hikaye yarışması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hikaye yarışması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ağustos 2021 Salı

ÇUKUROVA HİKAYE YARIŞMASI


Fotoğraf benim köyümden... Zeytin bahçemizin hemen arkasında, çok fazla gitmediğim için kendime de kızdığım bir yer. Toroslara uzanan... Gerçek Çukurova'nın başladığı yer. Hanımın Çiftliği/Orhan Kemal eserinin gerçek bir hikayeden esinlenildiğini biliyor musunuz? İşte o hikayenin yeri, rivayete göre Hanımın Çiftliği şimdi tek bir parçası olmasa da oldukça görkemliymiş. Şahmeran'ın (yılanların padişahı) ihanet edileceğini bile bile insana güvenmesi ve ona zarar vermemesi için yılanlarını uyarması, bilmem bilir misiniz o efsaneyi; efsaneye göre yılanların ülkesinin padişahı Şahmeran ülkesine ayak basan ilk insanı affeder, ona güzelce bakılıp geriye gönderilmesini sağlar. Ama bilir bu merhametinin başına iş açacağını... İnsanların ülkesinde ise padişahın kızının bir hastalığı vardır. Bu hastalığın devası Şahmeran' dır. Aslında bu deva Şahmeran'ın ölümüdür. Şahmeran'ın ülkesine giden ve gelen o insan bir şekilde fark edilir. Şahmeran oysa söz verdirmiştir ülkesinin yerini kimseye söylememesi için. Söz tutulmaz,  Şahmeran ölür, padişahın kızı kurtulur ancak yılanlar o gün bugündür intikamını almak için Şahmeran'ın insanlara saldırır. Kısaca anlattım efsaneyi ama Misis'te gerçekten yılan çok fazla vardır. İntikam alıyorlar mı bilinmez ancak çocukken dikkatli olmamız istenirdi. 

Tarihi zamanın ötesine dayanan bir köprümüz de vardır, Lokman Hekimin diyar diyar gezdiği ve ölümsüzlük otunu bulduğu, kaybettiği yerdir. Efsanelere bu kadar aşina olup hikaye anlatmayı seven bir şehir, kovid yüzünden toplu taşımaya çok az binsem de basit bir günde bile neler anlatıldığını tahmin edemezsiniz. Biraz sohbet etmek istedim. Şu sıra o kadar çok şey oluyor gündem o kadar çok değişiyor ki mutlu haberlere güzel sohbetlere hasret kaldık. 

Geçenlerde Çukurova belediyesi tarafından düzenlenen "Emeğinin Çukurova'sı" adıyla bir öykü yarışması düzenlediğini gördüm. E-posta ile başvuru kabul ediliyor ve son tarih 1 Ekim... Ödül, para ödülünün yanı sıra dereceye girenler Adana'da misafir edilecekler. Belki katılmayı düşünürseniz haber sitesinin linkini bırakıyorum.
Şimdilik bu kadar yorumlarım,  sizlerin de yorumlarınızı beklerim:)

27 Aralık 2017 Çarşamba

HAYAT YOLU

 
 
"Yürüdüğünüz yol huzur versin"... Yıl biterken yeni mottom :)
Mutluluk tek kelimeye sığmayan; anlamı ile nice cümleler aşıp gelen hafif bir esinti gibi. Korkuların gerisinde duran varlığı ile kalplerdeki sevgiyi hatırlatan mutluluk herkese ve her şeye göre değişebilir. İşin özü mutluluğu yakalamak zor olsa da çabalamalı insan. 2017 doğum günümde meşhur yapmak istediklerim listesini bende yapmıştım. Ancak birçoğunu gerçekleştiremedim. Hayat şartları izin vermedi cümlesini klişe bulsam da ne yazık ki hayat şartları önemli bir faktör. Ama yine de okumak istediğim kitap listemin hepsini gerçekleştirdim. İzlemek istediğim filmleri izledim küçük notlar dahi aldım. Adana'da turist oldum insanın doğduğu büyüdüğü yaşadığı şehre turist gözüyle bakması farklı bakış açıları da eklemedi değil. Kısacası büyüdüm. Hep söylerim yılların sayıca artması bir yana büyümek anılarla olur diye. Güzel anılarım oldu. Umutlarım ve çabaladığımla yığınla düşlerim oldu. Elimden geleni yaparsam gerçekleşecek sandığım düşlerim de bana öğretti; huzur kelimesinin anlamını. Huzur bir cümle içerisinde geçtiğinde hayat da çok daha güzel oluyor. Gelecek yıldan benimde beklentilerim gerçekleşmesi için umut etmekten vazgeçemediğim dileklerim var. (Yeni yerler görme isteği gibi.) 2018 umarım çok güzel bir yıl olur. İnşallah güzel anılarımızla bir yıl daha bitti cümlesini kurarız yıl biterken... Aralık çok çabuk geçtin bu arada :)

