arkadaşlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arkadaşlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2018 Cuma

2019 NOTLAR


Yıllar çok hızlı geçiyor.Ardıma dönüp baktığımda yaşlanmak değil de yaş almışım diyorum. Yaş almak iki haneli sayıların rakam değişikliğindense anı biriktirmekmiş; değerli insanlarla... 2018 benim için belirgin üç-dört olay dışında çok yorucu geçti.Saatlerce çalışmanın getirdiği yorgunluk değil; iş başvurularındaki insanların yaptığı kurnazlıkların hayatta böyle olunmalı 
yoksa hakkın yenir anlayışı ile bir şekilde benim hakkımın yenmesi ile üzüntü yorgunluğu... 

Tezimin  uygulamasını yaptıktan sonra 
üç ay için bitireceğimi zannettiğim halde uzaması, sanki bitmemiş cümlelerin yorgunluğu hasıl oldu bu yıla. Güzel şeyler olmadı mı tabi ki oldu. Bir günde tam üç şehir de bulundum. 
Ödül töreni vesilesi ile Eskişehir'de
 çok güzel bir gün geçirdim. Bir sürü not aldım.

Harika kitaplar okudum ve filmler izledim. Sıralayabileceğim birkaç cümle daha... 
10 gün sonra yeni bir yıl bizleri 
karşılayacak😊Dileklerim çok fazla. Ancak 2019'a büyük umutlar sakladım cümlesinden ziyade bitirilmemiş cümlelerimi bitirmeyi diliyorum. Noktadan sonrası büyük harfle başlamak için hazır olduğumu düşünüyorum sanırım. 
Büyük harfle; yeni bir sayfada hikayeler okuyup; hikayeler anlatmak isterken bol bol kahkaha atmak 2019 notlarım listesinde ilk listesinde yer ediniyor. 
Sağlık ve huzuru hemen maddenin
 devamı olarak ekleyeyim. 

Belirlediğim yazarların kitaplarını okumak, şimdiye kadar ertelediğim filmleri izlemek ve turist olmak, bulunduğum şehir ve zamanda.
Bundan sonraki yazılarımda Adana hakkında daha çok yazı, tarihi yerler ve hikayeler yer edinebilir. Adana Yeşilçam tadında oldukça hareketli bir şehir. 
Eğlenceli bir o kadar da hikayesel. Başka şehirlerin hikayesini öğrenmek için yol almak... Geçen yıl kahve içtiğim arkadaşım Karadeniz Turu yapmıştı onun anlattıkları ve onun gözü ile Karadeniz'i görürken onunla farklı şehirleri görelim dedik sohbetimiz sırasında. 

En azından yakın şehirleri. Adana çevresindeki illere en az hayatımızda bir kere gitsek de şehirlerde insanlar zamanla değişiyor.Değişim öylesine hızlı ki her bir anda farklı bir benliğimizi görüyoruz.
Bol bol fotoğraf çekmek... Fotoğraf çekmeyi istesem de profesyonel bir makinem olmadığı için telefonla çekebileceğim en güzel manzarayı yakalamaya çalışırım; kim bilir belki 
bir makinem olur gerçekten. 

Maddeler yaşadıkça uzayacak biliyorum. Çünkü insan zamanın içinde gelişen olaylara göre daha farklı dilekler dileyebiliyor. Zaman avuçlardaki kum gibi kayıp giderken; hayalleri ve üzüntüleri, mutlulukları sıkıntıları da kalbimizde iz bırakarak adeta bize kendisini hatırlatıyor. Umut denilen o çiçeği soldurmadan... 2019 güzel bir yıl olsun 
hepimiz için...

16 Eylül 2018 Pazar

TÜRK KAHVESİ?

TÜRK KAHVESİ?
 
