notlarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
notlarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mayıs 2022 Pazartesi

ADANA GEZİLECEK YERLER



Düğün mevsimi  başladı öyle değil mi? Bu ay sonu yakın bir arkadaşım evlenecek ancak uçak bileti fiyatlarına baktığımda en uygun gidiş dönüş biletlerin 1300 TL olduğunu görünce gidemeyeceğini anladım. Bilet, kalma masrafı, hediye ve elbise derken çoktan 3 bin TL geçiyor. Bu arada tesettür elbiselerinin ne kadar pahalı olduğunu da bir ara konuşalım... Ne diyeyim üzülmemek elde değil. Düşünürken  insan daha derine kulaç atıyor sanki.
 Ben de bu ruh halinden sıyrılmak için bari bulunduğum şehir ve gezilecek yerleri sizinle hem gezip hem de paylaşmak istedim. Biliyorsunuz Adana; tarım ve gastronomi şehri... Tarım ürünlerine diğer şehirlere kıyasla daha erken ve kolay ulaşıyoruz. Akdeniz iklimi sağolsun yaz mevsimi feci sıcak olsa da bahar ve kış mevsiminde çıkın çıkın gelin Adana'ya. 
Çok seveceğinize inanıyorum. Çok fazla göç alan bir şehir olduğumuzu da belirtmek istiyorum, haberlerdeki o sıkıntılı görüntüler yüzünden Adana genelini öyle düşünmeyin. Klasik turist olarak gelenlerde aslında hep aynı mekanlara gittikleri için bir yazı dizisi paylaşmayı düşünüyorum eğer isterseniz...

ADANA GEZİLECEK YERLER

Köy ürünleri pazarı ile başlayalım. Belirli rutinlerde belediye kapalı pazar yerlerine sağlıklı ürünlerden, yöresel lezzetleri hatta yöresel ürünleri(sabun, baharat) bulabileceğiz pazarlar düzenlenir. Baharat, yumurta, zeytinyağı hatta asma yaprağı...
Dilediğiniz gibi gezebilir alışveriş yapabilirsiniz. Hatta iki gün önce (belim mahvolsa da) Salamura yaprak yaptık. Taze ve güzel yapraklar sene içerisinde sarma olmaya hazırlar :D


Pazardan alacaklarımızı alıp yola çıkalım. Biraz yorulduk değil mi ? Varda köprüsü manzaralı bir çay içelim. Varda köprüsü ( Alman köprüsü de denir ) 2. Abdülhamit ile Alman imparatoru Kaiser Wilhem tarafından imzalanan anlaşma ile Istanbul-Bağdat-Hicaz demiryolu hattını tamamlamak üzere 1907-1912 yılları arasında inşa edilmiştir. 
Adana, Karaisalı ilçesinde bulunan bu köprü oldukça güzel öyle değil mi :) Karaisalı tarihi eskiye dayanan bir ilçedir, dizilerdeki o meşhur tren yolcuları sahnesinde gösterilen yer olsa da günümüzde daha az kullanılıyor. Tren istasyonu farklı bir ilçede daha çok İç Anadolu şehirlerine giderken bu taraftan gidiliyor ve Adana merkez ilçelerine daha serindir. 


Çayımızı içtik hatta sıkmamızı da yanında yedik. Biraz huzur bulmaya Seyhan göl kenarına gidelim. Kebap yiyelim. Güzel ve biraz salaş yerler göle daha yakın. Daha çok şehir halkı kahvaltı yapmaya göl kenarına gitseler de ciğer kebabı yiyebileceğiniz harika yerler mevcuttur ...


Evimize geldik peki canımız şalgam istedi mi? Hemen hemen her Adana evinde içecek olarak şalgam bulunur. Şalgam suyu yerine direkt şalgam demek dilimize takılmış. Birebir turşu suyu ve şalgam içebileceğiniz yanında simitle :) yerler olsa evlerimizde de vazgeçilmezimiz. Ortaokulda şalgam ve simit dershaneye gitmeden karnımızı doyurmak için birinci önceliğimizdi.  Çünkü ucuz ve lezzetliydi. Biraz damak zevkine göre hoşlanan olduğu kadar hoşlanmayanlar da var. 
Acı ve acısız olmak üzere çeşidi var. Annem kesinlikle acı içemezken ben acılı şalgam bayılırım. Keskin bir tadı var. Şalgam piyasasında belirgin markalar Türkiye pazarında olsa da Adana için sevilen markalar biraz farklı. 
Bu arada ev yapımı şalgamda bu şekilde beyaz küçük tortular olabiliyor. Şalgam iyi bir antioksidandır. Mide ve karacigere iyi geldiği söylenir. Eski ve bilindik bir marka (nesilden nesile olan bir yer) hala tahta fıçıda mayalandırıp insanlara sunuyor. İyi bir şalgam için Güney Adana taraflarına gitmelisiniz. Çarşı taraflarında çok fazla alternatif bulunmakta.

Şimdilik yorumlarım bu kadar:) beklerim yorumlarınızı...

11 Mayıs 2022 Çarşamba

BLEFARİT VE GÖZ KURULUĞU

   

BLEFARİT VE GÖZ KURULUĞU

(Zor geçen bir ayın ardından...)

