8 Mayıs 2018 Salı

DOLU DOLU BİR KUTU



       Denebunu Nisan ayı kutum uzun bir bekleyiş sonunda geldi. Artık duymayan kaldı mı bilmiyorum denebunu kutularını... Aylık olarak yayınlanan, denebunu sitesine üye olduktan sonra profilinizin(sizin kişisel özellikleriniz) doluluğu baz alınarak yayımlanan kutuları profil uygunluğuna göre talep ettiğiniz kutular. Uygunluk kısmını site size bildiriyor. Ben 2016 Aralık ayında kaydolmuştum. O zamandan bu yana oldukça popüler olan bu ücretsiz kutular dakikalar içerisinde tükenebiliyor. Biraz şansında etkisi var. Benim Nisan ayı kutumda bulunanlar;
*1 adet Pril Limon Kokulu Bulaşık Deterjanı(80 ml)
*1 adet L'oreal Paris Nem Terapisi Aleo Vera Suyu(3ml)
*1 adet Nestle Nesfit Tam Tahıllı  Çilek Bar
*1 adet Nestle Nesfit Sade Tam Tahıl ve Pirinç Gevreği (1 porsiyon)
*Orkid Platinium ped içerisinde 1 gece ve normal ayrıca iki adet günlük ped bulunmakta
*Bonprix, Watsons(Orkid için geçerli) indirim kuponları
Gelir gelmez değil de bu sefer kullanıp yorumlamak istedim. Özellikle L'oreal Nem Terapisi merak ettiğim bir üründü. Tester gelmesine o yüzden ayrıca sevindim. Nem terapisi Aloe Vera suyu)su bazlı günlük bakım) normalden karmaya dönük ciltler için özellikleri;
Aloe vera suyu : Mineral bakımından zengin Aloe Vera içeren formülü cildi yoğun bir şekilde nemlendirir.
Hyaluronik asit: Sudaki ağırlığının 1000 katına kadar nemi cilde hapsederek 72 saat boyunca nemlendirme sağlar.
Hızlı ve gözle görünebilir sonuçlar anında: daha ferah, esnek ve canlı görünen bir cilt,
Günden Güne; ışıltılı bir güzelliğe sahip, yoğun ve etkili nemlendirilmiş bir cilt.
Belirtilen özellikler bu şekilde idi. Kullandığımda anında etkili olduğu özellikleri hissedemesem de yapışkan bir his oluştu cildimde, nemden ziyade. Bir tester olarak içerisinde tek kullanımlık oldukça yeterli bir miktar olsa da hoşlanmadım ne yazık ki. En azından benim cildim hoşlanmadı. Aslında yaz dönemine giriş yaptığımızdan acaba kış için cildin daha kuru olduğu zaman mı denemeliyim diye düşünsem de muhtemelen orijinal boyunu aldığımda da kullanmayacağımı anladım. O yapışkan his anında kaybolmasa da 10-15 dakika sonunda hiçbir şey yokmuş gibi etkisiz bir hale geldi cildimde.
          Nestle nesfit bar çilekli... Bazı ürünler sade kalmalı diyorum. Bazen ummadığımız ürünlere yaban mersini eklenir ve tadı aslında olması gerekenden daha bir farklılaşır insanın hoşuna gitmez ya öyle bir histi. Ben tam tahıllı ürünleri zorunluluktan değil de sevdiğimden yiyen bir insanım. Ona rağmen hoşuma gitmedi.
        Nestle Nesfit Sade Tam Tahıl ve Pirinç Gevreği miniminnacık gelse de bir porsiyon için ideal miktarda idi. Ben seviyorum. Sade olmasını bu ürünün. Diyet yapmak için değil de genellikle sabah kahvaltı yapmaya zamanım olmadığında veya gece vakitlerinde ani acıkmalara karşı hemen yediğim ve sevdiğim bir ürün. Düzenli olarak da aldığım için; kutumda gelmesi ayrı bir güzel oldu.
    Bulaşık deterjanı olarak Pril zaten kullanmakta olduğumuz bir marka olduğu için hemen anneme vermiştim.
  Orkid platinium ise cicili biçili çok sevimli ambalajlara sahip.
İndirim kuponlarına gelecek olursam Bonprix duymadığım bir internet alışveriş sitesi idi. Göz atma imkanım oldu değişik ve güzel ürünler dikkatimi hemen çekti. 15 TL lik bir indirim kuponu alışveriş yapma fırsatım olursa güzel bir indirim diye düşünüyorum.
Sizlerde bir göz atabilirsiniz denebunu sitesine... Güzel bir gün geçirmeniz dileği ile yorumlarınızı bekliyorum :)