             
        Türk kahvesi... Sunum delisi arkadaşlarınız var mı? Benim sunum delisi olmasa da gerçekten harika sunumlar gerçekleştiren arkadaşlarım var. Seviyorlar. Türk kahvesini en güzel haliyle sunmayı. İşin aslı eskiden pek içmezdim. Kıbrıs'ta alıştım. Orada kahve samimiyetin en güzel hali . Çay koydum bak yeni, hemen geç içeri yanında Allah ne verdiyse yeriz samimiyeti orada Türk kahvesi içer misin? Ama hep söylerim çay bana daha çok kalabalığı çağırıştırıyor; kahve ise biraz daha arkadaşlığı hatta bireyselliği. Bu ara fotoğraftaki küçük ama sevimli 90'lar müziklerinin çaldığı bire bir ilgilenildiği ev tadında böylesine güzel sunumlar yapan bir görmedim Adana'da.  Bireye özel renklerle tepside geliyor. Küçük bir yer. Ama seviyorum küçük, samimi yerleri. Renklerin uyumunu? Hangi rengi seversiniz bilmem benim önüme gelen rengi çok severim. Benimle özdeşlemiş bir renk değil belki ama gördüğümde hayranlık duyduğum anlamının olduğunu düşündüğüm bir renk. Bazı renklere ısınamadığımı kabul ediyorum. Bu arada hangi renk fincanı benim? Tahminlerinizi almak isterim...Notlarım ekledim bugünü...
            Eylül çok hızlı geçiyor. Ne ara yarıladık farkında bile değilim. Sonbahar ruhu olsa da inanılmaz bir gündüz sıcağı ve ona inat gece serinliği var. Uyumadan önce pencereleri kapatıyoruz. Pastırma sıcakları derler... Ekimin ilk haftasına kadar sürerdi çocukken. Şimdilerde daha geriye çekildi sonbahar gelimi. Mevsimlerde insanlar gibi değişiyor. Soğuklar ruha dokunuyor sıcaklar ise yoruyor. 2018 benim için pek güzel geçmedi. Umarım 2019 hepimiz için umutlu ve düş kırıklıklarının olmadığı güzellikte geçer. 
Sizin için Eylül ayı nasıl geçmekte?

19 Nisan 2018 Perşembe

MAVİ TONLARINDA; HUZURUN ZAMANI


 Güneşin ve suyun şehri ADANA...
 Bu cümleye katılmamak elde değil. Benim için peki Adana? Efsanelerin şehri... Hikaye anlatmayı çok severiz. Hikaye dinlemeyi de... Maniler, şiirler ve sözler farkında dahi olmadan kullanırız. Edebiyat ruhumuza işlemiş derler ya öyle :) Orhan Kemal; Hanımın çiftliği , Yaşar Kemal ; Binboğalar Efsanesi, Şahmeran (Yılanların padişahı), Lokman Hekim; ölümsüzlük otunu kaybettiği yer... Anlatacak çok fazla yer ve hikaye var. Yazmak için güzel nedenler... Seyhan ve Ceyhan'ın gölgesinde Torosların düş kısmına bir selam verip anı fotoğraflamak istedim.


 İstanbul gibi Boğaz kenarı olmasa da Adana'da da su; huzur ve mutluluk kaynağı... Şehrin su kanalları; kimi zaman bırakılmaz kimi zaman da bırakılır... Bakıldığında ne kadar güzel su fazlasıyla mavinin tüm tonlarında denilir. Hafta sonu benim sınavlar olunca sınava gireceğim yol güzergahı suyun güzergahı gibi... Yaz her ne kadar sıcaklığı ile gelse de bu güzelliği görmek; istemsizce tebessüm ettiriyor.

Sınav çıkışı notlarım; bu göl kenarı kafeye kahvaltı yapmaya geldim.  Sınav psikolojisi denilen durum sizde de oluyor mu bilmiyorum ama ben de sınav öncesi uyku problemleri başlıyor. Uyuyamıyorum. Aslında kendi kendime tekrar ediyorum bunca yıldır sınavlara giriyorsun hala mı stres oluyorsun. Evet... İnsan alıştım dese de vücut alışmıyor demek ki. Bu arada kahvaltı yapmak için asla vakit geçmiş değildir. Çok severim kahvaltıları; kahvaltı menülerini... Sınav çıkışı biraz kafamı boşaltmak biraz da güzellikleri seyretmek için bu kafeye geldim. Kafenin sahibi inanılmaz tatlı bir bayan. Her bir detayla titizlikle ilgilendiği o kadar belli ki... Ördekleri, kalabalık ortasındaki sessizliği ile lezzetli menüsü ile ikinci kez de uğrayalım dediğimiz yerlerden oldu.
Ördekleri bol bol çeksem ki kendi çektiklerimi de bir ara yayınlarım ancak kafenin görsellerini daha doğrusu manzarasını instagram sayfasından alarak paylaşayım dedim. Adana hafta sonu kahvaltı piyasası diyorum oldukça pahalılaştı bunu bir şikayet olarak değil de biraz üzüntüyle söylüyorum. Arkadaşlarımızla yıllardır gittiğimiz yerlerin ütopik fiyat artışları hayret içinde bırakıyor. Bu yüzden yeni keşifler; alışkanlıkların dışında yeni yerler keşfetmek hayatın güzelliğinden olsa gerek fiyatı ve kalitesi ile çok memnun eden bir yer oldu.  Bundan sonra sık sık uğrayacağım diyerek ayrıldım. Şehrin kalabalığı ki son zamanlarda merkeze indiğimde cidden nedir bu kalabalık diyorum sakin; huzurlu manzarası bir çeşit ruh yansıması olan yerlere gitme hedefi koydurdu bu yer :) İnstagram sayfasına bir uğrayın derim.
Hafta sonuna yaklaşırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığım bir hafta olduğunu fark ettim. Mayıs ayı gelmeden mayıs ayının yolunu gözler oldum sanki. Şehirlerin özel ruhundan olsa gerek burada bahar çiçeklerden anlaşılır hava sıcaklığı ile doğru orantılı olsa gerek serin yerler aranılır. Serin; sıcaklığın yakmayacağı saatler neşe dolu kahkahaların karıştığı uzun sofralar yaz başlangıcıdır. Nisan bahar ayı... Mayıs bahar gölgesinde bir yaz başlangıcı. Adana gezi rehberinde eğer ki bu şehre uğrarsanız bu konularda yazacak inanılmaz güzel yerler ve efsaneler var... Yorumlarınızı beklerim...

