29 Mart 2018 Perşembe

MUTLULUK ANLAR TOPLAMI


Mutluluk bir zaman dilimi... Küçük anların oluşturduğu değerli notlar dünyası... Zaten mutluluk için de büyük şeylere gerek yok. İnsan yaşadığı her gün bunu anlıyor. Mutluluk sevdiğin sevdiğin insanların kahkahalarına karışmışsa  o anlar fotoğraflanmalı değil mi? Bu arada lokmalık kurabiye tarifini de şuraya yazayım bence güzeldi deneyenler olursa beklerim yorumlarınızı 😊
Ben bu tarifi Instagram'da masmavimutfakta sayfasından almıştım. İlk yaptığımda misafir gelecekti ve yoğun bir arayış içindeyken tesadüf eseri rastladım. Ölçü olarak tarifi veren sayfa bir çay bardağı kullanmış. 
1 yumurta 
125 gram tereyağı (yumuşak)
1 çay bardağı sıvıyag
1 paket vanilya 
1  çay kaşığı kabartma tozu 
4.5/5 çay bardağı un (dikkatli ekleyin uyarısı var)

Üzerine serpmek için tarçın ve pudra şekeri ancak fırından çıkınca sıcak sıcak eklenecek. Önce şeker eklenmemi sonradan eklenmesi kafamı karıştırsa da gerçekten sıcak sıcak olunca içine pudra şekeri çekmişti güzel oldu bir tarçın bir pudra şekeri şeklinde sonuç masadakiler 😊😊😊
Tarif hakkında notlarım; kavanoz da olduğu sürece bayatlamadan iki haftaya kadar kaldığı söylenmişti. Haklıymış bir hafta boyunca çıkarıp kahvenin yanında çok güzel oldu. Az ürünle bu lezzeti takdir etmemek elde değil. 40 yıllık hatırı vardır derler ya haklılar. Son zamanlarda Türk kahvesi beraber içtiğim insanlar hayatımdaki en çok değer verdiğim insanlar... Beraber mutlu olduğum hüzünlerini paylaştığım. 
Mutluluk anlar toplamıdır sahiden de😊

28 Mart 2018 Çarşamba

HALF GIRLFRIEND FİLM YORUMLARIM

 

      İyi oyunculuk, harika müzikler      ancak vasat bir film...Nadir bu şekilde düşündüğüm film olur. Genellikle vasat filmlerde her şey ortalama altı kalır. Ama beni şaşırtan bu kadar iyi oyuncular varken ortaya harika bir filmin çıkmaması... 135 dakika boyunca etkileyici sahneler bekledim durdum desem yeridir. Hangi filmden mi bahsediyorum!!!HALFGIRLFRIEND... 

Shadra Kapoor filmlerini izlemesem dahi sempatim olan Bollywood oyuncularından. Gözlerinin renginin çok farklı olması ilgi çekici geliyor sanırım. Arjun Kapoor ise ilk kez bu filmde gördüm kendisini. Bollywood oyuncuları arasında bence sıyrılacaktır. Gelelim filmimize....

Hayatın tekrarı gibi filmlerde aslında bir klasikten çıkmaya çalışırken bir anlam vermeye çalışıyorlar. Ama bu anlamı çıkarmak için bazı filmler özellikle göz önüne koyarken bazıları ise tamamen yorumu seyirciye bırakmakta. Evet bunu da anlarım lakin bu film de öyle bir kargaşa vardı ki... Anlam güzel; etkisiz eleman olarak gördüm ben. Arjun Kapoor (Madhav filmdeki ismi) kendi memleketinden çıkıp üniversiteye kabul süreciyle başlıyor. 

İngilizcesi oldukça zayıf ama üniversite jürisini etkileme sahnesi bence çok anlamlıydı. Sosyolog olmayı istemekte; köyünün neden fakir kaldığını ve aslında geçmişte en iyi üniversitelerin oralarda olduğunu ve bunu araştırmak istediğini gerçekten güzel cümlelerle anlatmakta. Harika basketbol oynadığını es geçmemeyim. Üniversiteye kabul edildikten sonra okulun oldukça popüler kızı Riya'ya aşık olur.(Shadra Kapoor) Kızımız da basketbol oynamaktadır.

Sadece yanında dururken bile mutlu olur Madhav. Bir şekilde arkadaş olmayı başarsa da Madhav duyguları için çektiklerini görünce pes etmemesine mi yanayım, kızın gerçekten ailesel kaynaklı sıkıntılarının olması etkisiyle gelgitlerinin çok fazla olmasına rağmen ben bıktım bu çocuk hala neden bıkmadı gibi cümlelerle baş başa kaldım. Öyle ki kız arkadaşın olurum ancak yarım demesi de kızı anlamamı sağlamadı aksine neden? sorusu ile kalakaldım. 