Nisan ayı benim için çok uzun geçti, sizin için nasıl geçti? Bazen çok yorgun bazen de üzüldüğüm anlar toplamında zaman geçmek bilmedi bir türlü. Aralık 2021 yılında göz lazer ameliyatımla ilgili bir tazı paylaşmıştım. Benim lazer ameliyatımdan bu yana neredeyse 6 ay geçti. İstediğim performansı alamadığımı üzülerek belirtiyorum. Evet uzağı görüyorum ama kirpik dibi iltihabı ve göz kuruluğuna alerji de eklendi. Çok ufak bir problem gibi gelebiliyor öyle değil mi! Ama kirpiklerin kepeklenmesi, kimi zaman batması,  göz açıp kapayınca geçen bulanıklık... Göz lazerimi yapan doktoruma gitmek istemedim. Devlet hastanesine de randevu alamadım ne yazık ki...Devlet hastanesine gitmek istememin sebebi hem maddi anlamda biraz daha uygun olması hem de tecrübeydi. Ama randevu almanın bu kadar zor olduğunu görmemiştim. Dayanamayınca özel bir merkezden randevu alıp gittim. Doktor alerjik+kirpik dibi iltihabı dedi, göz kremi ile damla verdi. Cortimcyne krem, kortizonlu krem olduğu için kullanmakta çekindim, geçen sene başıma gelen olay yüzünden...Geçen sene alerji için gittiğimde bir türlü geçmemişti alerjim üzerine hemen kortizon iğnesi sonucu acile gitmiştim. Çok korkmuştum o gün hala aklımda. Kortizon iğnesini vücudum çok kötü şekilde reaksiyon vermişti. El, ayak hatta dilim bile şişmişti. Alerji testi yapılmadan nasıl iğnesini verildi ilaçla geçmeyen bu duruma nasıl iğne verildi, gerçekten anlamıyorum. 

Neyse, doktorun verdiği krem ve göz damlası gözümün içerisindeki kırmızılığı azalttı. Ama sorunun çözümüne ulaşabildim mi hayır... Doktor iki ay sonra yenileyebileceğini belirtti. Lazer sonrası evet uzağı görebilmek harika ama bu kadar sıkıntı olabileceğini tahmin etmemiştim. Sanırım her insanda sonucun aynı olacağını düşünüyor insan ama hayır küçük sorunlar gibi görünen durumlar çok can sıkıyor. Bu arada randevu konusunda bir arkadaşım, MHRS'de 16.00 da ekran başında ol iki dakikalığına açılıyor demişti. Randevumu zar zor alabilip gittiğimde doktor kuru göz kontrolü yaptı ve evet kuruluk fazla dedi. Novaqua göz damlası verdi günde iki kez kullanırsın geçmezse gelirsin dedi ama kirpik dibi iltihabı geri döndü sanki. Bu döngüden çok sıkıldığımı belirtmeliyim. Ağlasam böyle dolu dolu diyorum acaba düzelir mi :) ağlamak da içimden gelmiyor hani donduğunuzu hissedersiniz ya öyle işte...

Zor bir sene başlangıcı oldu, umarım bundan sonrası benim için daha güzel olur... İçimi döktüğüm bir yazı oldu. Okuduğunuz için teşekkür ederim...

6 Mayıs 2022 Cuma

BUSINESS PROPOSAL DRAMA

 

BUSINESS PROPOSAL DRAMA

      Uzun zamandır dizi yorumlamalarımı yapmıyordum, özlemişim. Şunu itiraf etmeliyim ki twenty five twenty one dizisi ile business proposal dizisini şu süreçte izlemiş olsam da dizi bitmeden yorumlamak istediğim twenty five twenty one dizisiydi. Ama ... Beni büyük bir hüsrana uğrattı.

 Başrol oyuncusu Kim Tae Ri, 
MR.SUNSHİNE dizisinde hayran olmuştum.  Çok başarılı bir oyuncu olduğunu düşünüyorum ama sonraki yazımda konuşalım. Gelelim business proposal dizisine, on iki bölüm adeta kısa dizi gibi. Klasik,  romantik komedi beklentimin çok üzerinde bir dizi oldu bayıldım. Kıskanç olmayan başrol kızın en yakın arkadaşı, biraz para sıkıntısı olan başrol kızımız, şirketin başındaki başrol erkek
 oyuncumuz ve onun da derin bir hikayesi olan yakışıklı sekreter, zengin dedemiz ve tavuk dükkanı sahibi aile... 

Kang Tae-Moo(Ahn Hyo-Seop)  ve Shin Ha-ri
(Kim Se-Jeong) çiftimiz oldukça eğlenceli. Kang Tae-Moo dedesi tarafinda görücü usulü randevular yollanır, görücü usulü randevularından birisi de Shin Ha-ri'nin kız arkadaşıdır. Yerine Shin Ha-ri'yi göndermiştir. Shin Ha-ri ise randevuyu kötü hale getirip vazgeçmesi için olduğundan farklı davranırken işler umduğu gibi gitmez. Sonrası ise aşk... 
Klişelerin çok fazla olduğunu düşünürken bu dizi klişeleri alaya da alıyor. Ki o sahnelerde çok güldüm. 
Bu diziyi izlemeniz gereken dizi listesine alabilirsiniz. Şimdilik yorumlarım bu kadar, beklerim yorumlarınızı...

1 Mayıs 2022 Pazar

YASAL UYARI


   Blog linkim ve blog ismim kullanılarak çeşitli dolandırıcılık sayfaları ürün,tanıtım yazısı, yazı ve çeviri hizmetleri satmaya çalışmaktadır. Bu tarz bir satışımız kesinlikle yoktur. Bu kişiler şahıs olarak beni ve blogumu zor durumda bırakmaktadır. Ne yazık ki sayfalar dünyanın her bir yanında olup tespiti veya kapatılması da mümkün olmamaktadır. 
Bana ulaşabileceğiniz tek adres blog adresim ve adenyamms009@gmail.com email adresimdir. 

English

Using my blog link and blog name, various fraudulent pages are trying to sell products, whitepaper, writing and translation services. We certainly don't have that kind of sale. These people are putting me and my blog on the spot in person. Unfortunately, it is not possible to detect or close pages anywhere in the world. The only address you can reach me is my blog address and my adenyamms009@gmail.com email address.

27 Nisan 2022 Çarşamba

Top 5 wholesale makeup brands for your party?


Are you ready to party?
 Summer's coming up, your vacation plans are on...
It's a party or a party with a theme that starts as soon as the sun sets on a beautiful beach, and you see that your makeup cosmetics are missing when you're ready to join.Don't worry, the wholesale makeup market is a lot of product diversity, so I'll give you some suggestions. And these products I share will be budget-friendly, cheap makeup brands. I hope you like my choices.







Anastasia Beverly Hills Modern Renaissance Palette


A collection of 14 tons of essential eye shadow, including neutral and BlackBerry tones. Create an endless look for day and night using the Modern Renaissance on the Anastasia Beverly Hills first permanent palette.
It is indicated that it is a high pigmented, easy-to-mix formula, and the brush in this palette is soft-bristled on both sides.