17 Nisan 2018 Salı

GÜN NOTLARI


         Mutluluk... Tek kelime ne kadar büyük anlamlar taşımakta öyle değil mi? Ucu bucağı olmayan duyguların tebessüm eden yüzü sanki. Zor değil... Sahiciliğine inanmakta zorlansak da zor değil. Bazen gökyüzünde kaybolmuş bir balon gibi; kim bilir kimin hayal kırıklığıydı demek yerine kim bilir nerelerde yolculuk yapacak demek gibi geliyor. Virgül koymakla alakalı sanırım bu durum. Ertelemeyi alışkanlık haline getirmekle ilgili. Sonuçlarından korkulduğu için değil de sonuçlarıyla yüz yüze kalındığında bir karar vermekle ilgili. Kararlar yeni kararları ve yeni olasılıkları meydana getirir. Olumsuzluktansa olma ihtimaline sarılmak gibi. O ihtimal için beklemeyi görev edinip nokta koymayı bir türlü beceremezken  mucize beklemek... Büyümek zor zanaat demişti bir arkadaşım. Haklı olduğunu düşünüyorum. Ancak şuna da inandım; gerçek dostların var ise şanstan öte olur mutluluk. Giriş biraz iç dökme gibi olsa ne diyorum hayata dair notlar tutmak. İçimden geldiği gibi yazmak dileğim.

       Zamansız zamanlarda sebepsiz bir hüzne düşerken birilerinin tebessümünde mutluluk bulur insan. Tıpkı bu çilek gibi. Sudaki uyumunu fotoğraflamasam olmazdı. Kahve özellikle Türk kahvesi bana samimiyetin simgesi gelir. Hazır kahveler biraz mesafe; çay ise aile ortamı... Sınıflandırma yapmak için söylemiyorum belki de bu şekilde anılarım fazla olduğu içindir. Temel hep aynı, bilmek gerekir. Hatırlamak...Türk kahvesi içtiğim insanlar özeldir benim için. Hayat notlarım defterimde binbir cümleye sahip....
Şimdi sunumlarda da farklılıklar oluştursalar da bu fotoğrafa baktığımda sadece gülümsemek geliyor içimden. Karşımdaki insan çocukluk arkadaşım sayılabilecek türden bir yıllanmışlığa sahip olunan arkadaşlarımdan. Saatlerce konuşsak dahi telefonu kapatmak aklımıza gelmediğinden telefonun kendisinin uyarı şeklinde kapandığı, zamanın yanında akmayı bir görev edinmekten çok mutluluğa dönüştüren insanlardan. Yani kalbinizi bilen... Son zamanlarda kalbimi tanıyan insanları ayrı bir yere koyuyorum. Özeller çünkü. Farkına varmadan dahi olsa kırmamak için dinleyen, yorgunluklarını anlatan ve empati kurabilen  insanlar... Kalbinizi hayat yolunda anılarınıza ortaklık etmiş insanlardan sakınmayın. Alışkanlık dehlizinde ışık görmek için çabaladığımızda sevdiğimiz insanlarla geçirdiğimiz o güzel anılar ışığımız hatta mutluluğumuz olacaklar. Kalbimizde ümidimizin çiçeğini büyütürken zihnimizinde yorgun düşmemesi gerekiyormuş anladım. Mutluluk detoksu yapmak büyük beklentilerle alakalı olmadan anlamsızca izlemekle başlayan ardı ardı arkası gelmeden saati unutmakla da ilgili değil. Mutluluk detoksu sizi yormayan insanlarla sohbet etmekten geçiyor. Son zamanlarda gittikçe empati duygumuzu kaybetmeye başladığımızı düşünüyorum. Kırmak, incitmek farkında olmadan değil bilerek üzmek istiyor sanki insanlar. Özür kelimesinin o derin anlamını düşünmeden boş bir anlamla dahi söylemekten kaçınıyorlar. Yaşam zor değil... Yaşamı zorlaştıran zorunluluklar dahi olsa kibar ve nazik olmak artı bir özellik olmaktan çok sahip olunması gerekilen bir özellik. Bencillik duygusundan uzaklaştıkça sevginin anlamını çözeceğiz... İnanıyorum...

