İtiraf etmeliyim ki 2000-2010 yılları arasında en güzel filmleri izledik. Evet sinema teknikleri inanılmaz ilerledi ve görsel efektler zihnimizi de ötesinde peki hikaye ? Romantik komedi, tarihi filmler daima seveceğim ancak konu tekrarları ve belki de milyon kez aynı karakterlere aynı sözler söylentilmesi derken o yılları özlüyorum.
Notebook filminin ikonik sahnesi hala akıllardadır değil mi, aslında temelde kavuşamayan aşk sonrası ölümsüz sadakat ve zihin unutsa bile kalp hatırlar hikayesi... Bu filmi de izlemenizi tavsiye ederim.
Bir yandan da modanın dünyasını anlatan filmler denildiğinde aklımıza Şeytan Marka Giyer filmi gelmiyor mu ?
Benim için bir farkla ; Bir Alışverişkoliğin İtirafları filmi de bu kategoridedir. Isla Fisher sempatikliği ve Hugh Dancy uyumu ki bence çok tatlı bir yakışıklılığı sahip bu filmin başrol karakterleri.
Rebecca dünya tatlısı, neşeli bir kızdır. Vazgeçemediği alışveriş tutkusu yüzünden ise kredi kartları ödemeleriyle başı beladır. Tabi dünya tatlısı kızımız için ekonomik durumundan daha önemlisi tek hayali olarak gördüğü moda dergisinde çalışmaktır. Ancak işler umduğu gibi gitmez, moda dergisi yerine o derginin de bağlı olduğu şirketlerin finans bölümünde iş bulabilir. Luke, finans bölümünde bu çılgın kızımıza işverendir . Bir şekilde ondan hoşlanır ve ona güvenir.
Rebecca ise moda anlamındaki görüşlerini 500 kelimelik finans köşesine "hesaplı alışveriş yapma" konusunu kendine has düşünceleriyle yansıtabildiğinde artık popüler olmuştur. Rebecca'nın alışverişkolikliği yüzünden kaybettiklerini anlaması, aşk, iş ve kariyere sahip olmasını anlatan bu filmi İzlemediyseniz eğer izlemenizi tavsiye ederim.
Beklerim yorumlarınızı...