not etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
not etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2018 Salı

BULUTLARA DOKUN

 
Bir fotoğraf hikayesi;
 
"Zamanı durdurma oyunu oynayalım mı? "
"Nasıl?"
"Gözlerini kapat ve olmak istediğin yerde olduğunu düşün. Kalbinin en derinlerinden gelen bir istekle... Sadece hayal etme, gerçekliğine inan. Bekle! Gözlerini açmadan ilerle. Duymak istediğin sen, senin yol göstericin olsun. Adım adım ilerle. Koşma... O zaman şüpheye düşersin. Yaşamak için çabala!"
"Nasıl?"
"Gülümse. Tebessümündeki hüznü dağıt bir çeşit kandırmaca oyan demiyorum sana. Gerçekten gülümse! Fark et çevreni. Hisset yaşamı. Gökyüzüne bak. Çocukken oynadığın oyunlar gibi; en son ne zaman bulutları sevdiğin yüzlere benzettin?"
"Hatırlamıyorum..."
"Hatırlamak için unutmak gerek; sen
 unuttun mu ki?"
"Belki de unutmuşumdur. Koyu lacivertin yasemin kokusunda çocukluğum bir köşe de beni izlerken düş görüyorum. Ellerimi uzattığım gökyüzündeki bulutlara bir bir dokunuyorum."
"Düş ile yaşam arasındaki o ince çizgi kimi zaman gerçekleri dile getirirken kimi zaman ise ruhunun dilini duymanı sağlar. 
Şimdi derin bir nefes al ve gözlerini aç; bakmak için gerçekten görmek için... Gördüğün her bir detayı aklına yer edindir en güzel anıların olmasa dahi en değerli anıların olması için... Ellerini uzat, hayal etmekten korkma!!!"
 


5 Ekim 2018 Cuma

TÜRK KAHVESİ MOLASI


          Bugün dünya gülümseme günü imiş... Güne gülümseyerek mi başladınız yoksa düşünceli mi? Ben gülümseyerek başladım ki normalde sabah insanı değilimdir daha çok ikindi vakti insanı 😊 böyle deyince de biraz alışılmış olmuyor ama okulum lise de üç buçukta biterdi belki oradan kalma bir mutluluk alışkanlığı! Seviyorum üçten sonrasını ve Cuma günlerini. 

           Pazartesi öncesi moral depolaması gibi. Pazartesi sil baştan alışkanlık deryasına dalma vakti çünkü. Ertelememek gerek, uygun zamanı beklemek gerek o ayrı da bu hafta bunu anladım. Ertelediğim yarına bıraktığım ne varsa yarın da öteye gittiler. Sonrası ise daha büyük meşakkat. Gülmeyi hatta kahkaha atmayı , ağlamak istiyorsak ağlamayı kısaca yaşamayı ertelemeden sevmek gerek. Sevgi kadar değerli sevgi kadar anlamlı bir duygu zamana yenik düşmemeli. Kahve fotoğrafı geçen haftadan beraber kahve icerken zamandan keyif aldığım yegane insanlardandir kendisi 😊sizlerde her anın değerini sevdiklerinizle onları unutmadan gülümseyerek hatırlayarak anılarımızı paylaşmak isterseniz beklerim yorumlarınızı... 
    
      Bir cuma molası olsun 😊

23 Ağustos 2018 Perşembe

AĞUSTOS'U ANLAMAK


     Her ayın bir ruhu var sanki... Onlarda mevsimlerin bir parçası olsa da ayrı özellikleri ile bende varım demekte. Yaz mevsimi içinde Haziran biraz daha sakin ve olgun bir büyük, Temmuz yerinde duramayan, umudu daim peki ya Ağustos?
       Benim için ayrı bir yeri var bu ayın. Tüm arkadaşlarımın doğum günlerini saklayan Ağustos biraz hüzün ,biraz mutluluk biraz da derin bir anlamı olan ay. Ağustos, yazın sarı sıcağını hatırlatmak için var gücüyle çabalarken Eylül öncesi yapabileceğiniz güzel şeyleri yapın ertelemeyin demekte. 
       Yaz tatilim klasikleşmiş sınavlarla geçse de güzel, hatırlayacağım anılarla anlamlı oldu. Anlamlar arttıkça yaşamdaki zorluklarla baş edebilme gücü artarmış. Şu an şükür sebeplerimden birisi; beraber büyüdüğüm çok değerli insanlarla yaşlanmak . Yaşlanmanın yan etkilerini azaltan kahkahalarla, en azından mutlu bir şekilde zamanı durdurmak. Bu arada söylemiş miydim tüm arkadaş grubum aslan burcu 😄 olumsuz özellikleri bence abartılan burcuz.Hani kendi burcum diye söylemiyorum ama bu yıl çok yorulduk, yıprandık. Umarım 2019 herkes için güzel bir yıl olur gülmeye ve mutluluğa herkesin ihtiyacı var. 
       Bayramın üçüncü günü... Kalabalıklar azalıyor, tatlılar artık görmek istenilmiyor yorgunluktan kısa zaman dilimleri gözleniyor ve Ağustos hızla ilerliyor. Eylül ayı nasıl geçecek bilemem ama insAllah sevdiğimiz insanlarla, değerli anılar biriktirdiğimiz, mutluluk cümlelerinde büyük harfle başladığımız bir ay olur. 
İyi bayramlar!!!😊

2 Ağustos 2018 Perşembe

DENEBUNU SEPHORA KUTUSU


 
Üç dakikada bittiği belirtilen Denebunu Surprise Sephora kutusu kendime ben de inanamadım bana çıktı. Normalde bu tarz sürprizler beni bulmaz. Arkadaşlarım şansız olduğunu söyleme aksine şanslıyım demelisin ki şans seni bulsun der. Haklılar sanırım. Kısır bir döngüye insan bazen kendini hapsedebiliyor.
Gelelim bu güzel kutuya öncelikle belirtmek istiyorum. Kutu tasarımına bayıldım. Özellikle açılımın kolay olması kırmızı detayı beni çok mutlu etti. Kutu içerisinde yer alan maskeler orijinal boy idi. Göz makyaj temizleyici, maskara, ruj deneme boyu idi. Hepsini en azından bir kez kullandıktan sonra yorumlamak istedim.
 
Sephora Collection Yeşil Çaylı Göz Maskesi
Önce dinlendirir, sonra ön plana çıkar! Şimdi yeşil çay etkisi ile gözlerin her zamankinden daha canlı!
Yeşil çay kokusunu seviyorum. Bu maskeyi açar açmaz güzel bir koku gelir sanmıştım ama belirgin bir koku gelmedi. Beni tanıyanlar bilir :) güzel kokusu olan ürünleri ayrı bir seviyorum. Bu arada göz maskesi ilk kez kullanıyorum. Çok yorgun olmadığım sürece belirgin siyah göz altı torbalarım yok. Ancak kapatıcı öncesi nemlendirme yapmam gerektiği çok söylendiği için bu maskenin nemlendirme süresinin uzun sürmesi hoşuma gitti. Yüzümü yıkadıktan sonra nemli hissi gidecek sanmıştım ancak nemli his biraz daha devam etti.