Anastasia Beverly Hills 
Glow Kit - Sweets

Four metallic dust accents collection for intense lighting. Ideal for use with a brush. And pallete description; 
Marshmallow - Intense pear with gold reflect
Sassy Grape - Lavender with blue reflect
Taffy - A fusion of peach, pink, and gold reflect
Butterscotch - Gold with white reflect



Anastasia Beverly Hills 
Amrezy Palette
Anastasia Beverly Hills Amrezy Palette features 16 brand new, all-Amrezy shades so you can use this palette from everyday eye-makeup to ultra-dazzling evening eyes. Recreate all your favorite Amrezy makeup looks with this versatile palette. Switch to batch code from the outside of the classic palette to the sparkling pigment finish.



MAC Studio Fix Fluid SPF 15

Suitable for six different skin tones
It is a great product with a medium to full coverage, natural finish and formula that prevents oiling on the skin. 



MAC Studio Waterweight SPF 30 Foundation

 Its formula, which feels almost non-existent on the skin, is extraordinarily comfortable and lasts for hours. It also controls oil while softly covering imperfections such as pores and fine lines. In addition, it provides moisturizing all day long, leaving the skin feeling revitalized and soft to the touch. It helps you to adjust the dropper amount in the product design.It also has a high sun protection factor.

 I share this article with you, which is a top 5 wholesale makeup brands for your party. 
By clicking on the cosmetics recommendations for make-up cosmetics, you can find a great cosmetic product for the party on the online site.



 

25 Nisan 2022 Pazartesi

Where to buy wholesale brand cosmetics under 30$?



First day of the week, you're having monday's syndrome? It's hard to be ready for the week's seriousness after Monday, isn't it... We need to get ready, get back to work, school, or our daily routine. But we can recreate this routine in a little detail. You can renew our make-up and make-up products or get to know them with new products. The wholesale makeup market is quite diverse, so I'm going to share some suggestions for you. And these products I share will be cheap makeup brands . I hope you like my choices too. 



Too Faced Just Peachy Mattes 

                      If you're looking for a daily wear and makeup palette, this palette is for you. The price of this palette is also very affordable, with sweet, soft and dark colors.It is available in colors that you can use such as blush to give vitality to your cheeks when you put it in your bag and go out.This palette also has a peach smell. Isn't the peach-smelling pallets cute? 




Anastasia Beverly Hills Alyssa Edwards Palette 
Welcome to the world of colors.  Anastasia of Beverly Hills Alyssa Edwards Palette is a limited-edition palette created in collaboration.
The makeup palette features, wonderful looks in matte and metallic finishes. The unique full pigment formula is easily blended and offers high color loss and a combined density for a great vanity look day and night.You can be stunning in the majestic world of color.






Benefit Ticket To Glossytown
Mini sets are lifesaver, aren't they? We could go for a coffee with our friends, or we could grab a little bag with us on a date with our boyfriend. Mini-glosses that fit in this little bag will benefit from the ticket to Glossytown waiting for you.This set of six glitzy mini glosses finishes any look with show-off shine. 


Benefit CORALista

My last choice; coral blush for a tropical flush. For a tropical flush in CORALista, coral is blurred hot coral pink cheek powder, coral blur for a tropical flush! This shade softens each skin tone in seconds.

 I share this article with you, which is a cosmetic recommendation for under $30. By clicking on the make-up cosmetic recommendations, you can find a range of beautiful make-up cosmetics that fit your budget on the online site. 






 

 

13 Nisan 2022 Çarşamba

VİŞNE BAHÇESİ

 


  7 numara dizisini izlediniz mi? 
Benim en sevdiğim aslında özlediğim dizi... 
Kötü söz kullanmadan komedi olabileceğini gösterdiği, saf ilişkilerin dostluk temelindeki sevgiyi anlatırken unutulmaz diziler arasına benim için çoktan girdi. O dizide Ayten, Cansu, Rüya ve Armağan; Haydar ile Recep'in köylerine gelir. Ayten kendine has tarzını konustururken gezebilecekleri turistik yer olup olmadığını sorar. 
Recep tabi anlamaz Cansu; "Çehov' un 
Vişne bahçesi ne tarafta, Ayten'in elbisesi oraya uygun da" der. İşte o zaman aklımda kalmış. Kaç sene geçti ve ben yeni okuyabildim; Vişne Bahçesi kitabını...


         96 sayfadan oluşan bu kitap içerisinde
4 perde var. Bir tiyatro oyunu gibi düşünebilirsiniz. Ama satırların sürükleyici olduğunu hatta bir anda olayının içerisinde kendinizi bulabiliyorsunuz.

Kitaptan notlarım; 
"Kim bilir? Ayrıca "öleceksin" Ne demek? 
Belki de insanoğlunun yüz duyusu vardır, 
ölürken sadece beşi kaybolacak ve geriye 
kalan doksan beş tanesi hayatta kalacak. "

          Madam Ranevskaya Fransa'da geçirdiği beş senenin ardında Rusya'ya, ülkesine geri döner. Aile borç batağına sürüklenmesine rağmen, Ranevskaya elindeki son parayı dahi hunharca harcamakta ve daha çok borçlanmaktadır. Çalışanlarının maaşlarını ödeyemezken eğlencelerden geri kalmazlar ve geriye yalnızca Vişne Bahçesi kalır. Bu bahçeyi de koruyamazlar. Bir açık artırmada
 Lopahin satın alır. Lopahin kim midir? 
Bir zamanlar babası ve büyükbabası tarafından mutfağına dahi girmeye korktuğu ailenin çocuğu Lopahin ...
Lopahin için bir rüyadır böyle bir mülk. 
Aile bu satın alımdan sonra hayatlarını sürdürmek için farklı yollara giderken bahçede balta sesi duyulur.       

