20 Eylül 2025 Cumartesi

TEAM JEREMIAH, TEAM CONRAD?

 
(Görsel Google 
Görsellerden Alınmıştır) 

Team Jeremiah, Team Conrad? The Summer I Turned Pretty sezon 3 bitti. Biliyorum biraz geç kaldım yazmakta ama bu sezonu bitirmekte biraz zorlandım. Son sezon Belly karakterinin geçirdiği dönüşüm, iki kardeşten hangisini seçeceği ve Paris... Sanırım romantik dizilerde Paris'in oldukça özel bir yeri var. jenny Han'ın çok satanlar listesindeki kitabından uyarlanan bu dizi oldukça popüler. Dizi sinematik bir çekim kalitesine sahip daha önce de ilk iki sezonu yorumlamıştım. Çekim kalitesi ciddi manada diziye bir sinema filmi kalitesi ekliyor. Bu anlamda sevdiğimi söylemeliyim. İlk iki sezonu izlemek oldukça keyifliydi. Üçüncü sezon Jenny Han'ın yine "We'll Always Have Summer" adlı kitabına dayanıyor. Ve bu son sezonda aşk üçgeninin düğümü çözülüyor. Belly'in kendi benliğini bulduğu bu son sezonun son iki bölümünde Paris'i de izliyoruz.

İzlemeyenler için spoiler uyarısı vermeliyim. Bu yazımda sizlere ilk 2 sezonu izlemeyi kesinlikle tavsiye ettiğim dizinin son sezonundaki çözümlenen bir sonuca yer vereceğim çünkü. Belly çocukluğundan itibaren Conrad'a aşık ve ilk aşkı. Jeremiah ise küçük kardeş ve ikinci sezonda Belly ile bir ilişkiye başlarken bırakmıştık. Üçüncü sezonda Belly, Jeremiah'ın son sınıfta olduğu aynı üniversiteye başlıyor. İkilinin ilişkilerinin gelişimlerini, iniş çıkışlarını görüyoruz. Bu sırada Conrad ise asistan doktor olarak kendi yaşamında farklı şehirde. Jeremiah, Belly ile olan ilişkisinde ne yazık ki onu aldatıyor çünkü çok dertli!!! Okulunda dönem uzatmış açması gereken bir maili açmadığı için diyebilirim. Türkiye'de yaşayan bir üniversite öğrencisi için bu durum aslında yok artık kardeşim dedirtebilir :) Seyirci olarak hissettiğimiz ise Jeremiah'ın büyümediği aslında hala sorumluluk duygusundan yoksun olduğunu abisinin gölgesinde kalmasının onun psikolojisinde oluşturduğu sıkıntıları görüyoruz. Ancak herşeye rağmen; hani hiç mi yakınınız yok evlilik için yaşınız çok küçük durun bir diyen olmadığı için Belly ile evlenmek için düğün planlamasına başlıyorlar. Bu süreçte düğün detayları ayarlamaya çalışırken yanında Conrad var, damat kişisi onun yanında yok. Onu anlamıyor ve kişisel tercihlerini önemsemiyor. Bu arada Belly okulunun Paris'e göndereceği öğrenci listesinde ilk sıraya geliyor yani bir sene Paris'e okuyacak ama evleneceği için gitmemeye karar veriyor. Ne diyelim artık...

Düğün olmuyor ve Belly Paris'e gidiyor. Bu gidiş onun Paris'te geçirdiği zaman, kararsızlıklar, kendi benliğini keşfetme sürecinde onun içsel dönüşümünü görüyoruz. Onun ne istediğini bilmesi ile süreçteki düğüm de çözülüyor. Paris öncesinde Conrad onun hep yanında. Conrad'ın duyguları ve Belly'e olan hassasiyeti  ve eski bağların gücünü görmemiz aslında güzel. Jeremiah için se döyleyebileceğim onun yaşadığı sıkıntı, öfke bilmiyorum hissedemedim. Seyirci olarak boşluğu kendi düşüncelerimizde doldurduk sanki. Son iki bölümde evet o da büyüdü başka bir ilişki ile dönüştü ama bir soru işareti olarak kaldı aklımda. Belly'in abisi Steven ile onun yakın arkadaşı Taylor ile olan ilişkisinin gelişimi daha netti. Hikayeyi de zenginleştirdiklerini düşünüyorum. Sezonu tek düze hissettim. Türk izleyiciler bilmiyorum bizim dizilerimizde hikaye sonucu belli olsa da o dramı o duyguyu isteriz değil mi? Kitap okumadım ama çok fazla paylaşım gördüm kimi seçeceğine ilişkin hatta Jenny Han Belly kendini de seçebilir şeklinde heyecan eklese de sonuca bildiğimiz bir son oldu. Yani bu sezonda gerçek aşkı bulmaktan ziyade önce kendini bulmak, özgürleşmek teması işlenmiş. Çok duygulandım, etkilendim diyebileceğim bir sezon olmadı ne yazık ki. Paris güzel, gerçekten farklı bir aura hakim. Bir yorum gördüm hatta Emily kaç sezondur Fransızca konuşmadı ama Belly bir yılda Fransızca konuşuyor diye, haklı, gülümsemeden geçemedim. Fransa bölümlerinin çok az olması hikayenin biraz sıkıştırıldığını da düşündürdü. Bir anda kendini seçmeye karar veren Belly, duygularını yaşamını anlamlandırıyor ve aslında büyüyor. Genç, özgüvenli bir kadın olarak seçimini yapıyor. 

