Sonbahar- Kış arası bir yerlerde...Bu ara herkes kış yorgunluğuna karşı hazırlıklı olmaya çalışıyor. Belki de ben öyle düşünüyorum. Alışkanlıklarımdan kolaylıkla vazgeçebilen birisi değilim. Bu yüzdendir midir bilmem yazda kalmayı isterim. Yaz mevsimi sanki benim mevsimim. Soğuk değil... Sıcak...Aklımda hangi kitaptan kaldığını anımsayamadığım notlarım ve bir cümle; soğuk sevmem... Soğuk hastalık demektir her türlü zorluk demektir. Lakin yaz böyle midir! İnsan sıcaktan bunalsa dahi serinlemenin yolunu bir şekilde mutlaka bulur. Bende böyleyim. Her mevsimin bir güzelliği var biliyorum. Her mevsimin kendine ait bir acısı, hüznü var. Sonbaharında, Kışın da, Baharında ve Yazında... Peki ya bu ayların?
Ekim; Sonbahar-Kış ayı. İki mevsiminde sorumluluğunu yüklenen bu ayda her daim garip bir hüzne kaptırırım kendimi. Okul zamanları en çok da lise de; pencere kenarında oturduğum sıramdan dersten çok dışarıyı izlerdim. Sabahın rengini görebilmek için yada bilmeden bağlandığım alışkanlıklarıma sadakatimi sürdürebilmek için. Ne komik... Karşı apartmanda üçüncü kattaki ailenin perşembe günlerinin temizlik günü olduğunu hala hatırlarım ya da apartman bahçesinde beslenen tavukların bir gün sanki gürültüden şikayet edilmişçesine nasıl başka yerlere götürüldüğünü. Üniversite de ise çıkmaz sokağı aydınlatan tek sokak lambasının hemen yanı başındaki apartmandaki evime koşarcasına gittiğimde nasıl bilgisayar çantamı odama bırakıp ışık almayan salonda kışı hissettiğimi hatırlıyorum. Alışkanlık anısı işte. Bazen oluyor. Hatırlamak için unutmak gerekir diye söylerim hep fakat unutmadım ki...
Fotoğraf günün kısa bir özeti değil. Uzun zaman öncesine ait. Adana'da Merkez Sabancı Camisi'ne doğru köprü üzerindeki kalabalığa rağmen bir nefeslik molanın fotoğrafı. Bazen keşke kalabalıklar bir süre ara verse ben de bu güzel manzarayı daha fazla izleyebilsem diyorum. Hüzünlerini suya bıraktıran mitolojiler gibi.... Mutlaka sizlerin de vardır seçtiğiniz mola yerleriniz. Hayata dair yorgunluklarınızı bir süreliğine dahi olsa unutacağınız yerler. Umarım sonbahar-kış mevsimi arası bu ayda tüm güzellikler için en azından başlangıçlarımızı yapmış oluruz. Umut her daim bizlerle olsun :)
Yazi icin cok tesekkur ederiz. Severek ilgiyle okudum. Ekim bana her yıl oldugu gibi, ders calisma vaktinin geldigini, bu ay da mutlaka hasta olacagimi, sicaga aldanmamam gerektigini hatrlatiyor. Dinlenecek huzur bulacak yerim ise arabam ile uzaklasmak yer ve mekanin hic onemi yok :)
YanıtlaSil:) ben teşekkür ederim güzel yorumun icin...
SilEkim ayı tam da dediğiniz gibi sonbahar-kış arası. Geçiş mevsimi olduğu için bedende de ruhta da değişimler olabiliyor. Yazınızı keyifle okudum kaleminize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim 😊
SilAdananın kışını hiç yaşamadım ama ayazının meşhur olduğunu söylüyorlar. Dilerim güzel bir kış geçiririz. Umut hep bizimle olsun.
YanıtlaSilSevgi ve selam ile.
Çok teşekkür ederim😊 ayazı fenadir doğru... Umarım dediğiniz gibi güzel bir kış olur...
SilMerhabalar ,
YanıtlaSilBlog keşif etkinliğinden geliyorum sizi takibe aldım bende bloguma beklerim :)
http://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/
Tesekkur ederim blogunuza ugrayacagim😊
YanıtlaSilthanks for sharing, my friend.
YanıtlaSil