      Madam Ranevskaya'yı kitabın içerisine girip sarsmak istedim. Yahu ev gitmiş, zenginlik bitmiş kızın mecburiyetten sana bakmayı yine de düşünüyor. Sen, senin duygularını kullanarak malını tüketmenin nedeni olan insana geri dönmek için gidiyorsun. Üstelik evini borçtan kurtarmak için büyük teyzeden aldığın parayı da götürüyorsun. Ne diyeyim....
 
Kitap tanıtım rehberinden; Çehov, "Dramını ziyade komedi hatta yer yer fars" olarak tanımladığı bu eserinde , sınıf ayrımının iyice belirginleştiği 19.yüzyılda Rusya'daki soylu, aristokrat sınıfının durumunu ve devrimden önceki genel havayı okurlarına kendine has üslubuyla aktarmaktadır. 

Köylü sınıfının yükselmesini hissettiren yazar aristokrat ailenin durumunu ise perde çekerek okuyucuya bırakıyor yorumunu... Beklerim yorumlarınızı....

4 Nisan 2022 Pazartesi

COVİD19 SONRASI

                  


       İki senenin ardında ben de korona oldum... Daha doğrusu ailem ile birlikte olduk. Sanki hastalık tamamen azalmış gibi gündemde popüler olmayınca artık bittiğini düşünüyor insan ister istemez. Ailemde ablam ilkinde hastaneye yatacak kadar kötü olduğu için etkileri, süreçteki yaşanılan psikolojiyi az da olsa biliyorduk ama her korona olan aile üyesinde farklı etkiler yaşanıldığı için gerçekten belli olmayan ve hazırlıksız yakalayan bir virüs. Hafta sonunda babam bir cenazeye katılmıştı, hafta başında ise bazı semptomlar göstermeye başladığında grip salgını da var malum grip olduğunu düşündük. Perşembe günü ise ben boğazımda ağrı hissettim bir anda ama aldırmadım. Kulak, burun, boğaz problemleri yaşadığım için ben de grip oldum diye düşündüm ki öyle olmadığını cuma günü annem de etkiler ortaya çıkınca artık kabullenmemiz gerek dedik. Bu süreçte evden hiç çıkmadık ama cumartesi günü test verelim en azından kesinleşmiş olsun şüphemiz dedik. Babamla beraber hastaneye gidip test verdik, sonuç pozitif...

Annem aşırı halsiz olduğu için gelemedi ama sonuç olarak ailecek korona olduk. Anne ve babam 4 aşısı benim de 2 doz biontec aşım vardı. Arayan herkes Aşı olup olmadığımızı sorduğu için hala yanlış bir algı olduğunu düşünüyorum.  Aşı sıramız geldiğinde ailecek olduk, hastanede bu süreci geçirmek yerine evde ki kötü geçirdiğimiz halde iyi ki aşımız varmış ve beşinci gün sonunda ayağa kalkabildik dedik. Aşı olmamayı vaad etmiyor koruyuculuğu artırıyor. 

Babam hastalık sürecinde annem bana göre çabuk toparlandı. Annem de ateş, halsizlik ve kas ağrısı ben de gün gün değişen semptomlar oldu ama en çok kulak ve boğaz şişliği, kesikli öksürük uzun sürdü. Sırt ağrısı bir anda beni ağlatacak kadar artmış olsa da ertesi gün şükür ki olmadı. Hastalığın 5.gününden ateş gece uyutmadı hatırladığımda hala kötü oluyorum. Demek ki pik noktası o günmüş. 

Çok şükür atlattık bu süreci ama... Hala aması olduğunu düşünüyorum. Bu virüs aşınız olsa da herkeste çok farklı etkiler gösterebiliyor. İki sene içerisinde kalabalıktan uzak durup varis seansı için bile hastaneye giderken oldukça çekinerek giden birisi olarak olmamıştım. Biliyorum ki ikinci kez hatta üçüncü kez olanları duyuyorum. Bağışıklık umarım kazanır ve artık gerisinde kalmasını dilesem de kalabalık ortamlarda mesafe ve maske kesinlikle olmalı... Hassasiyet kişinin yalnızca insiyatifinde değil vicdanında olmalı. Evet belki herkes geçirecek bu hastalığı ama kişi üzerinde oluşturacağı durumları ve sonuçları bilemeyiz. Tedbirli ve düşünceli olmak en iyisi...

1 Nisan 2022 Cuma

EN İYİ ŞAMPUAN?


                   Nisan zamanı... Nisan baharı hissettiğimiz belki de tek ay. Mart oldukça soğuk Mayıs ise yaşadığım şehir için yakmayan güneş bir anlamda yaza hafif bir alıştırma. Mevsim geçişlerine kolay adapte olabilen birisi değilim ve ne yazık ki saçlarım da öyle...

            Yvesrocher sevdiğim bir marka ama şampuan açısından biraz üzdü. Silikon ve paraben içermemesi, doğa dostu %25 plastik içerdiğini belirtmesi satın almamdaki en önemli sebeplerdendi. Temiz içerikli ürünler genel olarak köpürmüyor ve kokusu olmuyor. Şişe bitene kadar sabırla kullandım ki yorumlarımı eksiksiz yapabilmek için. Yves Rocher şampuan açıklaması;

"İçeriğindeki Organik Agav saç köklerinin derinlemesine beslenmesine yardımcı olur. Akdikeni özü, saçları ağırlaştırmadan besler, korur ve ipeksi bir dokunuş sağlar. Akdikeni, antioksidan etkili ve koruyucu özelliktedir. Saç tellerinizi kökten uca korumaya yardımcı olur; saçlarınıza sağlıklı ve ışıltılı bir görünüm kazandırır."

 Saçlarım çabuk elektriklenir ve bu durum sinir bozucu olabiliyor kimi zaman. Bu açıdan saçlarımı sakinleştirdiğini belirtmeliyim.İlk yıkamadan sonra saçlarımdaki parlaklığı fark ettim. Ancak kullanım sıklığı arttıkça saç dökülmesi daha fazla olmaya başladı.Saç kuruluğunu saç kremi ile azaltabildim ki kuruma ciddi olarak beni düşündürdü. Vaad edilen ipeksi dokunuş sanırım benim için tam tersi oldu. 