Sephora Collection Lotus Çiçeği Özlü Yüz Maskesi
Kendine zaman ayırma vakti! Sadece 15 dakikada cildini şımartmaya hazır ol!
İşte aradığım koku bu diyerek açtım. Bu maskenin artı yönü özellikle belirtmek istiyorum. Tamamen yüze göre boyutu. Garnier gibi bazı markaların yüz maskeleri oldukça büyük. Göz, dudak gibi açıklıklar dengelenmiyor. Bu maske bence kış maskesi. Kış mevsiminde cilt normalde olduğundan daha kuru olduğu için bence nemin emilimini kolaylaştıracaktır. Karmadan yağlıya dönük cilt tipim var. Benim cildim için emilim çok kolay olmadı. Yapış yapış gibi bir his öncelikle hoşuma gitmedi. Aradan beş dakika geçtikten sonra o his yavaş yavaş geçtikten sonra cilde verdiği yumuşaklık ve beyaz görünüm hoşuma gitti. Ancak yine de yaz mevsimi için uygun bir maske olduğunu düşünmüyorum.

Sephora Collection Cream Lip Stain Always Red
Her trendy kız gibi bundan sonra senin de tercihin 50 mat ve 20 metalik olmak üzere toplam 70 renkten oluşan Sephora Collection Lip Stain serisi! Bu kırmızıyı yanından ayırmayacaksın.
 Mini boy olduğu için en çok fazla kullanım şansı olduğunu düşünmüyordum. Ancak bir kez çok hafif sürmeme rağmen renginin kırmızılığına inanamadım. Mat bitişli olması ve kalıcılığı mükemmel diyebilirim. Sadece tercihen bu kadar belirgin renkler kullanmıyorum. Dudak rengi tonları ve canlılığı daha doğal veren renkleri seviyorum. Fakat kırmızı rengi sevenler mutlaka denemeliler.

Sephora Collection Outrageous Extention Maskara
Kirpiklerin artık uzun, yoğun ve hacimli! Konik uçlu fırçası ile bu yeni maskaranın etkisine inanamayacaksın!
Normalde kirpiklerim kalın ve gür olduğu için alt kirpik maskarası kullanıyorum. Tek kat sürüyorum günlük kullanımda. Özel günlerde ise biraz daha fazla.Bu maskara vaat ettiğini veriyor. Kirpiği yoğun ve dolgun gösteren bir yapısı var. Kalın uçlu fırçaya sahip.

Sephora Collection Göz Makyaj Temizleyici
Göz makyajı temizlemek hiç bu kadar keyifli ve kolay olmamıştı. Bir sonraki makyajın için heyecanlanmaya başlayabilirsin.
Bana gelen bu kutuda aşina olduğum tek ürün göz makyaj temizleyiciydi. Hatta ilk göz makyaj temizleyicim Sephora göz makyaj temizleyici idi. Gözleri yakmayan ve kolaylıkla ağır göz makyajları dahi çıkaran bu ürünü özlemişim. Tatilde iken nadiren makyaj yapınca yanında ebat olarak büyük temizleyiciler taşımak istemiyorum. Tatil boyları ürünleri de büyükleri bitmeden satın almıyorum kimi zaman. Böyle olunca benim için güzel oldu. Bitene kadar yanımdan ayırmam muhtemelen....

Şimdilik yorumlarım bu kadar... Umarım güzel bir tatil geçiriyorsunuzdur. Temmuz benim için biraz uzun sürdü sanki. Ağustos ise çok hızlı geçecek gibi. Zaman içinde bulunan dilimde bir kum saati hissinde iken ardıma dönüp baktığımda görüyorum ki durduramayacağım bir tren gibi. Bu yüzden daha fazla gülümsemeli insan diyorum.
                Bekliyorum yorumlarınızı....

29 Temmuz 2018 Pazar

ÇEKİLİŞ BİTTİ









 
 
 
 

            İyi tatiller!!! Tatil nasıl geçmekte efendim :) Belki bir deniz kıyısında belki de yeşillikler içerisindeki bir bahçede doğayla olmadığımız kadar yakınızdır. Benim tatil bu yıl düzensiz... Aslında bir yerde uzun tatil yapmaktansa başka şehirleri görmeyi dilerim. En kısa tatil diliminde birkaç şehir görmeyi dileyerekten gelelim ana konuya; şu an yaylada bulunduğum için Adana'ya gelince çekilişimi sonlandırmak istedim. Ancak dayanamadım. İki hafta önce başlatmıştım çekilişimi. Katılım biraz azdı ama bu ilk çekiliş. Umarım daha sonraki çekilişlerime katılım fazla olur. Defter ve kitap hediye etmeyi çok severim çünkü. Normalde bilgisayar üzerinden yapardım ancak sayı 12 tane şartları tamamen yapan kişi olunca kağıtlara yazdım; anneme çektirdim kağıdı :) Kazanan MECZUP YAZAR oldu... :) En kısa zamanda bana ulaşmasını rica ediyorum. Eğer e-mail ile ulaşılamazsa sayfamın instagram adresinden de dm den ulaşılabilir. Perşembeye kadar bana ulaşabilirse sevinirim. Adana'da bulunur bulunmaz yollamayı istiyorum. Herkese iyi tatiller olsun yeniden :) 
 

26 Temmuz 2018 Perşembe

YAŞ ALMAK

     
         

Yaşlanmak ile yaş almak arasında ince bir ayrım vardır. Ben yaş aldım diyenlerdenim sanırım . Yaş almak yılların eklediği sayı hanelerini kabul etmek anılara anı eklemek gibi ... 
       Çiçek geçen yıl doğum günümden... Bir buket çiçekten kalan küçücük bir parça gibi görünse de aslında bana kalan mutluluk. Mutluluk elle tutulup gozle görülebilir mi kimi zaman evet. Bu kurumuş çiçeğe baktığımda hatırladığım koca bir tebessüm çünkü. Bu yıl ki doğum günüm mü😊 bir dolu fotoğraf ve kahkahalar anilarimda... Yazacak yığınla kelime yükleminin ardında ancak paragraf başı teşekkür ederimle başlamakta. Yaş almak sevdiğimiz insanlarla yaşamımızı anlamlı doldurmak değil mi sanırım iyi ki doğdum 😊 

       Sevdiğim insanlar sizlerde iyi ki varsınız siz olmadan büyümek sıkıcı olurdu😊😊😊

22 Haziran 2018 Cuma

BULUT OYUNU




Çukurova... 
Sıcak kelimesine en güzel adlandırma ile adlandıran Yaşar Kemal'in Sarı Sıcağı... Arabadan hızlıca geçip giderken ancak bu kadar çekebildim. Durup günebakan çiçekleri arasında bir fotoğrafım olmasını çok isterdim.
 Ardında Toroslar ve sarının her türlü tonunu dile getiren bu manzara. Akşamına inanılmaz bir yağmur yağacagini haber veren bulutlar ise bu fotoğrafın en güzel detayı. 
Öylesine yakın olup öylesine uzak olduğunu bilmek. İstemsizce ellerinizi uzattığınızda tutacak gibi hissetmek en güzel alışkanlık . Bir çocukluk alışkanlığı ... 


