17 Ocak 2022 Pazartesi

WOMENS LEATHER DRIVING GLOVES

 

Hi lovely people, today I present to Fioretto Online... I hope you like it.  This online store has a different types and model of gloves for all tastes and styles. I think you will find suitable gloves on this site.


Do you remember the drama How I met your Mother? Ted, the main character of the series, used to wear driving gloves while driving.His real love Tracy, the mother character of the series, also liked to wear driving gloves. Isn't love to be the same before we met?These driving gloves remind me of that romantic comedy. There are so many Womens Leather Driving Gloves for special occasions on this site and I choose my favorites.



Womens leather driving gloves are a good option for a stylish or fashionable to protect your hands from the cold while driving bike or cyle.



These gloves, which are a timeless fashion accessory, are of high quality and useful.You can adjust it according to your wrist. There is also difference colour gloves on site.
I hope you like my choice. You just have to click on the pictures and will take you straight to the products page...You should definitely check it out...
 

12 Ocak 2022 Çarşamba

ÇARŞAMBA MOLASI



Biraz mola... Hayata, zorunluluklara belki biraz da düş kırıklıklarına. Hafta ortası bence mola için en uygun. Enerji toplamak için gizli bir güç veriyor sanki. Zamanın ilerleyişini yanılsama da bırakmak... Sevinçle Çokum çok sevdiğim bir yazar artık biliyorsunuz, elimde olsa yum kitaplarına blogumda yer verirdim. Herbir eseri öyle anlamlı ki, zihnimde Tek Kalan Fincan kitabındaki bir alıntı yankılanıyor. "Zaman başka, anlayışlar başka, sevgiler dostluklar, onlar da öyle..." Öyle mi sahi? 

Bu ara çok sevdiğim abur cuburlarım var. Öğün olarak akşam çay ve yanında pasta, börek değil de ki daha hafif birşeyleri seviyorum. Eti burçak tuzlu bisküvi de beni hayli şaşırtan bir bisküvi. Beni lise zamanlarımda pizza kraker yediğim anılara götürdü. Çok severdim ki hala çubuk kraker yolculuklarda yanımdadır. Eti Burçak tuzlu bisküvi de bana pizza kraker lezzetini hatırlattı. Zeytin evet ama Zeytinyağı daha baskın gibi. 



                          Ara öğün olarak yemek zamanım yoksa kesinlikle çantamda ona yer vereceğim:)
 

Aynen Kolajen Sütlü içecek ise tadını çok merak ediyordum. Ama içince anladım ki benlik değilmiş.  İçeriğinde d vitamini, yüksek protein ve kolajen bulunsa da çok fazla sulandırılmış gibi geldi. Kolejen cilt ve kemik sağlığı için gerekli ve değerli ama bu ara kolajenin çok fazla üründe yer verilmesi acaba dedirtiyor? Gerçekten Kolajen oranı fazla mı? 



                        Bu ürün bana denebunu kutusu içeriğinde gelmişti. Ama görürsem markette kesinlikle satın alacağım. Süt ile tüketmedim. Kellogg's Cocopops moons&stars hem sevimli hem de lezzetli. Muz tadı yediğinizde geliyor,%100 şekerpancarı olması demir içermesi oldukça güzel. Süt ile kahvaltı öğünü olabilir. Ben atıştırmalık gibi kahvemin yanında tükettim. Üniversite döneminde sabah kahvaltısı yapmaya fırsatım olmadığında ki en sevdiğim öğün, yulaf, gevrek bende bir süre sonra mide bulantısı yapmıştı. Uzunca bir süre uzak durdum bu yüzden. Ama cocopops çikolata ve muz lezzetine sevdim. 

Sizin en sevdiğiniz atıştırmalıklar neler? Yaşadığınız ülkenin özellikle merak ediyorum. Yorumlarınızı beklerim:)


6 Ocak 2022 Perşembe

ÜÇ YIL ANTON ÇEHOV


                 Sonunda kitap listeme dönebildim. Çehov, edebiyat derslerinde aklımda kaldığı kadarıyla durum edebiyatının temsilcisiydi. Durum ve olay hikayeciliği... Edebiyat derslerini çok severdim. Yazarların hayatlarına değinip, kitapları tartışsak ya da edebiyatı ezberden değil de yaşayarak öğrense olmaz mıydı ? diye düşünmeden edemiyorum. Tarih için de geçerli bu durum ne yazık ki. 
    Anton Çehov eseri olan Üç Yıl, 96 sayfadan oluşmakta. Elinize aldığınız anda bitebilecek bir kitap olmadığını söyleyebilirim. Dikkatle karakterleri takip etmeniz gerekiyor. Altını çizdiğim alıntı kitap tanıtımında yer verilmiş. Kitap bittikten sonra arka kapağı görünce  tebessüm ettim. Kitapta evlilik kurumu ele alınmış hatta kimi durumlarda eleştirilen yanlar filtresiz aktarılmış.

Kitap hakkında 
notlarım ise;  Moskovalı bir tüccar oğlu, taşraya kız kardeşinin sağlık problemi yüzünden gelir. Taşrada doktorun kızı Yulia'ya aşık olur ve ona evlilik teklifi eder. Yulia henüz 21 yaşındadır. Karşındaki bu tüccar oğlunu önce reddeder ancak sonrasında düşündükçe reddetmenin doğru olmayacağına karar verir. Tek taraflı aşk, nikahtan sonra Moskova'da evli bir çift olarak yeni hayatlarına başlayan çift için dayanılmaz acı ve düşüncelere sürükler. 

"İklimlerin, enerjilerin, tatların, yaşları farklılığından dolayı insanlar arasında eşitsizlik, fiziksel olarak imkansızdır. Yine de kültürlü insan, bu eşitsizliği bataklıklar ve ayılarla yaptığı gibi zararsız hale getirebilir. Bir bilim adamı, kedisinin, faresinin, kartalının ve serçesinin aynı tabaktan yediği gerçeğine ulaştı. Umarım eğitim, ayni şeyi insanlara da yapar. Hayat ileriye doğru akıp gidiyor. Kültür gözlerimizin önünde muazzam başarılar kazanıyor ve görünen o ki mesela, fabrika işçilerinin bugünkü durumunun, kızların köpeklerle değiştirildiği zaman ki sertliği şimdi sahip olmamızın saçma sapan görünecegi bir zaman gelecek."

"Yaşayıp göreceğiz" diye düşündü. Kitabın bu son cümlesi kalbimde bir hüzün bıraktı. Rus edebiyatının kimi eserleri benim için unutulmaz. Biliyorum uzun ve detaylı sokak betimlemeleri, bitmeyen içsel düşünceler ve hep bir hüzün pişmanlığı gölgeleyen. Kadınların beklentilerinin bir heyecan olarak söylemese de ima eden erkeklerin gençliklerini sınırsız olduğu düşünülüp ve bu heveslerini tükenmesiyle düştükleri boşlukta evliliğe tutunmaları eleştiriye oldukça açık. Şimdilik yorumlarım bu kadar, beklerim yorumlarınızı...