Nasılsın? Bu soruyu bir klasik gibi soruyoruz. Alışkanlık gibi... Sahiden nasıl olduğunu merak ediyor muyuz; önemsiyor muyuz? Son zamanlarda gerçek bir samimiyet algısı üzerinde düşünüyorum. Nasıl ki samimiyet kelimelerle ifade edilmez cümlesine kısmen inansam da bazı kelimeler kalbe doğru koştuğundan duygular inciniyor. Hayatı yakalamak için kelimelerle başlayan düşünceler farklı bakmayı öğretiyor. Bakmak ile görmek arasındaki o çizgide daha bir tecrübeli yürütüyor.
Bir anda gelen kışa inat sonbaharın esintilerini de geride bıraktırmıyor. Bilmiyorum instagram hesabımı takip ediyor musunuz; fotoğraf çekerken gördüğüm en farklı detayları paylaşıyorum bu ara. Hayatın her bir anının değerini anlarken kaçırmamaya çalışıyorum. Zaman takıntısı olmadan, detaylardaki güzellikleri fark etmeye çalışıyorum.
Fotoğraf metroda sıkıldığım andan... Yansımayı yakalayabilir miyim derken yakalamışım. Metro çok kalabalık saatine ulaşmadan sakinken çok fazla kelimeye gerek olmadan yalın düşünüyor insan. Kasım apar topar geçiyor. Aralık ayı da bir göz açıp kapayana kadar geçecek gibi. 2019'un hepimize iyi gelmesine ihtiyacımız var bence. Yeni başlangıçlar ve yeni paragraf başları için... En çok da büyük harfle başlayabilmenin cesaretini tanıyabilmemiz için! Sizin için Kasım ayı nasıl geçmekte? Nasılsınız sorusunu içtenlikle soruyorum. Belki telaşlı belki yorgun belki de üzgün... Hangi kelime durumumuzu özetlerse özetlesin düşlerimiz gerçek olsun. :)
Bu ara Aamir Khan (Hindistan Haydutları) film müziklerinde takıldı kalbim. Neşeli bir şarkı dinlemek isterseniz eğer Suraiyya song tavsiye ederim.
Beklerim yorumlarınızı...