han chae young etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
han chae young etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2023 Salı

XO,KITTY


XO,KITTY

(Picture from Internet) 

Netflix, filmlerini, dizilerini mevsim farkı olmaksızın heyecanla bekliyoruz öyle değil mi? Aslında izleyip, inceleme yazılarını yarım bıraktığım fazlasıyla dolu bir taslak listem var. Birçoğunu yazmayı istesem de sanırım izleyip bitirdikten sonra o motivasyon kayboluyor. Ama bugün sizlerle XO, Kitty yazımı paylaşmak istiyorum. İzlemeyenler varsa çok fazla spoiler vermeyeceğim, merak etmeyin.

18 Mayıs'ta gösterime giren dizi on bölüm. Daha öncesinde Sevdiğim Tüm Erkeklere serisini izlediyseniz o serideki Laura Jean'in küçük kız kardeşi Kitty dizinin kahramanı. Sevdiğim Tüm Erkeklere serisinde Peter Kavinsky(Noah Centineo) çok tatlı bir karakterdi. XO,Kitty serisinde de öyle sevimli, fedakar ve hassas bir başrol beklerdim. Ama neyse... Kitty ailenin en zeki ve aşk eşleştirmesi konusunda uzman olduğunu her kelimesi ile ifade ediyor. Kitty, vefat etmiş olan annesinin Kore'de okuduğu liseye kabul almıştır. Bu liseye gitmek istemesinin sebebi annesine daha yakın hissetmek ve ondan bir iz bulmaktır. Ayrıca ilk aşkı ve iletişimini kesintisiz devam ettirdikleri Dae'de bu okuldadır. Yeni bir macera için yolculuğa çıkan Kitty; yolculuğun başında MinHo ile karşılaşır. Bu arada Han Chae Young çok sevdiğim bir oyuncu ve izlediğim ilk kore dizisi olan Delightful Girl Choon Hyang dizinin başrolüydü. Bu dizide Min-Ho'nun annesi rolünde görmek beni çok mutlu etti. Uluslararası öğrencilere sahip olan bu Kore'deki lisede ilgi çekici karakterler ve öğretmenler olsa da Kitty'nin ilk aşkı Dae karakteri dizide ilgimi çekmeyen neredeyse tek karakterdi. Kore dramalarında farklı bir çekim kalitesi ve ambiyans olur. Kitty, Kore'deki çekim alanları hiç ilgimi çekmedi. Popüler kız Yuri ve onun ailesinin hikayesi, Kitty ile olan bağı ve Minho ile Dae... Bu dizinin ikinci sezon devam etmesinin anahtarı Minho karakterinin olduğunu oldukça belli. Benim için 10 üzerinde 4.5 puan verebileceğim bir dizi oldu ne yazık ki.. Dae karakteri bana yapay Yuri ise zengin ve ilgisiz ek olarak oldukça iş ile meşgul aileye sahip, tercihlerine saygı duyulmayan karakter ama; bir ama var ne yazık ki... Yine de puanımın bir tanesi Yuri'ye çok iyi bir styling yapılmış.

Minho ise derinden işlenebilirse hani başka bir hikaye gelebilir bir karakter. Kitty; sevecen, enerjik ve akıllı bir karakter hatta fazla heyecanlı. Dizinin ikinci sezonu olursa izler miyim? Sanmıyorum. Ama size izleyin; izlettirin diyebileceğim bir kdrama tavsiye bir sonraki yazımda. Yorumlarınızı beklerim. 

27 Eylül 2016 Salı

MY DELIGHTFUL GIRL DRAMA

Noktalama işaretleri olmasa halimiz ne garip olurdu değil mi... Bu ara sıklıkla üç noktayı kullanıyorum. Siz de mi öylesiniz bilmiyorum ama bana üç nokta umut veriyor. Yada dolduramadığım duygularımın yerini alıyor. Devam edecek hissiyatı. Evet ne kadar üzüntü sürse de sonunda bitecek. Mutluklar yavaş ama emin adımlarla geçecek. Biliyorum beni anlayacağını gibi. Sanırım bugün daha bir fazla yazmak istedim. Yazdıkça sıkıntıların dağılacağına dair umudum baki olmuştur. Bu yüzden yazıyorum. Belki de ömrüm boyunca sevdiğim tek uğraş bu olacak gerçek manada. Acemice de olsa yavaş yavaş da olsa yazdıkça hayata dair unutmayacağım ufak notlarım olacak. Bir gün anı sandığım açılacak ve aldığım bu küçük notlar beni gülümsettirecek. Notlarımda düş kırıklıklarım, hüzünlerim yada umutlarımın karmaşası olsa da şükredeceğim. Şükür en güzel alışkanlık değil mi?
Neden bilmiyorum bugün yıllar önce izlediğim bir Kore dizisi geldi. Hatta izlediğim ilk Kore dizim. My Delightful Girl ve bir diğer adı da Sassy Girl Chun-hyang.


