15 Mart 2018 Perşembe

U-PRINCE/HANDSOME COWBOY

  
Princess Hours Thai 
versiyonundan sonra U-Prince
 Serisini bir ilgi sonrası fark etmiş ve izlemiştim. Aslında olur ya 
beğendiğiniz bir dizi sonrası karakterleri sosyal medyada da görmek; başka çalışmaları da var mı diye merak etmek...

 Yaz döneminde cidden bir ara sarmıştı 
bu diziler beni. Ugly Duckling Serisi sonrası U-Prince Serisi derken az ve öz izleyeceksin düşüncesini kabul ettim. 
Fark ettiğim bir şeyi paylaşmadan geçemeyeceğim bu ikili pek bir meşhur. Ester Supreeleela başrol oyuncusu bu serinin ilk dizisi olan U-Prince Handsome Cowboy.(Prikkang dizideki adı) 
Push Puttichai Kasetsin ise yakışıklı kovboyumuz Sibtis rolünde.
 Bu serinin ilk üç dizisini izledim beşe kadar olan kısmı ise ara ara videolarına baktım. Kesinlikle ilk filmde farklı bir kalite var. Serinin diğer dizileri biraz sıkıcı idi. Bu arada Ugly Duckling serisinde de bu kızımız bulunmakta.
 
 
 
Notlarım, dizimizin konusuna gelecek olursak üniversitenin her bölümündeki yakışıklılarını temele alan bu dizi
 onların yaşamları hakkında aslında
 aşkları hakkında bu seri.  Prikkang ile 
aynı üniversitede olan Sibtis; ikilinin karşılaşmaları aslında çok öncesine dayanmakta. Ancak yakışıklı playboy 
Sibtis ilk karşılaşmalarında Prikkang'ı tanımaz. Küçükken yolları ayrılan çiftimiz yıllar sonra üniversite karşılaştıklarında 
hoş bir karşılaşma olmaz. Prikkang bu duruma hem üzülür hem de çok sinirlenir. Sibtis ise kızımızla uğraşmaya devam eder. 

Yakışıklı kovboy sonrasında tanısa da aralarındaki bu didişme sürer. Prikkang'ın babası ise Prikkang'a sinirlenip onu yaz dönemi için yakın arkadaşının çiftliğine göndermeye karar verir. Ancak bu çiftlik kimin dersiniz?  Sibtis' in babasının...


Çiftlik; doğa sahneleri oldukça başarılı 
idi. Üzüm bağı ve oradaki didişmeler tatlı olsa da Sibtis'e ısınamadım. İçinde ne 
kadar iyilik olsa çocukluk arkadaşı kısmını bu kadar geç hatırlaması ve tam bir
 playboy olması bazı bölümlerde oldukça sinirlendirdi. Prikkang ağladığı kısımlarda çok üzüldüm. 
Bu didişmelerin ve sonucunu inatçılık
 mı aşk mı belirleyecek sorusunun cevabı merak ettirse de ikisinin arasındaki aştan çok diziyi izlettiren bence kızımızın oyunculuğu. Hele ki diğer serilerdeki 
kadın oyuncuların belki yaşları küçük olduğu için belki de yol almaları gereken daha çok yolları olduğu için ilk serinin sıyrılmasında Prikkang karakteri oldukça etkili. Çok da güzel ayrıca :) 
Dizinin bölümlerinin kısa olması 
(8 bölüm) hızlı ilerlemesi yormayan dizilerden olması izleyebilirsiniz. Bu arada seri devam ederken serinin kimi kısımlarında diğer serilerde yer alacak oyuncuları da konuk oyuncu olarak görüyorsunuz. 
Bu diziden sonra Ester  hangi dizide yer almış merakı ile yeni dizilerini de izleyebilirsiniz. Bence kendisini daha 
da geliştirecek.
Yorumlarınızı bekliyorum.....

13 Mart 2018 Salı

ZEHRA/NABIZADE NAZIM

 
Klasik kitaplar günümüze değin uzanmış kitaplardır değil mi? KPSS için Türkçe sorusu çözerken klasik kitaplar hakkında bir paragraf ve okurken nedensizce aklıma bu kitap geldi. Zehra... Lisede iken okumuştum. Ancak yazın ellerim yine bu kitaba gittiğinde lisedeki benden farklı olarak notlar almışım. O zamanlar hafızama mı güvendiğimden yoksa daha sonra okurum yine dercesine mi notlar pek almazdım. Büyümenin güzel tarafını şimdi anlıyorum. Notlar almak o kitabın yaprakları arasında unutulmuş bir başka kağıtlar bulmak insanı garip bir hüzün sevincine yöneltiyor. Hüznün içindeki hafif bir tebessüm!!! Kimi durumlar durağan değildir. Üzülürken dahi içinde umut olur. 
 
