de gösterilmesini isterdim.

 Zengin bir ailenin çocuğu ile evlendirilen Bae, yalnız olmaktan ve varlığının yok sayılmasından dolayı bir hata yapıyor. Bu hata sonucunda maddi anlamda herşeyini kaybeden Bae'ye ailesi de sırt çeviriyor. O ise kendini bir pansiyonda ve yeniden başlarken buluyor. Pansiyondaki arkadaşının iyi bir oyuncu olduğunu düşündüm. Onun hikayesinin daha fazla seyirciye aktarılması gerektiğini 
düşünüyorum.
 
Ananya Panday dizide tanıdığım tek oyuncu ve başroldu.  Hint film ve dizi sektöründe aynı oyuncuları defalarca farklı yapımlarda görmek, ünlü oyuncuların da çocuklarının oyuncu olması ve sektörde yer edinmesi bilindik bir durum olsa da başarılı bir oyunculuk performansı sergilediğini düşünüyorum. Diğer kadın oyunculara daha fazla odaklıydım ve gerçekten de farklı yüzler görmek oldukça iyi bir seçim olmuş. Erkek ve kadın karakterlerin kendisini bulma yolculuğuna sanırım diğer sezonlarda da değinecekler. Hindistan dizi sektörü için farklı ancak Avrupa, Amerika ve hatta Türk dizileri için biraz tahmin edilebilir bir dizi. 
Sadece şu durum rahatsız ediyor; hatırlarsanız Emily in Paris dizisinde de her sorunu Emily hallediyor ve aklına parlak bir fikir geliyordu. Herkes ona hayrandı. Bu dizide de Bella yani Bae, sorunlar ve çözümler hemen yanında yer alıyor. Karmaşadaki insanlar, onu tatlı ve sempatik buluyor yani. Ayrıca Hindistan, Mumbai dizide sinematik efektlerle aktarılmış. Görsel anlamda başarılıydı. Bu konuda tebrik etmek istesem de; kadınların yaşadığı sorunlar, fakirlik, kast sistemi olmadan(zengin ve orta kesim şeklinde yalnızca) pembe bir bulut sunulmuş. Bae'nin kaldığı pansiyondaki insanlar, oda arkadaşları, Bae'nin harika şansı ile bir televizyonda iş bulması ve dizinin son bölümündeki cesur ve halk tarafından desteklenmesi bana biraz olurda yani hani gerçeklikten de kopulmasa iyi olur dedirtti. Dizi 8 bölümden oluşuyor. Sanırım bir puan verecek olsam 6/10 puan verirdim.
Sizler izlediniz mi? Yorumlarınızı bekliyorum...
 

20 Haziran 2024 Perşembe

Maxton Hall: Sırlar, İhanet ve Aşk

Maxton Hall: Sırlar, İhanet ve Aşk

(Görsel Google'dan alınmıştır) 

Bir bayram sonrası nasılsınız? Bayram kalabalık mı geçti, çok yorulmuş muydunuz? O kadar sıcak bir haziran ayı yaşıyoruz ki yaz mevsimi geçmiş senelerin mutluluğunu vermiyor sanki. Yaz; sadece sıcak ve biraz da hayal kırıklığı neyse bir sonraki blog yazımda bir başka yazıya kalsın. 

Sizlerle bu yazımda bana sürpriz yapan bir diziyi paylaşacağım. Amazon Prime dizisi Maxton Hall; beklentimin minimum olduğu zaten 6 bölüm biraz dikkatim dağılır dediğim bir diziydi. Aslında harika bir pr çalışması yapılmış ki bence Youtube platformu üzerinden dizinin ilk bölümü verilmiş ben de ilk bölümü izlerken farkında olmadan aaa ne çabuk bitti derken buldum kendimi ve iki gün içerisinde dizi bitmişti. Almanca konuşulan ve İngiltere'de geçen Maxton Hall; İki Dünya Arasında ilginçti. İlk bölüm sonrası yorumları okumaya başladım. Bir Wattpad hikayesi, enemies love bu tabirin de Türkçe yerine İngilizce ifadeyle kullanılmasından oldukça şikayetçi olsam da artık ne yazık ki çok fazla kullanılıyor. Düşmanlık doğan aşk hikayesi denilebilir oysa. 

Amazon Prime Video'da yayınlanan altı bölümlük Maxton Hall-The World Between Us dizisi Mona Kasten'in Beni Kurtar adlı kitabından uyarlanmış. Dizinin başrollerinde Damian Hardung ve Harriet Herbig-Matten; James ve Ruby rollerinde yer almaktadır. Dizi bir aşk hikayesi ve zengin oğlan fakir kız aşkına farklı bir seviye getirmiş. Bir klasik beklerken şaşırtıcı noktalar var. Burslu bir öğrenci olan Ruby Maxton Hall'da tesadüfen bir sırra tanık olur. Bu sır yüzünden ultra zengin James ile aralarında farklı olaylar gelişir. Öncelikle bu sır yüzünden James; Ruby'i susturmaya çalışır. Gelişen birtakım olaylar sonucunda ise James ve Ruby birbirlerine olan zırhlarını indirir ve çatışma yerini aşka bırakır. James Beaufort karakteri çok beğenilmiş bunu da belirmeliyim. 

