4 Nisan 2019 Perşembe

BEAULIS TOUCH IT TOZ ALLIK


Nisan... Kış esintili portakal çiçekli; gün içerisinde güneşin kendisini ara ara gösterdiği yaz öncesi en güzel ay.  Mevsimlerin en heyecanlı ayı bence. Portakal çiçeklerinin canlılığında sarı sıcaktan önceki turuncu serinlik.... Portakal çiçeği festivali pazar gününe kadar devam ediyor. En güzel fotoğrafı değil ama mutlulukla çektiğim fotoğrafları paylaşmak istiyorum bakalım. 
Mart ayında kısmen de olsa Gratis'de uygun fiyatlı ve kaliteli ürünler için alışveriş imkanı bulmuştum. Bu ara çok fazla makyaj yapmasam da Beaulis Touch It toz allık beğenerek kullandım. Katılmam gereken birkaç düğünde... Fiyatına göre beklentimin üzerinde bir üründü. Hafif bir şekilde kullanmama rağmen kalıcılık oldukça iyiydi. Doğal duruşu ile kısa zamanda bitireceğimi zannetmesem de tavsiye edeceğim ürünler arasına girdi.  Şu an da fiyatı sanırım 17-18 lira...



Beaulis Touch It Toz allık;
*Allık yanakları renklendirirken cilt üzerinde ipeksi bir his yaratır.
*Özel formülü sayesinden çok kolay dağılır ve ışığı eşit bir şekilde yansıtır böylece kusurları gizlemeye yardımcı olur.
*Ufak bir dokunuş ile yanaklarda canlı bir görünüm.



-Beaulis Surf It Parlak Likit Ruj 253 Mango (14.90 TL)

-Beaulis Surf It Parlak Likit Ruj 256 Bird Of Paradise (14.90 TL)

*Yüksek örtücülüğü ve kremsi yapısı ile rahatlıkla tüm gün dudaklarınıza eşlik eder.
*Yumuşak aplikatörü tek sürüşte yoğun renk verir.
*Birbirinden canlı renklerin dudaklarında kaymasına izin ver. 

253 Mango benim;256 Bird of Paradise ise ablamın kullandığı likit ruj. İkimizde denemek için almıştık ki şu an fiyatı 14.90 olsa da indirimde 10 liraya aldığımı hatırlıyorum. İkimizinde ortak yorumu kalıcılık beklenti üstü. Denemek için aldığım bir ürünün kalıcılığının bu kadar iyi olabileceğini tahmin etmiyordum. 256 Bird of Paradise günlük kullanım için oldukça uygun bir renk. Turuncu- pembe karışımında doğal bir duruşu bulunmakta. 253 Mango ise daha canlı bu yüzden hafif bir şekilde uygulama yapmak daha iyi. 
Şimdilik yorumlarım bu kadar... Beklerim yorumlarınızı. Güzel bir ay olsun :)





30 Mart 2019 Cumartesi

ASHLEY JOY ŞAMPUAN


Mart ayı bitiyor mu sahiden? Benim için fazlasıyla uzun süren bir aydı, oysa. Bahar güneşini yansıtırken, son üç gündür adeta kış geri geldi. Eskisi gibi kış ayları değil bahar ayları daha bir yağmurlu sanki. Dışarı çıkmalıyım havası yerine; kitap okumak ve film izlemelik havalar... Yeni şeyler öğrenmelik havalar! Hafta içinde bana hediye edilen küçük saksı çiçeğinin bakımını araştırmalı, elimdeki yeni kitaplardan notlar almalı en önemlisi kalın bir defter almalıyım. Yazmaktan uzak kalmayı istemiyorum. Bu arada portakal çiçekleri de kendisini ufaktan belli etmeye başladı gelecek hafta sonu festival haftası olacak :) Instagram da bol fotoğraf paylaşma dileğiyle diyorum uzun zamandır yazmak istediğim incelemeye geçeyim...

Eski yazılarımı okuyanlar bilir şampuan arayışına bende alıştım; yeni şampuanları deneyen saçlarım da... Ne zaman aldığımı hatırlamamakla birlikte 45 TL olan Ashley Joy şampuanını 27 TL gibi bir fiyata indirimle satın almıştım. İyi ki deneme şansı bulduğum ürünlerden oldu. Yanında küçük tester gibi saç maskesi hediyesi de vardı. 