Kitap uyarlamalarında beklentimi yüksek tutmak isterim. Çünkü duygu yoğunluğu yüksek satırlardan gerçek dünyaya yakın bir canlandırma ile seyirciye sunulmasını dilerim. Zihnimde eksik olanın tamamlanması hoşuma gider. Ama üç sezon sonunda netleşen bir sonuca karşın hala eksik olan birşeylerin olduğunu hissettim.

Sizler izlediniz mi, Team Jeremiah Team Conrad? Hangi taraftasınız?

16 Eylül 2025 Salı

MINI COOKIE TARİFİ


Güzel bir kurabiye sanırım stresi azaltıyor gerçekten de. Bu sıralar cookie tariflerine yöneldim. Tatlı  seven bir insan mıyım? Yoğun ve ağır tatlıları hatta biraz da sütlaç, muhallebileri pek aramam ama kahve yanı mutlaka birşeyler olsun isterim. Geleneksel elmalı kurabiyelerimiz, un kurabiyelerimiz elbette ki bir kenara ama cookieler de gerçekten seviyorum. Sizlerle bugün paylaşmak istediğim cookie tarifi ise hem pratik hem de abartılı malzemeler olmadan lezzeti ile sizleri mutlu edecek bir kurabiye....



Mini cookieleri daha da küçük yapıldığını gördüm ama ben bu cookileri sütle bir kahvaltı öğünü gibi tüketmeyeceğim için normalden biraz daha küçük olacak şekilde cookie hamurundan 15 tane çıkacak şekilde yaptım. Büyük cookieler için 7 tane rahat güzel çıkıyor. 


Yapmanızı mutlaka tavsiye edeceğim bir tarif olduğu için hemen sizlerle paylaşıyorum.
Mini beyaz çikolatalı cookie tarifi
*100 gr tereyağ
*1 yumurta
*120 ml çay bardaklarımız normal ince belli çay bardağımızdan biraz daha büyük olan çay bardaklarımız ile yapabilirsiniz; ölçüm uygun. Bardağın yarısı esmer şeker diğer yarısı ise beyaz şeker şeklinde yapabilirsiniz. İçerisine çikolata kullanmayacaksanız bu şeker miktarı güzel ancak bana biraz şekerli  geldiğinden çikolata da kullandığım için toplam da 100 ml şeker kullandım. Bir dudak payı boşluk şeklinde hemen hemen denk geliyor.
* vanilya
*kabartma tozu(1 çay kaşığı)
*karbonat(1 çay kaşığı ucunda çok az)
*1 fiske tuz
*beyaz çikolata
*2 çay bardağı ölçüsünde un (240-250ml)
Yapılışı
Oda sıcaklığında olan tereyağ ile şekeri karıştırıp yumurtayı ekleyin. Vanilya, kabartama tozu karbonat, tuz ve unu ekleyerek oluşturduğunuz hamura; beyaz çikolata, sütlü çikolata ya da istediğiniz herhangi birşey ekleyebilirsiniz. Hamuru 30-40dk buzdolabında bekletebilirsiniz. Buzdolabından çıkardığınız hamuru dilediğiniz büyüklükte kurabiyeler için fırın tepsisine yerleştirebilirsiniz. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 10-12 dakika sonunda hazırladığınız kurabiyeler sizinle... 
Afiyet olsun şimdiden!!!

3 Eylül 2025 Çarşamba

ÜÇ AYIN ÖZETİ

Son güncellemelerle Eylül ayı...

