4.gün yazısı için geç kaldım. Pazartesi o kadar yoğun geçti ki bir ara dalgınlığımdan markette ekmek almıştım onu dahi unutup geri döndüm; koştur koştur ancak yazmaya devam öyle değil mi!!! Notlarım ise;
4. Gün içinde, her ne kadar yaşamlarımızın zorluğuna rağmen yine de arada bizi mutlu edecek "Küçük Sevinçler" yaşıyoruz, bugün seni mutlu eden küçük sevinçleri yazar mısın?
*İçtenlikle sorulan nasılsın sorusu...
*Tebessüm edilmesi; gereksiz kahkahalardansa gözlerinde sevgi gördüğüm insanların tebessüm etmesi.
*Yazmak
*İyi uyumak; şu sıra uykuya zor daldığım için iyi uyumuşsam eğer o gün harika geçecek enerji ile dolu oluyorum.
*Annemin dışarı çıktığında benim için küçük jelibonlardan alması... Evet büyüdüm ama şeker konusunda hala birazcık çocuğum sanırım...
5. Gözünü kapat ve hayal kur, şu an nerede olmak ne yapmak istiyorsun, anlat bize...
Fas'ta olduğumu hayal ediyorum. Gitmek istediğim ülkelerin ilk sırasında olan bu yeri liseden itibaren dilimden düşürmedim. Adana biraz baharat dolu şehir...Acı konusunda abarttığımızı düşünmüyorum :) ama baharatlar ve soslar özellikle mutfakta önemli yer tutar. Mutfağını çok merak ediyorum bu ülkenin, yakın geliyor. O dar sokakların bağlantı noktası ve zamanın durduğunu desenlerde kaybolunduğunu düşünüyorum. Detayları, havası ve belki de hem bugünü hem de geçmişi yaşatıyor. Toprak renginin kapısından giriş yapıldığında renklerin bambaşka biraz asi biraz inatçı yönünü keşfetmek istiyorsunuz ; biraz da nane çayını ve belki de eski kitapçıların vitrininde öylece durduğumu hayal ediyorum...
Diğer sorularda görüşmek üzere bu meydan okumayı başlatan sevgili Zeynep'in bloğunun linki ni bırakıyorum. Çok güzel bir penceresi ve renkleri var dünyasının...