Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır derler...Bence çok daha fazlası... Kahvenin o güzel kokusu bana güzel anılarımı hatırlatır güzel anları ve güzel sohbetleri. Kırk yılla sınırlı olmayan zamanın bir boşluğu gibi. Durdurulmak yerine yavaş akan o sevimli yuz. Evet zamanın da binbir yüzü ve binbir ruhu var o da bizim gibi üzerine yüklenen sorumluluk sebebiyle yorgun değil mi?
Ah şu değişen havalar... Bu ara iyileşmeye çalışsam da sıcak bir şeyler elimde evdeydim sürekli. Evde olmaktan gerçekten sıkıldığım anda gelen bir telefon ile çıkmak ile çıkmamak arası kararsızlık yerine evet çık kararına bıraktı. İyi ki de çıkmışım böyle güzel bir kahve sunumunu kaçıracaktım yoksa 😊 Şaka bir yana insan hayatın içinde o akışa kapılmak istiyor ki en iyisi. Basit bir grip dahi olunsa bir süre sonra zamanın akışında dik durmayı gerektiriyor.
Kelimeler aslında belirli durumlarda çok sınırlı kalmakta. Telefon eden arkadaşım ile neredeyse bir çocukluk devirdik. On beş yıl 😊 insan büyüyünce anlarmış beraber büyüdüğünüz insanlar gerçek dostlarınız. Ortaokul çocukluk halleri lise genç olma telaşı üniversite uzak şehirlerden gelip tatil günlerinin o kısa zaman diliminde dahi olunsa mutlaka görüşmeye çalışılması. Akla takılan en alakasız konu hakkında saatlerce konuşmak öyle ki sizin de başınıza geldi mı bilmem telefon bir saati geçince kendiliğinden kapatılmakta 😊
Bir fincan kahvenin çok fazla hatırı var bu arada arkadaşım oldukça hamarattir sizler için çok güzel bir kurabiye tarifi aldım artık bir dahaki yazıya ...Yorumlarınızı beklerim😊😊😊