gezgin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezgin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Temmuz 2019 Cumartesi

ERMİŞ/ HALİL CİBRAN


             Bir doğum günü daha geldi ve geçti. Doğum günü pastamı kutudan çıkarmak için baktığımda gördüğüm manzaraya gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Ortadan muazzam bir şekilde ikiye ayrılmıştı. Onu yerine koy, düzgün bir hale getirmeye çalış derken geçti gitti. Çok tatlı mesajlar aldım ama. İlkokuldan bir arkadaşım benim okuma bayramında tiyatro da tavşan olduğum bir fotoğrafı hatırlattı ya zaman böyle geçer diyerek. Haklı da zaman avuçlarımızda tutmaya çalıştığımız su gibi; ne kadar tutmaya çalışsak da akıyor ve gidiyor. Blog sayesinde tanıdığım incirlikurabiye (Zeynep) ona da çok teşekkür ederim tatlı mesajı için. Yaş aldım... Yaşlandım mı yoksa? :)

Daha önce Halil Cibran'ın iki kitabını okuyup yorumlamıştım. Gezgin kitabı özellikle benim için özel kitaplar arasında kendisine yer edindi. Ermiş kitabı ise hemen hemen Halil Cibran denildiğinde ilk okuduğum kitap Ermiş mutlaka okumalısın denildiği için almıştım. Okuma fırsatı bulunca da hemen okudum. Kitap hakkında notlarım; 

      Tanıtım yazısından...
"Ve hep böyle olmuştur, ezelden beri ayrılık vakti gelip çatıncaya kadar, sevgi kendi derinliklerini bilmez..."
             Tam on iki sene boyunca Orphales şehrinde bekleyen El Mustafa, gemisinin gelip kendisini doğduğu adaya götürmesinden önce bu halka yaşama dair öğütlerde bulunur. Aşk, yaşamak, mutluluk, çalışmak gibi insanı insan kılan pek çok soruyu yönelten halk onlara yol gösteren bu kutsal kişiden ayrılmakta zorlanacaktır...

 Alıntılarım;

"Aşk size kendinden başka bir şey sunmaz ve sizden kendinden başka bir şey almaz.
    Ne aşk size sahip olabilir ne de siz ona sahip olabilirsiniz;
Çünkü aşk aşka  kafidir...
 Aşka yön vereceğinizi düşünmeyin, eğer aşk sizi değerli bulursa o size yön verecektir...
.....
Ve insanların içini açıp kibrini gösterdiği, tüm çıplaklığıyla onların değerini ve gururlarının küstahlığını gören sizler kim oluyorsunuz ki!
....
Yine de içinizdeki zamansız, yaşamın zamansızlığının farkındadır.
    O bilir ki dün, bugünün anısıdır ve yarın da bugünün hayalidir...
.....
Sizin çocuklarınız,sizin değildir. 
Onlar Yaşam'ın kendisine duyduğu özlemin kızları ve oğullarıdır.
Onlar içinizden gelirler ama sizden gelmezler...

Ermiş... Geri dönüş yolculuğunda hem kendisini anladığı hem de şehrin insanlarını anladığı; yaşamın gizeminin bir formüle indirgenemeyeceğini anlamlı kelimelerle dile getiren kitap... Onu yolcu etmeye gelen halkın sorduğu soruları yaşam da bizlerde sormuşuzdur kendimize... Ermişin yolculuğunda on iki yıllık bir süre geride kalıp başka bir yolcuğa doğru çıkmasını gemi kaptanın sabırsızlığında bekler şekilde bulacaksınız. Okuyucu olarak beğendiğim bir kitap olsa da Gezgin kitabı sanırım bir adım daha benim için önde olacak.

 Güzel bir hafta sonu olsun. Beklerim yorumlarınızı...

25 Nisan 2019 Perşembe

KALBİN SIRLARI

KALBİN SIRLARI

  "Aşk güzel bir kuş
Yakalanmak için yalvaran
 Ama yaralanmaktan korkan."(Halil Cibran/Kalbin Sırları)
                     
    Böylesine güzel tasarımlı kitap okumayalı uzun zaman olmuştu. Belki ışıktan belli olmayabilir ama pembe ve çiçeklerin iç içe geçtiği kapak sayfasına özel bir çaba harcandığı belli olan bir kitap; Kalbin Sırları... Halil Cibran'ın okuduğum ikinci kitabı; Gezgin kitabına kıyasla daha şiirsel ve ahenk oldu bir kitap. Belki de daha çok ruha dokunan... Kalbin Sırları kitabını okumanızı tavsiye ederim.Sayfalardaki kelimelerin sizlere tasvir ettiği dünyada bir yolculuk başlatan bir kitap. Medeniyetten uzakta olduğunu düşündüren bir kahramanı anlatımlarıyla yaşatırken kahramanın verdiği cevap ile;

"Medeniyeti bıraktım çünkü onun eski ve çürümüş bir ağaç olduğunu gördüm, kuvvetli ama korkunç, kökleri ile yerkürenin karanlığında düğümlenmiş, dalları bulutların ötesine taşmış ama tomurcukları hırs, kötülük ve suç,meyveleri ise elem, sefalet ve korku saçıyor."