Chun-hyang'a hayran kalmıştım. Han Chae Young ilerleyen zamana rağmen güzelliğinin oldukça dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Kore'nin Barbie bebeği diye adlandırıldığını o zamanlar okumuştum. Fakat sonraki dizilerinde gerektiği gibi parlayamadı. Her neyse benim için güzel bir diziydi. Bunca yıl geçtikten sonra bile aklımda kalması hatta üniversite zamanlarimda canım sıkkın olduğunda açıp izlediğim tek diziydi. Ne kadar güçlü olursan ol mucizelerin hatta hayatta olmaz denilen şeylerin olabileceğini anlatan masum bir diziydi. Şimdi ara ara bakıyorum da Kore dizileri de zamana ayak uydurmuş. Yaşlılar gibiyim değil mi! Eskiler güzeldi ile başlayan cümleler kuruyorum. Eskiden biz mi daha umutlu ve yaşam doluyduk yoksa büyüdükçe kaybettiğimiz umutlarımızdan mı taşlaştığımızdan bu zamanlar kötü geliyor? Bilemedim... Fakat izlemeyeniniz eğer varsa diyerekten sizlerle bu diziyi kendimce paylaşmak istiyorum. Akıllı mı akıllı, okul birincisi ve ayakları üzerinde durmaya henüz lisede başlamış olan kızımız Chun-hyang ile babasını canından bezdirmiş dövüş konusunda ciddi yetenekleri olan ancak ders konusundaki başarı yönünden bir hayli tembel Mong-ryong arasındaki aşk hikayesi dizimizin ana konusu. Mong-ryong, Chun-hyang'ın bulunduğu şehre geldiğinde olmaz denilen oluyor ve karşılaşmaları tatlı bir mucizevimsi ile başlıyor. Anlatmayayım bu kısmı kesinlikle ilk izlenilmesi gereken sahne diyorum. Bu ilk karşılaşma seyirci için tatlı onlar için oldukça tatsız bir durum olsa da olayların başlangıcı oluyor. Lakin başlangıç aslında bir sondan başlayış. Çeşitli yanlış anlaşılmalar sonucu bu iki tatlı kahramanımız evlenmek zorunda kalıyorlar. Bu arada kesinlikle Mong-ryong'ın babasına bayılacaksıniz. Özellikle bu ikilinin evlenmemek için kafa kafaya verip planlar kurmalarına rağmen Mong-ryong'ın babasının bu planları anlaması sizlere kahkaha attıracaktır.

      Bu sahnede tatlı kahramanlarımızın arkadaşlarının yaptığı kutlama oldukça hoştu. Lakin her klasikte olduğu gibi dizimizin de kötü kahramanları var. İlki Mong-ryong'un nunasi ondan birkaç yaş büyük üniversiteye giden Chae-rin ve karizmatik Ceo Byun Hak do aslında Uhm Tae-Woong. Kahramanlarımız oldukça zorlu yollardan geçerken Mong-ryong'ın azmine hayran kalacaksınız ve kimi zamanda az da olsa ona kızacaksınız. Chae-rin hanımefendinin de elinden gidenin daha bir kıymete bindiğini anladığında çevirdiği entrikalara sinirleriniz oldukça bozulacak ancak Chung-hyang'ın mucizesinin aslında kendi güzel ruhu olduğunu görüp ayrı bir içiniz ısınacak. Bu yorum da biraz benim için olacak ama bahsetmeden edemeyeceğim Uhm Tae Woong bakışlarıyla oynayan bir oyuncu. Mong-ryong yerine acaba Ceo olmalı mı dediğim kısımlar da oldu. Karizmatik, sahiplenici ve güçlüydü. Sanırım bende her daim ikinci erkek oyuncu sendromu var. Onların fedakar, gerçekten sevdiğini ve oldukça karizmatik bir havaları olduğunu düşünüyorum. Şimdilik bu kadarla kalayım. Kesinlikle tavsiye edeceğim bir dizi...
İzlerseniz ve izlemişseniz yorumlarını mutlaka beklerim.
Son cümle zihnimde; aynaya baktığında tebessüm et, inan ve iyi düşün. Hayal kırıklıkların seni güçlü yapan, inandıkların seni sen yapan. Umuda ve umutlarıma gerçekten inanıyorum düşe kalka bile...