tavsiyelerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tavsiyelerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2020 Çarşamba

PUŞKİN YÜZBAŞININ KIZI

                                   
"Aslan doğuştan yırtıcıydı fakat,
Daha yeni doyurmuştu karnını
Tatlılıkla sordu bana;
Ne işin var benim yuvamda?"
 (Sumarokov)
                                                    
Kitaptan bir alıntı ile başlamak istedim. Haziran ayına hızlı bir giriş yaptım hatta ne ara üç gün geçti diyorum. Madem ki bu ay benim için hızlı başladı o zaman bende ayak uydurayım diyerek bu ay yazılarımı da hızlandırmak istedim. Yinede online sınavlar çalışmam gereken dersler var umarım motive olabilirim.  Adalet 2. sınıf öğrencisiyim tek dersten kalmıştım geçen yıl. İlk dönemden kalmadığı ikinci dönemden kaldığı için bir dönem boş geçmiş gibi hissetsem de vizesine Mayıs ayında girdiğimde finallerin bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. Umarım tamamlar ve bu dönemi kapatmış olurum. Artık sürünceme de kalan bir durum istemiyorum. Yeni hatta sıfırdan başlangıçlar belki de hepimizin ihtiyacı olan... 
     Kitap listemdeki okumayı ertelediğim kitapları okumaya başladım. Puşkin; Yüzbaşının Kızı kitabı kendinizi kaptırdığınızda okuyup bitirip öyle kalkabilirsiniz. Oldukça akıcı ve okurken karakterlerin aldığı kararları ve davranışlarını merak ediyorsunuz. Rus edebiyatını seviyorum. Bize çok uzak bir edebiyat değil hatta kimi yerlerde zihninizin sesini de duyuyorsunuz. 
17 yaşındaki zengin bir ailenin çocuğu olan Pyotr Andreyeviç'in babasının da etkisi ile yaşadığı yerden oldukça uzağa gitmesi ve buradaki yüzbaşının kızı olan Marya'ya olan aşkı ve dönemdeki ayaklanmayı konu edinen bu kitap oldukça ilginç. Ağır cümleler karmaşık bir düzen yok; bence bu kadar akıcı olmasının sebebi de bu. Aşk, sadakat, ihanet ve savaş kitaptaki önemli noktalar. Ancak diğer konuların ağır basması ile kitapta aşk biraz geri planda. Pyotr karakterini sevdiği söyleyebilirim ama. Sevdiğine olan sadakati, ailesine olan bağlılığı ve görevi aslında onun gözünden bakabiliyorsunuz hikayeye. 
Benim için güzel bir klasikti okumanızı tavsiye ederim :) Beklerim yorumlarınızı...

19 Haziran 2019 Çarşamba

PHILIPS LUMEA IPL



Bu ara kelimelerle aram iyi değil... Yazamıyorum. Aslında akademik açıdan yazmayı bir türlü anlamadım ya neyse! Tez danışmanın beni takmaması, yeniden bir işsizlik boşluğu; yaz mevsimlerinin en klasik aslında en alışılmış hali. Sadece doğum günlerime kadar koyduğum bazı hedefler dışında. Farklı şehirler görmeyi dilemenin bir dilek olarak kalmasını istememek; girdiğim sınavların azalmasını umut etmek ve almak istediğim bazı teknolojik aletleri alabilmek. Yeni bir bilgisayar ve poloraid makine alamasam da bu ara almayı istediğim bir diğer aleti aldım. Philips Lumea Advanced IPL lazer... (1699 TL) 



Bir üst modelleri 2000 TL'nin çok üzerinde olduğu için benim bütçeme en uygun olan Philips Lumea bu idi. Ürün içeriği kapsamının fotoğraflarını aktardım.



                                                                 
                            
Küçük, kullanışlı taşıması oldukça kolay.  Büyük ve biraz daha küçük olmak üzere çift başlıklı(Yüz ve vücut için)  bir ürün. Başlıkların çıkarımı pratik. Cilt sensörü bulunmakta. 1-5' e kadar atım şiddetini ayarlayabileceğiniz  tuşlar bulunmakta. Ürün tüy kökünü tanımadan kesinlikle atım yapmıyor.Ürünün arka bölümündeki ışık kökü tanıdığında yanıyor.      

