27 Ağustos 2018 Pazartesi

YVES ROCHER DETOKS ETKİLİ YÜZ KREMİ

 
          Uzun bir bayram haftası biterken zorunluluklarımıza geri dönüşler başlar. Aslında bir hafta kalmıştır sonbahara. Sonbahar ise hüznün mevsimi olmanın ağırlığını taşırken pek bir resmiyet getirir havaya.
          Biraz şiirsel bir giriş oldu sanırım :) Bu hafta değil belki ama gelecek hafta benim de iş başvuruları ile geçeceğinden bu hafta yazmak istiyorum. Her gün olmasa dahi elimden geldiğince. Bayram öncesi %30 Yves Rocher indirimi vardı. Benim de güneş kremim bitmek üzere olduğu için indirimi değerlendireyim dedim. Uzun zamandır düzenli olarak  Yves Rocher güneş kremini kullanıyorum. Arada nadiren de olsa başka markalar denesem de memnun kaldığım güneş kremi Yves Rocher oldu. Geçen yıla kadar tamamen beyaz olan güneş kremi artık yeşil kapaklı ve 30, 50 faktörlük olmak üzere iki çeşit. Ben her zaman en yüksek faktörlü olanı alıyorum malum Adana. Güneş nadiren uzaklara kaçıyor :) Bu güneş kremi diğer çeşidine göre biraz daha yoğunluğu az. Kullanıp memnun kaldığım bir ürün ve sizlere de tavsiye ederim. 
Detoks etkili 50 KF yaşlanma karşıtı koruyucu yüz kremi bitkisel içeriğinde mineral yağ ve paraben bulundurmuyor.  Belirtilen özellikler;

* Doğal cilt yaşlanmasına etki eden faktörlerle ve cildin yaşlanmasını hızlandıran ve artıran dış etkenlere(hava kirliliği, UV, stres gibi) karşı savaşır.
*50 güneş koruma faktörü olan yaşlanma karşıtı yüz kremi ile cildiniz anında canlılık kazanır ve ışıldar. (Kullanan kadınların %95'inin kırışıklıklarında azalma görülmüştür.)
*Hafif akışkan dokusu ile mükemmel bir makyaj bazı görevine sahiptir.

      Benim için sıcak yaz günlerinde cildimde herhangi bir ağırlık hissetmeden, güneşin zararlı etkilerinden cildimi koruyabileceğim bir krem. Yaş itibari ile kırışıklık konusunda etkisini gördüm diyemem ancak akışkan yapısı ile makyaj bazı görevine katılıyorum. Ciltte çabuk emilim sağlayarak canlılık kazandırıyor. Severek kullanıyorum.
Fakat ne yazık ki yüzde otuz indirim olsa da onunda fiyatı artmış. En son indirim ile 63 TL ye almıştım. Şimdi ise 70 TL ye aldım.  Hediye olarak konsantre duş jeli verildi.

     Konsantre Duş Jeli- Zeytin- Turunç 100 ml
Bitkisel içerik: Zeytin, Turunç. Organik Aloe Vera. Patentli ultra konsantre formüle sahip 100 ml konsantre duş jelinin etkisi 400 ml klasik duş jeline eşittir. 100ml duş jeli ile 40 kez banyo yapabilirsiniz. %50 daha az plastik kullanımı ve %50 daha az hava kirliliği. Geri dönüştürülmüş plastikten elde edilen geri dönüşümlü ekolojik ambalajlara sahiptir. Ekonomik bir tüketim sağlayan doz ayarlı şişe başlığına sahiptir. Formülü %97'den daha fazla doğal içeriğe sahiptir. Cildinizin ph değeriyle tam uyumludur. Koruyucu ve paraben içermez.
        Yves Rocher ürünlerini tercih etmemdeki en önemli sebep; koruyucu ve paraben içermemesi. Bazı ürünleri özellikle alışkanlık halini aldılar.(Güneş kremi ve transparan pudrası gibi) Hediye olarak verilen duş jeli ilk elime aldığımda gerçekten küçük geldi ama uzun uzun arka ambalaj kısmındaki yazıları okuyunca ne kadar dayanacak merak ettim. Kokusu oldukça güzel biraz hijyenik  esintili :) Kapağı dozajın ayarlanmasında etkili. İstenilen ölçüden fazlasını kapağı engelliyor. Şimdilik yorumlarım bu kadar...
 
