5 Ekim 2021 Salı

NATURALOVE ICE ROLLER




Ice roller cildi yatıştırıcı ve sıkılaştırıcı özelliği sayesinde, genişleyen gözeneklerin küçülmesine yardımcı olmak için tasarlanmış su dolgulu, silindir başlıklı ve ergonomik saplı bir yüz masaj aletidir. 
Aynı zamanda yüzdeki kılıcal damarların da görünümlerini küçülterek cildin daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olur. Kozmetik alışverişi yapmayı düşünüyorsanız listenize bu ürünü alabilirsiniz.
Ciltteki kan dolaşımını hızlandırdığı için sivilce oluşumunu önler, iltihaplanmayı, tahrişi ve kızarıklıkları da hafifletici etkisi vardır. 

Ice roller, dondurucuda muhafaza ederek sabah uyandığınızda ya da cilt bakımı rutinleri sonrasında kullanabilirsiniz. Ürün her kullanımdan sonra yüz yıkama jeli ile temizleyebilirsiniz. 

Bim'de görünce merak edip satın almıştım. Pembe ve Mavi rengi olan ice roller fiyatı 25 liraydı. Beklentim olmadan aldım. Ama kullandıkça cilde rahatlatıcı bir etkisi olduğunu belirtmeliyim. Soğuk kullanım içerisindeki partiküllerden kaynaklı sabah yüz şişkinliğini alıyor fakat diğer özellikler için işe yaradığını söyleyemem. Hani almasam da olurmuş:) 

Şimdilik yorumlarım bu kadar. Beklerim yorumlarınızı...

29 Eylül 2021 Çarşamba

EYLÜL BİTERKEN


Eylül biterken... Sonbahar koştura koştura geldi. Zaman çok çabuk geçiyor ama Eylül ayının zamanı farklı sanki. Bir çeşit yetişme telaşı bir yerlere... Hayallere, geleceğe ve zorunluluklara biraz da hüzne.  Eylül, başlamak ile ilgili bir ay belki de bitişlerle. Ne diyelim zamanı saymanın güze olduğu nice yaşam durakları olsun hayatımızda. 

Temmuz aylarında blogumda içerik hırsızlığı yapıldığını fark ettim. Çok fazla kendi fotoğraflarımı blogumda paylaşmasam da benim için özel tarihlerde sizlerle güze bir şekilde paylaşımlar yaptım. Ama çok üzüldüm ne yazık ki google şikayet pek yardımcı olmadı. 


Linkini bıraktığım site benim fotoğrafımı paylaşarak elbise satış gerçekleştirmekte Üstel dalga geçer gibi ellerinde olmayan benim elbisemi !!!! indirim yaparak satıyorlar. Kimbilir ne gönderiyorlar! Fark ettiğim kadarıyla başka blogger yazarlarının da kıyafet fotoğrafları kullanılarak elbise satışları gercekleştirilmekte. Olur da birşekilde yolunuz bu siteye düşerse alışveriş konusunda dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. İçerik hırsızlığı (emek hırsızlığı) yaparak, başkasına ait fotoğraflar kullanılarak satış yapılmakta sahtekarlık yapılmaktadır. Defalarca siteye mail göndermemi kaale almadıkları gibi içerik ve fotoğraf kaldırılmamıştır. Google'da şikayetlerimi kısmı olarak değerlendirdi. Blog benim için hayat notlarımı aldığım yazarken, paylaşımlarımı sizlerle paylaşırken mutlu olduğum bir platform ancak anladığım kadarıyla içerik hırsızlığı yapılan başka yazılarım da var. Bu durum beni çok üzdü. Paylaşımların devam etmek elbette ki istiyorum ancak yazılarımı ve fotoğraflarımı koruma altına almak istiyorum. Bu konuda tavsilerinizi bekliyorum. Şimdilik fotoğraflarımın ve yazılarımın kopyala özelliğini engellesem de daha büyük önlemler almalıyım. 
 

20 Eylül 2021 Pazartesi

JULES VERNE DOKTOR OX'UN DENEYİ

            
            Jules Verne kitaplarını seviyorum. Bilimkurgu dünyayı gerçek dünyadan da esintileri ile harmanlayan yazar, diğer kitaplarından oldukça farklı bir tarzda, Doktor Ox'un Deneyi'nde... Doktor Ox'un Deneyi kısa bir kitap. Belki bir solukta okunacak kitap değil ama, ilginç bir kitap. Konusu ise; 
      
"Haritada yerini dahi bulamayacağınız sessiz, insanlarının tek bir kötü olayı olmayan bir kent olan Quiquendone sakinliği yaşam alışkanlığı haline getirmiştir. Öyle ki polis departmanın kapatılması dahi düşünülmektedir. 

Doktor Ox tarafından özel olarak seçilen bu kentte bir deney yapılmak istenmektedir. Bu deney masrafları Doktir Ox tarafından karşılanacağı için belediye başkanı tarafından kabul edilmiştir. Deney, tüm şehrin Okshidrik gaz ile bedava aydınlatılması olsa da amaç çok farklıdır. Doktor Ox, yapacağı bu deney ile sakin kentin insanlarının asabiyetlerini artırabileceğini düşünmektedir. Hakikaten de bu deney uygulanmaya başladıktan sonra hayvanların, insanların, bitkilerin davranışları değişmiştir.

Neredeyse 100 sayfa bile olmayan bu klasik kitabın ilk sayfalarında sıkıldığımı söyleyebilirim ancak sonlara doğru kitap, okuyucuyu olayın bir izleyicisi olarak bir anda içine alıverdi. O heyecanı yakalamışken bir anda ise kitap bitti. Gerçekten bitti mi yahu? Sorusunu sormadan edemedim. Yazar konuyu detaylandırabilirdi bir anda bitirmek yerine. İlk sayfalarında sıkılmamın sebebinin de bir anda ortasından başlanması olduğunu düşünüyorum. Ancak kitaptan birkaç alıntı; 

"Zaman sana uymuyorsa sen zamana uy..."

"Buraya, dedi Niklausse, insani zaafların kirletemediği bu tertemiz havayı solumaya geldik. "

"Bütün yaşamı boyunca hiçbir şeye karar vermeden ölen bir adam, diye ciddi bir tonda ekledi Van Tricasse, bu dünyada mükemmeliyete yaklaşmış demektir." ( bu cümle ardında düşünülmesi gereken mükemmeliyetin bu kadar yüzeysel bir düşünceye sığdırılması ilginç geldi)

Şimdilik yorumlarım bu kadar. Beklerim yorumlarınızı...