Kore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ocak 2020 Çarşamba

2020 İLK MİM



 Adana'da inanılmaz soğuk bir hava var. Kar soğuğu denilen. Hani kar yağsa havanın o keskin soğuğu biraz daha yumuşayacak denilen türden. Güneş bir figür gibi; neyse hafta ortası olan Çarşamba gününe ayrı bir sempatim vardır. Hafta içi ciddiyetini biraz alıp götüren bir gün sanki.  2020 yılı ilk mimine sevgili Deep davet etmişti ancak şimdi yazmaya fırsat bulabildim. Onun bloğunun linki;
                       
-Blog yazmaya nasıl başladınız?-
Aslında Facebook'ta arkadaşımla beraber okuduğumuz kitaplardan alıntılar yaptığımız ya da sevdiğimiz müzikleri paylaştığımız bir sayfamız vardı. Arkadaşım blog açmalısın derdi ben de bir türlü cesaret edemezdim. Bilmiyorum; sürekli notlar alan ve defter kalemle yaşayan bir insanım. Belki de notlarımı paylaşmak için biraz daha zaman vardır diye düşünüyordum. Şimdi düşünüyorum da üniversitede takip ettiğim Kore yazıları yazan bir blogger vardı. Onun yazılarını okumayı çok severdim. Kendisi evlendikten sonra orada yaşamaya başlamış. Düzenli yazılarını okumak güzeldi. Ayrıca Sergül Kato'nun da blog yazılarını okurdum. Pucca'yı ise blog yazılarından değil de Twitter gönderilerinden tanıdığımı söyleyebilirim; yazılarını okumadım. 
Ancak her zaman kendi kararını verir. Tıpkı yazmaya karar verdiğinizde kalemin karar vermesi gibi... Her varlığın bir iradesi vardır. Ne kadar plan yapsanız da ne kadar cesaretlendirseniz de kendinizi zamanı gelmemişse olmuyor. Ben de kaplıcaya gittiğimizde elimde bilgisayarım da olmadan telefonum bloğumu açıp ilk yazımı yayınlamıştım. O tatilden aklımda kalan yazımı küçük ekrandan düzenlemeye çalışmam ve puslu gri havanın yağmuru getireceğinden emin pencereden dışarıyı izlediğim andı... İyi ki blog yazıları yayınlamaya karar vermişim diyorum. Çok güzel insanlar tanıdım mesafe uzak olsa da yazılarımı okuyup yorum yaptığında çok sevindiğim ve yazılarını da okumaktan keyif aldığım blogger arkadaşlar... Daha nice yazılarımız olsun :)

Beklerim yorumlarınızı ve yapmayan herkesi bu mime davet ediyorum... 


17 Mayıs 2019 Cuma

FRUIDA CİLT MASKESİ


                       Enerji?... Çok yorgunum şu sıra 5.sınıfların yazılı sorularını hazırlıyorum. Sanırım sıkılınca bloğuma girip yazı yazıp biraz da olsa ilgimi başka bir yöne aktarmak istedim. İftar sonrası uyumadan önceden çok az bir zaman var sanki; oldukça hızlı geçiyor zaman ve sonrası sahur derken saat 06.30 uyanma saati ve yarım saat içerisinde okula yetişme telaşı... Adana'nın son iki gündür inanılmaz sıcaklarını da saymazsak aslında bu hafta hızlı geçti. İnanılmaz derken; son iki günün sıcağı Temmuz ayını anımsatmak bir yana adeta evet şu an Temmuz sıcağı dedirtti. Bunaltıcı; yakıcı... Hazırlanmak için çok az vakit kalınca üstüne böyle bir sıcak cildim için sadece yüksek koruma faktörlü güneş koruma kremi kullanabiliyorum. 

         Geçen haftalarda bir şekilde fırsatını bulup Watsons'a uğramıştım. Fruida maskeler için.... Bu maskeleri çok seviyorum. Kore ibaresini gördüğüm an zaten kozmetik bende mutlaka deneme isteği uyandırsa da bu maskeyi öncesinde kullanmış hatta hafta da bir mutlaka uygulamalısın telkini ile fırsat buldukça satın almıştım. İkinci üründe %70 indirim kampanyasından son olarak alsam da bittikçe alacaklarım listesinde çoktan kendisine yer edindi. 

*Fruida Citrius Aydınlatıcı Etkili Maske içeriğindeki zengin vitamin C ile cildinize canlı bir görünüm kazandırmaya yardımcı olur. Bu maske, fiber kullanıldığı için cildinize iyi bir şekilde yapışır. Hassas ciltler için uygundur. Serumun cildinize eşit bir şekilde dağılabilmesi için nazikçe uygulayınız. Her gün kullanabilirsiniz.

