güneş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güneş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Şubat 2019 Cuma

NASILSIN?

         Nasılsın ? Son zamanlarda samimi bir şekilde sordun mu en yakınındaki insana bu soruyu veyahut tanıdığın birine ... Mesafeler bahane olmadan, meşguliyetlerini bahane etmeden önce. İnsan derin bir özlem ile zamanda ilerlerken en çok samimiyeti özlemiyor mu? Samimiyet anlamı derin bir kelime. Zamana yenildiği söylenen, insan ilişkilerinde ifade edilmekten kaçınılan, aslında bir düş.
      Şubat arada güneşli yüzünü gösterse de durmaksızın yağan yağmurlar ile hala kış ayında olduğumuzu hatırlatıyor adeta. Bir cam buğusundaki damlalar kibarca dile geliyor pencereyi açtığındaki yüzüne yansıyacak olan soğuğu...
Hayata birçok not bırakabilir ve birçok not yazabiliriz. Bu fotoğraf ise benim sonbahar notlarım,  pencere camından içeri giren renklerin anlık yansıması yağmur sonrası güneş batması. Bu ara sıfırdan bir şeyler öğrenmek istiyorum. Sıfırdan bir dil belki sıfırdan bir alışkanlık. Hayat türlü durakları olan bir yolculuk . Bu yolculukta kırgınlıklar da olacak hayal kırıklıkları da. İnsan biliyor da kalbinin hüznüne engel olamıyor...Notlarım  da düşünceler içinde iken dinlemekten vazgeçilmez olan müzik devreye giriyor . 
Bu ara Evgeny Grinko (Outtakes) favorim.

      Nasılsınız ? Beklerim yorumlarınızı...

9 Ekim 2018 Salı

BULUTLARA DOKUN

 
Bir fotoğraf hikayesi;
 
"Zamanı durdurma oyunu oynayalım mı? "
"Nasıl?"
"Gözlerini kapat ve olmak istediğin yerde olduğunu düşün. Kalbinin en derinlerinden gelen bir istekle... Sadece hayal etme, gerçekliğine inan. Bekle! Gözlerini açmadan ilerle. Duymak istediğin sen, senin yol göstericin olsun. Adım adım ilerle. Koşma... O zaman şüpheye düşersin. Yaşamak için çabala!"
"Nasıl?"
"Gülümse. Tebessümündeki hüznü dağıt bir çeşit kandırmaca oyan demiyorum sana. Gerçekten gülümse! Fark et çevreni. Hisset yaşamı. Gökyüzüne bak. Çocukken oynadığın oyunlar gibi; en son ne zaman bulutları sevdiğin yüzlere benzettin?"
"Hatırlamıyorum..."
"Hatırlamak için unutmak gerek; sen
 unuttun mu ki?"
"Belki de unutmuşumdur. Koyu lacivertin yasemin kokusunda çocukluğum bir köşe de beni izlerken düş görüyorum. Ellerimi uzattığım gökyüzündeki bulutlara bir bir dokunuyorum."
"Düş ile yaşam arasındaki o ince çizgi kimi zaman gerçekleri dile getirirken kimi zaman ise ruhunun dilini duymanı sağlar. 
Şimdi derin bir nefes al ve gözlerini aç; bakmak için gerçekten görmek için... Gördüğün her bir detayı aklına yer edindir en güzel anıların olmasa dahi en değerli anıların olması için... Ellerini uzat, hayal etmekten korkma!!!"
 


27 Ağustos 2018 Pazartesi

YVES ROCHER DETOKS ETKİLİ YÜZ KREMİ

 
          Uzun bir bayram haftası biterken zorunluluklarımıza geri dönüşler başlar. Aslında bir hafta kalmıştır sonbahara. Sonbahar ise hüznün mevsimi olmanın ağırlığını taşırken pek bir resmiyet getirir havaya.
          Biraz şiirsel bir giriş oldu sanırım :) Bu hafta değil belki ama gelecek hafta benim de iş başvuruları ile geçeceğinden bu hafta yazmak istiyorum. Her gün olmasa dahi elimden geldiğince. Bayram öncesi %30 Yves Rocher indirimi vardı. Benim de güneş kremim bitmek üzere olduğu için indirimi değerlendireyim dedim. Uzun zamandır düzenli olarak  Yves Rocher güneş kremini kullanıyorum. Arada nadiren de olsa başka markalar denesem de memnun kaldığım güneş kremi Yves Rocher oldu. Geçen yıla kadar tamamen beyaz olan güneş kremi artık yeşil kapaklı ve 30, 50 faktörlük olmak üzere iki çeşit. Ben her zaman en yüksek faktörlü olanı alıyorum malum Adana. Güneş nadiren uzaklara kaçıyor :) Bu güneş kremi diğer çeşidine göre biraz daha yoğunluğu az. Kullanıp memnun kaldığım bir ürün ve sizlere de tavsiye ederim. 
Detoks etkili 50 KF yaşlanma karşıtı koruyucu yüz kremi bitkisel içeriğinde mineral yağ ve paraben bulundurmuyor.  Belirtilen özellikler;

