başlangıç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
başlangıç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eylül 2018 Pazar

DİNLE


         Instagram sayfama yüklemiştim bu fotoğrafı... Yayladan kalma. Anı yakalamak Belki de o anki seni yakalamak ile alakalı. Bazen çok fazla şikayet ediyorum gibi bazen de tam tersi inanılmaz bir enerji ile doluyum. Stres yaptığımda stresin etkileri bende çok fazla çıkıyor bu yüzden stresi yönetmeye çalışıyorum . En sevmediğim tavsiye stresi yönetmelisin yahu yöneteyim de ben yönetsem midem yönetmiyor kalbim yönetmiyor akıl sadece bir rehber ama her bir organın da ruhu ve aklı var. 

        Dinlemek gerekiyor o yüzden. Sevdiğin müzikleri, sevdiğin dizileri sevdiğin renkleri ve sevdiğin yüzleri... Şu sıra sevdiğim müzikler kısmındayım sevdiğim diziler kısmına geçiş yaparsam yazmaya daha çok döneceğim ve konuşmak yerine yazmak daha iyi geliyor çünkü. Notlarım müzik listem;  
Gabrielle Aplin (human) bu sıra dinlediğim bulmayı beklediğim bir sonraki zamana kadar bıraktığım, 
Ramy ayech ( khallini maak) ve
 snsd into the New world... Bu şarkıların 
yeri ayrı. SNSD (girls generation) into the
 New world üniversite de bıkmadan dinlerdim, 
Gabrielle Aplin ise
 film müzikleri tadında soyut anlamsallığı kulaklara getiriyor.

       Eylül son haftasına giriyor. Bu yıl benim için çok iyi geçmedi . 2019 güzel geçmesini umut etmekten başka bir şey gelmez elimden. Ama öğrendiklerimi unutmayacağım bu yıldan. 
Empati denen duyguyu unuttuğumuzu, teşekkürler kelimesini sildiğimizi daima önce ben dediğimizi görünürde biz olunduğunu düşünsek dahi.
 Bir şekilde hayat devam ediyor edecekte umarım geriye dönüp baktığımızda hayatımızdaki artılar eksilerden
 daha fazla olur...

1 Eylül 2016 Perşembe

ADANA'DA SONBAHAR


Mevsimler de insanlar gibi huzur bulacakları yere doğru yol almak istiyorlar. Onlarda nefes alıyor ve nefes veriyorlar. Hatta ölüyorlar bizlerden farkı daha umutlular. Umuda çiçek açmaları ne kadar uzun sürerse dursun daha sabırlılar ayrıca. Adana'ya döndüğüm de sıcaklığın yerini muntazam bir derinliğe bıraktığını anladım. Takvim yaprakları hayatımızda eskisi gibi olmasa da bugün uzun zamanda sonra bir yaprak kopardım gördüm ki 1 Eylül...Sonbahar gelmiş. Kışı pek de sert olmayan bir memleketiz sıcağında ise yaylalarımız kurtarıcı olur çoğu zaman. O yüzden bahar kısa süren bir tebessüm gibi gelir. Yaz ayında esen hafif bir rüzgar yada mutluluk...Ardınca gelen kışı umursamadan. Bugün öylesine yürüdüm. Anlamını koymadan kendimi bir parka attım. İzledim her yeri, her bir noktayı en çok da insanları... Kalabalıklarda kaybolmaya öylesine alışmısız ki en çok kendi yalnızlığımızı duyduğumuzu düşünürken başka yalnızlıklara kulak verdim. Belki de sadece duymayı dinledim. Biliyorum hayat büyüdükçe kalabalıklaşan bir paragraf yığını başladığım kelimeyi unuttuğun izin verildiği kadar hikayende yol almak zorunda olduğun... Fakat başka yalnızlıklara kulak vermeyi unutursak o zaman gerçekten yalnız hissetmez miyiz? Sonbahar tüm kırılganlığı ile bana da uğradı sanırım. Olsun biliyorum ki her mevsim hayati dillendiren bir sırdaş gibi...Bu yüzden Hoş geldin sonbahar!