*Fruida Yeşil Üzüm ile gözeneklerinizi sıkılaştıran maske; Cildin yağ ve nem dengesini koruyan Green Grapes serisi aynı zamanda gözenekleri sıkılaştırarak cilt dokusunu iyileştiriyor. Pore Control Scrub Cleansing Foam, ölü deriyi ve sebumu temizleyen bir cilt temizliği sunarken Pore  Control Cream içerdiği %89 oranında yeşil üzüm özü sayesinde cilde uygulandığı andan itibaren cilde yoğun bir bakım sağlıyor. Yağ dengesini sağlarken cilt tarafından hızlı bir şekilde emiliyor.

Kullanımı: Yüzünüzü yıkadıktan sonra tonik uygulayınız. Ardından kağıt maskeyi yüzünüze eşit olacak şekilde yerleştiriniz. 10-20 dakika bekleyiniz. Maskeyi çıkarın ve serum cildiniz tarafından tamamen emilene kadar nazikçe uygulayınız. 

     İki maske benim favori maskelerimden...Vitamin C; ferahlık ve sağladığı canlılık görünümü ile yeşil üzüm maskesi de güzel kokusu yağ dengesini kontrol özelliği ile belirgin şekilde vaat ettiklerini gerçekleştiren maskeler arasında yer edindi. Bu markanın farklı ürünlerini de kullanmak istiyorum. Kolay emilim ve kullanım sonrası yapış yapış hissi bırakmaması ile hafif bir maske.

Güzel bir hafta sonu olsun... Yoğun, yorgun, koşturmalı biraz da stresli günlere inat cildimizi unutmamak gerek öyle değil mi? Beklerim yorumlarınızı...
                          

10 Aralık 2018 Pazartesi

CC COLOR CHANGE

 
Durmaksızın yağan yağmurlar, kendini iki gün gösteren güneş; kış kendini oldukça belli ediyor. Akdeniz iklimi şehrinde kışı hissetmek biraz garip geliyor. Gri-siyah bulutlar utangaç güneşi gölgeliyor.  Dışarı çıkmak için daha güzel havaları gözlüyorum ister istemez. Çıkacağım zaman az ürün ile canlı bir cilt için CC cream kullanmayı seviyorum. Güneş kremi ile CC cream ve bir iki ürün...  Watsons indiriminden almıştım CC COLOR CHANGE/ Blemish balm. 
Son zamanlarda acayip pahalı ürün fiyatlarını görünce elimden geldiğinde daha uygun kozmetik ürünlere bakmaya çalışıyorum. Bu üründe beni oldukça şaşırttı. Cildimde kusma yapmadı. Kış döneminde ciltte kuruyan bölgeler kendini gösteriyor çünkü. Daha fazla nem istiyor; cilt.  Kore kozmeti güzellik ürünleri denilince zaten ister istemez denemeliyim diyorum. Ürün vaat ettiklerini yerine getiren güzel bir ürün.
 
*25 güneş koruma faktörü bulunmakta ürünün.
 
* Welcos Color Change Blemish Balm Krem ciltteki renk eşitsizliğini giderir ve pürüzsüz bir görünüm sağlar.
 
* Kızarıklığı ve sivilce izlerini gizleme yardımcı olur.
 
*Cildinizde doğal bir görünüm elde etmenizi sağlar.
 
Kapatıcılık özelliği ortanın üstü; benim gibi karma ciltli olanlar varsa parlama yapmadı. İlk kullanımda biraz göze garip gelse de(Bir anda gelen beyazlık) cilt tonuna dönüş yapıyor. Aşırı; solgun bir renk değil canlı bir beyazlık veriyor. Tek bu ürünü kullanıp çıkabilirsiniz üzerine ekleme ihtiyacı yapmadan. Yaz dönemi için nasıl olur diye düşünüyorum. Kullanım sıklığıma göre düşünce Ocak ayında biteceğini düşünüyorum. Ara verip Nisan-Mayıs gibi yeniden alıp denemek istiyorum. Yaz ve kış arasındaki kullanım farkını değerlendirmek istiyorum. İndirimde görürseniz deneyebileceğiniz ürün olarak bakabilirsiniz. Güzel bir hafta olsun... Yorumlarınızı beklerim...

