"Aslan doğuştan yırtıcıydı fakat,
Daha yeni doyurmuştu karnını
Tatlılıkla sordu bana;
Ne işin var benim yuvamda?"
(Sumarokov)
Kitaptan bir alıntı ile başlamak istedim. Haziran ayına hızlı bir giriş yaptım hatta ne ara üç gün geçti diyorum. Madem ki bu ay benim için hızlı başladı o zaman bende ayak uydurayım diyerek bu ay yazılarımı da hızlandırmak istedim. Yinede online sınavlar çalışmam gereken dersler var umarım motive olabilirim. Adalet 2. sınıf öğrencisiyim tek dersten kalmıştım geçen yıl. İlk dönemden kalmadığı ikinci dönemden kaldığı için bir dönem boş geçmiş gibi hissetsem de vizesine Mayıs ayında girdiğimde finallerin bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. Umarım tamamlar ve bu dönemi kapatmış olurum. Artık sürünceme de kalan bir durum istemiyorum. Yeni hatta sıfırdan başlangıçlar belki de hepimizin ihtiyacı olan...
Kitap listemdeki okumayı ertelediğim kitapları okumaya başladım. Puşkin; Yüzbaşının Kızı kitabı kendinizi kaptırdığınızda okuyup bitirip öyle kalkabilirsiniz. Oldukça akıcı ve okurken karakterlerin aldığı kararları ve davranışlarını merak ediyorsunuz. Rus edebiyatını seviyorum. Bize çok uzak bir edebiyat değil hatta kimi yerlerde zihninizin sesini de duyuyorsunuz.
17 yaşındaki zengin bir ailenin çocuğu olan Pyotr Andreyeviç'in babasının da etkisi ile yaşadığı yerden oldukça uzağa gitmesi ve buradaki yüzbaşının kızı olan Marya'ya olan aşkı ve dönemdeki ayaklanmayı konu edinen bu kitap oldukça ilginç. Ağır cümleler karmaşık bir düzen yok; bence bu kadar akıcı olmasının sebebi de bu. Aşk, sadakat, ihanet ve savaş kitaptaki önemli noktalar. Ancak diğer konuların ağır basması ile kitapta aşk biraz geri planda. Pyotr karakterini sevdiği söyleyebilirim ama. Sevdiğine olan sadakati, ailesine olan bağlılığı ve görevi aslında onun gözünden bakabiliyorsunuz hikayeye.
Benim için güzel bir klasikti okumanızı tavsiye ederim :) Beklerim yorumlarınızı...