      Bir kez daha soruyorsunuz... Neden bu kadar üzgün düşüncelerin ve kalbin... Seni yoran hayatın kendisi mi yoksa insanlar mı? Yine kitaptan bir alıntı:

"Yaşlı: İnsanın adına savaşıp öldüğü aşk
Meyve vermeyen bir çalılık misali
Güzel olan aşk, ruhun derin kederi gibi
Anlamasına sebep olacaktır canlandırıp kalbi.
Yanlış kullanıldı mı
Mutsuzluğun, tehlike alametinin
Ve karanlığın kara bulutlarının
Levazımcısı 
İnsanlık yollar geçen sevgiyi
Götürüyor olsaydı inançsız bir amaca
İtiraz ederdi oradaki aşk var olmaya.
Aşk güzel bir kuş
Yakalanmak için yalvaran 
Ama yaralanmaktan korkan..."

      Kimi yazarlar anlatacakları her duyguyu, olayı binlerce kelime ardına saklar. Kitaplarını okudukça sakladıklarını bulmak için çabalarız. Kimi yazarlar ise hayata dışarıdan bakmaz içindendir; anlatımları. Komşumuzu, özlemlerimizi hatta hayallerimizi buluruz, o kitaplarda. Halil Cibran ise hayal kırıklıklarını, insanların göstermekten korktuğu kibirlerini hatta kızgınlıklarını, hüzünlerini en sevdikleri tarafından gelen ihanetleri, yargılamadan anlatan bir yazar. 

     Kalbin Sırları kitabında ise hikayeler ve şiirler sorgulayıcıdır; yol alırken uğranılan duraklar merak edilmiş ve üstünkörü anlatılmamıştır. Bu özelliğini oldukça sevdim. Evlerin,yolculukların ve insanların kendine has özelliklerini binlerce kelime ardına saklamadan etkileyici bir şekilde bu kitapta bulabileceğinizi düşünüyorum. Yazarın diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum :) Benim için özel kitaplar rafında kendisine çoktan yer edindi bu kitap. Beklerim yorumlarınızı...

22 Nisan 2019 Pazartesi

GEZGİN


       "Istırap içindeki insanoğlunun amaçsız bir döngüyle sarmalanmış varoluşunun sorgulandığı bir öyküler silsilesidir. Sorgulayıcıdır ancak yargılayıcı değildir."(Tanıtım yazısından)

         Halil Cibran... Alıntıları ile tanıdığım hikayelerini okuma fırsatı bulamadığım bir yazardı. Halil Cibran alıntılarını paylaşan arkadaşım yazarın hayatının hikayelerindeki duygularının yansımalarını; görebileceğimi daima söylerdi. Bazen kendime kızıyorum yazarların hayatları ile eserlerinin yansımaları elbette olacaktır ama bire bir benzeştirmek belki de benim duygusallığımdandır... 

     Gezgin, içerisinde tek bir hikayenin yer almadığı adeta bir hayat yolculuğu. Herbir hikayede notlar alırken kitap bittiğinde yazarın yaşamı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsunuz. Bakmak fiilindeki farklılığı, insanların zihinlerindeki hayata karşı açtıkları pencerelerini okudukça hissediyorsunuz. Hiç böyle düşünmemiştim; bunca kırgınlık ve kırılganlık günümüz dünyasında ne kadar ayakta kalabilir ki söylemleri ile baş başa kalıyorsunuz. Her bir insanın farklı bir dünya olduğunu ve o dünyadaki edindiğim yer ile yaş almayı görüyoruz bu kitapta. 

"Canınızı kurtarın, uygarlık peşimizde"

"Demek siz de benim gibi kayboldunuz! Kaybolmak ne güzel değil mi?"

     İki alıntıyı paylaşmak istedim ama paylaşırken oldukça düşündürecek olan alıntıları not edindim. Bu kitap benim için de farklı bir pencere oldu. Hayatın rutininde hassas ve kırılgan kalplere sahip olunsa da göstermekten kaçındığımız zaman diliminde yazar kalemini esirgememesi ile hatırlatmış bizlere. 
   Kitapta yer alan hikayelerden olan DELİ hikayesinin bitiş yazısı ile yazımı sonlandıracağım... Okumanız için kesinlikle tavsiye ettiğim kitaplardan ve bu kitabın mevsimi kış sonları sanki. Bahar hemen karşıda el sallarken ardımıza istemsizce baktığımızdaki gördüğümüz bir gece ayazı tadında...

     "Hayır" dedim. "Ben sadece ziyaretçiyim."
O zaman bana dedi ki: "Ha o zaman sizde duvarın diğer yanındaki deliler evinde yaşayanlardan birisiniz..."