Emily in Paris ile sosyal medya, görünür olmak ve birbirinden güzel mekanlar gibi önemli temalarında kapısı daha net bir şekilde aralandı öyle değil mi? Bu yapımlar eleştirilse de izlemeyi seviyorum. Yorucu olmuyor çünkü hatta bir tık da hadi canım bu kadar kolay mı gerçekleşiyor herşey diyorsunuz. Özellikle bugün üç lisans ve bir yüksek lisans mezunu olarak donanımlı olmadığım gerekçesiyle iş görüşmesinden olumsuz ayrılınca kendi iç muhasebemi yapmaya başladım. Ben bilişim teknolojileri öğretmeniyim bunun yanı sıra da okulöncesi öğretmenliği lisansım da var yüksek lisans sürecimi size anlatmıştım hepsi bir kenara; öğretmenlik yapamıyorum ne ilginç değil mi? Ücretli öğretmenlik için bu dönem çağırılmadım halk usta öğreticilik ise tasarruf tedbirleri kapsamında kurs kotası geldiği söylenmişti. Dün kurs müdür yardımcısı olarak arandım. Bir şekilde artık çalışmak zorundayım çünkü kpss kitap masraflarım bir kenara üniversitelere araştırma görevlisi ilanlarına dahi başvuru yapamadım çünkü İstanbul ve Ankara uçak bileti masraflarımı karşılayacak bütçem yok. Otobüs diyemiyorum ki o zaten onun fiyatı da oldukça pahalı; pıhtı atması tehlikesi yaşadığım için mecburen uçak düşünmek zorundayım. Uzun süre ayakta durmak ya da oturmak tehlikeli. Yani kısacası işe başvuru yapabilmek için bile param olması gerekiyor. Bu yüzden evime 1.5 saat uzaklıktaki halk eğitim merkezi arasa da gidip görüşmek zorunda hissettim kendimi. Benden önce bir usta öğretici vardı elinde dosyaları görünce anladım yine eski öğrencileri kaydediyorlar. Halk eğitim merkezlerinde kurs açabilmek için 12 kişiden oluşmalı en az sınıfınız. Bu sayıyı tamamlamak için gelmediği halde kontrol zamanı (tanıdık öğrenciler tabi ki) çağırılır ya da geçen sene kursta yer alan öğrenciler her ne hikmetse gelecek döneme ya da gelecek kursa kaydettirilir. Ne de olsa bilgiler vardır çünkü; kaydedilenler için sorun değildir çünkü kısır, börek, dedikodulu dersin işlenmediği ortam sonunda ise yeniden sertifika. Gerçekten eğitim almak isteyenlerin kursa gelmediğine üzülürsünüz. Bende tabi anladım bu durumu yeni yeniden. 31 Ağustos tarihinde e yaygın sistemi üzerinden başvurular alınmıştı. Acaba adil davranırlar mı, liyakat olur mu düşünceleri arasında başvuru mu yapmıştım. Adana'nın tüm ilçelerinde bilgisayar işletmenliği kurs için ilk sıradaydım. Yine bir beklentim yoktu ama bir umut... Bugün de müdür yardımcısının odasında diğer usta öğreticiyi görünce anladım olmayacağını. Daima tanıdık ve lise; ön lisans mezunlarına hak tanınır. Nedeni ise; haftada 5 gün kurs ve kurs 31 Aralık son hesaplama yaptığınızda 163 saatlik kurs ücretiniz asgari ücretin çok altında olur. Merkezde kurs açmak çok önemlidir daima kurs merkezinde kurs açacak bilgisayar öğretmeninden kurs ve eğitim beklenmez. Akıllı tahta tamiri, müdürün ve müdür yardımcısının bilgisayarına format atmak, program yüklemek gibi teknisyenin yapacağı işler. Bilgisayar labarotuvarında bilgisayarlar bozuk ise sizin tamir etmeniz beklenir. Bugün öğrendim ki nöbette tutmam gerekliymiş. Nöbet alanını sınıf gibi ve bahçe gibi düşünmeyin; danışmada güvenliğin yanında durmanız bekleniyor. Bende teknisyen olmadığımı eğitimci olduğumu belirttiğimde müdür yardımcısının zaten yüzünün rengi değişti. Biz saydığım işleri yapabilecek donanımda birini arıyoruz dedi. Bu arada kursun niteliği senelerdir aynıdır. Word, Powerpoint, Excel ki bu programların saati azdır; bilgisayara giriş daha fazladır. Teknoloji bu kadar gelişti; farklı programlar, yapay zeka üç boyutlu yazıcılar bunlar hiç önemli değil; müdürün bilgisayarını tamir etmek önemli olan. Yani vereceğim eğitimin niteliği sorgulanmadı bile. Kendilerine hizmet edecek bir personel arıyorlarmış. Bundan öncesi benim yaşadığım ilçedeki halk eğitim merkezi de telefonda e-yaygın sisteminin formalite olduğunu zaten kursun bilgisayar öğretmeni olduğunu belirtmişti. Cimere şikayet ettiğimde ilk sırada yer almanın önemli olmadığı kurs tasarrufuna göre karar verileceğini yazılmıştı.