* Doğal cilt yaşlanmasına etki eden faktörlerle ve cildin yaşlanmasını hızlandıran ve artıran dış etkenlere(hava kirliliği, UV, stres gibi) karşı savaşır.
*50 güneş koruma faktörü olan yaşlanma karşıtı yüz kremi ile cildiniz anında canlılık kazanır ve ışıldar. (Kullanan kadınların %95'inin kırışıklıklarında azalma görülmüştür.)
*Hafif akışkan dokusu ile mükemmel bir makyaj bazı görevine sahiptir.

      Benim için sıcak yaz günlerinde cildimde herhangi bir ağırlık hissetmeden, güneşin zararlı etkilerinden cildimi koruyabileceğim bir krem. Yaş itibari ile kırışıklık konusunda etkisini gördüm diyemem ancak akışkan yapısı ile makyaj bazı görevine katılıyorum. Ciltte çabuk emilim sağlayarak canlılık kazandırıyor. Severek kullanıyorum.
Fakat ne yazık ki yüzde otuz indirim olsa da onunda fiyatı artmış. En son indirim ile 63 TL ye almıştım. Şimdi ise 70 TL ye aldım.  Hediye olarak konsantre duş jeli verildi.

     Konsantre Duş Jeli- Zeytin- Turunç 100 ml
Bitkisel içerik: Zeytin, Turunç. Organik Aloe Vera. Patentli ultra konsantre formüle sahip 100 ml konsantre duş jelinin etkisi 400 ml klasik duş jeline eşittir. 100ml duş jeli ile 40 kez banyo yapabilirsiniz. %50 daha az plastik kullanımı ve %50 daha az hava kirliliği. Geri dönüştürülmüş plastikten elde edilen geri dönüşümlü ekolojik ambalajlara sahiptir. Ekonomik bir tüketim sağlayan doz ayarlı şişe başlığına sahiptir. Formülü %97'den daha fazla doğal içeriğe sahiptir. Cildinizin ph değeriyle tam uyumludur. Koruyucu ve paraben içermez.
        Yves Rocher ürünlerini tercih etmemdeki en önemli sebep; koruyucu ve paraben içermemesi. Bazı ürünleri özellikle alışkanlık halini aldılar.(Güneş kremi ve transparan pudrası gibi) Hediye olarak verilen duş jeli ilk elime aldığımda gerçekten küçük geldi ama uzun uzun arka ambalaj kısmındaki yazıları okuyunca ne kadar dayanacak merak ettim. Kokusu oldukça güzel biraz hijyenik  esintili :) Kapağı dozajın ayarlanmasında etkili. İstenilen ölçüden fazlasını kapağı engelliyor. Şimdilik yorumlarım bu kadar...
 
 Umarım güzel bir hafta olur:)  

9 Nisan 2018 Pazartesi

NİSAN YAĞMURU


Nisan yağmurları geldi... Hafta sonu 34 dereceyi gördükten sonra yağmuru karşılamak havaların da kafasını karıştığının göstergesi sanki. Yağmur öyle güzel geldi ki havanın bulutlu olması neredeyse tek rengin gri olması hiç umurumda olmadı. Yağmur huzur getirdi. Bilmiyorum kaç gün böyle olur ama Nisan yağmuru kısa sürmesin. En azından sıcaklara ufak ufak alışalım. Bir anda gelen yaz bünyede hafif bir şok etkisi oluşturmakta. Özellikle cilt hava değişimine ne oluyor yahu; hangi mevsimdeyiz sahi sorularını sormakta. Bende ne kadar cildimi korusam da hafta sonundan sonra yaz etkisine giren güneşin etkilerini cildimde hissettim. Lazer ile birlikte koruma faktörü yüksek olan ürünleri hemen hemen hiç yanımdan ayırmayan alışkanlığım olan güneş koruma faktöründen biraz bahsetmek istiyorum.