Şimdilik yorumlarım bu kadar... Beklerim yorumlarınızı...

28 Mart 2022 Pazartesi

ÜÇ KIZ KARDEŞ

 


          Üç Yıl ile başladığım Çehov serisinden 
Üç Kız Kardeş bugünkü blog paylaşımım...Kitap bir tiyatro oyunu ve 4 perdeden oluşuyo ve 127 sayfa. Yazarın okuduğum altı kitabı içerisinde dört tanesi tiyatro oyunuydu. Bu kitap; babaları üst düzey asker olan üç kız kardeş, abilerini ve onu eşini temelde anlatıyor. 
Babaları vefat ettikten sonra ailenin hayata uyum sağlamaya çalışmaları... Kızların abileri bir bilim adamı olarak yetişmiş kariyeri bu yönde ama huzursuz. Ayrıcalıklı sınıfa ait olan bir ailenin Rusya'nın değişen koşullarına uyum sağlama çalışırken kaybedilen değerlerle çelişkili hayatlar. Olga, Maşa, Irina ve abileri Andrey, geçmişe, Moskova'ya özlem duymaktadır. Okurken bir şekilde sesli okumak istiyorsunuz, satırları. Hep bir hüzün, arayış  ve mutluluğun izi olmayan hayatların özlemi var. Karakterler eksik , bir yerlerde eksik var derken sınıfsal iğnelemeyi de anlıyorsunuz. Kitaptan;

"Ah, ben gençken, neşeli ve akıllıyken, incelikle hayal edip düşündüğümde, bugünüm ve geleceğim umutla aydınlandığında geçmişim nereye gitti? Nerede o? Neden güç bela yaşıyoruz? Neden sıkıcı, silik, ilgisiz, tembel, kayıtsız, işe yaramaz, mutsuz oluyoruz? Şehrimiz iki yüzyıldan beri var ve kendisinden iki yüz bin kişiyi barındırıyor. Bu şehirde diğerlerine benzemeyen kimse yok, ne geçmişte ne de günümüzde tek bir münzevi yok, tek bir bilim adamı yok, tek bir sanatçı yok, onu taklit edecek kıskançlık ya da tutkulu bir istek uyandıracak  en azından fark edilir bir kişi yok..." 

"Sadece iki ya da üç yüz yıl sonra değil,  bir milyon yıl da geçse hayat şimdi nasılsa aynen öyle kalacak. Hayat değişmez, umursamadığımı ya da en azından asla bilemeyeceğiniz kendi yasaları dahilinde sabit kalır..."

Yazar dönemi yansıtırken eserlerinde evliliğin bir alışkanlık,  büyük bir mutsuzluğu vurguluyor. Beklentilerin hüsranla sonuçlanmasını. Yazarların yazdıklarını hayatlarıyla ilişkilendirmeyi sevmem ama bu kadar mutsuz evliliklere yer vermesi acaba hayatında hiç mutlu bir evlilik görmedin mi arkadaşım dedirtiyor. Felsefe hayranlığı, uzun tartışmalar ve o kadar gereksiz kaygılar var ki, bilemedim. Bunca mutsuzluğa daima bir mutsuz son üzdü beni. Tahmin ettim ama son sayfaya kadar kızlardan birinin en azından mutlu olmasını dilerdim.

Şimdilik yorumlarım bu kadar, beklerim yorumlarınızı...

23 Mart 2022 Çarşamba

ÖLÜ CANLAR


    Kitap okumayı özlüyor 
musunuz? Son haftalarda ben o kadar çok özledim ki... Puzzle gibi hissediyorum bir parçam tamamlandığında diğer parçam köşede bekliyor sanki neyse bu bir sonraki paylaşımım olacak. Gogol'un okuduğum ilk eseri Müfettiş idi . Okuduğum bu ikinci eser Ölü Canlar 479 sayfadan oluşan bir eser. 
Gogol bu eserinde 19.yy Rusya'sının toplumsal düzenin ve bireylerin eleştirisini yaparken bizlere Çiçikov'un hikayesi üzerinden anlatıyor. Kahramanımız zenginliği dilerken bu dileği için kibarlık ve nezaket maskesini takarak her türlü hin düşünceyi barındırmaktadır. 
Kitap çeşitli bölümlerden oluşmakta ve son bölümlere doğru Çiçikov 'un zengin olabilmek için birçok yol denediğini ve her seferinde en başa dönmek zorunda kalmak kalmış ve sonunda oldukça ilginç bir yöntem bulduğunu öğreniyoruz.
(Son bölümler 2.cildin parçaları aslında. Yazar 2.cildi yazarken sonrasında acı bir şekilde eserini yakmış kalan parçalar eklenmiş.
Kitap hakkında notlarım;
Kahramanımız köyleri ve kasabaları dolaşarak oradaki çiftlik sahipleri ile görüşüp ölü olduğu bildirilmeyen çalışanlarını yani ölü canları satın almaya çalışmaktadır. Hikaye içerisinde toplumun her kesimindeki yozlaşma ve hayal kırıklığına adeta bir mercek tutulmuş. Bir pencere ardında değil olayların içerisindesiniz hikayenin. 
Benim için bitirmesi zor bir kitap olduğunu söylemeliyim. Yazarın açıklamaları hikayeyi bölerken sürekli bir izah edilme paragrafları yordu. Halk arasındaki dedikoduların yayılma hızı ama her halükarda Çiçikov'a karşı nötr kalmanızı sağlıyor. 

Okuduğum eserlerde bir bağ kurmayı severim. Bu eserdeki sınıflaşma öze dönme arayışının hayal kırıklığı aydın ve köylü kavgasını değil aslında büyük bir böyle gelmiş böyle gider düzeninin bozulmama kanunu...Son bölümlere kadar kitabı okumayı bırakmayı düşündüm ancak son iki bölüm okuduğum için sevindim dedim. Sizlere kitaptan alıntılar paylaşmak istiyorum; 

"Yalnızlık cimriliğinin gıdası oldu, onu büsbütün besledi : Bilindiği gibi, yedikçe acıkan kurdun açlığına benzer cimriliğin açlığı. "
"Düşünün bir, Ivan Grigoryeviç, elli yaşıma geldim, ama hastalık nedir bilmem. İnsanın bir boğazı ağrımaz mı canım, bir yerinde çıban olsun çıkmaz mı?Hayır, ben bilmem böyle şeyleri! Ve bu hiç iyiye işaret değil. Korkarım bir gün bedelini ödeyeceğim bütün bunların. "
"Bana unutmak istediklerimi, hatırlıyorsun..."