Küçükken bulutlardan hikayeler bulmaya çalışırdım. Bulutları sevdiğim insanların yüzlerine benzetir ellerimle fotoğraf çeker gibi fotoğraflamak isterdim. Aslında fotoğraflardım da... Zihnimde... 
     Çukurova' da olduğumuzu ancak yola çıktıkça anlıyoruz. Öylesine çok bina arasında gökyüzünü dahi unuturken doğa bir şekilde kendini hatırlatıyor. 
Bu kısmın ilerisinde Hanımın çiftliği de var. Bilmem Orhan Kemal "hanımın çiftliği " kitabını okudunuz mu? Yaşanmış bir hikayenin aktarımını yaparken hikaye ile gerçek karışıyor sanki.  
Yol boyunca düşünüyorum zaman denilen kum saati birer birer azaltırken içindekileri,  görmek ve bakmak arasındaki o ince çizgiyi daha bir net anlıyor. Belki defalarca geçtiğiniz bir yol ancak bir başka zaman diliminde size bambaşka görünebiliyor. Bazen bir bulut sebebi oluyor bazen de yolculuk yaptığımız insanlar. 

Yolda olmayı seviyorum galiba. Giden ve kalan olmadan varış noktası bir adım ötede çıkış noktası ise hemen ardımda... Çukurova'ya yolunuz düşerse eğer gezecek çok yer anlatılacak çok hikaye var. 😊😊😊

11 Haziran 2018 Pazartesi

AY SONU ALIŞVERİŞLERİM


Kalabalık... İndirim zamanı alışveriş merkezlerinin inanılmaz kalabalığı sizleri de yoruyor mu? O kalabalıkta ne aradığımı dahi unutabiliyorum. Bu yüzden sabah saatleri veya akşam saatleri gitmeyi istiyorum. Sakin zamanlarda insan daha kolay alışveriş yapıyor. Böyle diyorum da işte bir anda gidelim ve bir bakınalım kararları olmuyor değil; hani.  İşte bu ani bakınalım kararıyla hafta sonu dışarı çıkmıştım. İndirim ve o kırmızı etiket yazıları insanı görür görmez yöneltse de aslında şu an için bence indirim zamanına biraz daha zaman var. Ancak yine de bir şeyler almadan sonlanmadı alışveriş. Özellikle HM indirimlerine bir bakmanızı tavsiye ediyorum.


Yüksek bel etek veya pantolan etekle kombinlemek için rahat uzun kollu yazlık t-shirtler arıyordum. Bulduğuma  da çok sevindim. Günlük kullanımlık yormayan fazla detaya gerek kalmadan rahat kıyafetler tercihim oluyor bu ara. Ön tarafta büzgülü gibi ufak detayı var. Güzel bir hava katıyor. Normalde enine çizgili kıyafetleri tercih etmezdim ama bu ara zayıfladım madem neden olmaz dedim. (Fiyatı 20 TL )


                 Üniforma tarzı ceketvari gömleklerinde yeri bende ayri. Üstüme oturmayan rahat bir tarzı var bu renge bayılıyorum 😊 fiyatı 40 TL olduğunu görünce hemen denedim ve aldım. Yan çapraz ip detayları da fena değil ... Ayakkabı ya gelince kışlık. Kışa hazırlık çok uygun bir ayakkabı 30 TL ye aldım onu da. Ön tarafındaki detay çok fazla yerden olmaması tabanın aslında biliyor musun uzun yürüyüşler için kesinlikle ideal degil ama bazen ayaktaki görünüşü güzel diye o acıya katlanıyoruz 😃  Güzel bir hafta geçirmeniz , uygun fiyatlı güzel detayları olan kıyafetler bulmak dileğiyle 😊😊😊 beklerim yorumlarınızı... Bayram alışverişleriniz uygun fiyatlarla istediğiniz şekilde güzel geçsin insAllah...

25 Mayıs 2018 Cuma

DANGAL


       Uzun zamandır yazmak istediğim konuların biriktiğini görünce bir yerden başlamalı insan diyerek başladım ben de. Hint filmlerini ben üniversite döneminde izlemeye başladım. Hatta ilk izlediğim film 3idiot filmi idi. Benimkisi baştan veyahut sonda değil direkt ortasından başlamak gibi yolun. Sonra sırasıyla tarihsel olarak eskiler yeniler derken kimi filmleri beğendim kimi filmleri ise aman 
Yarabbim bunca emek var ama nedir bu senaryo dedim. Ancak o yılda bu yana Aamir Khan filmlerinin yeri hep ayrı olmuştur. Çünkü her filminin anlamı var. 
Öyle ki Dhoom3 filmi aksiyon filmi olmasına rağmen onun da güzel, duygusal bir yanı vardı. Gelelim Dangal filmine. Bu arada Hint filmlerini izledikçe ortak kelimeleri fark edip a bu kelimeyi onlarda mı kullanıyormuş diyerek şaşıracaksınız.
     (Dost, düşman, pehlivan sadece birkaçı)             
       Dangal hakkındaki notlarım;
2016 yılı yapımı spor-dram türünde gerçek bir hikayeden alıntılanarak yapılmış film. (2 saat 49 dakika) Ülkemizde de geçen yıl vizyona girmişti. 8.5 gibi de oldukça iyi bir puanı var. Aamir Khan değişimi denilen o değişimi görmek inanılmaz. 
Bu rolü için gerçekten kilo alıp sonrasında zayıflamak ki 3 idiot filmi için de üniversite öğrencisi rolüne fiziken de hazır olabilmek için kaslarından feragat edip rolünün hakkını verebilen bir oyuncu olması hayranlık uyandırıcı. Dangal filmi de gerçek bir hikayeden 
alıntılandığı için hikayenin gerçek kahramanlarının görüntülerine de filmin sonunda ufak da olsa yer verilmiş.
       Bir baba ve iki kızının hikayesi olan bu filmi mutlaka izlemelisiniz. 

Aamir Khan(Mahiver Singh yani baba) oldukça yetenekli bir güreşçisidir. İdealisttir. Hayattaki tek ideali ise Hindistan'a Dünya güreş şampiyonluğunu getirmektir. 
Ancak imkansızlıklar sonucu bu hayali gerçekleştiremez. Bu hayalinden de vazgeçmez. Benim hayalimi erkek evladım gerçekleştirsin öyleyse dese de doğan her kız çocuğu onun için hayalinden adım adım uzaklaşmak olur. 

Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü çocuğu da kız olunca her şeyi bir rafa kaldırır.
 Hayalini unutmaya çalışır. Ta ki kızları Babita ve Geeta kendilerini kızdıran oğlan çocuklarını dövene kadar. Bu sahne çok komikti. 
Oğlanların annesi şikayete eve geldiğinde şaşkınlıkla babanın onlara bakışı ve kızların cesurca yaptıklarını anlatması güldürdü bayağı. Baba bakar ki kızları oldukça güçlüdür,
 onları güreşçi yapmak için elinden geleni yapmaya çalışır. Kızların yaşının küçüklüğü onlara yaptırdığı ağır antremanlarla onları çok fazla zorlaması biraz üzse de ki kızlar bu durumdan oldukça şikayetçi olduklarını şarkılarla belirtip filmlerdeki kötü adamların bile babalarından daha merhametli olduğunu belirttiler. 

Ama filmin öyle can alıcı noktaları vardı ki;çocuk yaşta evlilik gibi sosyal problemlere de vurgu yapılması, babanın aslında o eski alışkanlıklarını adet olarak benimsemiş dalga geçerken bile aslında ne yaptıklarını bilmeyen köy sakinlerinin arasında modern düşünmenin; kızların geleceğinin bu kadar önemli olduğunu anlaması takdir ettirdi. Kızlar büyüdüğünde özellikle Geeta bir kendini beğenmişlik hasıl olup babasının eski yöntemleri olduğunu söylemesi (spor okuluna gitmekte kendisi) söylememeliydin bu sözleri Geeta dedirtti. Bir ara şampiyonluk için Türkiye adı da geçti :) 
Babita daha anlayışlı ve babasının ne yapmak istediğinin oldukça farkında olan bir kız. O da sonra spor okuluna geliyor. Hırslar, belki bir anda amacın ne olduğunu unutup takdiksel savaşlara yenilmek, kızların geleceğini ve önemini bu kadar vurgulamak derken film geçti gitti. Bence güzel de bitti. Bayan oyunculara hiç aşina değildim. 
Her filmde mutlaka müzik videolarından; filmlerini izlemesem dahi görmüştüm dediğim oyuncular olmuştu. 
Ancak Geeta'nın çocukluk rolündeki kızla daha sonra Aamir Khan yeni bir film çekti. 
Bu kız gerçekten çok tatlı ve iyi bir oyuncu olacak bence de. Filmin sonu aslında söylemeye gerek başarı öyküsü. Babanın evlatlarıyla gurur duyması... Hindistan'a altın madalya getiren Geeta Phogat ve gümüş madalyayı getiren Babita Kumari'nin başarı öyküsünü izleyin derim.
    Başarı elbette ki kolay değil. Başarının yolu hayal kurmaktan korkmadan ve inanmaktan geçiyor. Kaç kez yenildiğinin önemi yok.

 Eğer hayatınızda sizi önemseyen ve bu yolda sadece tebessümleri ile bile destekleyen insanlar varsa şanslıyız demektir.

8 Mayıs 2018 Salı

DOLU DOLU BİR KUTU



       Denebunu Nisan ayı kutum uzun bir bekleyiş sonunda geldi. Artık duymayan kaldı mı bilmiyorum denebunu kutularını... Aylık olarak yayınlanan, denebunu sitesine üye olduktan sonra profilinizin(sizin kişisel özellikleriniz) doluluğu baz alınarak yayımlanan kutuları profil uygunluğuna göre talep ettiğiniz kutular. Uygunluk kısmını site size bildiriyor. Ben 2016 Aralık ayında kaydolmuştum. O zamandan bu yana oldukça popüler olan bu ücretsiz kutular dakikalar içerisinde tükenebiliyor. Biraz şansında etkisi var. Benim Nisan ayı kutumda bulunanlar;
*1 adet Pril Limon Kokulu Bulaşık Deterjanı(80 ml)
*1 adet L'oreal Paris Nem Terapisi Aleo Vera Suyu(3ml)
*1 adet Nestle Nesfit Tam Tahıllı  Çilek Bar
*1 adet Nestle Nesfit Sade Tam Tahıl ve Pirinç Gevreği (1 porsiyon)
*Orkid Platinium ped içerisinde 1 gece ve normal ayrıca iki adet günlük ped bulunmakta
*Bonprix, Watsons(Orkid için geçerli) indirim kuponları
Gelir gelmez değil de bu sefer kullanıp yorumlamak istedim. Özellikle L'oreal Nem Terapisi merak ettiğim bir üründü. Tester gelmesine o yüzden ayrıca sevindim. Nem terapisi Aloe Vera suyu)su bazlı günlük bakım) normalden karmaya dönük ciltler için özellikleri;
Aloe vera suyu : Mineral bakımından zengin Aloe Vera içeren formülü cildi yoğun bir şekilde nemlendirir.
Hyaluronik asit: Sudaki ağırlığının 1000 katına kadar nemi cilde hapsederek 72 saat boyunca nemlendirme sağlar.
Hızlı ve gözle görünebilir sonuçlar anında: daha ferah, esnek ve canlı görünen bir cilt,
Günden Güne; ışıltılı bir güzelliğe sahip, yoğun ve etkili nemlendirilmiş bir cilt.
Belirtilen özellikler bu şekilde idi. Kullandığımda anında etkili olduğu özellikleri hissedemesem de yapışkan bir his oluştu cildimde, nemden ziyade. Bir tester olarak içerisinde tek kullanımlık oldukça yeterli bir miktar olsa da hoşlanmadım ne yazık ki. En azından benim cildim hoşlanmadı. Aslında yaz dönemine giriş yaptığımızdan acaba kış için cildin daha kuru olduğu zaman mı denemeliyim diye düşünsem de muhtemelen orijinal boyunu aldığımda da kullanmayacağımı anladım. O yapışkan his anında kaybolmasa da 10-15 dakika sonunda hiçbir şey yokmuş gibi etkisiz bir hale geldi cildimde.
          Nestle nesfit bar çilekli... Bazı ürünler sade kalmalı diyorum. Bazen ummadığımız ürünlere yaban mersini eklenir ve tadı aslında olması gerekenden daha bir farklılaşır insanın hoşuna gitmez ya öyle bir histi. Ben tam tahıllı ürünleri zorunluluktan değil de sevdiğimden yiyen bir insanım. Ona rağmen hoşuma gitmedi.
        Nestle Nesfit Sade Tam Tahıl ve Pirinç Gevreği miniminnacık gelse de bir porsiyon için ideal miktarda idi. Ben seviyorum. Sade olmasını bu ürünün. Diyet yapmak için değil de genellikle sabah kahvaltı yapmaya zamanım olmadığında veya gece vakitlerinde ani acıkmalara karşı hemen yediğim ve sevdiğim bir ürün. Düzenli olarak da aldığım için; kutumda gelmesi ayrı bir güzel oldu.
    Bulaşık deterjanı olarak Pril zaten kullanmakta olduğumuz bir marka olduğu için hemen anneme vermiştim.
  Orkid platinium ise cicili biçili çok sevimli ambalajlara sahip.
İndirim kuponlarına gelecek olursam Bonprix duymadığım bir internet alışveriş sitesi idi. Göz atma imkanım oldu değişik ve güzel ürünler dikkatimi hemen çekti. 15 TL lik bir indirim kuponu alışveriş yapma fırsatım olursa güzel bir indirim diye düşünüyorum.
Sizlerde bir göz atabilirsiniz denebunu sitesine... Güzel bir gün geçirmeniz dileği ile yorumlarınızı bekliyorum :)

