26 Mart 2018 Pazartesi

GÜN OLUR ASRA BEDEL


         Beyaz Gemi; okudunuz mu? Leyla ile Mecnun dizisinde İsmail Abi'nin o gemiyi beklemesinden çok önce bu kitap okuyanlar olarak o gemiyi bekliyorduk. Hüzünlü, acıklı bir hikaye ile ben merkezi çevresindeki soruları sorgulamaya hazır mısınız? Ben Cengiz Aytmatov'u Beyaz Gemi ile tanıdım. Bir yazarı bir eseri ile tanıyabilir misiniz? Belki... Ya da asla... Ama benim nacizane yorumum o kitaptaki karakterlerden birinde mutlaka hissettikleri vardı. Bir ara Beyaz Gemi hakkında yazmalıyım. Benim için özel kitaplardan biridir. Buram buram pişmanlığı hissedeceğiniz. Neyse...
       Geçenlerde kütüphanemizi düzenlerken  Cengiz Aytmatov Gün Olur Asra Bedel Olur kitabını görünce kendime kızdım. Nasıl görmezsin ve okumazsın! Beyaz Gemi'ye bu kadar bağlanmışken yazarın diğer kitaplarının neden farkına varmadın? Hep dediğim gibi kitapların zamanı var. Sanki onlar sizi seçiyor siz onları seçtiğinizi zannetseniz de... Kitap hakkında notlarım;

"Üstesinden gelemediği çelişkilerle baş başa kalan insan, moral bakımından derinden derine sarsılır ama bunu kimseye söyleyemez, çünkü ona kimse yardım edemez. Bu korkunç bir yer kayması gibidir, tehlikeyi görürsünüz ama bir şey yapamazsınız."

"Nereye gidersen git, üzüntülerin de seninle beraber gelecektir"

"Dünyada en büyük sevinç, aşık olanın sevinci, sevmek sevilmek sevinci değil midir?"

 Not aldığım alıntılar.... Geçmişin, bugünün ve yarının sorgulamalarının yapıldığı gerçeğin efsanenin bir arada gözler önüne serildiği etkileyici kitaplardan, bu kitap. Kabul etmeliyim ki bir Beyaz Gemi samimiyeti alamadım.  Ya da o duygular  geçmedi. Beyaz Gemi'nin kahramanlarında kendimi bulduğumdandır belki de. Kıyas yapmamalıyım biliyorum ama insan...
       Gün Olur Asra Bedel Olur kitabının ana kahramanı Yedigey'in  can dostu olan Kazgangap'ın cenaze törenine giderken Yedigey'in soruları ve hüznüne ortak olacaksınız. Meşhur Mankurt efsanesinin hikayesinin bir dinleyicisi olacaksınız  Kitapta gerçekle efsane iç içe girmişken üzüleceksiniz. Noktalanan kısımlarda bile bir hikayenin devam ettiğini hep bileceksiniz içten içe.  
       Kırgız edebiyatının güçlü isimlerinden Cengiz Aytmatov'un içsel sorgulamaları başarılı bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Sevi Boylum Al Yazmalım kitabını okuma fırsatım bir türlü olmasa da yazar günümüz yazarlarından aslında. 2008 yılında vefat etmiş olan yazar; mutlaka okumanız gereken yazarlar listesinde olmalı. Gün olur Asra Bedel olur aslında tek bir gün üzerinde içsel sorgulamalar, olaylar ama yazarın belki de koyabileceği en güzel başlıkla özetleniyor tüm hikaye. Gün olur Asra Bedel olur... Bozkırı hiç görmeden tanıtıyor yazar. Hatta bununla da kalmıyor anlatmıyor yaşatıyor. Kitap başlangıçta sıkıcı gelebilir hatta yer yer bırakmak da isteyebilirsiniz. Ancak okudukça bizden uzakta olan bu insanların aslında bizimle nasıl bir duygu bağlarının olduğunu da fark edeceksiniz. Tüm o hüznün altındaki umudu hissedeceksiniz. Umut görünmese de dokunulmasa da ruhlarımıza öylesine işlenmiş ki yazar da kelimesi kelimesine anlatmasa da umudu bir rüzgar gibi  hissettirmiş.
....
Yorumlarınızı bekliyorum... 

24 Mart 2018 Cumartesi

SIVENO ROLLON


         Hafta sonunuz nasıl geçmekte 😊 benim yarınla beraber yoğun gün geçecek akşamlar ancak benim... Adana'da cuma gününün 34 derecesi bugün kendini inanılmaz bir rüzgara bıraktı. Bir ara rüzgara cidden kapilmaktan korktum. Mevsimler de değişti Adana' da bahar bir anda yerini yaza bırakacak diye korkuyorum... Sanki iki mevsim yaşanacak gibi yaz ve kış . Zaman çok şeyi götürüyor değiştiriyor. 
      Uzun zamandır bende doğal ürünler kullanmaya paraben, alkol içermeyen ürünler seçmeye çalışmaktayım . Cilde en az zararı veren ürünleri secmek bazen fiyat açısından zarar verse de sağlık çok önemli.
Siveno doğal roll on da her zamanki ben işte bir başka ürün için girmişken Watsons a tedasufen dikkatimi çekti. İçeriği hakkinda da yorumları görevli bayan yardımcı olunca denemekten bir zarar görmem dedikten sonra aldım. 21 TL gibi bir fiyatı vardı. İçeriğinde alkol bulunmamakla beraber kokusu etkin değil. Terleme karsiti evet yüzde yüz diyemem. Ama kış ayları için yaz dönemine göre biraz daha az terleme olduğu için kış aylarında denemelisiniz. Beklentileri çok yüksek tutmadan doğal kaynaklardan üretildigi cümlesi özellikle baz alınırsa denemeniz gereken ürünler listesine ekleyebilirsiniz.
       Notlar olarak şunları ekleyeyim; çevre dostu ürünlerimiz hayvanlar üzerinde test edilemez, yer altı sularını ve doğayı kirletmez. Ürünümüzde hayvansal içerik bulunmaz. Vegandir. Kapak açıldıktan sonra kullanım ömrü 6 aydır. Raf ömrü 24 aydır. 
Kutusundan o uzunca yazıdan ozetlemeye çalıştım 😊😊 mutlu hafta sonları olsun ... Yorumlarınızı beklerim...