Şimdilik yorumlarım bu kadar. Beklerim yorumlarınızı...

28 Şubat 2022 Pazartesi

LEATHER GLOVES ONLINE



Hi lovely people,  Monday syndrome has already started but there's only a little time left for spring. I full of energy and joyful and I am at home looking for great products, share with you. Today I am here with here this new sharing called leather gloves online. I hope you will like it.





 Trendy Embroidery Slogan Black Leather Gloves for Women

This glove is a %100 goatskin leather .The lining of the glove is short fleece, length; full hands.  It has a quality and stylish look and has an unique and special style. 
A great glove for spring and fall.
Motto detailed products are very trendy this year. "DARE OR NOT"I wished I could ride a motorcycle when I saw these beautiful, elegant ladies leather driving gloves.If Valentine's Day had passed, this Ladies leather driving gloves would have been a great gift.




               Hollow Out Zebra Stripes Womens Black Leather Driving Gloves

This glove is a %100 goatskin leather .The lining of the glove is short fleece, length; full hands. It has a black leather quality and stylish look and has an fashion and trendy style.  A great glove for spring and fall. It's possible to feel like a movie star with this glove.This glove has a unique and rebel spirit.

Browsing the site you will find many other different types and model of gloves for all tastes and style for men and women.

I think you will find suitable gloves on this site.

 Don't miss my next post.





21 Şubat 2022 Pazartesi

PROSPHAIRSHOP

 

A new look in New year's, a new you...I know the new year's already passed, but when I thought about it recently, I remembered that I wanted to change my hair. But before I go to change, why don't I give it a try... How about we try the real human hair wigs! Today I am here with here this new sharing called Prosphairshop.This site called Prosphair has many types of wigs.  And I'm going to present you with the real human hair wigs I picked out on this site. I hope you will like it.








Body Wave Lace Front Human Hair Wig Natural Look Style

This wig's hair ; Natural virgin hair color and texture is body wave hair, isn't nice? I love the color of this wig, cause it looks like my hair color. 

*From site; Hair Style: The wig is freestyle ventilated, which means you can comb your hair in any direction.



Virgin Human Hair Lace Front Light Ginger Color Straight Wig 

This wig's hair ; Light ginger color and texture is straight, isn't pretty? I love the color of this wig.  The ginger color straight wig has a modern and icon style. Ginger color gives you a stylish and remarkable feature. From site; 
*Hair Style: The wig is freestyle ventilated, which means you can comb your hair in any direction.

The Prosphair site sells 100%human hair with cuticle align lace front wigs, full lace wigs, hair extensions, closures etc at the most reasonable prices.Affordable, satisfaction guaranteed and quality wigs available on this site and free worldwide Shipping on all lace wigs and lace front wigs.

Browsing the site you will find many other different types and model of wigs
for all tastes and style...I think you will find suitable wigs on this site.
 Don't miss my next post.






15 Şubat 2022 Salı

ALTINCI KOĞUŞ ANTON ÇEHOV


Çehov kitapları serisine devam... Okuduğum üçüncü kitap; Altıncı Koğuş. Koğuş kelimesi bana Peyami Safa kitaplarındaki hastane sayfalarını hatırlatıyor. Koğuş,  eskiden hastanenin büyük bir odasında yatan hastaların bulunduğu alana denirmiş. Altıncı koğuş, akıl hastalarının bulunduğu yere verilen ad. Bu kitap 96 sayfadan oluşan kısa bir kitap. Kısa ama oldukça etkili...
              
Kitap tanıtım rehberinden;

"Hastanenin tek doktoru Andrey Yefimiç ile soylu bir aileden gelen Ivan Dmitriç Gromov arasında geçen diyaloglar, yazarın derin felsefi çözümlemeleri ve olağanüstü ve duyarsızlığı hakkında okuyucuyu düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder. "
     
 Bazı kitaplar tek bir kez dahi okusanız zihninizde derin izler bırakır. İkinci kez elinize almak için biraz zaman geçmesi gerekir. Altıncı koğuş, böyle bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim. Okurken sıkılmadım ancak paragraf aralarında okuyucuyu yakalayan öyle cümleler var ki insanlığın yozlaşmışlığı ve toplumsal duyarsızlığı korku veriyor. Dönem Rusya'sının yaşadığı ekonomik sorunları ve yozlaşmış olan kurumların bir taşra hastane penceresinden aktarılması, bizlere acımasızlıkla ilgili de bir çerçeve çiziyor. Hastane personeli Nikita'ya çok kızdığımı belirtmeliyim. Ruhsuz bir duygusuzluk acımasızlıkla birleştiğinde insanlık nerede kalır? Baş kahramanımız olan doktor; Rusya'nın bir taşra kasabasında toplumun vurdumduymazlığından ve sıradanlığından yakınmaktadır. Düşüncelerini Altıncı koğuştaki İvan Dmitriç ile paylaştığında ;"Gidin bu öğretileri sıcacık, turunç kokan Yunanistan’da yayın. Söyledikleriniz bu iklime göre değil. Diyojen’ in sıcak bir odaya ihtiyacı yoktu. Bütün bunlar olmadan da orada hava sıcak zaten. Eğer Rusya’da yaşamak zorunda kalsaydı bırakın aralık ayını, mayısta bile bir oda isterdi kendine. Muhtemelen soğuktan iki büklüm kalırdı." Demiştir. 
       Bu sohbetler bir süre sonra ise doktoru başka sorgulamalara sürükler. Sonunda ise onu çevreleyen insanlar fazla düşünmek zarardır dercesine Altıncı koğuşta kapıları onun yüzüne  kaparlar. 