29 Mart 2018 Perşembe

MUTLULUK ANLAR TOPLAMI


Mutluluk bir zaman dilimi... Küçük anların oluşturduğu değerli notlar dünyası... Zaten mutluluk için de büyük şeylere gerek yok. İnsan yaşadığı her gün bunu anlıyor. Mutluluk sevdiğin sevdiğin insanların kahkahalarına karışmışsa  o anlar fotoğraflanmalı değil mi? Bu arada lokmalık kurabiye tarifini de şuraya yazayım bence güzeldi deneyenler olursa beklerim yorumlarınızı 😊
Ben bu tarifi Instagram'da masmavimutfakta sayfasından almıştım. İlk yaptığımda misafir gelecekti ve yoğun bir arayış içindeyken tesadüf eseri rastladım. Ölçü olarak tarifi veren sayfa bir çay bardağı kullanmış. 
1 yumurta 
125 gram tereyağı (yumuşak)
1 çay bardağı sıvıyag
1 paket vanilya 
1  çay kaşığı kabartma tozu 
4.5/5 çay bardağı un (dikkatli ekleyin uyarısı var)

Üzerine serpmek için tarçın ve pudra şekeri ancak fırından çıkınca sıcak sıcak eklenecek. Önce şeker eklenmemi sonradan eklenmesi kafamı karıştırsa da gerçekten sıcak sıcak olunca içine pudra şekeri çekmişti güzel oldu bir tarçın bir pudra şekeri şeklinde sonuç masadakiler 😊😊😊
Tarif hakkında notlarım; kavanoz da olduğu sürece bayatlamadan iki haftaya kadar kaldığı söylenmişti. Haklıymış bir hafta boyunca çıkarıp kahvenin yanında çok güzel oldu. Az ürünle bu lezzeti takdir etmemek elde değil. 40 yıllık hatırı vardır derler ya haklılar. Son zamanlarda Türk kahvesi beraber içtiğim insanlar hayatımdaki en çok değer verdiğim insanlar... Beraber mutlu olduğum hüzünlerini paylaştığım. 
Mutluluk anlar toplamıdır sahiden de😊

16 Şubat 2018 Cuma

NUTELLALI KURABİYE



Devamı gelecek şekilde bırakmıştım yazımı. Çok geciktirmeden gelsin tarif... Paylaşacağım fotoğraftan sadece lezzetini anlatabilir miyim bilemem lakin deneyeceğim 😊 oldukça hamarat olan bu arkadaşımın elinden herşey gelir. MasAllah diyeyim nazar değmesin,kıza. Kurabiyeleri özellikle şimdi çok popüler olan özel gün kurabiyeleri olsun bu tarz ev kurabiyeleri olsun elinin lezzetinden kaynaklı olsa gerek özeldir. Sunumlarının düzeni hatta laf aramızda takıntısı mesleğinin de iç mimar olması sebebiyle eşsiz olabiliyor. Geçenlerde kendisinin bizzat hazırladığı baby shower masasını da paylaşmak isterim bir ara. Neyse tarifi kaptım bakalım öyleyse paylaşayım.


(Nutellalı ve marmelatlı kurabiyeler)


250 gr margarin
1 yumurta
1paket kabartmaz tozu
1paket vanilya
3 yemek kaşığı nişasta
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı pudra şekeri
Alabildiğine un
Hepsini karıştırıp hamuru yuvarlak parçalar haline getirip ortasına bastırıyoruz.Piştikten sonra pudra şekeri serpip marmelat veya nutella sürüyoruz 🤣🤣(çilek marmelatlı idi ancak nutellalı olana bir yıldız da benden )
Yorumlarınızı bekliyorum... Umarım güzel bir gün geçirmişsinizdir.