        
Ürünün adaptörü... Şarj problemi yok. Elektrikle çalışıyor. Şarj edip, bekleme sıkıntısı yok.


İçerisinde taşınabilir; küçük bir çanta; temizleme mendili ve ek olarak Satin Kompakt Kalem düzeltici içeren güzellik ürünü kalem var. Kalemin çalışması için ayrıca pil de verilmiş.



        Lazer kesinlikle size pürüzsüzlük vaadi vermiyor. Hormonlar sürekli değiştiği; mevsimsel farklılıkların oluşturduğu etkiler hiç bitmeyecek gibi gelen seanslar bir süre sonra sıkıyor gerçekten. Kol bölgesi ile ben bir güzellik merkezinde lazere başlamıştım. 8+8 seanstı. İlk başladığım zamanlar aslında yakma problemleri, güneş etkisi ile farklı tonlamalar gibi bir sürü şey duyduğum için biraz korkudan sadece kolumda başlamak istemiştim. Seanslar bittikten sonra yılda bir kez atım yapıldığını çevremden zaten duymuştum. Ki seanslar bittikten yılda bir veya iki kez atım yapma ihtiyacı oluyormuş anladım. Bu atımlar için güzellik merkezine git-gel yorgunluğu yerine ben de bu ürünü almayı istiyordum. 2 yıl garantili ve 250 bin atış ürün. Şimdilik ilk seans uygulaması gerçekleştirdim. Lazer sonrası tüylerin köklerinde zayıflamalar görülür. Çok zayıf çıkmaya başlar. Beklentilerim bu yönde. Acı hissi sinek ısırığı dedikleri türden. Derece 5 de çalıştırdığımda en yüksek derece aşırı hassas ve acı eşiğiniz çok düşük değilse bence çok az bir acı hissediyorsunuz. Belirli sürelerde yeniden ürün hakkındaki yorumlarımı paylaşacağım. 
Yorumlarınızı beklerim...
Instagram adresi: https://www.instagram.com/camdanduslerblog/

19 Temmuz 2018 Perşembe

FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ

 
Diliniz, yüreğinizdeki şeyi söylemiyor....
 