6 Mayıs 2018 Pazar

GREAT SEDUCER KDRAMA


       Evet yazmayı özlemişim cidden. Fırsatım oldukça yazmaya calışsam da bu ay benim için fazla koşuşturmalı geçecek sanırım ancak yine de fırsatım oldukça yazacağım. The Great Seducer ile dizi notlarıma başlamak istedim. Beklentimi afiş ile çok yüksek tuttuğum bir dizi olmasına rağmen ne yazık ki vasatın üstüne dahi çıkamadı . Özellikle dizi öncesi kısa gösterimlerde başrol çocuğun sesini duyduğumda vay be ne etkileyici demiştim. Oyuncunun önceki dizilerini izlemediğim için yeni bir oyuncu hem de oldukça yakışıklı 😊 dercesine diziyi hafta hafta takip ettim.
      Dizinin konusu orijinal bir eser olan Tehlikeli İlişkiler kitabından uyarlanmış. Bu dizi dolayısı ile araştırma imkanı bulduğum ve ilk fırsatta okumak istediğim bir kitap, ilginç yorumlamalara sahip. Alıntılar ve konuya karakterlere baktığımda kesinlikle iki sezonluk bir dizi çıkar demiştim. Kore versiyonu ile yumuşatılmış karakterler daha çok sebepleri var gibi gösterilip 32 bölümde bitirmişler koskoca hikayeyi. İki bölüm ard arda yayınlanması ile hafta da dört bölüm yayınlamışlar.  Karakterlere gelecek olursam; Red velvet grubunu bazı müzik videolarından bilsem de çok aşina olduğum bir grup değil ama Joy' un bu dizi öncesi The Liar and His Lover dizisini izleyen birisi olarak bu kız sahnede kesinlikle olmalı diyorum. Çok güzel, sevimliliğinin yanı sıra karizmatik bir duruşu var. Oyunculuk kısmına keşke girmese ya da yaşı biraz daha ilerleyip kendini geliştirerek girse. SNSD Sooyoung, Yoona seslerinden çok sevdiğim dizileri ile hatırlıyorum. Özellikle The Spring Day of My Life dizisini annemle izleyen birisi olarak ayrı bir sevmişti. Hikaye ve karakterlerin naif bir şekilde işlenmesi ile sevdiğim diziler arasında. Yoona ise çok fazla dizisi ile aklımda kalmış. Love Rain, The K2, Prime Minister and I .... 
          İkisinin de oyunculuk konusunda gerçekten yetenekli olduğunu düşünüyorum. Kıyas için değil amacım ama şarkı söylerken özellikle dans ederken sahip olunan sahne havası oyunculukta etkili olmayabiliyor. Her alanda başarı sağlanabilir düşüncesine zaten sahip değilim. Joy bir süre daha tatlı dizilerde oynadıktan sonra karakter derinliği olan dizilerde yer alırsa onun açısından daha iyi olabilir gibi geldi. Gelelim diziye; ilk bölüm vay be uzun zaman sonra farklı konusu ile bir Kore dizisi demiştim. Özellikle giriş müziğinin etkileyiciliği ile heyecanla bekler olmuştum diziyi. Temelde üç lise arkadaşı baz alan daha sonra katılacak olan karakterler ile aslında sonradan katılan karakterlerinde onlara bağlı olduğu bir yerde kaderleri ile yüzleşmeleri gereken bir dizi. Lise grubu olan karanlık ve atak yapmaktan korkmayan intikamlarını etkileyici alan Kwon Shi-hyun(Woo do-hwan)yürüyen karizma, Choi Soo- ji(Moon Ga-young)tam bir prenses, Lee Se-joo (Kim Min-jae) çapkını;grubu; aileleri tarafından duygusal anlamda yaralar açılmış olan duygusallıklarını aslında sevgi ihtiyaçlarını bastırmış olan arkadaşlar. Birbirlerini önemsedikleri belli olsa sevme yöntemlerinin yanlış olduğunu diziyi izledikçe sizlerde anlayacaksınız. Soo-ji ile ikisinin de ortasından devam eden bir hikayeleri var, sonunu kestirmekten çok düşünmek istemedikleri. Soo- ji bir şekilde arkadaşlık adı altında bencilliği için insanları kullanmakta. Dizinin  önemli kısmını kapsayan iddia olayını(aşık et ve terk et) başlatan olarak Soo-ji'ye kızmamak elde değil. Sevdiklerini kaybetmekten korksa da duyguları ile gerçek insan duyguları ile yüzleşmekten kaçtığını düşünüyorum. Shi-hyun ise yakışıklılığı ile kolayca kadınları etkileyen temelde babası ile sorunları olan annesini kendisinin de anlayamadığı bir şekilde kaybetmiş bir karakter. Annesinin ölümü sonradan anlaşıldığı gibi iddianın aşka dönüşmesi sonucu Eun Tae-hee(Joy-zeki ve dik duruşlu bir kız )ile bağlantılı. Se-joo ise son anda yaptığı hamle ile ben de varım bu hikaye de dese de senaryonun ona haksızlık yaptığını düşünüyorum. Geleneksel bir aileye sahip olan her seferinde kaçmak için elindeki tüm imkanları kullansa da ailesinin gösterdiği şiddet kabul edilemez ve de Soo-ji'ye olan aşkı... İddia ve aşk; iki konunun gölgesi hikaye ancak kader bağları Eun Tae-hee'nin ve Kwon Shi-hyun'un ebeveynlerine dayansa da ki bu aile fertleri oldukçaaaa yorumsuz diyorum. Dizinin finalinde aceleye geldiğini düşünüyorum. Düşük reytingler okuduğum kadarıyla il üç bölümün hikaye ve karakterlerinin tanıtılması amacıyla Joy'un karakterinin geri planda kalıp sonrada dahi olması ile ısınamayan izleyiciye katılsam da ilk üç bölümün çok iyi çekildiğini düşünüyorum. Başrol Soo-ji mi yoksa Eun Tae-hee mi kargaşası yaşamadım. Hikayeler eninde sonunda birleşse de bence güzel bir senaryo ile bu dizinin hakkı kesinlikle daha fazla bölüm olabilirdi. Soo-ji Exo Next Door dizisinde izlemiştim. Bence hem asil duruşu ve kendine has tarzı ile oyunculukta ilerleyecektir. Shi-hyun ise başka dizilerini mutlaka göz gezdireceğim.  
Dizinin genel notu: Mükemmel bir hikaye fotoğrafsız bir çerçeve gibi. Bu çerçeve oldukça kaliteli ancak derinden etkileyen o beklenilen fotoğraf ne yazık ki yok. Müzik kalitesi, oyuncuların geneli, kıyafetler , atmosfer her şey mükemmel olsa ilerletilemeyen boşlukları olan bir senaryo ile sıkıcı bölümler içerisinde dakikaları ilerlettiğim bir dizi oldu.
Yazımı burada sonlandırırken yorumlarınızı bekliyorum. Son bir ekleme günün müziği belki dinlemek isterseniz; Mark Eliyahu, (Tribe) bu hafta dinlerken farklı duygulara kapıldığım bir eserdi...

