7 Mart 2020 Cumartesi

YOL NOTLARI

                                 
         Zamanın hangi diliminde olursa olsun daima size eşlik eden bir müzik vardır... Hareketli, hüzünlü ve belki de hiç bilmediğiniz bir dünyanın kapısından içeri girmenizi sağlayacak bir melodi. Zihninizde dönüp duran ve o güne devam etmenizi sağlayacak olan sözsüz bir incelik... Sözcüklerin ağırlığı olmadan bir rüyayı dilemek. 
 Rüyaların yol göstericiliğine daima inandım. Küçük yanılsamalarla olsa da. Kalp ve akıl arasındaki o tüm yolculuklarda birkaç nefesten de öte hayat kesitlerinde olan rüyalar. Her işaretin bir anlamı olduğuna inansam da üç noktanın rüyaları sembolize ettiğini düşündüğüm çok zaman oldu. Üç nokta; tamamlanmamış cümlelerimizin ve sıralayacağımız birçok nedenin yerine koyduğumuz sırlarla dolu o işaretti. 
Fotoğraf, okuldan çıkarken gördüğüm manzara; son zamanlarda bahar güneşi sıcaklığını gösterirken;portakal çiçeklerine hazırlanıyor sokaklar. Kuru ağaçlar mevsimi yerini yeşil zemin üzerinde yol kenarlarındaki o sarı ve beyaz papatyalara bırakıyor. Bahar kışın hüznünü kalbinin derinliklerine gömerken yaz mevsiminin rüyasına hazırlıyor sanki. Yaşamın her yerde ve her şekilde hadi koşmak istiyorsan koş, sevmek istiyorsan sev, umut etmek istiyorsa et dediği o mevsime! 
Biliyorum tek bir dünya yok; her insan kadar dünya ve her insan kadar hikaye var. Hikayenin neresinden başlanmış olunursa olsun anlamı olan her bir detay kalbimizde umarım güzelliklere bir kapı açar. Umudun ve sevginin bir tebessümde yansımasını görmek dileğiyle...

1 Mart 2020 Pazar

EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN?

                                 
 Bir kapının ardında tüm güzellikler 
bizimle olsun. Umut etmek, yaşamdaki güzellikleri görebilmek dileğinde... Üzücü günler yaşıyoruz Allah herkesin yardımcısı olsun. Bir haftadır boğaz enfeksiyonu kulaklarıma vurunca vertigom tetiklendiği için zor da olsa ilaçlarla okula devam ettim.Geçen hafta pazartesi günü gitmediğim gün için rapor alabilsem de diğer günlerde gitmemezlik yapamazdım. Mecburiyetler...Maaşımı alabilsem en azından iyi olurdu 
da neyse ... 
Evde okula gitmeden önce en azından sesimi dinlendirebilmek biraz da nefes alabilmek için çocuklar için film arayışına girmiştim. Animasyon filmleri; büyük çoğunluğu hem eğitici hem de eğlenceli oluyor. Son bir gayret araştırırken How to train your dragon? serisini gördüm. İlk filmini izlettirebilirim diye düşündüm ama ilginç izlenimler edindim. Derste sürekli hareket halinde olmak isteyen çocuklar heyecanla izlerken normalde derste düzenli ve aktif katılanlar huzursuzluk oluşturdular. Özellikle de 5. sınıflar; 6.sınıfların izlerken daha fazla eğlendiğini fark ettim. Ortaokulda arkadaşlarımızla film izlediğimizde dünyalar bizim olurdu. İngilizce derslerinde örümcek adam serisini açar ve tekrar yaptırırdı öğretmenimiz. Şimdi ise tek istenilen oyun oynanılması üzücü...Ejderhanı nasıl eğitirsin; filmini ilk kez izledim ve kesinlikle tavsiye ederim.Film 4 seriden oluşuyor. İlk filmi ise hikayenin en çok arkadaşlığın başlangıcı... 


EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN?


Gecenin Öfkesi Ejderha(Dişsiz)