Kitaptan alıntı ile başlamalıyım dedim yazıma. Beni etkileyen diyaloglardan bir tanesi idi çünkü. Yanlış batılılaşma, aşk, mirasyedi ve en önemlisi çalışmak bu dört ana unsur çevresinde geçen klasik kitabın; özetini ezberlemiş ve karakterlerin belirgin özelliklerini en azından bilmekteydim. Lise döneminde edebiyat derslerimiz özetleri yorumlamak ile geçerdi. Aslında kızıyorum kendime, okumalıydım. Ne yapalım demek ki bu kitabın okunma zamanı bu zaman imiş.
Felatun Bey ile Rakım Efendi; Ahmet Mithat Efendi'nin eseri. Ahmet Mithat Efendi sanat toplum içindir anlayışında. Bu anlayışla oluşturmuş eserlerini. Anadolu üniversite yayınları tarafından yayıma hazırlanan bu kitapta sadeleştirme bugünkü Türkçemize uygun gibi düşünmeyin. Çok fazla bilmediğimiz kelimeler ve kelimelerin açıklamaları sayfanın alt bölümünde oldukça fazla. Kelime konusunda kendimi bir nebze dahi olsa iyi bir hafızam var derken gördüm ki Teceddüd (yenilik)kelimesi dışında aşina olduğum kelime sayısı oldukça az. Ancak vermek istediği mesaj oldukça belirgin ve anlamlı.
Mustafa Meraki Bey'in oğlu Felatun Bey tanıtımı ile başlayan yazar; bu aileyi bir bölüm ayırmış. İki çocuğu olan Mustafa Meraki Bey ki "Meraki" kendisine bir yerde sonradan eklenen sıfat. Kendisi oldukça Meraklı bir şahıs. İki çocuğu bulunmakta; Felatun bey ile kızı. Kızı kendisine oldukça güvenen hatta şımarıklığını normal bir davranış gibi göstererek kendisini görmeye gelen insanlara kusurlarını ki kendince yüzlerine söyleyip kahkahalar atan bir kız. Felatun Bey ise tüm miskinliğiyle tam bir mirasyedi. Mirasın da etkisiyle giyime oldukça düşkün. Kendisi kalemde yanı devlet dairesinde bir memur. Ancak bugün yarın derken bir türlü işe uğramaya vakit bulamaz. Nadiren uğradığında ise ruhu sıkılan bir beyefendi!!!! Alafranga adetlerin hayranı adeta taklitçisi. Geleneksel adetleri pek bir alaturka bulurken gözleri daima israftadır.
Rakım Efendi ise babasını çok küçük bir yaşta kaybetmiş. Annesi ve dadısı ile büyümüş ancak annesini de kaybedince dadısı ile bir yaşam sürdürmüş. Kendisini geliştirmiş. Kendi kendine Fransızca öğrenmiş. Öyle ki tercümeler yapmakta, özel dersler vermekte. Çalışmakta zorlanmayan eline geçen parasını oldukça idareli kullanan kutu gibi bir evde yaşarken bu evi kazandıkça daha düzgün hale getirmiştir. Yer yer bahçesine de vurgu yapılan bu evi görmeden zihnimde çok güzel bir ev olarak canlandırdım. Bir emek sonucu oluşan bu ev dünyanın en değerli evi; bence.
Rakım Efendi bir İngiliz ailesinin iki kızına lisan dersi vermek için gidip gelirken zaman zaman Felatun Bey ile karşılaşır. Felatun Bey aşağılamak için Rakım Efendi'nin bilgisinin az olduğunu ima edercesine sınavlara tabi tutmaya aslında o ailede ilgi çekmeye çalışırken ağırbaşlılıkla üstesinden gelir Rakım Efendi.
Felatun:"Canına yandığım! Ben ne yapsam bu kadın milletine yaranamayacağım, vesselam!"
Rakım:" Ben kadınlara asla yaranmak hevesinde bulanmadığım için beni seviyorlar. Eğer siz de bu halde olsanız daha başarılı olacak, kadınlardan daha fazla yakınlık göreceksiniz. "
İngiliz ailesine gidip gelmeler sırasındaki diyalog... İki kızın Rakım Efendi'ye olan hayranlığı Felatun Bey'i rahatsız etmektedir. Hatta kıskanmaktadır. Bu arada Rakım Efendi kendisine bir cariye satın almıştır. Adını da Canan koymuştur. Canan'ı öylesine güzel yetiştirmektedir ki Canan piyano çalabilen, Fransızca bilen biri olmuştur.
Rakım Efendi İngiliz ailesiyle kötü bir şekilde ayrılmak zorunda kalırken bu duruma hayret eden Rakım Efendi emek vermekten vazgeçmez. Görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışırken bir yandan da hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Canan'a kalpten itiraf edemediği bir bağı gelişmiş; Canan ise Rakım Efendi'ye olan hayranlığı çoktan aşka dönüşmüştür. Ancak bu sırada Rakım Efendi'ye aşık olan İngiliz kızlarından büyüğü derin bir hastalığa düşer. Günden güne önce kimsenin anlamadığı sonrasında ise doktora hayran kaldım. Doktorun sayesinde anlaşılan bu gizli aşkın tedavisi ailenin de bulduğu yöntem ile Rakım efendi ile evlendirmektir. İngiliz kızın gururlu ve saf aşkını takdir ederken Rakım Efendinin olumsuz olduğunu söylemekten çekinmemesi hatta Canan'ı sevdiğini söylemesi ne olursa olsun dürüstlük önemlidir mesajı veren yazarı tebrik etmemi sağladı. Bu olaylar gelişirken Felatun Bey Polini adlı bir kadınla mirasyedi olmanın hakkını vermekte. Sonuç olarak düştüğü kötü durum neticesinde uzak bir yere memuriyete giderken aslında Rakım Efendi'nin sözlerinin doğruluğunu anlamış olarak gitmektedir.
Dönemin özelliklerini anlayacağımız bu kitapta da ölümler yer alsa da çalışan emek veren ve dürüst olan kahramanın kazanması mutlu sonla bitirilmesi açısından benim için güzel bir kitaptı.
 
"Öyle ki, mutluluk insan içindir. İyi huylu insan içindir."
 alıntısı ile yazımı bitirirken çekilişimi hatırlatmak isterim. ayın 28 inde bitireceğim için herkesi beklerim. :)