7 Ağustos 2018 Salı

SUMMER OF LOVE TRIPLE


     
         Yeni... Basit, kısa ama etkili bir kelime. Benim için de yaz mevsiminde deneyebildiğim kadar alışkanlıklarımı bir kenara bırakarak, aslında önyargılarımı kırarak yeni ürünler denemek anlamında. Keşif denildiğinde çevremdeki insanlar benden biraz daha cesur; kimi zaman onların da yönlendirmesiyle kendi setlerimi kırıyorum sanırım...


                                                                  
Summer of Love Triple baked Bronzer/I HEART REVOLUTION normal fiyatı 40 TL idi sanırım. Ancak indirimden almıştım (20 TL)ben. Haziran ayında özellikle Ramazan Bayramı sonrası düğünler için almıştım. Hayatımda bronzer-aydınlatıcı çok fazla kullanmadığım için özel günler için bu kozmetik ürününü denemek için satın almıştım. Bir arkadaşım çok memnun olduğunu söylemişti. Kozmetik alışveriş yapacaksanız ve indirimde olduğunu görürseniz bence denemelisiniz. 

Uzun süre dayanmasa da hemen uçma gibi problemler olmadı. Kutusunun tatlılığına diyecek söz yok. Aydınlatıcı olarak kullanmak biraz daha sıyrıldı benim için. Buğday tenli bir insanım yaz ile birlikte ten renginde biraz daha değişiklikler olsa da kullanılabilir bir ürün olduğunu düşünüyorum. En açık ton benim için daha kullanılabilir. Değişiklik güzel olsa da yavaş yavaş en sade olanı kullanmak daha bana göre. Ama ışıltı sevenler mutlaka bir baksın derim.

 
Pink by Pure Beauty So Blur Cream vaat ettiği özellik; cilt tonunu düzenleyerek, gözenekleri düzgünleştirir. Kısa sürede gözeneksiz, nemli ve ışıltılı bir görünüm sağlamaya yardımcı olur. Pembe ve siyah renk uyumu ile dikkatimi çeken bu ürün de bir cesaret diyerek aldığım üründü. Pure Beauty BB ve CC creamlerini kullandığım için çeşitlerine bakarken markanın almayı tercih ettim. 28 veya 27 TL gibi bir fiyatı vardı aldığımda yine indirimden mayıs ayında almıştım :) Başlık kısmının çok kullanışlı ve tatlı olduğunu söylemeliyim. İlk kullanımda beyaz gelebilir. Beyazlık etkisi cilt ile özdeşleştiğinde daha güzel duruyor. Karma cilde sahip olan birisi olarak cildimde ağırlık hissi olmadı. Küçük kızarıklıkları da kapatıyor. Kokusu hafif, baskın değil. Bazı günler fondöten kullanmak istemediğinizde sadece bu ürünü kullanıp çıkabilirsiniz. Gözenekleri kapatma vaadi biraz ortalamanın çok hafif üstü ama küçük problemleri olanlar için güzel, etkili bir ürün.
            Ağustos ayı biraz hızlı mı geçiyor nedir? :) Yorumlarınızı beklerim....

18 Haziran 2018 Pazartesi

SKINFOOD WATERMELON CLEANING


         Bayram bitti... Üç dolu günden sonra inanılmaz bir baş ağrısı ve çok fazla tatlı yedim suçluluk psikolojisi ile hafta başına geçiş yaptım. Ama bir bayrama daha kavuşturan Allah'a şükürler olsun...İnşallah nice güzel bayramlara :)
      Pazartesi bir paragraf başlangıcı gibi güzel bir başlangıç olsun. Bu hafta güzel dileklere; güzel tebessümlere ve mucizelerin gerçekleşmesine ihtiyacım var. Bu yaz herkes için yeni yerler keşifleri yeni ürünleri denemekle bol kahkaha ve mutlulukla geçer umarım. 
Benim keşifler bahardan yadigar bu ara. Skinfood cleansing foam bahar aylarında ablam hediye etmişti Watsons kozmetik alışverişi sonrası. Malum işsiz iken denemek istediğim ürünleri sevdiğim insanlar hediye edince mutlu oluyorum. İndirimli fiyatını daha sonra gördüm :)(14 TL sanırım 27 TL normal fiyatı) Kore menşeili ürünlerin yeri ayrı oluyor ben de. Skinfood karpuzlu yüz temizleme köpüğü kullanım sırasında karpuz kokusu ile memnun
 bıraktırsa da sonrasındaki koku etkisi bir garipleşiyor. Yani beş altı saniye içerisinde nasıl değişiyor bu koku insan şaşırıyor. Etkisine gelince; oldukça gergin ve kuru bir cilt oluşumu sağlıyor. Yağlı ve karma ciltler için uygun olduğunu düşünsem de ki benim cildim karmadan yağlıya dönük bir cilt oluşturduğu kuruluk hissinden hoşlanmadım. Ama bu ürünü hemen bir kenara da atmak istemediğim için duş sonrası kullandım, genellikle. Kalıcı etkileri olan bir ürün değil bendeki koku hassasiyeti dolayısı ile de karpuzun o tatlı tarzını da göremediğim için bir daha almayacağım ürünler arasında yer edindi. Ancak bereketli bir ürün olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. İki ay sonunda dahi hala kullanım durumu vardı. Şimdilik yorumlarım bu kadar... Beklerim sizlerin de yorumlarınızı...