3 Mayıs 2018 Perşembe

ADANA SİNEMA MÜZESİ


Müze gezmeyi sevenlerden misiniz? Ben çok severim... Bir şehri tanımak isterseniz o şehrin müzelerinden başlanmalı sözünde haklı bir pay var sanki. Yaşanmışlıkların ve tarihin dile gelmiş hali. Doğum günüme kadar kendim için oluşturduğum bir liste vardı; yeni yaşıma sağlıklı ve sıhhatli girmek dileğim elbette ki ama gerçekleştirmeye fırsatım olmayan şeyleri yaparak yaş almayı istiyorum. Bu yüzden okuma listem, turist olmak gibi başlangıçlar ile yol almak istiyorum. Uzun lafın kısası kitap listem de olan bir kitabi bu hafta bitirdim bugün ise Adana'da sinema müzesine gitmek nasip oldu. 
Sinema belki herkes için önemlidir ancak Adana için bir başka önemi. Annem hala anlatır yazlık sinemaları şimdi nostalji şeklinde yazları olsa da hala devam etmekte. Sinema müzesi bize biraz uzak olduğu için ki bu da bir bahane aslında kendime kızıyorum gitme fırsatım olmamıştı. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Adana'nın eski evlerinden birinin restore edilmesiyle oluşturulan bu müze 2011 yılında düzenlenmiş olan Altın koza film festivali kapsamında hizmete açılmış.(Ücretsiz olarak) mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. 


Çok çeşitli odalar ve aslında bir sürü yaşanmışlık vardı müze de. Kaç hayat kaç zaman dilimi dercesine. Üst resim Adanalı sinema sanatçılari😊 biraz ışıklandırma problemi olsa da çekebildigim kadar çekmek istedim.


Burada da Bilal İnci'nin doğum tarihine bakarken ...  Özellikle sanatçıların da katkıları ile fotoğraf makinelerinin tarihsel gelişimi inanılmaz dedirti.


Bugünden geriye aslında birçok güzel fotoğraf ve iyiki sözü kaldı. Bugün iyi ki kendim için birşey yapmışım dercesine ansızın bastıran sağanak yağışa inat gülümseme ile evime yol aldım. 
İyi ki... 
Yorumlarınızı bekliyorum...