25 Nisan 2018 Çarşamba

ÇARŞAMBA SEVGİSİ



Hafta ortasını; Çarşamba gününü sever misiniz? Ben bu günü bir başka seviyorum. Lisede iken de böyleydi. Cuma günü ders çıkışı arkadaşlarım mutlulukla hafta sonu diye konuşurken o mutluluk ben de çarşamba günü olurdu. Hafta ortası... Sanırım yolu yarılamışlık ile ilgili. Bundan sonrası daha kolay geçecek. Dersler bitecek; hafta sonu gelecek ve yeniden başlamak için inatçı pazartesi kapımızı çalacak... Günlere de bir haksızlık yapılıyor belki de. Onlar zamanın kumları arasında kendilerine yer edinmeye çalışırken farkında olmadan azalıyorlar. Azaldıkça yerine yeni umutlarını koymak için çabalıyorlar. Zamanın kısır döngüsü ya; bir harf iken hikayeye dönüşüyorlar.
Bugün benim için sabah altı buçukta başlasa da uyku tutmayınca yazmalıyım dedim. Yolculukların yorgunluğuna inat ardınca kelimeler bırakmalı insan. Unutulmamak için değil hatırlanmak için.
Çarşamba sevgim baki kalsın diyerek... Hüzün rüzgarı altında kaybolmasın cesaretler. Bir kitap okumalıyım. Zihnimi dinlendirmek ruhuma umut vermek için. Mayıs yaklaşırken bugün hava Adana'da çoktan 30 derecenin üzerinde idi. Kış bir an gibi gelip geçerken yazın kalıcılığına aldanmamalı diyor kalbim. Fotoğraf çekmek; anı dondurmak kimi zaman da o an anlamını hatırlamak için derler... Haklılar... Doğa umudu hatırlatmakta... Her gün tekrar edilen hayat mottosu gibi gün başlarken cümleler tamamlanmış yeni bir paragraf başı yapılmışçasına cesur olunmalı!
Yorumlarınızı beklerim. :)


12 Nisan 2018 Perşembe

KAÇINCI DENEME; SAYMADIM




  (ışık biraz fazla parlamış sanırım :)  )
    Watsons indirimi sırasında 13 TL gibi bir fiyatı olan Loreal Elseve 3 mucizevi kil şampuanının tester şeklinde deneyip ben memnun kalmamıştım. Ancak annemin Watsons'da gezinirken deneyelim ısrarı aldım. Benden çok o kullansa da ben son iki haftadır kullanıyorum. Normalden yağlanmaya eğilimli olan saçlar için olan bu ürün aslında tam ben saç tipim. Ağırlaştırmayan bir özelliği olduğu belirtilmiş bu özelliğe tik koyulabilir. Şampuan değişim geçiş süreçlerinde çok fazla saç dökülmesi yaşanabiliyor. Ancak bu şampuanı ilk kez kullandığımda abartılı bir saç dökülmesi yaşatmadı. Yağlanma karşıtı olup saçı sakinleştirmesi ve canlılık vermesi üçüncü yıkamada sanırım etkisini kaybetmeye başladı. Ben bu şampuanın normal saçlar için daha etkili olduğunu düşünürken annem benden daha uzun süre kullanıp memnundu son zamanlarda o da şikayet etmeye başladı. Uzun süreçte kullanım için uygun bir şampuan olduğunu düşünmüyorum. Kozmetik şampuanlar yerine daha doğal şampuanlar kullanmaya çalışsam da BIOBLAST örneğin gerçekten dökülme karşıtı ancak kaşıntı durumuna kesinlikle bir çare bulmalılar. Ben fazlasıyla sönük saç sevmiyorum. Biraz daha hacimli durması saçın istediğim özellikler arasında. Ayrıca saç yıkama sonrası saç dökülmesinin artması ile almayacağım şampuanlar arasında yerini aldı. Normal saçlar içinde düzenli kullanımda sürekli bir saç yıkama isteği vermesi annem ki bu ara kaşıntıdan şikayetçi yine bir şampuan arayışını başlattı. Yanındaki pembe makyaj temizleme mendili kasa arkası indiriminden 3 TL gibi bir fiyata almıştım. Pek bir beklentim yoktu aslında ısrar edilince kıramayıp almıştım. Şu an sürekli kullansam da makyaj temizleme mendilinde neutrogena makyaj temizleme mendiline geri döneceğim sanırım. Etkili bir şekilde memnun kaldığım nadir makyaj temizleme mendili ürünlerinden oldu çünkü. Bu pembe paketli makyaj temizleme mendili kokusu ile rahatsız etmese de temizleme kısmında çok yüzeysel kalan bir ürün oldu. Tek sefer de etkili bir çıkarım yapmadı ne yazık ki...
     Şimdilik yorumlarım bu kadar. Sizlerin de memnun kaldığınız şampuanlar hakkında tavsiyelerinizi bekliyorum...

28 Mart 2018 Çarşamba

HALF GIRLFRIEND FİLM YORUMLARIM

 

      İyi oyunculuk, harika müzikler      ancak vasat bir film...Nadir bu şekilde düşündüğüm film olur. Genellikle vasat filmlerde her şey ortalama altı kalır. Ama beni şaşırtan bu kadar iyi oyuncular varken ortaya harika bir filmin çıkmaması... 135 dakika boyunca etkileyici sahneler bekledim durdum desem yeridir. Hangi filmden mi bahsediyorum!!!HALFGIRLFRIEND... 

Shadra Kapoor filmlerini izlemesem dahi sempatim olan Bollywood oyuncularından. Gözlerinin renginin çok farklı olması ilgi çekici geliyor sanırım. Arjun Kapoor ise ilk kez bu filmde gördüm kendisini. Bollywood oyuncuları arasında bence sıyrılacaktır. Gelelim filmimize....