3 Mart 2018 Cumartesi

PURE BEAUTY CC

 

8 Mart indirimleri başladı. Gratis, Watsons, Yves Rocher atlamayayım bugün Migros indirimi için bakınmıştım ki gerçekten maskeler çok iyiydi. Eğer maske stoklamak isterseniz bir bakın derim. Ama bugünkü yazım birkaç hafta önce aldığım öncesinde oldukça memnun kaldığım Pure Beauty CC Compact Krem hakkında olacak. Aslında indirimi beklemeliydim görünce dayanamadım. Kullanıp oldukça memnun kalmıştım. BB kremlere göre daha hafif, aydınlık bir görünüm veren cilde daha kolay uyum sağlayan bu kremleri seviyorum. 

Özellikle kozmetik üründe Kore yazısını gördüğümde hiç düşünmeden alıyorum. :) Bu kremler yaz dönemi için oldukça ideal. Karışık bir aparat düzeni olduğunu ikinci kez alınca anladım çünkü yedek ürününü aldım.
 
PURE BEAUTY CC
 
Normalde bu şekilde satılıyor. İki katmanlı gibi. Yedek ise farklı bir ambalaj kutu olmadan satılıyor. Bende kullanım sonrası ürünü atmamıştım. Orjinali 79 TL olan bu ürünün yedeği 59 TL bu arada. Neden yedeğini alıp kutunun iç tabakasını atıp yedeğini yerleştirip kullanmayayım ki dedim. Anlayacağınız kutuya 20 TL fark istiyorlar. 59 TL ye aldım ve yerleştirdim oldu.
 
PURE BEAUTY CC

Bir kez kutulu alıp sonrası için bu şekilde alabilirsiniz aslında. Yerleştirdikten sonra aparat jelatini attığım için çekme fırsatım olmadı. Ama son durum bu şekilde. Yazımı sonlandırmadan bu ürünü özelliklerini yazıp öyle sonlandırayım .
Oldukça iyi bir güneş koruma faktörü olan bu ürün cilt görünümünü düzeltmeye, cilt bakımını sağlamaya cildi güneşin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olmakta. Ayrıca cilt tonunu düzeltmeye cildi nemlendirmeye yardımcı olan bu ürün nem vererek ve cildin daha doğal ve parlak görünmesine yardımcı bir kozmetik ürünü...
En sevdiğim kısmı; alkol, paraben içermemesi. İçerisinde fondöten süngeri çıkmakta. Ivory, natural gibi çeşitleri var. Natural bana koyu gelmekte o yüzden Ivory kullanıyorum.
Güzel hafta sonları diliyorum... Yorumlarınızı beklerim.

27 Eylül 2016 Salı

MY DELIGHTFUL GIRL DRAMA

Noktalama işaretleri olmasa halimiz ne garip olurdu değil mi... Bu ara sıklıkla üç noktayı kullanıyorum. Siz de mi öylesiniz bilmiyorum ama bana üç nokta umut veriyor. Yada dolduramadığım duygularımın yerini alıyor. Devam edecek hissiyatı. Evet ne kadar üzüntü sürse de sonunda bitecek. Mutluklar yavaş ama emin adımlarla geçecek. Biliyorum beni anlayacağını gibi. Sanırım bugün daha bir fazla yazmak istedim. Yazdıkça sıkıntıların dağılacağına dair umudum baki olmuştur. Bu yüzden yazıyorum. Belki de ömrüm boyunca sevdiğim tek uğraş bu olacak gerçek manada. Acemice de olsa yavaş yavaş da olsa yazdıkça hayata dair unutmayacağım ufak notlarım olacak. Bir gün anı sandığım açılacak ve aldığım bu küçük notlar beni gülümsettirecek. Notlarımda düş kırıklıklarım, hüzünlerim yada umutlarımın karmaşası olsa da şükredeceğim. Şükür en güzel alışkanlık değil mi?
Neden bilmiyorum bugün yıllar önce izlediğim bir Kore dizisi geldi. Hatta izlediğim ilk Kore dizim. My Delightful Girl ve bir diğer adı da Sassy Girl Chun-hyang.