21 Mart 2018 Çarşamba

CÜMLE ORTASI

"Günümün birkaç saatini kitaplara verdim. Okurken başka bir dünyaya girer bütün dertlerimi unuturdum." Acımak alıntısı ile başlayayım yazıma. Bu cümlenin altını çizmeyi bırakın not almışım benim diye :) Bugün büyük bir kalabalık sonrası yorgun bir zihin uykulu gözler kalmıştı bana. Her nedense uykum bir türlü kapıma uğramadı. Oysa gözlerimi kapatsam derin bir uykuya dalıp rüyalarımı hatırlamayacak kadar vay be iyi uyumuşum diyeceğimi zannediyordum. Sanırım zihin yorgunluğundan... Tarçınlı tek lokma kurabiyeleri bu ara pek bir seviliyor ben de ilk kez yaptım. Beni hüsrana uğratmadı güzel olmuşlardı. Kabul ediyorum ki acemi şansı var bende ikinci kez aynı tarifi denediğimde güzel olmayabiliyor. Bu hafta Reşat Nuri Güntekin "Acımak"  kitabı hakkında yazacaktım. Hazır uyuyamıyorken gün içerisinde de böyle bir kare yakalamışken yazayım dedim.
Ben bu kitabı okumadan önce dizisini izlemiştim. Tekrarlardan uyarlansa izler miyim yoksa ilk kez izlediğimdeki duygular aynı olur mu bilmiyorum. Zaman geçiyor, insanlar değişiyor en çok da duygular karmaşıklaşıyor. Her gün her an öğrenme anında olduğumuz için değişim ruhumuzda sanki.  Dizisini izlediğimde kitabını okuyacağım demiştim ama ne zaman... Bazen bazı kitapların da zamanı olur derler ya benimkisi de lise zamanlarında özellikle üniversite giriş sınavı zamanı kaçıştı sanki kitap okumak. Anlam veremediğim sonuçları bulmaktansa kitaplar kaçış için en güzel kapı idi. Kapının arkasında birbirinden farklı karakterler ve dünyalar vardı.  Acımak kitabını da o zamanlar okumuştum. Kütüphanemi düzenlediğimde aldığım notları da görünce anlamlı zamanların güzel bir kitabı olarak anlatmak istedim. Reşat Nuri Güntekin'in 1928 yılında yayınlanan bu eseri acıma duygusunun varlığını bilmeden bir yetişkin olan öğretmen Zehra'nın babası Mürşit'in günlüklerini bulması ile doğru bildiklerinin adeta yerle bir olmasıyla duyduğu derin bir pişmanlığın öyküsü.
 
"Ölüm o kadar korkulacak bir şey değil... Fakat çocuklarım..."
 
Klasik olmak kolay değildir. Günümüzde daha ilgi çekebilmek sonuna kadar dikkatle okutmak... Reşat Nuri çok başarılı bir şekilde duyguları yaşatıyor karakterlerin. Zehra'ya ağzınıza geleni söylemek isterken kitabın bir sonraki sayfasında bir dur denilircesine okumaya devam ediyorsunuz. Kızıyorsunuz ancak diğer karakterlere... En çok Mürşit Beye üzülüyorsunuz. Cesur olmadığı için ya da bu kadar sakin olduğu için. Kibar ve naif bir adam ancak olacakları önceden kestiremeyecek kadar da saflığının esiri olan, bir memur. Hayatın ne getireceği belli olmaz şeklinde düşüşü biraz daha çalkantılı yaşıyor. Ancak son bir umutla küçük kızı Zehra'yı çevresinden özellikle annesi ve anneannesinden kurtarmak için yatılı okula yazdırıyor. Zehra ailesinden koparıldığını sandığı için alkolik olarka gördüğü babasına kızarken büyüyor. En ufak bir hataya dahi tahammül göstermeyen hiç bir zayıflığı kabul etmeyen acıma duygusundan yoksun olarak. Sonunda ise anladığı sayfalar...
 Reşat Nuri Güntekin dili diye hakikaten bir yazım dili var. Karakterler için sizi yönlendirme yapmazken öylece oturup izletmiyor da . Anlamaya sorgulamaya en çok da empati yapmaya çağırıyor. Kızgınlığınızın dönüşümünde ilerken sayfalarda kaybolmuş olarak bulmuyorsunuz kendinizi notlar alıyorsunuz...
 
"Hayat böyleydi. İnsanlar ayrı ayrı yollara dağılırlardı...
Bu bir talih ,tesadüf meselesiydi. Niçinini, nasılını sormak beyhudeydi."
 
Eğer okumadıysanız bu kitabı tavsiye ederim...
 
Yorumlarınızı bekliyorum...:)