neutrogena hydro boost etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
neutrogena hydro boost etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ekim 2019 Çarşamba

NEUTROGENA HYDRO BOOST SERİSİ


  Bitmeyen Eylül yerini Ekim ayına bırakırken... Eylül ayı benim için güzel bir ay olmadı ne yazık ki.. İki-üç yazı öncesi uzun uzun içim döktüğüm için yeniden yazmayayım ama moral depolamak zorlu imiş. Onu anladım. Bu arada Adana hala sıcak. Öğle saatlerinde güneşin bir ara beynime doğru yol aldığını hissettim :) Sanırım kış bir anda gelecek. Kış mevsiminin cilde olan etkileri ile baş başa kalmadan önce Neutrogena Hydro Boost Canlandırıcı Serum Kapsülden bahsetmek istiyorum...
Ürün hakkında notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Tanıtım rehberinden;
"Güçlü formülü ve hafif yapısıyla Hydro Boost Canlandırıcı Serum Kapsül cildinizi güçlendirir ve ona enerjisini geri verir. Yoğun bir şekilde nemlendirir, çizgileri pürüzsüzleştirmeye yardımcı olur ve yorgun cildi anında canlandırır. İçeriğindeki Hiyalüronik Asit ile cildinizde 24 saate kadar nemlendirme sağlar. Antioksidan ve canlandırıcı E vitamini içeren mikro tanecikler her başısınızda seruma yayılır ve yoğun bir şekilde etkisini gösterir."
Canlandırıcı Serum Kapsül 30 ml. Ambalajına hayran kalarak satın aldığımı itiraf etmeliyim. E vitaminli ürünleri kullanmayı seviyorum. İçerisindeki minik segmentler; şık tasarımı ile oldukça göze çarpıyor. Neredeyse 3 aydır kullanmama rağmen bitmedi ebatına göre bereketli bir ürün oldu. İçerisinde sim var. Işıltılı canlılık vaadini ürün küçük küçük simlerle mi yerine getirmeye çalışıyor o kısmı anlayamadım. Simler kullanım sonrası kendini gösterirken nemlilik ise kendini göstermekte biraz zayıf kaldı. Bunu ifade etmemin sebebi kullanım sonrası nemlilik hissinin çabuk kaybolması. Kış mevsimi için sanırım kullanım konusunda başka ürünler denemeliyim kalıcılığı biraz daha fazla olan... Şimdilik yorumlarım bu kadar. Beklerim yorumlarınızı... 


                                 

11 Temmuz 2017 Salı

Yaz Nasıl Geçiyor?

Zamanın geçmesi için mi yaşayanlardansınız yoksa zamanı anlamlı yaşamak isteyenlerdensiniz? Bu ara fark ettim ki zamanı anlamlı yaşama isteğim biraz körelmiş. Bir şeyler yapmak gerekiyor derken başlayabileceğim noktadan başlamak istedim. Kararlar aldım. İlk olarak okumam gereken kitapların listesini yeniden (biliyorum yarısını yapabildim listemin) düzenledim. Biten ürünlerimi yorumlamak için bekletiyordum. Yorumlamakla başlayıp atmam gerekenleri atabilirim dedim. İlk olarak Neutrogena Hydro Boost kreminden bahsetmek istiyorum. Belki kış mevsiminde kullansam yorumum farklı olabilir miydi emin değilim ama beklediğim performansı kesinlikle vermedi. Özellikle banyo sonrası kullandım yaz döneminde nem ihtiyacını cildimin kaybetmek istemediğinden her ne kadar karma cilt olsa da neme ihtiyacı olan bölgeleri için bu ürünü kullandım anlık bir dakikalık sağladığı ferahlık dışında etkisini göremedim. Yves Rocher güneş sonrası bakım ürünü ise atın kampanyası olarak hediye edilmişti . Bayıldım kelimesi ile özetlemek istesem de kokusu özellikle favorim oldu. Güneşle bire bir yaşayan bir şehirde iseniz kullanmak zorundalığını en iyi şekilde karşılayan bir ürün.

Missha siyah maskesini uzun zaman önce almıştım. Bir ara çok sık kullandım bir ara hiç kullanmadım. Ama çok şükür geçen aylarda bitirebildim inat etmiştim çünkü. Uzun soluklu olan bu ürün fazlaca etkisiz kaldığından bir daha alabileceğimi sanmıyorum .Nivea köpük ise Migros indiriminden çok uygun fiyatlı olarak almıştım. Bitmesi konusunda oldukça çabaladım. Yatıştırıcı köpük olmasına rağmen yağ dengesine bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Sıradan bir yüz güzellik sabunu gibi düşünüyorum.
Nivea (siyah beyaz özellikli)48 saat etkili olduğu belirtilen bu rollon zihnimde etkili bir ürün olarak yer edinmedi. Bir daha almayacağım ürünler arasına girdi. Koku konusunda fazlasıyla hassas birisi olarak bir rollon kokusuna uygun deodorant ve ona uygun parfüm üçlü serisini devam ettiririm. Hijyen kokusu gibi olan koku dışında 48 saat etkili vaadini ki gün içerisinde sürekli yenileme ihtiyacı hissedilmesinin gölgesinde kaldığını düşünüyorum.

 Umarım yaz mevsimi dolu dolu geçiyordur. Yeni kararlar yeni insanlar yeni kitaplar ve yeni ürünler ve belki de yeni şehirler... Hayat durağan halini yaz mevsiminin yaramaz çocuk ruhunda eritmekte sanki. Bugünlerde çok sevdiğim bir söz ezberlemekten kendimi alamadığım bir sözle yazımı sonlandırmak istiyorum...(Güzel anılarınızı mutlaka hatırlayın ... )
Tolstoy'dan anlamlı bir not; Mutluluk masal mutsuzluk ise öyküdür...