Hayatın tekrarı gibi filmlerde aslında bir klasikten çıkmaya çalışırken bir anlam vermeye çalışıyorlar. Ama bu anlamı çıkarmak için bazı filmler özellikle göz önüne koyarken bazıları ise tamamen yorumu seyirciye bırakmakta. Evet bunu da anlarım lakin bu film de öyle bir kargaşa vardı ki... Anlam güzel; etkisiz eleman olarak gördüm ben. Arjun Kapoor (Madhav filmdeki ismi) kendi memleketinden çıkıp üniversiteye kabul süreciyle başlıyor. 

İngilizcesi oldukça zayıf ama üniversite jürisini etkileme sahnesi bence çok anlamlıydı. Sosyolog olmayı istemekte; köyünün neden fakir kaldığını ve aslında geçmişte en iyi üniversitelerin oralarda olduğunu ve bunu araştırmak istediğini gerçekten güzel cümlelerle anlatmakta. Harika basketbol oynadığını es geçmemeyim. Üniversiteye kabul edildikten sonra okulun oldukça popüler kızı Riya'ya aşık olur.(Shadra Kapoor) Kızımız da basketbol oynamaktadır.

Sadece yanında dururken bile mutlu olur Madhav. Bir şekilde arkadaş olmayı başarsa da Madhav duyguları için çektiklerini görünce pes etmemesine mi yanayım, kızın gerçekten ailesel kaynaklı sıkıntılarının olması etkisiyle gelgitlerinin çok fazla olmasına rağmen ben bıktım bu çocuk hala neden bıkmadı gibi cümlelerle baş başa kaldım. Öyle ki kız arkadaşın olurum ancak yarım demesi de kızı anlamamı sağlamadı aksine neden? sorusu ile kalakaldım. 

Madhav'ın hayalinin gerçekleştirilmesi için İngilizce konusunda yardımcı olması güzeldi ancak çekip gitmesi Madhav'ı derin bir yara ile bıraktı. Pes etti mi hayır... Sorun da bence bu çabalar kızın sıkıntıları bana içten, dokunaklı gelmedi. Hep bir şey eksik dedim. Anlamak için anlaşılmak için...Ne diyelim muhteşem müzik ve oyunculara duyduğum sempati ile 10 üzerinden 4.5 hadi diyelim 5'lik bir filmdi.

 

15 Mart 2018 Perşembe

U-PRINCE/HANDSOME COWBOY

  
Princess Hours Thai 
versiyonundan sonra U-Prince
 Serisini bir ilgi sonrası fark etmiş ve izlemiştim. Aslında olur ya 
beğendiğiniz bir dizi sonrası karakterleri sosyal medyada da görmek; başka çalışmaları da var mı diye merak etmek...

 Yaz döneminde cidden bir ara sarmıştı 
bu diziler beni. Ugly Duckling Serisi sonrası U-Prince Serisi derken az ve öz izleyeceksin düşüncesini kabul ettim. 
Fark ettiğim bir şeyi paylaşmadan geçemeyeceğim bu ikili pek bir meşhur. Ester Supreeleela başrol oyuncusu bu serinin ilk dizisi olan U-Prince Handsome Cowboy.(Prikkang dizideki adı) 
Push Puttichai Kasetsin ise yakışıklı kovboyumuz Sibtis rolünde.
 Bu serinin ilk üç dizisini izledim beşe kadar olan kısmı ise ara ara videolarına baktım. Kesinlikle ilk filmde farklı bir kalite var. Serinin diğer dizileri biraz sıkıcı idi. Bu arada Ugly Duckling serisinde de bu kızımız bulunmakta.
 
 
 
Notlarım, dizimizin konusuna gelecek olursak üniversitenin her bölümündeki yakışıklılarını temele alan bu dizi
 onların yaşamları hakkında aslında
 aşkları hakkında bu seri.  Prikkang ile 
aynı üniversitede olan Sibtis; ikilinin karşılaşmaları aslında çok öncesine dayanmakta. Ancak yakışıklı playboy 
Sibtis ilk karşılaşmalarında Prikkang'ı tanımaz. Küçükken yolları ayrılan çiftimiz yıllar sonra üniversite karşılaştıklarında 
hoş bir karşılaşma olmaz. Prikkang bu duruma hem üzülür hem de çok sinirlenir. Sibtis ise kızımızla uğraşmaya devam eder. 

Yakışıklı kovboy sonrasında tanısa da aralarındaki bu didişme sürer. Prikkang'ın babası ise Prikkang'a sinirlenip onu yaz dönemi için yakın arkadaşının çiftliğine göndermeye karar verir. Ancak bu çiftlik kimin dersiniz?  Sibtis' in babasının...


Çiftlik; doğa sahneleri oldukça başarılı 
idi. Üzüm bağı ve oradaki didişmeler tatlı olsa da Sibtis'e ısınamadım. İçinde ne 
kadar iyilik olsa çocukluk arkadaşı kısmını bu kadar geç hatırlaması ve tam bir
 playboy olması bazı bölümlerde oldukça sinirlendirdi. Prikkang ağladığı kısımlarda çok üzüldüm. 
Bu didişmelerin ve sonucunu inatçılık
 mı aşk mı belirleyecek sorusunun cevabı merak ettirse de ikisinin arasındaki aştan çok diziyi izlettiren bence kızımızın oyunculuğu. Hele ki diğer serilerdeki 
kadın oyuncuların belki yaşları küçük olduğu için belki de yol almaları gereken daha çok yolları olduğu için ilk serinin sıyrılmasında Prikkang karakteri oldukça etkili. Çok da güzel ayrıca :) 
Dizinin bölümlerinin kısa olması 
(8 bölüm) hızlı ilerlemesi yormayan dizilerden olması izleyebilirsiniz. Bu arada seri devam ederken serinin kimi kısımlarında diğer serilerde yer alacak oyuncuları da konuk oyuncu olarak görüyorsunuz. 
Bu diziden sonra Ester  hangi dizide yer almış merakı ile yeni dizilerini de izleyebilirsiniz. Bence kendisini daha 
da geliştirecek.
Yorumlarınızı bekliyorum.....

