18 Şubat 2019 Pazartesi

THE LAST EMPRESS

THE LAST EMPRESS

      Eskisi gibi Kore dizileri izlemiyorum. Sanırım biraz daha seçici olmak zamanın getirdiği bir özellik. Uzun soluklu dizi olarak en son Mr.Sunshine dizisini izlemiştim. Oldukça başarılı bir diziydi. Bitsin öyle yorumlamalarımı da bitireyim dedim ancak 4 bölüm daha uzatılacağını duyunca tamam yazmalıyım dedim.
         Dizi adı: THE LAST EMPRESS(Son İmparatoriçe)
            Tür: Dram, Romantik
          Yayınlanma Tarihi: 21 Kasım 2018- henüz bitmedi
          Bölüm sayısı: 48( Güncelleme 4 bölüm daha eklenmesi ile 52)
Dizimizin konusu günümüz Güney Kore'sinde anayasal monarşi düzeninde geçmekte. Koreliler eğer Kraliyet ailesi günümüzde olsaydı temasını oldukça seviyorlar, bence. Genel anlamda konu; İmparator Lee Hyuk( Shin Sung- Rok) ile evlenen müzikal oyuncu olan bir kadının Oh Ssu-Ni (Jang Na-Ra) biraz masalsı hayalinin aslında öyle olmadığını anladıktan sonra İmparator ailesinin mutlak gücüne karşı çıkmasını ve imparatorluk ailesini düşürme mücadelesini konu almaktadır. Oldukça önemli bir karakter olan Na Wang-Sik(Choi Jin-Hyuk) ailenin üstün dövüş yeteneği ile koruması olsa da bambaşka bir hikayesi vardır. 

Dizimizin kötü karakter sıralamasında hemen kendisini gösteren saray görevlisi Min Yoo-Ra (Lee Elijah) yapay bir oyunculuğu yoktu. İlk kez bu dizi de kendisini tanıdım. Min Yoo-Ra'nın da Na Wang-Sik ile başka bir hesaplaşması var.

         Saray dizileri daima ilgimi çekmiştir. Kesinlikle tavsiye edeceğim dizi türüdür. Entrikanın bolluğu, her köşe başından intikam ve bambaşka bir hikayenin varlığı konuyu sürükleyici hale getirmesi ile diziyi izlettiriyor. İtiraf etmeliyim ki bu diziye başlarken sonuna kadar izleyeceğim desem de bölüm atlamaları hikayenin belli bir bölümünden sonra yaptım. Oh Sunny dizi boyunca bu şekilde telaffuz edildi; önce saf ve masum bir halde iken yaşadıkları ile değişim göstermesi imparatorun psikopatlıkları, böyle olmasının altında yazan sebepler kimi yerlere vurgulansa da bana inandırıcı gelmedi. 

İmparatorumuzun annesi kötülüğün vücut bulmuş hali olması, saray içindeki müdahaleleri ile son noktayı koyduğunu düşünsek de bir şekilde anlam veremediğimiz kötülüklerinin içerisindeki bir ada takıntısı olması; tüm bu olayların ortasında annesinin intikamını almak için bambaşka bir insan olması ile Choi Jin-Hyuk yani Na Wang-Shik bence vurucu darbelerde boşlukları doldurulamayan noktalar bıraktı. İmparatorun sevgisinin takıntı halinde olması bunaltırken ailenin canları istedikçe akıl hastanesine göndermesi düşmanlarını tüm bunları Oh Sunny'nin yaptığı canlı yayınlarla halkı kendi yanına çekmesi bu dizi bir hayal ürünüdür cümlesini aklıma getirdi. Jan Na-Ra dizilerini izlemesem de bu diziyi izleme sebebim Choi Jin-Hyuk ve son 4 bölümde yer almayacağı dedikoduları dolaşıyor internette. 
         Ortaya çıkması gereken çok hikaye ve cezalandırılması gereken İmparator ve annesi hatta Min Yoo-Ra varken başka karakterlerin daha büyük kötülüklerine şahit oluyoruz dizide. Hangisi daha kötü ve karakterin öncesi- sonrası noktasında inandırıcılığın olmaması ile biraz hayal kırıklığına uğradığım bir dizi oldu. Herkesin bir sebebi var ancak en kötü hangisi sorusunu sormadan edilmeyen yine de tavsiye edebileceğim ilginç bir dizi oldu benim için. Son bölümünü izleyeceğim senaristin nasıl bitirdiğini görmek için. 

Kaliteli oyuncular ancak senaryonun sıkıntısı hissedilen bir diziydi. Dolu dolu 2 sezonluk hikayesi olan bir dizi biraz heba edilmiş. İzledikçe görüyorum ki; son zamanlarda dizi sektörü ve film sektörü olarak güzel bir şekilde ilerlemişiz. Beklerim yorumlarınızı...

11 Şubat 2019 Pazartesi

MİMLENDİM / HANGİSİNİ TERCİH EDERSİN?


          Uzun zamandır mim yazısı yazmamıştım. Beni bu mime davet eden düstasarimcisi 😊linkini aşağıya bırakıyorum onun yazısını da okumak isterseniz. Çok teşekkür ederim 😊

http://sevilcevirgen.blogspot.com/2019/02/mimlendim-hangisini-tercih-edersin.html?m=1

O zaman cevaplayalım bakalım;

1. Hangisini tercih edersin?Uçabilme yeteneğinin olmasını mı yoksa su altında nefes alabilmeyi mi?  Neden?

      Uçabilmek beni bir süre sonra sıkacaktır. Su altında nefes alabilmek güzel olurdu. Su bambaşka bir dünya. Hayallerin ötesinde, su canlıları , bitkiler bir çizgi filmdeymişim gibi hissettirirdi sanırım 😊 

2. Hangisini tercih edersin? Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı? Neden?

      Küçüklük hayalim 😊 kütüphanede çalışmak. India Jones, Mumya 1 filmindeki kütüphanelerden etkilendiğimi düşünüyorum 😊 Çok seviyorum kitaplarla dolu bir dünyamın olmasını, hep böyle devam etsin 😊 insAllah ...