Yves Rocher son iki yıldır düzenli kullandığım hatta bence alınacaksa Yves rocher ürünler listesinde ilk sırada olması gereken ürünü olan güneş kremini defalarca paylaşmışımdır. 50 Faktör gibi yüksek koruması olması ayrıca ilk kez kullanımda sivilce yapsa da cilt alıştıkça sivilce yapmaması kullanımda çok fazla kullanmaya gerek olmaması ile sevdiğim ürünler arasında. Mercimek büyüklüğünde (bu ifadeye her zaman gülmüşümdür :) ) alıp cildinizin dikkatli uyguladığınız da memnun kalınmakta. En azından benim için. Resimde gördüğünüz ise sanırım benim kullandığımın bir üst modeli. :) Ablam aldı o da benim gibi güne kremleri konusunda oldukça meraklı. Normalde benim kullandığım ki henüz bitmedi ürünle aynı özelliklere sahip. Artı olarak bu ürüne yaşlanma karşıtı özelliği eklenmiş.30 yaş üzeri kullanıcılar için tavsiye edilmekte. Yüzde otuz sadakat kart indiriminden 63 TL gibi bir fiyatı vardı. Bence kaçırmayın derim. Ayrıca hediye olarak saç kırılma karşıtı serum hediyesi ile oldukça memnun etti. Hediye benim oldu o ayrı bir güzellik tabi :)


                Kırılma karşıtı serum; kokusu tatlı mı tatlı rahatsızlık vermeyen değil  kokusu için dahi bir denemeliyim izlenimi oluşturan bir ürün.(Jojoba yağı etkisi) Durulama yapılmadan kullanılmakta.
     Belirtilen özellikler; saç tellerini güçlendirerek dış etkenlere karşı korur ve kırılmaları engeller. Yağlı ve yapışkan bir görünümüm bırakmaz.  %96'dan fazla doğal içeriğe sahiptir.
(Yağlı ve yapışkan bir görünüm bırakmadığına yüzde yüz katılıyorum. )
                 Saçlarımız da bizim gibi; canlılar... Her türlü kötü hava koşulları, stres, şampuanların yan etkileri gibi etkilere maruz kaldıkları için doğal ürünlere olan merakım hep devam edecek. Güzel bir ay olsun hepimiz için... Yorumlarınızı beklerim :)

3 Mart 2018 Cumartesi

PURE BEAUTY CC

 

8 Mart indirimleri başladı. Gratis, Watsons, Yves Rocher atlamayayım bugün Migros indirimi için bakınmıştım ki gerçekten maskeler çok iyiydi. Eğer maske stoklamak isterseniz bir bakın derim. Ama bugünkü yazım birkaç hafta önce aldığım öncesinde oldukça memnun kaldığım Pure Beauty CC Compact Krem hakkında olacak. Aslında indirimi beklemeliydim görünce dayanamadım. Kullanıp oldukça memnun kalmıştım. BB kremlere göre daha hafif, aydınlık bir görünüm veren cilde daha kolay uyum sağlayan bu kremleri seviyorum. 

Özellikle kozmetik üründe Kore yazısını gördüğümde hiç düşünmeden alıyorum. :) Bu kremler yaz dönemi için oldukça ideal. Karışık bir aparat düzeni olduğunu ikinci kez alınca anladım çünkü yedek ürününü aldım.
 
PURE BEAUTY CC
 
Normalde bu şekilde satılıyor. İki katmanlı gibi. Yedek ise farklı bir ambalaj kutu olmadan satılıyor. Bende kullanım sonrası ürünü atmamıştım. Orjinali 79 TL olan bu ürünün yedeği 59 TL bu arada. Neden yedeğini alıp kutunun iç tabakasını atıp yedeğini yerleştirip kullanmayayım ki dedim. Anlayacağınız kutuya 20 TL fark istiyorlar. 59 TL ye aldım ve yerleştirdim oldu.
 