Madhav'ın hayalinin gerçekleştirilmesi için İngilizce konusunda yardımcı olması güzeldi ancak çekip gitmesi Madhav'ı derin bir yara ile bıraktı. Pes etti mi hayır... Sorun da bence bu çabalar kızın sıkıntıları bana içten, dokunaklı gelmedi. Hep bir şey eksik dedim. Anlamak için anlaşılmak için...Ne diyelim muhteşem müzik ve oyunculara duyduğum sempati ile 10 üzerinden 4.5 hadi diyelim 5'lik bir filmdi.

 

26 Mart 2018 Pazartesi

GÜN OLUR ASRA BEDEL


         Beyaz Gemi; okudunuz mu? Leyla ile Mecnun dizisinde İsmail Abi'nin o gemiyi beklemesinden çok önce bu kitap okuyanlar olarak o gemiyi bekliyorduk. Hüzünlü, acıklı bir hikaye ile ben merkezi çevresindeki soruları sorgulamaya hazır mısınız? Ben Cengiz Aytmatov'u Beyaz Gemi ile tanıdım. Bir yazarı bir eseri ile tanıyabilir misiniz? Belki... Ya da asla... Ama benim nacizane yorumum o kitaptaki karakterlerden birinde mutlaka hissettikleri vardı. Bir ara Beyaz Gemi hakkında yazmalıyım. Benim için özel kitaplardan biridir. Buram buram pişmanlığı hissedeceğiniz. Neyse...
       Geçenlerde kütüphanemizi düzenlerken  Cengiz Aytmatov Gün Olur Asra Bedel Olur kitabını görünce kendime kızdım. Nasıl görmezsin ve okumazsın! Beyaz Gemi'ye bu kadar bağlanmışken yazarın diğer kitaplarının neden farkına varmadın? Hep dediğim gibi kitapların zamanı var. Sanki onlar sizi seçiyor siz onları seçtiğinizi zannetseniz de... Kitap hakkında notlarım;

"Üstesinden gelemediği çelişkilerle baş başa kalan insan, moral bakımından derinden derine sarsılır ama bunu kimseye söyleyemez, çünkü ona kimse yardım edemez. Bu korkunç bir yer kayması gibidir, tehlikeyi görürsünüz ama bir şey yapamazsınız."

"Nereye gidersen git, üzüntülerin de seninle beraber gelecektir"

"Dünyada en büyük sevinç, aşık olanın sevinci, sevmek sevilmek sevinci değil midir?"

 Not aldığım alıntılar.... Geçmişin, bugünün ve yarının sorgulamalarının yapıldığı gerçeğin efsanenin bir arada gözler önüne serildiği etkileyici kitaplardan, bu kitap. Kabul etmeliyim ki bir Beyaz Gemi samimiyeti alamadım.  Ya da o duygular  geçmedi. Beyaz Gemi'nin kahramanlarında kendimi bulduğumdandır belki de. Kıyas yapmamalıyım biliyorum ama insan...
       Gün Olur Asra Bedel Olur kitabının ana kahramanı Yedigey'in  can dostu olan Kazgangap'ın cenaze törenine giderken Yedigey'in soruları ve hüznüne ortak olacaksınız. Meşhur Mankurt efsanesinin hikayesinin bir dinleyicisi olacaksınız  Kitapta gerçekle efsane iç içe girmişken üzüleceksiniz. Noktalanan kısımlarda bile bir hikayenin devam ettiğini hep bileceksiniz içten içe.  
       Kırgız edebiyatının güçlü isimlerinden Cengiz Aytmatov'un içsel sorgulamaları başarılı bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Sevi Boylum Al Yazmalım kitabını okuma fırsatım bir türlü olmasa da yazar günümüz yazarlarından aslında. 2008 yılında vefat etmiş olan yazar; mutlaka okumanız gereken yazarlar listesinde olmalı. Gün olur Asra Bedel olur aslında tek bir gün üzerinde içsel sorgulamalar, olaylar ama yazarın belki de koyabileceği en güzel başlıkla özetleniyor tüm hikaye. Gün olur Asra Bedel olur... Bozkırı hiç görmeden tanıtıyor yazar. Hatta bununla da kalmıyor anlatmıyor yaşatıyor. Kitap başlangıçta sıkıcı gelebilir hatta yer yer bırakmak da isteyebilirsiniz. Ancak okudukça bizden uzakta olan bu insanların aslında bizimle nasıl bir duygu bağlarının olduğunu da fark edeceksiniz. Tüm o hüznün altındaki umudu hissedeceksiniz. Umut görünmese de dokunulmasa da ruhlarımıza öylesine işlenmiş ki yazar da kelimesi kelimesine anlatmasa da umudu bir rüzgar gibi  hissettirmiş.
....
Yorumlarınızı bekliyorum...