 Umarım güzel bir hafta olur:)  

23 Ağustos 2018 Perşembe

AĞUSTOS'U ANLAMAK


     Her ayın bir ruhu var sanki... Onlarda mevsimlerin bir parçası olsa da ayrı özellikleri ile bende varım demekte. Yaz mevsimi içinde Haziran biraz daha sakin ve olgun bir büyük, Temmuz yerinde duramayan, umudu daim peki ya Ağustos?
       Benim için ayrı bir yeri var bu ayın. Tüm arkadaşlarımın doğum günlerini saklayan Ağustos biraz hüzün ,biraz mutluluk biraz da derin bir anlamı olan ay. Ağustos, yazın sarı sıcağını hatırlatmak için var gücüyle çabalarken Eylül öncesi yapabileceğiniz güzel şeyleri yapın ertelemeyin demekte. 
       Yaz tatilim klasikleşmiş sınavlarla geçse de güzel, hatırlayacağım anılarla anlamlı oldu. Anlamlar arttıkça yaşamdaki zorluklarla baş edebilme gücü artarmış. Şu an şükür sebeplerimden birisi; beraber büyüdüğüm çok değerli insanlarla yaşlanmak . Yaşlanmanın yan etkilerini azaltan kahkahalarla, en azından mutlu bir şekilde zamanı durdurmak. Bu arada söylemiş miydim tüm arkadaş grubum aslan burcu 😄 olumsuz özellikleri bence abartılan burcuz.Hani kendi burcum diye söylemiyorum ama bu yıl çok yorulduk, yıprandık. Umarım 2019 herkes için güzel bir yıl olur gülmeye ve mutluluğa herkesin ihtiyacı var. 
       Bayramın üçüncü günü... Kalabalıklar azalıyor, tatlılar artık görmek istenilmiyor yorgunluktan kısa zaman dilimleri gözleniyor ve Ağustos hızla ilerliyor. Eylül ayı nasıl geçecek bilemem ama insAllah sevdiğimiz insanlarla, değerli anılar biriktirdiğimiz, mutluluk cümlelerinde büyük harfle başladığımız bir ay olur. 
İyi bayramlar!!!😊

20 Ağustos 2018 Pazartesi

AREFE GÜNÜ ADANA

       Adana... Bildiğiniz gibi sıcak bir şehir. Bu yüzden dondurma yaz-kış demeden yenilirken yazları güzelleştiren bir şey daha vardır daha doğrusu iki şey: bicibici ve Karsambaç. Fotoğrafı koyduğum bici bici... Bu yıl karsambaç yeme fırsatım olmadı. Söylenmesi biraz zor gibi gelse de mutluluk veriyor . Çocukken dört gözle yaz gelsin bici bici yiyelim diye beklerdim büyüyünce hep baharda kalalım isteğine inat... Basit ama soğuk olan bici bici burada biraz sade şimdilerde meyvelerle daha süsleniyor. Temelde Palıza denilen beyaz bir pelte üzerine kar (orjinalinde ama buz genellikle rendeneliyor ) ve kırmızı gıda boyası şeker olarak pudra şekeri. Adana'ya yaz vakti yolunuz düşerse yemeden gitmeyin 😄😄
Arefe günü sizlerinde temizlik ile geçiyor mu bilmem ama sabah yoğunluğundan sonra yazmaya fırsat bulur bulmaz sevgili Zeynep' in güzel mim ve davetini de cevaplamak istedim kendisinin çok içten sıcak bir bloğu var.

         1. Elinde hangi sihirli güç olsun isterdin?

Zaman gücü olmasını isterdim. Tarihle ilgili konular, kahramanlar ilgimi çekiyor. Onların dilinden hikayelerini duymak isterdim.

        2. En çok şaşırdığın tarihi eser neydi?
Tarihi eserleri görmeyi çok isterim. Nerede ne var eğer farklı bir şehir ise gitmek ve görmek isterim mutlaka. Ama bu soru ile düşününce ortaokulda iken Kayseri Gevher Nesibe Hatun şifahanesine gitmiştik. Oradaki şifa odaları su sesi ile insanları tedavi etmeleri ayrıca müzik odaları çok ilgimi çekmişti ve hala da hatırlıyorum.

       3. En sevmediğin insan tipi?
Klasik bir cevap olacak sanırım ama kendisini olduğundan farklı göstermeye çalışan insanları gerçekten sevmiyorum.