PURE BEAUTY CC

Bir kez kutulu alıp sonrası için bu şekilde alabilirsiniz aslında. Yerleştirdikten sonra aparat jelatini attığım için çekme fırsatım olmadı. Ama son durum bu şekilde. Yazımı sonlandırmadan bu ürünü özelliklerini yazıp öyle sonlandırayım .
Oldukça iyi bir güneş koruma faktörü olan bu ürün cilt görünümünü düzeltmeye, cilt bakımını sağlamaya cildi güneşin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olmakta. Ayrıca cilt tonunu düzeltmeye cildi nemlendirmeye yardımcı olan bu ürün nem vererek ve cildin daha doğal ve parlak görünmesine yardımcı bir kozmetik ürünü...
En sevdiğim kısmı; alkol, paraben içermemesi. İçerisinde fondöten süngeri çıkmakta. Ivory, natural gibi çeşitleri var. Natural bana koyu gelmekte o yüzden Ivory kullanıyorum.
Güzel hafta sonları diliyorum... Yorumlarınızı beklerim.

25 Nisan 2016 Pazartesi

RÜYA KUTUSU


      Uyanmak istemediğiniz rüyalarınız var mı? Anlamsızca sürmesi için dualar ettiğiniz aslında bir parçanızın gerçek olmadığını bildiğiniz rüyalarınız...Yapılan araştırmalara göre rüyalarımız bir dakikayı bile bulmazken saatlerce hatta günlerce aynı rüyanın etkisinde nasıl kalabiliyorduk? Belki hüzünlerimizden belki de hislerimizin gerçekleşeceğinden duyduğumuz korkularımızdan... Mutluluklar diyemiyorum. Mutlulukların rüyası görülmez yaşanır. Bilmiyorum. Benim rüyalarım genellikle duyduğum özlemlerimin sonucu sanki. Zamanın üzerine bir örtü serdiğini düşündüğüm ve sanki o örtünün açılmayacağını bilerek tam tersi çıkan rüyalarım... Özlemlerimin bende önemi büyük, eminim. Fakat şimdi farklı. Bir manzara bir duygu ve bir şehir... Bir şarkıyı rüyanızda gerçekleştirdiniz mi veyahut bir kahraman olduğunuzu gördünüz mü? Rüyalarımız özeldir. Bu yüzden görülmeyen rüya kutularımız vardır. Vazgeçemediğimiz ve kimselere göstermediğimiz kutularımız zamanı geldiğinde bize kendilerini hatırlatmaz mı!!! Evet böyle bir gündeydim.
Sanki bir film sahnesinde alt fonda sevdiğim bir şarkı ile yürürken hatırlatmadı kendini rüya kutum. Rüya kutum yaz mevsimini vurgulayan bir parkta kendimi dinlerken hatırlattı kendisini. 25 yaşıma girmeme fazla bir zaman kalmadı.
   
     Ben bir yaz çocuğuyum. Sıcak günlerde şikayet etmemem gerektiğini söyleyenlere "lütfen" diyorum. Yazı sevmek şikayet etmeyeceğim anlamına neden gelsin. Fakat evet sıcak bir yaz gününde doğdum ben. Her rüyamda yazı hatırlatan bir çiçek mutlaka yer alır. Bugün uzun bir yürüyüşün sonunda parkta kendimi bulduğumda ne yapmak istediğimi düşünüp durdum. Hayat belirli sınavlara hazırlanmakla geçerken kaçırdıklarımı düşündüm. Elimin neden zorunluluklarıma gitmediğimi düşündüm. Yüksek lisans için haftalardır masamda bana bakan kağıtlara selam veremiyorum. Mayıs ayındaki o popüler sınavın stresi sarmışken rüyalarımın aklıma gelmesi. Bazı rüyalarımı unutmam. Hafızamın kuvvetli olduğunu söylerler. Ezber yapmaktan nefret eden zihnim; görmek, duymak ve yaşayarak öğrenmek ister. Bundan mıdır bilmem kolay unutmam... Çoğu zaman yorsa da. Bugün geçenlerde gördüğüm bir rüya gözümün önünde canlanıp durdu. Tüm lisans boyunca yürüdüğüm yılan misali kıvrım kıvrım uzayan yolumda yürürken otobüs durağını gördüğümde nasıl hızlıca koştuğumu gördüm. Gidişlerim ve gelişlerim sıradandı. Aradan bunca zaman geçmişken o duyguyu şimdi anlamak... Demek ki anılarımı önemseme yaşıma gelmişim. Elimde bilgisayar çantamla koşmanın zorluğu hatırlamak son beş dakikanın içinde kaç saniyenin yer aldığını düşünmek. Güneşin batışını görmek, öğle sıcağının yakıcılığını ruhunda hissetmek. Özledim. Belki de ilerleyen yılların getirdiği sorumlulukların altında eziliyorumdur. Kendime itirafımı bugün yapmışımdır. Kim bilir....