Chun-hyang'a hayran kalmıştım. Han Chae Young ilerleyen zamana rağmen güzelliğinin oldukça dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Kore'nin Barbie bebeği diye adlandırıldığını o zamanlar okumuştum. Fakat sonraki dizilerinde gerektiği gibi parlayamadı. Her neyse benim için güzel bir diziydi. Bunca yıl geçtikten sonra bile aklımda kalması hatta üniversite zamanlarimda canım sıkkın olduğunda açıp izlediğim tek diziydi. Ne kadar güçlü olursan ol mucizelerin hatta hayatta olmaz denilen şeylerin olabileceğini anlatan masum bir diziydi. Şimdi ara ara bakıyorum da Kore dizileri de zamana ayak uydurmuş. Yaşlılar gibiyim değil mi! Eskiler güzeldi ile başlayan cümleler kuruyorum. Eskiden biz mi daha umutlu ve yaşam doluyduk yoksa büyüdükçe kaybettiğimiz umutlarımızdan mı taşlaştığımızdan bu zamanlar kötü geliyor? Bilemedim... Fakat izlemeyeniniz eğer varsa diyerekten sizlerle bu diziyi kendimce paylaşmak istiyorum. Akıllı mı akıllı, okul birincisi ve ayakları üzerinde durmaya henüz lisede başlamış olan kızımız Chun-hyang ile babasını canından bezdirmiş dövüş konusunda ciddi yetenekleri olan ancak ders konusundaki başarı yönünden bir hayli tembel Mong-ryong arasındaki aşk hikayesi dizimizin ana konusu. Mong-ryong, Chun-hyang'ın bulunduğu şehre geldiğinde olmaz denilen oluyor ve karşılaşmaları tatlı bir mucizevimsi ile başlıyor. Anlatmayayım bu kısmı kesinlikle ilk izlenilmesi gereken sahne diyorum. Bu ilk karşılaşma seyirci için tatlı onlar için oldukça tatsız bir durum olsa da olayların başlangıcı oluyor. Lakin başlangıç aslında bir sondan başlayış. Çeşitli yanlış anlaşılmalar sonucu bu iki tatlı kahramanımız evlenmek zorunda kalıyorlar. Bu arada kesinlikle Mong-ryong'ın babasına bayılacaksıniz. Özellikle bu ikilinin evlenmemek için kafa kafaya verip planlar kurmalarına rağmen Mong-ryong'ın babasının bu planları anlaması sizlere kahkaha attıracaktır.

      Bu sahnede tatlı kahramanlarımızın arkadaşlarının yaptığı kutlama oldukça hoştu. Lakin her klasikte olduğu gibi dizimizin de kötü kahramanları var. İlki Mong-ryong'un nunasi ondan birkaç yaş büyük üniversiteye giden Chae-rin ve karizmatik Ceo Byun Hak do aslında Uhm Tae-Woong. Kahramanlarımız oldukça zorlu yollardan geçerken Mong-ryong'ın azmine hayran kalacaksınız ve kimi zamanda az da olsa ona kızacaksınız. Chae-rin hanımefendinin de elinden gidenin daha bir kıymete bindiğini anladığında çevirdiği entrikalara sinirleriniz oldukça bozulacak ancak Chung-hyang'ın mucizesinin aslında kendi güzel ruhu olduğunu görüp ayrı bir içiniz ısınacak. Bu yorum da biraz benim için olacak ama bahsetmeden edemeyeceğim Uhm Tae Woong bakışlarıyla oynayan bir oyuncu. Mong-ryong yerine acaba Ceo olmalı mı dediğim kısımlar da oldu. Karizmatik, sahiplenici ve güçlüydü. Sanırım bende her daim ikinci erkek oyuncu sendromu var. Onların fedakar, gerçekten sevdiğini ve oldukça karizmatik bir havaları olduğunu düşünüyorum. Şimdilik bu kadarla kalayım. Kesinlikle tavsiye edeceğim bir dizi...
İzlerseniz ve izlemişseniz yorumlarını mutlaka beklerim.
Son cümle zihnimde; aynaya baktığında tebessüm et, inan ve iyi düşün. Hayal kırıklıkların seni güçlü yapan, inandıkların seni sen yapan. Umuda ve umutlarıma gerçekten inanıyorum düşe kalka bile...