Bu yaz benim için sıradan sınav yazlarına eklenen başka streslerle geçti. Sizlerin yorumlarınızı da mutlaka bekliyorum. Öncelikle ilk kez öğretmenlik için yapılan AGS sınavı öncesinde herkesin bildiği gibi KPSS yapılmaktaydı ki hala yapılıyor, öğretmenliği ayırdılar bu sınavdan. Yılların yorgunluğuyla bu sınava girdim beklentim olmadan büyük bir umutsuzlukla. Aldığım puan ise 82.304; benim ilk lisansım Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği ve bu alanda yüksek lisansı sizlere bahsettiğim gibi 2024 yılında tamamladım ve diplomamı aldım. Ek olarak ise bende Okulöncesi öğretmenliği atama popüleritesinden etkilenerek  Çocuk Gelişimi Bölümünü bitirdim. Sınava bu alanda neredeyse 57 bin kişi girmiş sınavda belirli bir yaş üzerindeki insanları görünce oldukça şaşırdım. İnsanlar bir umut diyerek bitirmişler bölümü. Zaten öğretmen olduğum için bu alanı bitirince Okulöncesi öğretmeni olarak atama yapılıyor. Ancak gel gelelim gerçeklere okulöncesi öğretmenliği bölümünden sıralamam atamayı umut edebileceğim bir sıralamada değil ilk binde değilim örneğin. Kendi ana branşımdan ise aldığım bu puana sevinemedim bile çünkü bölümümüzü lise ve ortaokul olarak bölmüşler atama anlamında. Yani zaten Maarif Modeli, Teknoloji temelli eğitimde senelerdir atama rakamları oldukça az iken daha da azaldı. Ben zaten meslek lisesi çıkışlı ve bu alan da bir öğretmen değilim. Ama Meslek liseleri öğretmenleri ortaokulda tercih yapabiliyordu şimdi gerçekten adil bir şekilde uygulama yapılırsa herkes kendi alanından atanabilecek ama uygulama olur mu hiç sanmam. Sınavda şu psikolojiyleydim, çöz atama yok zaten rahat rahat endişelenmeden matematik çöz, Türkçeyi üniversite zamanlarındaki gibi hepsini doğru yap; gerçekten de matematik yetiştiremeyen sınavlarda birisi olarak matematik çözüp Türkçe bölümü de istediğim performansta çözüne o hep bir bariyer puan dediğim puanın üzerinde puan almışım tabi tarih, coğrafya alanından da yanlışım azdı. Gel gelelim sonuca; öabt olmayan yani alan sınavı olmayan bölümlerin kontenjanları hala açıklanmadı ve 2024 ataması da yapılmadı. Akademi denilen eğitim yeri!!! ise hala da binalar hazır değil. Zaten yüksek lisans mezunu olarak üzerine iki lisans ekleyerek akademi de ne eğitimi alacağım atama sürecinin daha da uzatılması bu durum. Belki de kontenjanda da olmayacağım koskoca Edebiyat öğretmenliğine verilen kontenjan geçen yıl için 29 kişi diye hatırlıyorum. 

Bu bir çaresizliğe mahkum etmektir. Bu arada Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde tam burslu doktora da kazandım. Peki gidebiliyor muyum hayır yurt ücretleri 4500-5500 dolar arasında değişiyor. Dönem başı etkinlik ücreti adı altında alınan para da 360 dolar. Tam burslu doktora belirli bir saat üniversitede eğitim vermeyi de gerektiriyor. Yani mecburen KKTC'de bulunmak zorundasın. Yaşam maliyeti, uçak bileti derken notlarım hesaplama listesi ile doldu. Zaten işsiz ben gidemem. Belirli bir saatten sonra da aileden para istemek o kadar zor ki. Hiç tanımadığınız insanlar bile size söz söyleme cüretinde rahatlıkla bulunabiliyorlar.

Peki bu sene ücretli öğretmenlik çıktı mı; hayır bekliyorum. Aslında o kadar zor bir durum ki ücretliye başvurmak. Öğretmen odasında yapılan mobbing bir yana, müdür ve müdür yardımcısının yapmak zorundaymışsın gibi nöbet, bilgisayar tamiri isteği. Aldığım para ders ücreti olduğu için kibarca ben tamirci değilim ne yazık ki dediğinizde hemen göndermek için çaba gösterilmesi ve bunu anlatmaktan çekinmek. Bu arada ücretli çıkarsa yine şanslısınız da, dönem başlar başlamaz çıkma durumu genellikle bir tanıdığınız var ise oluyor. Genelde bana dönem biterken öğretmenler kendi arasında bir şekilde rapor almak zorunda kalmış öğretmenin dersini paylaşırken mecburen bir 10-16 saat kalmışsa e devlet üzerinden yaptığınız o listede puan önceliğiyle!! çağırılıyorsunuz.

Haksızlıklar çok, ama bir şekilde yaşamak zorundasınız. Kimse nasılını sormadan yalnız hissetseniz bile. Kalbimde bir yerlerde umut var ama artık vücudum bu haksızlıkları kaldırmıyor. İki diz kapağımda menisküs başlangıcı ki yüksek lisanstan hatıra kaldı bir de sıvı birikmesi olmuş. Oturduğumda, uzun süre ayakta durduğumda ağrı dayanılmaz oluyor. Tabi bel fıtığı başlangıcını da saymazsak. Auralı migren hayatımda baskın şu sıra. İlk kez yabancı dil sınavında bir anda körlük gibi, görüntünün üzerine siyah bir noktanın düşmesi, ışık parlamaları, prizma gibi dağılmaları olmuştu. Sonrasında da aşırı stresli olduğum dönemlerde olduğunu düşündüm hep. Öyle bir durum ki kalabalığa girmekten bile korkar hale getiriyor kimi zaman. Ya da evden çıkmayı istememek. Yaşayan var mı bilmiyorum ama eğer var ise yorumlarınızı bekliyorum. 

Üç aylık hayat özetim bu şekildeydi... İçimi dökmek için yazdım. Ne yazacağınıza karar vermişken kendinizi başka bir yazının paragrafında bulabilirsiniz. 

Güzel bir ay sizlerle olsun...