      4. Obsesiflik derecesinde takıntın var mı?
Çok fazla takıntısı olan bir insan değilim ama evin herhangi bir odasında tabak veya bardak var ise o bardaklar ya yerinde olmalı ya da bulaşık makinesinde olmalı. Düzenli olmalı.

   5. Başkalarının kötü ama senin iyi saydığın, sana ait bir özellik söyle.
Kötü demeyelim de sevdiğim bir kitap, film veya şehir hakkında saatlerce konuşabilirim. Bıkmam, karşımdakinin dinleyip dinlemediğini umursamadan. Bazen kendime kızsam da.

6. En çok hangi özelliğin kıskanılır?
Sıradan bir insanım. Bugüne kadar şu özelliğim kıskanılır diye düşünmedim hiç.

7. Kız arkadaşların seni sevgililerinden kıskanır mı?
Asla... Gerçi kız arkadaş grubumun yüzde yetmişi evliler şu an. :) Kalabalık yerine az insan çok mutluluk felsefesini benimseyen bir insan olarak arkadaş çevremdeki insanlar en az 12 yıldır arkadaşım zaten. Çocukluğumuzu bilen insanlar olarak böyle bir şey olmaz. Hepsi birbirinden değerli insanlar.

8. Yeniden doğduğum dediğin an?
Aslında her doğan güneş ile insan yeniden doğar sözü şu sıralar çok doğru geliyor. Ama birkaç sene önce bir rahatsızlık geçirmiştim. Şimdi çok şükür geride kalsa da o rahatsızlık geçtiğinde için kendimi mutlu hissetmiştim.

9. Şu dünyada en çok sıkıldığın ortam?
 Konuşulacak konunun sınırlı olduğu ortamlar. Değişiyor. Yaylada yaş grubu 60 yaş ve üzeri olduğu için insanlar sürekli çocuklarından ve torunlarından bahsediyor. Bunaltıyor. Bu yıl sanırım böyle ortamlardan çok sıkıldım. Nezaket icabı sıkılsam da mutlaka bir yerde ortamı yakalarım.

10. En son okuduğun kitap?
Sait Faik Abasıyanık/ Mahkeme Kapısı

11. Yanından ayıramadığın 5 şey;
Çantamda olmazsa olmaz diyebileceğim beşi geçen yanımdan ayırmadığım çok fazla şey var ama belirgin olanlar; Islak mendil, naneli şeker(polo bir ara piyasadan kalkmıştı ne çok üzülmüştüm), telefon, cüzdan, midem hassastır bu yüzden mide bulantısı hapım.

12. Son zamanlarda en çok dinlediğin müzik tarzı?
Ruh halime göre fazlasıyla değişken bir müzik listem var. Ancak şu sıra Mark Eliyahu Journey, Evgeny Grinko valse tarzı müzikler dinliyorum. Amr Diab şarkıları daima listemdedir.

13. Asla bitmesini istemediğin ama final yapmış bir dizi?
Elveda Rumeli dizisi... Birkaç tane dizi sayabilirim ama baskın olan Elveda Rumeli dizisi çok samimi ve özel bir diziydi. Ramiz Amca karakteri ve terzi Hasan daha sonra da velespitli postacı :) Keşke devam etseydi. Balkanlar; Makedonya gitmek istediğim ülkeler arasında olmasının sebebi olan dizi.

14. Çocukluğunu hatırlatan bir koku?
Yasemin kokusu... Yasemin benim daima özel bir çiçek olacak. Çevrede çok fazla apartman olmadan önce iki katlı bahçeli evler vardı. O bahçeli evlerin duvarlarında sessiz ama heyecanlı bir çiçek olurdu; ince uzun yol alan. Bahar ayları yaz mevsimini beklerken gecenin kokusu daima yasemin olurdu.

15. Diyelim ki reenkarnasyon var ve sen bu dünyada ikinci hayatını yaşıyorsun. İlk hayatında neydin?
Demirci olabilirim. Uzun zaman önce okuduğum bir kitaptan aklımda kalmış; Onun öfkesi demir gibi... Ateşi görünce yumuşar şekle girerdi.
Bende böyleyim. Öfkem zorluklar karşısında mantığa bırakır yerini. En zor anlarda en doğru kararı vermek için duygularımı bir kenara bırakır öyle düşünürüm. Bir de yasemin çiçeği olabilir...Yaseminin bazı özelliklerini taşıyorum.
 Şimdiden Kurban Bayramı mübarek olsun 😊 Sevdinlerimizle kalabalık sofralarda güzel anılarımız biriksin insAllah.