2 Mart 2018 Cuma

MOM


       Güzel bir dizi tavsiyesi vereyim mi!!! MOM... Beş sezondur devam eden biri dizi.. Başrol oyuncularından Anna Faris güzelliği bir yana ki kendisini ilk kez Friends dizisinde Monica ile Chandler'in evlatlık alacağı ikizlerin annesi olarak tanımıştım. Doğal abartılı olmayan bir oyunculuğu var. Asıl hayranlık ise annesi rolündeki dört kez Altın Küre'ye aday gösterilen Allison Janney'e... Mükemmel bir oyuncu. Yürüyen komik kadın!!! Dizi alkolizme karşı savaş veren yalnız bir anne olan Christy'in hayatına sil baştan başlamak için Kaliforniya'daki Nepa Valley'ye taşınmasıyla başlayan komik gelişmeler üzerine. Christy iki çocuk sahibi çocuklar sezon değişikliklerinde yer almasalar da (kızı bir şekilde kendi hayatı ile meşgul oğlu ise babasının hayatını düzene koymasıyla onunla birlikte yaşamaya başlıyor. ) Baş belası gibi görünse de sezonlar ilerledikçe anne olmayı öğrenen Bonnie; Christy'in hayatını kolaylaştırdığı söylenemez ancak öğreniyor. Aslında temelde yanlışlıklar yapılsa da büyük pişmanlıkların sonunda ikisi de iyi bir büyük olmaya çalışıyorlar. Her hafta devam ettikleri Adsız Alkolikler kız grubu da inanılmaz. Marjorie, Christy'nin bir yerde akıl hocası, Jill(Jamie Pressly) grubun zengin ve şımarık kadını ruhunda iyilik aslında saflık olanı.
Bu diziyi izlerken mücadele duygusunu pes etmemeyi zor durumlarda edinilen hayat yıkılışlarını yeniden düzenlemek için azmi göreceksiniz. Yer yer espriler sizi güldürecek. Komedi anlayışı yabancılarla biraz farklı olsa da kahkaha atarak güleceğiniz çok yer var. Bonnie özellikle kızamayacaksınız.
         Kısa molalı dizileri seviyorum. Yorucu olmuyor.
Umarım gününüz güzel geçmiştir. Yorumlarınızı bekliyorum...

28 Şubat 2018 Çarşamba

SANIRIM MİMLENDİM

                                               
  (Göl kenarı Adana )
Sevgili Deep in uyarısı ile yorumlar kısmına baktım; sanırım mimlenmişim. Ani yazmaları severim. Bir anda akla gelmeyen düşünceler yığını birleşir ve bir paragraf oluştururlar. Tüm hesaplamaların dışında... O zaman İstop...

https://sevimli-kitaplar.blogspot.com.tr/2018/02/seni-sen-yapan-sevdigim-seyler-mim.html

(Deep vasıtasi ile yazmadigimi fark ettim
Teşekkür ederim kendisine )

    Beni ben yapan sevdiğim şeyler... ;Aslında kendimi acemi büyük olarak adlandırırım. Hayat; okul sınavlar ekseninde geçen birisi olarak korkularımla yeni yüzleşmeyi öğrendim ki o zaman anladım acemilikten gerçek bir büyük olmaya doğru yol aldığımı. Çok fazla kitap okurum. Bir çeşit nefes almak gibi. Dünyanın sıkıcılığına inat kitapların dünyası her zaman bana ilginç gelmiştir. Hayal dünyam çocukluk alışkanlığı ile kitap okuma temelli oldukça geniştir. Bu huyumu hem seviyorum hem de biraz törpülesem mi acaba diyorum.
     Müzik sözleri takıntım vardır. Saçma duygudan yoksun sözler yerine hangi dilde olursa olsun hatta anlamlı duyguları hissettiren (hüzün, üzüntü, mutluluk, neşe)sözsüz müzik olsun dinlerim. Bu alanda geniş bir yelpazem vardır. Arap müzik dünyası denildiğinde sayacağım en az üç sanatçı unutulmaz film müzikleri dediğimde hazine kutum gibi anı kutumda özel filmler vardır. Hatta dönem dönem öylesine sık dinlerim ki taktığım o şarkıdan bıktıktan sonra aradan zaman geçip de yeniden o şarkıya döndüğümde özlediğim anlar varmış derim.
    Yazmasam çıldırırdım... Bu söz kadar abartılı olmasa da o an etkilendiğim bir kitap alıntısı, şarkı sözü film replik ve benim yorumlarımı tuttuğum defterlerim vardır. Defter satın almaya bu yüzden bayılırım. Bu huyumu seviyorum gerçekten. Ufak çaplı bir koleksiyonum var desem yeridir.
      Son olarak inanmak ruhumuza işlemiş diyenlerdenim. Herhangi bir durum karşısında umudumu diri tutmak için elimden geleni yaparım. Umutsuzluğa kapılmam kapılmayı da istemem. Çare Allah'ın yardımıyla daima bizimledir.
      Bir Adanalı olarak yemek tat zevki yemek seçmem ancak güzel yemek arama tutkum daima benimledir. Eli lezzetli olan insanlara selam olsun...
     Benim mim şimdilik bu kadar. Bu yazımı gören herkes bu mimi yapabilir. Mimi tutun, içinizden geldiği gibi yazın...

27 Şubat 2018 Salı

TATLISEVER

   
    Bir Adanalı olarak acı, tatlı , ekşi aşina olduğum tatlar olsa tatlıların yeri inkar edilemez bir şekilde hayatımda yer kaplıyor. 
Ağır tatlılardan hoşlanmıyorum ancak sütlü tatlılarda özellikle sütlaç; annemin eline kimse su dökemez. Annesinin kızı tabiri biraz bende kek, poğaça ve kurabiye dalında gösteriyor kendini. Özellikle annem çok sevdiği için kek yaptığım günler var. İtiraf etmeliyim ki kurabiye kısmında biraz daha pratiğe ihtiyacım var. Hazır işsizken...:) 
       Kek ve çay uyumu denilen bir uyum var ki, tarif edemem. Kurabiye süt; kısır nar ekşisi gibi. Acıktım mı nedir! dedim yazarken. Çay yani dememek gerek. 
Çay özeldir. Günde bardak bardak içenlerdenim diyemem fakat güzel bir çayın tadını fark etmediğim anlamına gelmez.  Az olsun ancak öz olsun boşuna mı demişler. Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı paylaşmaktan sıkılmadığım kitaplardan. Çay ile ilgili yazarken aklıma geldi; alıntısını paylaşayım;
     
Kısmetin bol, çayın demli, kahven okkalı olsun. Bahtın, yolun, kalbin açık olsun...
Haksız mı.. Bana öyle geliyor ki çay kalabalıkların kahve daha sakin ortamların temeli. Kahve ikili konuşmaların sessiz ancak etkili dinleyicisi çay ise o bardak sesinin bir bardak daha içer misiniz soruları temelinde mutludur.Laf aramızda Türk kahvesi Kıbrıs'ta alıştım. Eskiden biraz soğuk bakıyordum. Demek ki alışkanlıklarda zamana ayak uyduruyor. Umarım gününüz güzel geçmiştir. Yorumlarınızı bekliyorum...