Filmin ana kahramanı Hiccup 

Berk Adası'nı kendilerine yurt edinen ejderhalar Hiccup'ın yaşadığı (babası vikinglerin lideri) kasabaya saldırmaktadır. Hem yiyeceklerini çalmakta hem de evlerini yakmaktadırlar. Durum böyle olunca yetişkinlik çağına gelen kasaba sakinleri için ejderhaları öldürmek bir görev olmuştur. Zamanı geldiğinde ise vikinglerin liderinin oğlu olan Hiccup babasının da baskısıyla ejderha öldürmeye niyetlenmiştir. Bir mekanizma oluşturur ve umulmayanı yapar. Gecenin Öfkesi adı verilen nadir bulunan bir ejderha türünü yakalar. 
Ancak öldüremez; onu serbest bırakır Hiccup... Sonrasında ise harika bir arkadaşlık başlar. 
6 yaş üzeri için uygun
olan bu animasyon yetişkinler için de oldukça güzel bir film. Hiccup'ın yetenekleri ve hassasiyeti verdiği emek ile Gecenin Öfkesi aslında Hiccup'ın verdiği isimle Dişsiz'in macerasını izlerken güldüğünüz çok yer olacak. Öldürmeye odaklanırken Hiccup anlamalıyız inadı ile yanına yeni arkadaşlar da edinecektir.
 Hiccup; kasabada yaşayan halka göre cılız ve zayıf olduğu için dışlansa da merhameti ve dikkati ile anlaşılmayan korkulan durumların hassasiyetini çözmüştür. Dişsiz ise sadakatle Hiccup'a bağlandığında arkadaşlıkları; izlemesi oldukça keyifli bir film olmuştur. İzlemenizi tavsiye ederim. 

Şimdilik yorumlarım bu kadar beklerim yorumlarınızı...


23 Şubat 2020 Pazar

PAZARTESİ SENDROMU?


            
Taşıyabileceğinden fazla yükler yüklenmek... Hayatın şartları belki zorunluluklar belki de çevre baskısı; hangi bahane ya da hangi gerçek. Manevi açıdan insan zorlandığında umuduna sarılıyor. Boğazım ağrısı, ses tellerimin acıması derken yollardayım. Saat 6.30 da uyanıp; 8'deki derse yetişmeye çalışıyorum. O saatte canım bir şey istemediğinden elma ve muz ile güne başlayıp yanıma öğle arası için sağlıklı atıştırmalıklar alıyorum. Öğle arası 40 dakika; her gün 6 saat dersim var haftada 22 saat. Bu hafta dördüncü haftam olacak. Gün saydığımı fark ettim. Mart ayını geçirip bırakmayı istiyorum. Okulda 1.5 yıldır kadrolu bilişim öğretmeni olmadığı için ücretli öğretmenler ile süreç devam ettirilmiş. İlk hafta oldukça zorlu geçti benim açımdan geçen yıl mayıs-haziran ayında görev aldığım okul oldukça uzaktı ama benim yaşıma en azından yakın öğretmenler olduğu için ders dışında öğretmenler odasında daha rahat hissediyordum. Ama bu okul merkezde olduğu için yaş ortalaması 45 ve üzeri... Özellikle yaş durumundan zorunlu bir şekilde emekli olma durumu olmasalar daha da çalışacaklarını düşünüyorum. Yani kuşak farkını belirgin bir şekilde hissettim. Tüm angarya işler bana yüklemeye çalışılması bir yana ücretsiz bilgisayar tamircisi geldi durumu hiç hoşuma gitmedi. Bilişim Teknolojiler öğretmeni olarak bilgisayar tamir işlerinden gerçekten anlamam ki mezuniyetten bu yana benden öğreniyorum. Teknoloji her an her saniye gelişiyor ve farklılıkları ile bir adım öncesi eski kalıyor. Ama tabi açıklamak imkansız; dersimi anlatayım sürecimi tamamlayayım ve maaşımı alayım diyorum ki gerçekten maaş anlamında ihtiyacım vardı. KPSS ücreti, mart ayında yökdil sınavına gireceğim; DGS aslında sınavlara gidecek maaşım :( Belirli bir yaştan sonra aile desteği olmadan da kendi masraflarımı karşılayabilmek en büyük dileğim oluyor bu arada okuduğum ikinci ve üçüncü üniversite harçlarını da unutmayayım. Notlarım bekleyiş ve tamamlanma bekleyen süreçlerle dolu...
Yorgun hissediyorum; bilgisayar sınıfı olmadan bilgisayar anlatmak çok zor çünkü; 45 kişilik sınıflarda ki çocuklar da haklı sıkılıyorlar aktif bir şekilde bilgisayar üzerinden dersleri öğrenmek istiyorlar. Bilgisayar sınıfında 18 bilgisayar olmasına rağmen virane bir halde; arşiv ihtiyacımız vardı zaten bu bilgisayarlar öğrencilere yetmezdi denilmesine mi üzüleyim; yazılı yapmak için kağıt parasının da kendimin vereceğine mi; aldığım maaş bereketli olsun diye dua ediyorum. 
Pozitif enerji ile dolmak isteğim :) Bu ara yollarda müzik listem oldukça çeşitlendi. 
CAFI feat. Mark Eliyahu-Alegria dinlemekten sıkılmadığım bir müzik... 
Güzel bir hafta olsun; bol bol mutlulukla ve kahkahalarla...