otomatik portakal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
otomatik portakal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Eylül 2021 Salı

ANTHONY BURGESS OTOMATİK PORTAKAL


Otomatik Portakal... Listemdeki klasikleri yaz süresince okuyup bitirmeye karar vermiştim. Bu kitap benim için sürpriz bir kitap oldu. Tahmin edemeyeceğim kadar argo sözcüklerle dolu konusu ise biraz yorucu geldi bana. Şiddete meyilli Alex ve çetesi kitabın kahramanları. Bu şiddet ürkütücüydü henüz 15 yaşında olan Alex bir kitap kahramanı olarak bunca kötülük yapması ve kötülüğün yansıtılması açık bir şekilde gerekli miydi dedirtti. Alex, çetesi tarafından ihanete uğrayıp tam 14 sene hapis cezasına çarptırıldı da acaba değişebilir mi sorusunu soruyorsunuz. Ancak Alex yine şaşırtıyor. Hapishanedeki iki yılın sonunda bakanlık bir proje ile geliyor. Ludovico yöntemiyle kişiye seçme hakkı tanımadan, kötü bir kişiyi topluma uyumlu kötülüğü düşünmeyen bir birey haline getirilmesi için bir denek seçilmesi gerektiğinde bu kişi Alex oluyor. Sonuç ise aslında bir bilinmezlik...
Yazar topluma, iktidara kızgınlığını etkileyici bir şekilde filtresiz aktarırken, suçlu, toplum için büyük sorun olarak nitelendirilen mahkum Alex'in bu deney sonunda bur kahraman gibi gösterilmesini iki yüzlülüğünü sert bir şekilde masaya koyuyor. İnsan özünü değiştirir mi, bu özü oluşturan nedenler bir deney konusu olabilir mi yoksa gerçekler ve aslında yaşamın avantajsız tarafında yer alan insanlar için sorum tam olarak din ile dengelenebilir mi sorularının cevaplarını veriyor. 
Benim için okumasam da olurmuş dediğim bir kitaptı. Yazar kendisine konulan yanlış bir teşhis sonrası öfkesini yazarak atmaya çalışırken okuyucuya da bu öfkeyi hissettiriyor. Kitaptan alıntılar, 

"Kolunun altındaki kitapları gördük kardeşim. Bugünlerde kitapları taşıyan birini görmek gerçekten göz yaşartıcı..."( bu zamana uzanan bir cümle aslında)

"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum."(alıntısını aktardığım kitaptaki bir yazar. Aktarılan bunca kötülük arasında en çok ona üzüldüm.)

"İyiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlar ki?"

Şimdilik yorumlarım bu kadar. Beklerim yorumlarınızı...