23 Şubat 2018 Cuma

DENEBUNU ŞUBAT AYI KUTUSU


        Denebunu Kutusu artık duymayan kalmamıştır. Ama kutu gelince de yorum yapmazsak olmuyor. :) Şubat ayı kutusu çıkınca çok şaşırdım uzun zamandır siteye bakıyordum çünkü. Şansım bu sefer bana yardımcı oldu. Talep etmiştim bugün geldi. Tabi bazı indirimlerin süresi dolmuş Sevgililer Günü indirimleri geçti ne yazık ki. (Watsons sevgililer gününe özel Signal indirimi gibi)
      Ancak gelen  orijinal boy Signal CC  White Now beni çok mutlu etti. Denemeyi çok istiyordum. Perwoll siyahlar için annemin sıklıkla kullanıp memnun kaldığı bir ürün. Annem için ideal bir ürün oldu o yüzden. Keza molped indiriminin Haziran ayına kadar Migroslarda geçerli olması da bugünümü oldukça güzelleştirdi. Sizlerde siteye üye olabilirsiniz. Profil uygunluğuna göre her ay belirli sayıda ücretsiz kutular yer almakta. Eğer size uygun ise talep edebilirsiniz. Ancak çok çabuk tükeniyor. Kutular yayında yazısını gördükten hemen sonra sitede talep edebilirsiniz. Bu kutular bayağı ünlendi artık şans da etkili oluyor talep etmede. Kargo biraz geç getirse de deneyelim bakalım...
       Gününüz umarım güzel geçmiştir. Yorumlarınızı bekliyorum.

20 Şubat 2018 Salı

A WALK TO REMEMBER

       Hüzün ve pişmanlık... Oldukça önemli iki kelime. Hatta kırgınlık! Kırgınlığın çözümü var mı bilmem. Kırgınlık ne kadar sürer deseniz bir noktaya kadar ondan sonrası anılarda kalıyor. Kurallar, eskimeyen dertler ve tüm bunların arasında rutine sıkışmışlık hissi. Bilmiyorum yerini başka düşünceler alır mı? Kitap okumaktan sıkıldığım bir anda aklıma Dream High Suzy son bölümde Only Hope şarkısını söylemişti. Bilmiyorum izlediniz mi? Suzy ilk kez o dizide görüp sesini çok sevmiştim. Only Hope ne kadar dinledim kim bilir... Nedense Only Hope film kesitindeki o kısmı da izlememe rağmen filmin tamamını izlememiştim şimdiye kadar. Sonra... Sonralarım meşhurdur. Sonrasında daha güzel olacağını mı düşünürüm sonrasında o filmi daha çok seveceğimi mi çok sevdiğim kitapların sonunu okumayanlardan değilim. Çok sevdiğim kitabın sonunu okuyup aradaki mesafeyi kendim ayarlamayı sevenlerdenim. Bırakmadım yarıda kitap. Ancak yarıda bıraktığım yarına bıraktığım yığınla film var. Bir cesaret dedikten sonra ki aradaki zaman dilimi oldukça fazla idi. Dün izledim.


(Müzikal sahnesi filmin en güzel sahnelerindendi)

A Walk To Remember... Yani Uzaktaki Anılar filmini. İyi ki de bu filmi sonraya bırakmışım. 2018 için bana anlam veren filmlerden yerini aldı. Eski bir film. Mandy Moore nedense bu kadın benim aklımda bal köpüğü saç renginin en güzel yakıştığı ünlülerden olarak kalmış. Başrol oyuncularımızdan kendisi. Jamie rolünde. Kibar, akıllı, klasik Amerika lise popüler öğrenci tiplemelerinin yanında oldukça zeki ve ne istediğini bilen bir kız. Yanına yaklaşıldıkça parlayan bir güzellik; masumane. Shane West ise okulun popüler çocuğu; ailesi ile hatta daha çok babası ile problemleri olan yakışıklı Landon Carter... Bu ikilinin uyumu hala bir efsane. Bu filmi şu zamanda çekseler bende derdim ki bu klasik ikilemsellik bitmedi mi zıt kutuplar birbirini çekerken aslında ruhlarının aynı olduklarını anlar. Ancak zamanına göre gerçekten hakkını veriyor. Konunun işleniş tarzı aslında naifliği Only Hope şarkısının yer yer melodiler şeklinde film aralarına serpiştirilmiş olması oldukça başarılı. Zaten IMDB puanı : 7,4 bence hiç fena değil. 1 saat 42 dakika olan bu filmde sıkılmaya vaktiniz olmuyor. Konu hızlı sayılmasa da sürükleyici bir biçimde akıyor. Çok fazla detay vermek istemiyorum. Belki başlarken basit içerikli gelebilir ancak şu bir gerçek ki Jamie'nin iradesine hayran oluyorsunuz. Sonuçları kabullenmiş ve nedenleriyle bir çeşit mutlu olmay gerçeği oluştururken Landon karakterinin kendisini keşfetmesiyle yaptığı nazik hareketler (teleskop yapması, aynı anda iki yerde olmak isteyen kızımızın isteğini akıllıca gerçekleştirmesi ) çok tatlısın sen ya dedirtiyor izlerken. Sonu hüzünlü diye düşünürken başka bir pencere açılıyor bazen nedenler hayatın kendisi oluyor. Bence izlemelisiniz...
       Aşk hakkında milyonlarca söz söylenmiş binlerce kez film çekilmiş olsa da Aşk, Aşk işte. Nasıl ki her insan bir dünya ve milyonlarca duygu var ise Aşkın da dili her insan da farklı ki bu filmde bunu da anlıyorsunuz.
Yorumlarınızı bekliyorum..

16 Şubat 2018 Cuma

NUTELLALI KURABİYE



Devamı gelecek şekilde bırakmıştım yazımı. Çok geciktirmeden gelsin tarif... Paylaşacağım fotoğraftan sadece lezzetini anlatabilir miyim bilemem lakin deneyeceğim 😊 oldukça hamarat olan bu arkadaşımın elinden herşey gelir. MasAllah diyeyim nazar değmesin,kıza. Kurabiyeleri özellikle şimdi çok popüler olan özel gün kurabiyeleri olsun bu tarz ev kurabiyeleri olsun elinin lezzetinden kaynaklı olsa gerek özeldir. Sunumlarının düzeni hatta laf aramızda takıntısı mesleğinin de iç mimar olması sebebiyle eşsiz olabiliyor. Geçenlerde kendisinin bizzat hazırladığı baby shower masasını da paylaşmak isterim bir ara. Neyse tarifi kaptım bakalım öyleyse paylaşayım.


(Nutellalı ve marmelatlı kurabiyeler)


250 gr margarin
1 yumurta
1paket kabartmaz tozu
1paket vanilya
3 yemek kaşığı nişasta
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı pudra şekeri
Alabildiğine un
Hepsini karıştırıp hamuru yuvarlak parçalar haline getirip ortasına bastırıyoruz.Piştikten sonra pudra şekeri serpip marmelat veya nutella sürüyoruz 🤣🤣(çilek marmelatlı idi ancak nutellalı olana bir yıldız da benden )
Yorumlarınızı bekliyorum... Umarım güzel bir gün geçirmişsinizdir.