Ashley Joy Antifrizz Şampuan; 

*Saçlarınızı kabartmadan pürüzsüz görünüm elde etmenizi hedefler. İçerisindeki avokado yağı ile saçların yumuşak, esnek, kola şekil alabilir ve parlak olmasını desteklerken, saçı nemlendirerek elektriklenmeyi önlemeye yardımcı olur. Düzenli kullanımda saçlarınızı kontrol altına alır, sakinleştirir. 

*Paraben ve Parafin içermez.

*Kuru ve kalın telli saç tipleri için idealdir. 

Kullanım;
*Saçlarınızı ıslatınız, köpürterek uygulayınız. İyi sonuç elde etmek için şampuanını uyguladıktan sonra 5 dk bekletiniz ve durulayınız. İhtiyaç duyduğunuzda tekrarlayınız. 

Vaat ettiklerini gerçekleştiren bir şampuan. Uzun süre kullanıp öyle yorumlamak istedim. Eksi ve artı yönlerini belirginleştirmek adına. Çeşitleri olan bir ürün. Benim avokado yağ içerikli olanı tercih etmemin sebebi kuru ve kalın telli saçlar için olması idi. Kabaran ve elektriklenen saçlar için ideal bir ürün. Saçları gerçekten sakinleştirip; yumuşaklık veriyor. Görünüm açısından da daha düz ve parlaklık sağlıyor. En önemlisi de benim için dökme oranında artırım yapmadı. Şampuan değişikliklerinde ciddi şekilde dökülmeler artıyor çünkü. Ama şunu da belirteyim çok çok az saç dökülmesi yapan şampuana hala rastlamadım. Bu kısım biraz yarım artı gibi :) Şampuanın kapak kısmı sert açılıyor, zorlanıyorsunuz ama önemli bir eksiklik değil. Benim için en özel artı özelliği ise şampuanın kokusunun uzun süre kalıcı olmasıydı. Kullanım sırasında fark etmiyorsunuz belki ama duş sonrası saçınızdaki kokunun kalması güzel bir durum. Bazı şampuanların özellikle parafin ve paraben bulunmayan şampuanlar için diyeyim duş sonrası saçınızdaki kokusunu sevmeyebiliyorsunuz. Ben kahveli şampuanları hiç sevmemiştim. Şimdilik bu kadar yorumlarım.  
Beklerim yorumlarınızı... Güzel bir hafta sonu olsun...


25 Mart 2019 Pazartesi

DÖNÜŞÜM


      "Bir pazarlamacı olan Gregor Samsa, bir sabah uyandığında kendisini yatağında büyük bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Odasına baktığında her şey normal göründüğünden olanları unutmak için uykusuna geri dönmeye karar verir. Yan dönmeye çalışsa da, yeni vücudundan dolayı bunu yapamayacağını fark eder..."Kısa tanıtım yazısından...

          Kafka'nın okuduğum ikinci kitabı Dönüşüm! İlk kitabı Milena'ya Mektuplar... Yazarın kendi hayatı ile eserleri arasındaki bağın düşsel gerçekliğinde oldukça anlamı bir kitap. Belki bir solukta okumak istemeyeceğiniz ancak sayfalarında durdukça kalbinizle aklınızı hayatın kefelerine koyarak karakterlere yorum yapacağınız bir yolculuk sizleri bekliyor.

       Sıkça seyahat etmesi gereken satış elemanı Gregor'da görülen derin bir alışkanlık... Babasına kendisini ispatlamaya çalışırken evin tüm yükü onun omuzlarında hayatın düzenine alışmıştır. Beklenti içerisinde değildir hatta yer yer neden sorusunu sormadığını ben sordum. Bu kadar sizi önemserken neden beni bu şekilde kabul etmiyorsunuz... Bu soruyu sormuyor Gregor. Babasının iflası sonrası hiç dokunulmayan Gregor'un biriktirdiği maaşı ile küçük bir hayat kurulabilecekken; Gregor'un kız kardeşi için tasarruf edip onu konservatura gönderme düşüncesinin hassasiyetinde Gregor bir böcektir. Öncesi yoktur sonrası içinse Gregor'un bu durumu sadece bir külfettir. Yer yer üzüldüğüm, aileyi anlamayı düşünsem de başka türlü de davranılabilirdi cümlesini sıklıkla tekrar ettiğim bir yağmurlu mevsim kitabı :) Kafka'nın babası ile sıkıntılarından doğduğu söyleniyor bu kitabın.... Yazımı bir alıntı ile bitirirken beklerim yorumlarınızı...

     "Biraz daha uyusam bütün bu olanlardan kurtulabilir miyim?"(Dönüşüm)