 3-  Hangisini tercih edersin ? Büyük ellere sahip olmayı mı yoksa büyük ayaklara mı? Neden?

      Küçük ellere sahibim ama büyük ellerim olsun istemedim hiç. Ayak konusunda da bu durum böyle

4- Hangisini tercih edersin? Geriye kalan hayatının tamamında çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi?

   Kansızlığın etkisi ile olsa gerek çay ile aram pek yok. Kahve de öyle. Bayramlarda günde iki fincan Türk kahvesi içersem uykusuzluk problemi meydana geliyor . O yüzden sütlü kahve diyorum ben 😊

 5- Hangisini tercih edersin? Pilav üstü Kuru mu yoksa köfte patates mi? Neden?

      Köfte patates 😊Annem etli yemekler konusunda oldukça iyidir. Köfteyi de güzel yapar. Pilav benim için olsa da olur olmasa da olur kısmında olduğundan patates sevgisi baki bir insanım 😊

6- Hangisini tercih edersin? Sınırsız döner mi yoksa sınırsız kokoreç mi? Neden?

    Hayatında kokoreç yememiş birisi olarak sanırım sınırsız döner seçeneği bana da uygun 😊

 7-  Hangisini tercih edersin? Ölüm saatini bilmeyi mi yoksa nasıl öleceğini bilmeyi mi? Neden?

     Ölüm saatimi bilmeyi isterim. 
Bilirsem ne kadar zamanımın olduğu istemeden kırdığım veya içimde kırgınlıklarımı tuttuğum ne kadar kelime varsa onları ifade etmeyi isterdim.

8- Hangisini tercih edersin? 500 yıl gelecekte yaşamayı mı yoksa 500 yıl geçmişte yaşamayı mı? Neden?

     Geçmiş 😊Tarih seven birisi olarak Anadolu'nun 500 yıllık öncesi hayatı, insanları tanımayı isterdim. Geleceği görmeyi istesem de dünyanın gidişatı, küresel ısınma gibi problemler korkutuyor beni. Gelecekte bu problemlerin etkisi elbette ki görülecektir diyerek en azından bildiğim bir tarih yolculuğu güzel olacaktır. 

 9- Hangisini tercih edersin?Her yıl yenilenen tek seferlik bir uluslararası bir uçuş bileti mi yoksa yurt için de geçerli sınırsız uçak bileti mi? Neden?

     Hayal kısmı olarak her yıl yenilenen tek seferlik bir uluslararası uçuş bileti demeyi istesem de gerçeklikte yurt için de geçerli sınırsız uçak bileti benim için daha iyi olacaktır. 

10- Hangisini tercih edersin? Daha çok dinlemeyi mi yoksa daha çok konuşmayı mı? Neden?

     Belki benden kaynaklı ama şu yaşıma kadar o kadar çok dinledim ki şu sıra konuşmayı diliyorum . Dinlemek oldukça yorucu oluyor kimi zaman.  Konuşan fark etmiyor belki ama kendi öfke , mutsuzluk keşke hep sevinç olsa ona razıyım ama duygusal açıdan ağırlığını dinleyen insana bırakıyor. İyi bir dinleyici olmak yoruyor anlayacağınız ama bu biraz benim karakterimle de alakalı. Derdini anlatmak isteyeni kıramam asla. 

   Cevaplaması keyifli bir mim oldu. Eğer bu mimi yapmayan varsa herkes yapabilir 😊 Beklerim yorumlamalarınızı....

8 Şubat 2019 Cuma

NASILSIN?

         Nasılsın ? Son zamanlarda samimi bir şekilde sordun mu en yakınındaki insana bu soruyu veyahut tanıdığın birine ... Mesafeler bahane olmadan, meşguliyetlerini bahane etmeden önce. İnsan derin bir özlem ile zamanda ilerlerken en çok samimiyeti özlemiyor mu? Samimiyet anlamı derin bir kelime. Zamana yenildiği söylenen, insan ilişkilerinde ifade edilmekten kaçınılan, aslında bir düş.
      Şubat arada güneşli yüzünü gösterse de durmaksızın yağan yağmurlar ile hala kış ayında olduğumuzu hatırlatıyor adeta. Bir cam buğusundaki damlalar kibarca dile geliyor pencereyi açtığındaki yüzüne yansıyacak olan soğuğu...Fotoğraf sonbahar notlarım.. Pencere camından içeri giren renklerin anlık yansıması yağmur sonrası güneş batması. Bu ara sıfırdan birşeyler öğrenmek istiyorum. Sıfırdan bir dil belki sıfırdan bir alışkanlık. Hayat türlü durakları olan bir yolculuk . Bu yolculukta kırgınlıklar da olacak hayal kırıklıkları da. İnsan biliyor da kalbinin hüznüne engel olamıyor...Notlarım  da düşünceler içinde iken dinlemekten vazgeçilmez olan müzik devreye giriyor . 
Bu ara Evgeny Grinko (Outtakes) favorim.

      Nasılsınız ? Beklerim yorumlarınızı...