Benim yorumlarım ise; kesinlikle 6 bölümden daha fazla olmasını isterdim ki ikinci sezon çekimlerine geçen ay başlanmış. Sepya rengini fotoğraf filtresinde dahi severim. Dizinin sanatsal anlamda harika bir çekim kalitesine sahip olduğunu söylemeliyim. Ruby'nin evi özellikle herhalde bir çekim alanı bu kadar tatlı bir ev olamaz dedim izlerken. Dünya klasikleri, tekrarlanan aşk hikayeleri derken bir yine mi aynı diye başlıyorum dizileri izlemeye. Wattpad hikayeleri de bir dönem biliyorsunuz çok popülerdi yanlış hatırlamıyorsam Hercai dizisi de bir Wattpad hikayesiydi. Yorumlarda bir Wattpad hikayesi yazısını görünce şaşırmıştım ama sonrasında Mona Kasten'in Beni Kurtar kitabından uyarlama olduğunu biraz araştırınca anladım. Diziyi izleyince de cidden bir farklı bir ambiyans hissediyorsunuz. Özellikle Hegel felsefesinin diyaloglara serpiştirilmesi ve Ruby'nin hem idealime hem de aşkıma sahip çıkarım ki anlayışına; oh be dedim sonunda. Kadın karakterlerin erkek karakterler tarafından kurtarılıp; şövalye sendromu olmaması harika değil mi? Ruby'nin Oxford üniversitesi hayali çok anlamlı, şu detaya da yer vermek istiyorum. James'in ikiz kardeşi popüler harika güzellikte ki belirtmeden geçmek istemiyorum. Hırsını fakir, burslu öğrencilerden çıkarmıyor. Kraliçe ama zorbalıkla değil aurası kraliçe diyorum :D Her Kore dizisinde ailesinde sıkıntısı olan hırsını zorbalıkla diğer insanlardan çıkarmaya çalıştığı için bu dizide bu karakteri oldukça beğendim. James Beaufort biliyoruz ki zengin erkek karakterler daima soyadlarıyla dizide kitapta yer alır bu da ayrı bir klasik ama abartılacak bir karakter olarak düşünmedim. Dizi daha uzun olsaydı karakteri derinlemesine anlayabilseydik acaba farklı düşünür müydüm, bilmiyorum. Masal prensi kıyafeti bence bir beden büyük gibi olmuş. 

Dizinin İngilizce dublajına da hemen göz gezdirdim. Kesinlikle çok farklı ve Almanca orijinal dilinde daha iyi olduğunu düşünüyorum. Biraz yadırgarım diye düşünmüştüm aslında ama bence dizinin farkı da bu noktada; mütevazilik, çalışma, hırs en iyisi olma düşüncesi başarılı şekilde işlenmiş. Zenginlerin de derdi en iyi okula girebilmek aile geleneksel mirası daha ileriye götürmek gibi. 

Bu diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Düşman aşıklar temasının aslında günümüz şartlarıyla işlenmesi ancak geleneksellik detayların yer alması kadın karakterin güçlü olması ile beklentinin üzerinde bir dizi. İlk üç bölümün nasıl bittiğini anlamıyorsunuz hikaye akışı mükemmel.

Ancak son iki bölümde bir eksiklik hissediyorsunuz. Tamamlanamayan bir şeyler var sanki, biraz hava da kalan sorular... Dizi bitsin diye bir anda sayfa kapanmış son sayfada yeniden açılmış gibi bir his. Ancak ikinci sezonu bekliyorum.

Bu diziyi izlediniz mi? İzlediyseniz yorumlarınızı bekliyorum.

12 Kasım 2023 Pazar

SOUNDPEATS RUNFREE REVIEW


SOUNDPEATS RUNFREE REVIEW

What is the best season for sports? I think the winter season is the best season for me. It is good for me to play sports in colder weather instead of the summer. My music is accompanied by my music in the long walks that I have coped with my own thoughts. 
In this article, I will talk to you about the Soundpeats Runfree headset. I would like to try all the earbuds of Soundpeats. I must point out that there are very polite and problem-solving customer relationships. The designs develop himself wonderfully.

SOUNDPEATS RUNFREE REVIEW

For those who want to use Soundpeats while doing sports, ( new product for running, cycling, walking etc. ) overhead, bluetooth headphone model, The famous Red Dot design award, one of the biggest competitions in the world, has been awarded. I think it will be a candidate to be your favorite with its long-lasting battery performance as well as having a stylish tecnology design. 
First of all, these headphones are very light, weighing only 27 g. I think it is a great feature for the comfort of your ears for long-term use. Unlike traditional wireless headphones, air-transmission headphones are presented to your tastes with comfortable handling design. The headphones of Sounpeats have a truly excellent sound quality. It is also offered to our use for as long as 17 hours.

IPX4 waterproof technology allows you to use it without disturbing even in sports such as running, driving, cycling or hiking, where it rests on light rain and sweat. It has an ergonomic design that you don't have to worry about falling. There are a lot of features added to the design compared to the previous Runfree Lite model. The place of sound enhancement and reduction is quite obvious, I love the harmony of black and gray. That gray detail on the ear provided both a stylish and cool look. Moreover, it has a very affordable price compared to market equivalents.
A great suggestion that you can get as a gift to your loved ones and yourself while the big November discounts continue...
Up to November 20.

Amazon US:

https://www.amazon.com.tr/dp/B0C9M5CML8

And you can additionally get a

 %10 Extra code: SPRUNFPR (until Nov.20)

Also 

Amazon Turkey:

 https://www.amazon.com.tr/dp/B0C2V5ZVNV

There is a 15% discount between 13 November and 27 November.