nazanbekiroglu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nazanbekiroglu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Kasım 2017 Pazar

YOL HALİ




Kulaklığınızda Can Atilla... En son Leyla ile Mecnun kısmında takılıp kalmıştım. Klibin bir film gibi olmasını bir yana akılda sahici bir yer edinmekte. "Bu yalan dünyada mekanım makber; gönlümün bahar solmuş aşkımda hançer..."
Otobüs yolculuklarının en güzel yanı bu sanırım. Düşünmek... Onca kalabalığın ortasında nefes almak en çok da düşünmek için iyi bir ortam mı bilmem ama seviyorum. Çeşit çeşit insanlar büyük bir telaşın ortasında var olmaya çalışmaktalar; tek bir dünyanın olmadığını kanıtlarcasına. Her insan bir dünyadır. Haklı bu sözü söyleyen. Böyle zamanlarda bir kitap bulundurmalı derim. Okumak için değil sadece düşünmek için en çok anlamak ve anlaşılmak için. YOL HALİ... Nazan Bekiroğlu... 


"Bu kitap bir ‘yol’culuk öyküsü… Bekiroğlu İran, Suriye, Mısır güzergahı üzerinde okuyucusuyla birlikte seyahat ediyor, anlatıyor, hissettiriyor."
Nazan Bekiroğlu'nun anlattıklarını en çok da anlatırken insanı dahil etmesini seviyorum. Özel bir yazar. Yol Hali de kütüphanenizde en çok da uzun yolculuklar sırasında bir dost bir arkadaş değil de gerçek bir yolcu gibi izleyen olmak isterseniz bulundurulması gerekilen bir kitap. Notlar alınması gereken sayfalarından aldığım küçük notları paylaşmak istiyorum.

"Evrenin özeti Kur'an'da, onun özeti başındaki Fatiha'da onun özeti başındaki Besmele' de, onu özeti başındaki Ba' da onun da özeti altındaki nokta'dadır. "
"İnsan iltifata susuzdur. Çünkü onaylanmak ister. Bütün o alkış iştiyakının arkasında şu gerçek yatar; Emin olmak. Kendinden emin olmak. Emin olmak için takdir bekler sanatçı. Yoksa kendinden razı olamaz ve boynunu dik tutamaz."
"Yorgun musunuz? Her şeye isim vermekten her şeyi kelimeye çevirmekten kendi içine bu kadar acımasız bir nazar atfetmekten, bunca akletmekten, bunca tefekkürden?"
"Nokta varlığın özeti. Noktasını bulamamış ya da yitirmiş her harf ol sebepten kusurlu. Ama eski alfabede sıfırı ifade eden şekil de bir noktadır."

Yolculukların noktasızlığı üzerine sanki; nokta konulmaz bir virgülle devam eder yollar, cümleler... Çocukluk alışkanlığımdan uzak sayfalar üzerinde benim yazdığım kısa bir not. Bu kitap çok sevilen beğenilen kitaplar arasında yer almayabilir belki. Ancak benim için özel kitaplarım diyebileceğim raf da çoktan yerini alan bir kitap. Yolculukları sever misiniz bilmem; kimi zaman yolculuk düşüncesi dahi insanı stresle doldururken kimi zamanda küçük bir umut çiçeği yerleştirir ruhumuza. Ben o umut çiçeğine tutunanlardanım. Görülen her değişik yüz ayrı bir dünyayı anımsatır...


24 Mart 2016 Perşembe

YOLCULUKLAR


Noktasız zaman...Saatin tik taklari birbirini kovalarcasına ilerlerken gün geceye gece güne kavuşuyor. Sanki hayat bir virgülle ayrılmış gibi devam ediyor. Nokta konuluncaya kadar. Bugün elim kütüphanemin bir sırasına takıldı kaldı ve orada bir kitaba uzandı. Nazan Bekiroğlu... Yol hâli... Altını üstünü çizip notlar almışım. Oysa bir kitabın üzerine başka bir kalemin dokunmasıyla o kitaba hakaret ediyormuşum gibi bir düşünürdüm, dune kadar. Saygı duymalı ve aklımda kalanlara sonuna kadar guvenmeliydim. Ne değişmişti sahi... Belki kitaplar aynıydı değişen bendim. Düşünce dehlizine kapıldığım yolculuklarda öğrendiğim bir dolu şey olur. Bu yüzden otobüs yolculuklarını severim.İzlerken kendimle de tanışırım yeni yeniden. Yol hali de böyle bir kitap gündüz vakti cektigim bir fotoğrafla ellerimin uzandığı kelimelerle bütün bir günü tek bir manaya sığdırıyor. Yolculuklar biziz. Giden veya kalanlarin dusunceleri...Her halimiz...Eksik kalan yarimizi ya tamamlayan yada daha da yarım bırakan....Bu yüzden yolculuklar oyle yada böyle buruktur. Alışkanlıklar bırakılır kavusmalara koşul sa dahi arda bakılır usulca. Yolların da acı yanı bu değil midir?