5 Haziran 2017 Pazartesi

KARIŞIK BİR YAZI

   
Hayata ortasından başlayanlardan mısınız, bilmiyorum lakin ben ne son ne başı kelimelerin ortasından başlıyorum. Kafa karışıklığımı, düşünce yorgunluğumu yada kırıldığımı hatta mutlu olduğumu dahi anlatırken başlangıç noktasını kaçırırım. En yakın arkadaşım özellikle bu durumdan şikayetçi. Anlattığını düşünüyorsun ve benim o olayı hemen anlamamı bekliyorsun der. Aslında haklı. Paragrafa baştan başlamak yerine ortasından başlarım anlatmaya. Neden bilmiyorum sanki ben anlatırken fazla kelime israfına gerek kalmadan insanların anlayabileceklerini düşünürüm. Kitapların bile son sayfasını sevmeyen ben sonunu bir türlü getiremem. Ne yapayım bende böyleyim işte:) Bugün bambaşka bir yazı yazacaktım aslında. Hali hazırda dursun bakalım diyorum. Daha sonrası için. Gözüm beklettiğim ürünlerime takıldı çünkü. 
Bitenler kozmetik yazısı yazmaktan çok devam edenler yazısı yazmayı planlamak tam benlik.
 
 
 
 
 
Yves rocher güneş kremi aldığımda beklentilerim yüksek olduğundan sanırım yada benim kullanma yanlışı fazlasıyla yapmam da kaynaklı olabilir pek sevmemiştim (İkincisini yarıladım :) ) Hatta sivilce yaptığını da yazmıştım. Fakat pes etmedim bir ara kullanmayı bıraksam da devam edeceğim dedim. Şimdi iyi ki devam etmişim diyorum. Evet ilk kullanımlarda sivilce yapsa da kışın cildim kuru olduğu için de olabilir sivilce uzun sureli kullanımda yapmadı bir daha. Nemlendirme özelliğini sevdiğimden sadece bu güneş kremini kullanıp çıktığım günler olmuştur. 50 faktör olması da bir diğer özelliği. Benim yaptığım hataya gelince de kesinlikle bezelye tanesi kadar dedikleri ölçüt şeklinde alıp parmaklarınızla yaymak bu güneş kremi için yeterli. Yoğun bir güneş kremi olduğu için fazla sürmek sivilce oluşumuna sebep olabilmekte sanırım. Her cilde göre değişebileceğini unutmayalım tabi benim cildim karma bir cilt.
Clinique CC Cream hakikaten vazgeçemeyeceğim ikincisi, üçüncüsü şeklinde severek devam ettiğim bir ürün olarak. Yaz mevsiminde daha sakin kremler cildimiz istese de ben vazgeçemiyorum. Doğal bir görünüm kazandırması sanki cildinizde hiçbir şey yokmuş gibi durması eğer makyaj yapmak istemiyorsanız ama cildinizin de solgun durmasını istemiyorsan kullanın derim. Yves Rocher onarıcı vücut losyonu benim alışveriş hediyemdi. Kış mevsimi boyunca kullanmak istedim ki net bir yorumumu yazabilmek için. Tek kelime ile "BAYILDIM". Mevsimsel geçişlerde kuruyan vücudumuz için fazlasıyla hakkını veren bir ürün. Kokusu özellikle (Benim gibi koku takıntınız varsa beğeneceksiniz)


Telefon kameram da bu ara sorunlar olduğu için net çekemesem de bu ürünleri Migros indiriminden almıştım. Privacy benim lise yıllarımdan itibaren sevdiğim bir kokuya sahip. Şekerli kokular mutlaka olmalı :) Neutrogena krem ve makyaj temizleme mendili ikili olarak çok uygun bir fiyata satılmaktaydı. Makyaj temizleme mendilinin ününü duyduğumdan ne zamandır denemek istiyordum. Krem de ekstra oldu. Makyaj temizleme mendili ününün hakkını verdi gerçekten. Diğer makyaj temizleme mendilleriyle kıyasladığımda tek seferde (kokusunu çok sevdim) başarılı bir sonuç ortaya çıkardı. Kreme gelince cildimizde oluşturduğu ferahlık hissi beş dakikadan daha az sürse de beni memnun etmedi. Hindistan cevizi yağı ise sürpriz oldu benim için. Biliyorsunuz bu ara her ne kadar popüler olsa da fiyatı bir türlü düşmemişti. Tanımadığım bir ürün olduğu için tek seferde bir anda vereceğim paraya değecek mi diye düşünürken a101 de 14.5 TL idi sanırım rastladım. Küçük gibi göründüğüne bakmayın. Sürekli olarak kullandığım halde yarısına bile gelmedi. Saçlarıma niyet diyerek almış olsam da her şey için kullanabilirsiniz ibaresini kullanınca dudaklarım için de kullandım. Şöyle söyleyebilirim ki kullandığınızda biraz yağlı bir görünüm verse de besleyiciliği ve verdiği parlaklık saça canlılık katması ile şimdi diyorum ki ikincisi mutlaka alınacak. :)
  
     Yorumlarım bu kadar... Sizlerin de yorumlarınızı beklerim. Herkese hayırlı Ramazanlar...