25 Nisan 2016 Pazartesi

RÜYA KUTUSU


      Uyanmak istemediğiniz rüyalarınız var mı? Anlamsızca sürmesi için dualar ettiğiniz aslında bir parçanızın gerçek olmadığını bildiğiniz rüyalarınız...Yapılan araştırmalara göre rüyalarımız bir dakikayı bile bulmazken saatlerce hatta günlerce aynı rüyanın etkisinde nasıl kalabiliyorduk? Belki hüzünlerimizden belki de hislerimizin gerçekleşeceğinden duyduğumuz korkularımızdan... Mutluluklar diyemiyorum. Mutlulukların rüyası görülmez yaşanır. Bilmiyorum. Benim rüyalarım genellikle duyduğum özlemlerimin sonucu sanki. Zamanın üzerine bir örtü serdiğini düşündüğüm ve sanki o örtünün açılmayacağını bilerek tam tersi çıkan rüyalarım... Özlemlerimin bende önemi büyük, eminim. Fakat şimdi farklı. Bir manzara bir duygu ve bir şehir... Bir şarkıyı rüyanızda gerçekleştirdiniz mi veyahut bir kahraman olduğunuzu gördünüz mü? Rüyalarımız özeldir. Bu yüzden görülmeyen rüya kutularımız vardır. Vazgeçemediğimiz ve kimselere göstermediğimiz kutularımız zamanı geldiğinde bize kendilerini hatırlatmaz mı!!! Evet böyle bir gündeydim.
Sanki bir film sahnesinde alt fonda sevdiğim bir şarkı ile yürürken hatırlatmadı kendini rüya kutum. Rüya kutum yaz mevsimini vurgulayan bir parkta kendimi dinlerken hatırlattı kendisini. 25 yaşıma girmeme fazla bir zaman kalmadı.
   
     Ben bir yaz çocuğuyum. Sıcak günlerde şikayet etmemem gerektiğini söyleyenlere "lütfen" diyorum. Yazı sevmek şikayet etmeyeceğim anlamına neden gelsin. Fakat evet sıcak bir yaz gününde doğdum ben. Her rüyamda yazı hatırlatan bir çiçek mutlaka yer alır. Bugün uzun bir yürüyüşün sonunda parkta kendimi bulduğumda ne yapmak istediğimi düşünüp durdum. Hayat belirli sınavlara hazırlanmakla geçerken kaçırdıklarımı düşündüm. Elimin neden zorunluluklarıma gitmediğimi düşündüm. Yüksek lisans için haftalardır masamda bana bakan kağıtlara selam veremiyorum. Mayıs ayındaki o popüler sınavın stresi sarmışken rüyalarımın aklıma gelmesi. Bazı rüyalarımı unutmam. Hafızamın kuvvetli olduğunu söylerler. Ezber yapmaktan nefret eden zihnim; görmek, duymak ve yaşayarak öğrenmek ister. Bundan mıdır bilmem kolay unutmam... Çoğu zaman yorsa da. Bugün geçenlerde gördüğüm bir rüya gözümün önünde canlanıp durdu. Tüm lisans boyunca yürüdüğüm yılan misali kıvrım kıvrım uzayan yolumda yürürken otobüs durağını gördüğümde nasıl hızlıca koştuğumu gördüm. Gidişlerim ve gelişlerim sıradandı. Aradan bunca zaman geçmişken o duyguyu şimdi anlamak... Demek ki anılarımı önemseme yaşıma gelmişim. Elimde bilgisayar çantamla koşmanın zorluğu hatırlamak son beş dakikanın içinde kaç saniyenin yer aldığını düşünmek. Güneşin batışını görmek, öğle sıcağının yakıcılığını ruhunda hissetmek. Özledim. Belki de ilerleyen yılların getirdiği sorumlulukların altında eziliyorumdur. Kendime itirafımı bugün yapmışımdır. Kim bilir....