şahmaran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şahmaran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2024 Salı

ŞAHMARAN 2.SEZON İNCELEME


(Görsel Google'dan alınmıştır.)

Ağustos ayı benim için daima sevdiğim bir ay olarak hayatımda yer almıştır. Ama şu sıra aklıma Virginia Woolf'un günlüklerinde bir alıntı ile aklımda; ve Ağustos harcandı... Neyse o başka bir blog yazısının konusu. Bu ay da ama izlemek istediğim listemde olan dizileri izledim. Bu diziler arasında Şahmaran dizisi de vardı. Şahmaran; Çukurova'nın efsanesidir. Yılanların padişahı Şahmaran, insanoğlunun ihanetine uğramıştır. İnsan; Şahmaran'ın cennetine ayak bastığında Şahmaran anlamıştır; ölüm gelecektir. Diyarın padişahının güzeller güzeli kızı hastadır, çaresi ise Şahmaran'da saklıdır. Padişahın veziri ise kötüdür ve padişahın kızı ile evlenmek istemektedir. Onun iyileşmesi için her şeyi yapmaya hazırdır. Şahmaran'a ulaşmak için her yolu denemeye hazırdır. Rivayete göre Şahmaran'ı görenlerin vücudu pul puldur. Halkın vücudu hamam da tek tek kontrol edilir. Şahmaran'ı ziyaret eden insan ise her şeyden habersiz hamama geldiğinde yakalanır ve zorla Şahmaran'ın diyarının yeri söyletilir. Böylelikle ihanet gerçekleşmiştir. Şahmaran öldürüleceğini anladığında beni parçalayacaklar; vücudumun zehirli tarafını vezirin içmesini sağla; şifayı ise padişahın kızı bulacaktır der insana... Vezir, gençleşme umudu ile insanın dediğini yapar ve anında ölür... Derler ki yılanlar, padişahlarının öldüğünü bilmemektedir hala onu beklemektedirler kimisi ise kıyamet zamanı Şahmaran'ın öldüğünü anlayacaklar ve insanlara saldıracaklar. 

Bu kısa bir Şahmaran efsanesiydi sizlere aktardığım...Şahmaran bu topraklarda bilinir ve gerçekten özel bir efsanedir. Şahmaran dizisine gelecek olursam eğer, anlayamadığım noktalar olduğunu belirtmeliyim. Dünyaya Anadolu efsanelerinin tanıtılması ve modernizm ile klasik anlayışın harmanlanması aslında çok güzel. Dünyanın herhangi bir yerinde Türkçe bilmeyen birisine dahi Netflix platformu ile izleme imkanının verilmesi harika. Ancak daha fazla unsura dikkat edilmeli miydi? Bir izleyici olarak beklerdim. Özellikle görsel efektler beni inanılmaz şaşırttı; Prens dizisindeki o kaliteyi, teknolojinin kullanımı neden diğer dizilerde olmasın ki. 

"Dizi ilk sezon; Annesini kaybeden Şahsu'nun(Serenay Sarıkaya) Adana'ya gelmesi ile başlar. Şahsu Adana'ya gelerek büyükbabası ile yüzleşmek ister. Ancak büyükbabasının yaşadığı yer yarı insan yarı yılan olan insan topluluğunun liderinin de evinin tam yanındadır. Bu topluluk Mar adına sahiptir. Şahsu bu topluluğun içerisinde kendini bulurken doğumunda işaretlenmiş olarak adlandırılan bir kehanetin de parçası olan Maran ile karşılaşır ve ona aşık olur. Kehanete göre fedakarlık sırası insandadır. Dizi aşk, ihanet ve kehanet ekseninde ilk sezonun sürpriz bir şekilde bitmesinden sonra ikinci sezonda birçok karakterin öldüğünü görüyoruz. Özellikle Maran'ın ailesinin... İkinci sezonda bir diğer önemli karakter Lilith ortaya çıkmıştır. Lilith ve Şahmaran'ın döngüsü yeniden mi başlayacaktır?"

Bir zamanlar Çukurova dizisinde; Koskoca Çukurova'da üç çekim yeri vardı. Tarsus tarihi evlerin bulunduğu o sokak çarşı olarak adlandırılırdı; Demir'in çiftliği için daha önce Beyaz Gelincik dizisinde de kullanılan konak ve eski fabrika... Bu dizi de aynı yerler kullanılmış. Adana'nın gelişmemiş ve çok küçük bir şehirmiş gibi gösterilmesi aslında biraz anlamsız geliyor. Adana, Türkiye'nin en büyük üçüncü şehriydi şu an sıralama biraz gerilere de kaysa bu topraklar suyun ve güneşin şehri. Aradığınız her şeyi bulabilirsiniz ve ne yazık ki gerekli şekilde tanıtamıyoruz. Şahmaran 2.sezonda Hürriyet mahallesini andıran yılanların mahallesi olarak adlandırılan yer, bir ara Atatürk Caddesi'ne çıkılıp yılanların otobüs durdurup insanları dövmesi biraz anlamsız geldi. Bu kadar orijinal bir hikayede de spoiler olmaması adına daha söyleyebilirim ki fedakarlık sırası insana gelmiştir. Ama bir döngü takıntısı gerçekten anlayamadım. Dizideki başrol oyuncuların gerçekten çok fazla bir fan kitlesi var. Ancak hikayenin koptuğu noktalar, karakterlerin hikayesini gerçek anlamıyla göremeden birden daha başka bir yöne dönülmesi sanki bir karmaşa vardı. Lilith karakterinden beklentim büyüktü ama o da kaderine yeniden razı oldu. Onca mücadele neden oldu zaman? Maran'ın ailesinde orjinal çok iyi karakterler vardı. Hikayelerine değinilmedi ne yazık ki. Mar Mahallesi; daha fazla karakteri tanısak fena olmazdı aslında. Bir pazar sokağı ve tamirci atölyesi gibi alan çekim yerine yeterli demişler anladığım kadarıyla.

Tavsiye konusu ise;  kişisel olarak bir puan verecek olsam 10 üzerinden 5 puan ancak verebilirim. Twilight serisinin önce kitaplarını sonra ise filmlerini izlemiş birisi olarak sanki bu dizi de biraz Twilight ambiyansının oluşturulmaya çalışıldığını düşündüm izlerken. 

Sizler izlediniz mi? Yorumlarınızı bekliyorum...