Kıskançlık... Hangi kelime ile tarif edilirse edilsin derinde büyük bir hüznü barındıran bir duygudur aslında. Belki de bir acının. Nabizade Nazım; Zehra kitabını okurken böyle bir not almışım. Zehra'yı anlamaya çalışmışım. Fazlası ile ... Tüm huysuzluk ve kıskançlığından kaynaklı ihtiraslarıyla başka bir insanın hayatını mahvetmesine kızmış ancak nasıl bir çocukluk geçirdi acaba sorusunu sormadan da edememişim. İlk psikolojik roman denemesidir; Zehra... O yüzden karakterleri tanıyıp anlarken aklınızda değil kalbinizde oluşuyor sanki yorumlarınız. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi ana karakter Zehra çevresinde temellendirilen bir kitap. Zehra'nın ticaretle uğraşan babasının yanında katip olarak çalışan Suphi de kitabın erkek karakteri. Sadakatsizliği ile sinir bozsa da kötü durumlar kaderine düşmüş sanki. Suphi'nin güzel kadınlara gönlünü kaptırması başına olmadık işler getirir. Kocasını gözünden dahi kıskanırken onun evdeki güzel cariye SırrıCemal'i sevdiğini öğrenmesi mahveder Zehra'yı. Önce SırrıCemal'i evden kovar. Suphi ise daha sonra SırrıCemal ile evlenir; Zehra'yı yüzüstü bırakır. Zehra ise intikam almak için bir başka kadın aracılığı Suphi'nin güzel kadınlara olan ilgisini kullanarak  Sırrıcemal'e aslında Suphi'ye oyun oynar. Bu oyun sonucunda SırrıCemal intihar eder. Çok kötü olaylar meydana gelir. Bu olaylar sonucunda Zehra'da büyük bir vicdan azabıyla bu dünyadan göç eder.  
     Çok fazla soru soracağınız, kızacağınız hatta üzüleceğiniz yerler bulunmakta bu romanda. Bence çağına göre klasik olabilmeyi hakkıyla başarmış bir kitap. Belki elinizin sıklıkla gideceği bir kitap olmayabilir ancak ders çıkarılabilen ve sorgulanabilen durumların olduğu bu kitabı bir kez dahi okumak gerektiğini düşünüyorum.
Yorumlarınızı bekliyorum....


 

12 Mart 2018 Pazartesi

İndirim Haftasından Geriye Kalanlar



 Geçen hafta oldukça bereketli bir haftaydı. İndirimler koşuşturmalar ve aldığım birçok ürünü kullanma fırsatımın olması aslında benim için iyi oldu. Bazen unutuyorum kullanmayı bir köşede kalıyorlar ve ben acaba atsam mı diyerek bir kararsızlığa düşüyorum. Neyse geçen salı BİM indiriminden aldıklarımı bahsedeyim. 20 liralık makyaj fırçaları setini almayan kaldı mı bilmiyorum ama ben hala kullanıyorum onları ; oldukça da memnunum. Dökülme yapmadılar. Kullanımı sert değil özellikle pudra fırçası benden 10 üzerinden 10 alır. Naturelove ürünü olan bu fırça setinden memnun kalınca makyaj süngerini de yakalamaya çalışıyordum. Çünkü bir ara geldi ve gelmesiyle tükendi sanki bana almak kısmet olmamıştı. 4.95 TL olan bu süngeri bu sefer alabildim. Ayrıca Rimmel London göz kalemi de 7 TL gibi bir fiyatı vardı sanırım. O biraz bonus oldu ama iyi ki almışım.


Makyaj süngeri geçen hafta hemen hemen her gün dışarıda olduğum için kullanmak nasip oldu. Kullanımı güzel bir sünger. Suda yıkayınca kocaman oluyor :) Uç kısmını daha çok sevdim ben. Gözaltını pudra ile sabitlemek istediğimde işimi kolaylaştırdı. Emilimi güzel sağlıyor ve dengeli bir kullanım imkanı sağlıyor. Göz kalemi;  özellikle siyah göz kalemi konusunda birçok markanın ürününü kullandım. Şu an kullandığım Yves Rocher asansörlü kalem ki gerçekten açmalı kalemleri sevmiyorum. Asansörlü kalem hep üretilse :) seviyorum. O kalemi yedeklemiş ve alışkanlık misali sürekli kullandığımdan bir ara Yves Rocher kahverengi (sanırım benim değişiklik ancak siyahtan kahverengiye kayıyor) göz kalemini ani bir kararla almıştım. Hiç memnun kalmamıştım. Açmalı bir kalem, kullanım sonrası gözde hemen hemen hiç kalmaması ve hatta batma gibi problemler yapmıştı. Asansörlü kaleminden memnun kaldığım için kahverengi göz kaleminde böyle problemlere karşılaşınca şaşırdım. Günlük kullanım için hala güzel bir göz kalemi arasam da şimdilik aldığım Rimmel London göz kalemini kullanmaktayım.

 Kalıcılığı Yves Rocher 602 kahverengi göz kalemine göre iyi. Normal kullandığım kalemlere kıyasla ise Rimmel London siyah 061 Jet Black göz kalemi ortalama. Kullanımı rahat ve yumuşak. Renk istediğim bir siyahlık. Simsiyah görünüm yerine bir süre sonra daha çok özleşen bir görünüm oluyor. Günlük kullanım için şimdilik sevdim bakalım...
Yorumlarınızı beklerim...