           

9 Şubat 2022 Çarşamba

HAFTANIZ NASIL?

   

 Bazı kelimeler yazıp yazıp silinir. Bazı cümleler vardır insanın zihninde demir atar, gitmez oradan. Zaman ise en büyük seyircidir pek birşeye karıştığını düşünmüyorum. Neden karışsın ki kaç hayatın yükünü neden taşımak istesin. Son zamanlarda ertelenen, unutulan hayalleri düşünüyorum. Özlemek değil de beklentim bu yönde değildi dediğim çok fazla satır sonu var sanki. Güzel bir tebessüme hasret olan bir yaşam ilerlemek için küçük, umudu daim...

Sizlerle ilasik ameliyatı olduğumu paylaşmıştım. Bu süreçte varis için skleroterapi tedavisi de görüyorum. 8 seans ve iki hafta aralıklarla. İlk seans sonunda umulmadık bir durum yaşadım ne yazık ki ... İlaç damar dışına deriye geldi ve bacağımın uygulama yapılan yer yanık gibi su topladı. İz için sürekli kantar sürsem de hala var ama 2.seans neyse korktuğum gibi olmadı hatta morarma bile olmadı neredeyse. Uygulama sonunda sıkıca bacak sarılıyor. 24 saatin sonunda açılıp krem sürülüyor. 8 seans tüm bacak için yetmiyor tabi ama daha sonra yeniden başlamak 2 ay sonrasını arıyor. Ameliyatsız bir çözüm  olduğu için en azından denemek istedim. Varisi olanlar beni anlayacaktır, uzun yürüme uzun oturma mahvediyor ne yazık ki ... Neyse 1 aydır devlet hastanesinde doktorum, gidip geliyorum. Gözüm için kontrole çağırılmayınca şu seanslari atlatayım giderim diyordum kendi kendime. Ama biliyorum gözümde kuruluk rahatsız edici şekilde var ve küçük beyaz iplikler dışına çıkıyor. Buna ek olarak ışık çakması gece olmaya başlayınca hemen aradım. 3 aylık ücretsiz kontrol sürecinin geçmesine 5 gün var ve aslında 6 ay ücretsiz kontrol garantisi verilmişti. Göz doktorum ortaokuldan itibaren başka bir doktora girmeden devam ettiğim bir özel merkezde görev alıyor. Randevu almak için aradığımda ücretsiz kontrol tarihinin son bitiş tarihine kadar randevu olmadı söyleniyor ama ne hikmetse bitiş tarihi ertesi günü randevu istersem alabileceğim söyleniyor. Konuşmalar sonunda sabahın çok erken saatinde bana bir görüşme ayarlandı ki kirpik dibi iltihabı ve belirgin kuruma gözlerimde çıktı. Hani büyük telaşla geldin sonuç gibi tavır derken, ışık çakması oldugunu tekrar belirttigimde o zaman gözün arkasına bakacağız ki sen niye geciktin gözünde ışık çakması olan hemen gelir şeklinde tepki gösteriliyor. Sanırım benden iki gün önce lazer ameliyatı olan bir hasta iki gün ışık çakması yaşayıp geldiğinde gözün arkasında yırtık olduğu anlaşılıp hemen ameliyata alınmış. Bunu duyduğumda zaten korkarken elim ayağım titremeye başladı. Ama hasta psikolojisini dikkate almak yerine imzalar, kağıtlar göz damarları geçici bir süre felç edilerek goz bebeği büyütülerek gözün arkasına bakılmaksızın isteniliyor. Bu lazer ameliyatı öncesinde de yapıldığı için beklemeye başladım. Çok şükür sorun çıkmadı ama eğer böyle problem yaşar tekrar gelme durumu olursa bu gözün arkasına bakılması 2 bin TL imiş bu özellikle belirtiliyor. Bu arada gözümün önünde siyah iplikler uçuyor bunu da söylüyorum. Doktor bey kendisinde de olduğunu çaresini bulursam bana da söyle diyor. O gün çok çok fazla üzüldüm. Zaten işsiz bir öğretmenim. Ailemin maddi desteği olmasa zaten göz lazer ameliyatı yaptıramam, pahalı bir süreç çünkü. Herhangi bir beklentim elbette yok ama bunca senelik bir hastası olarak korkularımın rahatlatılmasını ve sürekli ek maliyetler bahsedilmesini istemezdim. Bu süreçte gözümün önüne siyah bir perde geçip göremediğimi zannettiğim bir günde oldu çünkü. Aslında lazer de bu yüzden yaptırmak istemiştim. Yabancı Dil sınavında bir anda gözümün önünde siyah bir perde sayfayı yakınlaştırıp uzaklaştırmama rağmen sınavdan çıkamadığım için panik halinde görmeden sınavda kaldım.  Göz numaram artmıştır ya da kansızlık derken o zaman gözlüklerimden kurtulayım demiştim. Sorunun gözde olmadığı söylendi elbette ki başka doktorlara da gideceğim şu pandemi de hastaneye gitmekten korksam da hak etmediğim tavırla karşılaşınca çok üzücü ve benim için yıkıcı oldu. Göz damarların yırtılması ihtimali olduğunda ameliyat sorumluluğu demek ki alınmayacak o zaman neden lazer ameliyatı olmadan hersey sanki ballandırılarak anlatılıyor. Şu süreçte anladım ki çok tecrübeli bir doktorun bu ameliyatı yapması gerek. Ablamı gözlerini aynı merkezde yaşça büyük ve tecrübeli hatta anneannemin doktoru olan bir doktor yapmıştı.  15 senedir benim şikayetlerimin hiçbiri onda yoktu . 
Bu yazı biraz uzun olsa da paylaşmak istedim. Aklımda benim tezimin önerisini üniversiteye resmi olarak vermeyen tez danışmanımın sözü geldi nedense; stresi yönetmeliğin. Stres yönetilir mi bu kadar empati yeteneği olmayan insan arasında,  bilemem...İyi insanlarla karşılaşmak dileğiyle...

