edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2022 Perşembe

RADYO TİYATROLARI



Lise yıllarını özlüyor musunuz? O kadar yaş aldım mı bilmiyorum ama özlüyorum. Alışkanlıklarımı ders çalışırken dinlediğim radyo tiyatrolarını. Çok fazla tiyatroya gidemedim biraz pişman olsam da radyo tiyatroları benim için anlamlıydı. Gece yarısından sonra birden tiyatroya geçen yayınlar, o zaman ki gece sessizliğinde arkadaşlarımdı. Doktor Jivago aklıma ilk gelse de Müjdat Gezen'in sesinden başka tiyatrolar da dinlemeyi severdim. Edebiyatın her çeşidini seviyorum. Kitap okumak benim için alışkanlık değil hayatı, insanları dinlemek hayata farklı pencereler açmak. Tiyatronun ise başka bir büyüsü var.  Lefkoşa'daki anılarımda da radyo var hatta radyo tiyatroları. Dolmuş bizdekilere benzemese de bir çeşit zaman makinesi gibiydi benim için. Girne yolunda açılan radyo tiyatroları beni gülümsetirdi. Zamanın gerisindeki detaylar geleceğe güzel bir alışkanlık şeklinde kalsaydı keşke...


Bu küçük radyo, zamanın teknolojiyle oldukça uyumlu. Telefon ile bağlantı sağlayabiliyor, şarj edilebiliyor ve pilli de. Çok şirin değil mi !!! Kuzenime doğum günü hediyesi olarak görünce çok hoşumuza gitti. Amazondan satın aldık bizde. Hızlı ve korunaklı geldi. Fiyatlar sürekli bir artış gösterdiği için aldığımız fiyat şu an için iyi geldi. Kullanımı da oldukça pratik. Teknolojinin hayatımızı dört bir koldan sardığı bir dünyada adeta bir tebessüm...

Sizleri de gülümseten detaylar var ise şu sıra yorumlarınızı bekliyorum ... 

22 Temmuz 2019 Pazartesi

JANE AUSTEN/ AŞK VE GURUR


AŞK VE GURUR... 
Önceki yazımda Jane Austen'dan bu kadar bahsetmişken bir klasik olmuş; edebiyatta kendisine yer edinirken defalarca
 hem dizisi hem de filmi çekilmiş olan Aşk ve Gurur'u anlatmamak olmaz. 
Lise zamanımızda çok popülerdi, filmi...
 Her zamanki gibi önce kitabını okuyup sonrasında filmini izlemiştim. 
Ama bu durum Boleyn Kızı için geçerli değil sanırım... Filmini kitabından daha çok sevmiştim neyse...

JANE AUSTEN/AŞK VE GURUR

Aşk ve Gurur 
2005 yılı yapımı Jane Austen'ın 1813'te yayınlanan Gurur ve Önyargı kitabından uyarlanan romantik dram filmi... 2 saat 15 dakika film...Oyuncular; Keira Knightly(Elizabeth Bennet), Matthew Macfadyen(Mrs. Dracy), Rosamund Pike, Jena Malone...
Konusu:
İngiltere'de 18. yüzyılın sonlarında, 
toprak sahibi bir ailenin beş kızı olan 
Bennet'lar( Elizabeth, Jane, Lydia, Marry 
ve Kitty) kızlarının hayatını zengin bir 
koca ile garanti altına almak
 isteyen anneleri... Bayan Bennet'ın 
en büyük hayali kızlarını zengin 
insanlarla evlendirerek aslında sınıf atlamalarını sağlamaktır. 
Elizabeth(Lizzy olarak çağırılıyor ailesi tarafından) hayata diğerlerinden farklı bakmaktadır. 
Onun neşeli ve zeki karakteri birisinin dikkatini çekecektir. Bu kişi 
Mrs. Darcy'den başkası değildir. Bu naif ve içten aşk öyküsü gurur çekişmesinde kazanan taraf hangisi olmalıdır? 
Aşkta kazanan var mıdır?

MR.DARCY

AŞK VE GURUR

Filmden notlarım;

" Benim gerçekten sevdiğim insanlar 
azdır; beğendiklerim ise büsbütün az. Dünyayı görüp tanıdıkça hoşnutsuzluğum artıyor. İnsanların iç yüzünün nasıl 
hiç göründüğü gibi çıkmadığını; iyi yada akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum."

(Zamana uzanabilmiş bir paragraf... 
Bugün okurken de anlıyorum ki insanlar gerçek yüzlerini saklamakta ustaca davrandıklarını düşünseler de ve anlaşılmadıklarına kendilerini
 inandırsalar da durum hiç de böyle değil. Sadece karşı tarafa -mış gibi yaptığını söylesen de anlamayacağını görmek karmaşası ... Vefanın önemsizleştiği, çıkarcılığın yaygınlaştığı bir karmaşa... )

"Yapmacık bir tevazudan daha aldatıcı birşey yoktur. Bu dolaylı yoldan böbürlenmenin ta kendisidir."

"Kibir ve gururu dize getirebilecek tek gerçektir aşk..."

Oscar'a dört dalda aday
 gösterilmesi bir yana abartıdan uzak; harika bir filmdi benim için. Dönem kıyafetleri, arka plan manzaraları bir kenara oldukça da anlamlı bir film. Keira Knightley zarifliği ve Matthew Macfadyen bu ikili arasındaki kimya; karakterlerin gerçekliğine olan inancı pekiştirmekte.
 Lizzy, Becoming Jane filminden sonra gördüm ki yazarın kendisinden parçalar taşıyan bir karakter. Aşık olmadan evlenmek, statüsel bir kaygı onun için önemli değil. 
Kitapları ve düşünceleri ile kardeşlerinin arasından zekası ile sıyrılmış; peki ya Mrs.Darcy? Bu gizemli zengin; duygularını gururunun ardında gizlese de meşhur yağmur sahnesinde vay be dedirten bir karakter dedirtmişti. 
Böylesine asilce sevmek; karakterin muazzamlığına hayran bıraktırıyor. İzleme listenize ekleyebilirsiniz :)
Moda kendisini tekrarlıyor. 
Arada sırada Instagram'da da bu filmdeki kıyafet modasını görsem de sadeliğin ve kıyafetlerin zarafetinin moda olmasını isterdim.
Beklerim yorumlarınızı....
Instagram: @camdanduslerblog