Kısaca üniversite mezunu olmak da ayrı bir yük bindirirmiş insanın üstüne. Tanıdık yok ise yapabileceğiniz market görevlisi ya da garsonluk ki duyduğum kadarıyla bazı marketler alımlarda referansınızı soruyormuş. Hayatımda bu kadar aşağılandığım ve niteliklerimin yok sayıldığı bir dönemde olabileceğimi hayal etmemiştim. Gerçi en son hayalim neydi onu bile hatırlamıyorum artık. Notlarım her zaman iyi oldu; üniversite sınavında sözel 2300 ea:28 bin sayısal da ise ilk yüz bine girmiştim. Mezun olduğum bölüme üniversite tavan puan ile birincilik ile yerleştim burslu olarak.
3.41 not ortalaması ile mezun oldum. Gazi Üniversitesi yüksek lisans mezuniyet notum 3.86... ALES ve yabancı dil saymıyorum bile. Demek ki boşunaymış. Herkes öğretmen olmak zorunda değil deniliyor o zaman öğretmen olarak diplomalarımı ne yapmalıyım.
Yalnızca emeklerime üzülüyorum.
Mi sembra davvero complicato trovare lavoro, ti faccio i miei auguri con la speranza che tutto si risolva presto!
YanıtlaSilLife is sometimes very unfair.
YanıtlaSilDon't despair, the time will surely come when you can show how much you are worth.
Kisses
Warte erstmal ab und sieh wohin der Weg führt. Vielleicht öffnen sich ganz andere Türen, die du jetzt nur noch nicht siehst. LG Romy
YanıtlaSilYazınızı çokça düşünerek, geçmişe kısa yolculuklar yaparak ama içim yanarak, adeta acı çekerek okudum inanın. Durumunuzu çok iyi anlıyorum demek ya da ah keşke elimde yetki olsaydı diye seslenmek neye yarar?
YanıtlaSilTeselli değil, hak arıyorsunuz ve yerden göğe haklısınız.
Bir peri değneği dokunmuşçasına deriz ya... Elimizde o güç yok ki. Sınıf Öğretmeni yetiştiren bir kurumda yıllarca çalıştım.
Düşüncelerini bu kadar güzel ifade eden bir öğretmen adayının öğretmeni olmak ne güzel olurdu dersem iltifat kabul etmeyin. içimden gelmeyen, inanmadığım hiçbir şeyi söyleyemem de yazamam da.
Yolunuz açık olsun.
Sevgilerimi iletiyorum.
I wish you success in your job search. Have a nice weekend.
YanıtlaSilKisses
I understand, it's really unfair. I hope things get better in your job search.
YanıtlaSilxx
Nowadays, the world is loosing the grip and the will to advance that had 20-30 years ago. Not only diplomas and meritocracy are trown to the bin but they make you feel deranged because you want order, are prepaired and have values. I don't know much about gender problems in that part of the world and don't want to make assumptions but here in the great western world, women are outclassed and sidelined in most important jobs, if they don't "have an uncle" or know somebody in power. Not only that but because officially they can't pay less a woman anymore, they force on them part time jobs in which they still have to do the work of a full time job. I trully understand your frustration because you not only see your merit and studies not appreciated but they also tried to degrade you. I really wish fortune and luck because you are already very prepared!
YanıtlaSilöğretmenlik için çok sabır ve hoşgörü lazım. birçok arkadaşımız bauhaus, ikea, lc waikiki, bim, a101 de çalışıyor :)
YanıtlaSilSaya hanya dapat mengharapkan semoga Anda berhasil memperoleh pekerjaan.
YanıtlaSilTetap optimis. Semoga sukses dapat Anda raih.
Salam,
I believe that you will be success at the end.....
YanıtlaSilit sounds like there’s a bit of frustration around the minimum registration requirement and the methods used to fill courses. the fact that students are being registered—even if they don’t intend to attend—just to meet numbers, seems like it’s leading to a less serious or “gossipy” class environment rather than a genuine learning experience...
YanıtlaSilnever give up.... you will have the best result at the end
YanıtlaSilÇok zor; haksızlığa uğramak ne diyebilirim ki Allah yardımcımız olsun
YanıtlaSilGerçek başarıya değer verilmiyor ne yazık ki
YanıtlaSil