2 Şubat 2022 Çarşamba

VANYA DAYI ANTON ÇEHOV


        Güzel bir gün sizler için 
nasıl başlar? Benim için güzel bir rüya ile... Rüyalarımı unutmamak için Ted Mosby gibi
 rüya defterim olmasa da gün içerisinde unutmayayım çalışıyorum :) Gerçi şu sıra 
güzel rüya görmek de bir rüya oldu sanki. 
Çehov kitapları listemde bugün Vanya Dayı vardı. Bir klasik olan Vanya Dayı bir tiyatro eseri gibi düşünebilirsiniz.
 Perde bölüm bölüm kapanıyor. Karakterler az sayıda aslında bir aile fertleri. 79 sayfadan oluşan bu eseri sevdiğimi söylemeliyim,
 okurken sıkılmadım. Diyaloglar şeklinde 
olduğu için ilk sayfalarda konsantre
 olmakta zorlansam da kesinlikle son sayfada üzüldüm. İkinci eşi ile şehirden köye 
gelen profesör onun güzel eşi yine evlilik sorgulanması bunu söylemeyi sevmiyorum
 ama yazarın evlilik ile ilgili karamsar düşünceleri oldukça fazla! Yozlaşmış 
ilişkiler, dürüst ve çalışkan insan olmanın bedeli köhne bir dünyada yaşamak olduğunun bir itirafını yapan karakterin arasında profesörün kızı Sonya.
 Vanya Dayının umutsuzluğu, profesörün bencilliği ve nankörlüğü, onun ikinci eşinin hayranlık duygusu ile yaptığı evlilikteki mutsuzluğu, profesörün kızı Sonya'nın dirayeti ile karakterlerin iç dünyalarına giriş yapıyorsunuz. 

"Rahmetli babam bu mülkü 
kız kardeşime çeyiz olarak aldı.Görüyorum ki naif davranmışım, kanunların Türkler'inki gibi olmadığını farz etmiş ve mümkün kardeşimden Sonbahar geçeceğini düşünmüştüm."
(Çehov'un okuduğum 2.kitabı ve 
Türkler'e tek bir satır dahi olsa yer verilmesi ilginç ama önyargısı hissediliyor
 ne yazık ki... )

"Vanya Dayı, biz yaşayacağız. Uzun uzun 
günler ve geceler boyunca yaşayacağız. Bu imtihan dünyasında sabredeceğiz, dayanacağız. Hem şimdi hem de yaşlılıkta başkaları için çalışacağız ve saatimiz geldiğinde huzur içinde öleceğiz. "(Sonya'nın bu cümleleri beni hüzünlendirdi ve aslında düşündürdü.)

"Geçmiş yok, aptal bir şekilde önemsiz şeylere harcanmış gitmiş ve şimdiki zaman ise korkunç bir şekilde kendi saçmalıklarında boğuluyor. "

Bu karamsarlık, aile temelini oluşturan değerlerin sürekli olarak sorgulanması ve bunu detaylı cümlelerle değil de fazlasıyla hissettirmesi, anlık pişmanlıkların ömür boyu hata yaptırması gibi bu kitabın kısa bir özeti. Şimdilik yorumlarım bu kadar beklerim yorumlarınızı...

27 Ocak 2022 Perşembe

RADYO TİYATROLARI



Lise yıllarını özlüyor musunuz? O kadar yaş aldım mı bilmiyorum ama özlüyorum. Alışkanlıklarımı ders çalışırken dinlediğim radyo tiyatrolarını. Çok fazla tiyatroya gidemedim biraz pişman olsam da radyo tiyatroları benim için anlamlıydı. Gece yarısından sonra birden tiyatroya geçen yayınlar, o zaman ki gece sessizliğinde arkadaşlarımdı. Doktor Jivago aklıma ilk gelse de Müjdat Gezen'in sesinden başka tiyatrolar da dinlemeyi severdim. Edebiyatın her çeşidini seviyorum. Kitap okumak benim için alışkanlık değil hayatı, insanları dinlemek hayata farklı pencereler açmak. Tiyatronun ise başka bir büyüsü var.  Lefkoşa'daki anılarımda da radyo var hatta radyo tiyatroları. Dolmuş bizdekilere benzemese de bir çeşit zaman makinesi gibiydi benim için. Girne yolunda açılan radyo tiyatroları beni gülümsetirdi. Zamanın gerisindeki detaylar geleceğe güzel bir alışkanlık şeklinde kalsaydı keşke...


Bu küçük radyo, zamanın teknolojiyle oldukça uyumlu. Telefon ile bağlantı sağlayabiliyor, şarj edilebiliyor ve pilli de. Çok şirin değil mi !!! Kuzenime doğum günü hediyesi olarak görünce çok hoşumuza gitti. Amazondan satın aldık bizde. Hızlı ve korunaklı geldi. Fiyatlar sürekli bir artış gösterdiği için aldığımız fiyat şu an için iyi geldi. Kullanımı da oldukça pratik. Teknolojinin hayatımızı dört bir koldan sardığı bir dünyada adeta bir tebessüm...

Sizleri de gülümseten detaylar var ise şu sıra yorumlarınızı bekliyorum ... 

24 Ocak 2022 Pazartesi

MENS FASHION GLOVES



Hi lovely people,  Monday syndrome has already started but grab a coffee and get ready to read my blog post. I feel full of energy and joyful and I am at home looking for great products, share with you. Today I am here with here this new sharing called fioretto leather gloves. I hope you will like it.
There are so many mens fashion gloves models for timeless style on this site and I choose my favorites.There are just two of the model I like;




Mens Brown Stitching Leather Winter Gloves with Zipper

It is quite stylish and fashionable that can be used for autumn and winter seasons.The zipper detail on this glove and the fur lining of the glove are enough to protect your hands.
Another my choice;

       
              Cashmere Lining Coffee Brown Mens Black Leather Gloves
This glove is a great option for a gift.The lining of the glove is cashmere and this glove is 100% goat leather.It has a quality and stylish look.

Browsing the site you will find many other models and styles of gloves...This online site has a different types and model of gloves for all tastes and style for men and women.
I think you will find suitable gloves on this site.
 Don't miss my next post.