23 Temmuz 2018 Pazartesi

EN SEVDİĞİNİZ AY?




  Fotoğraflar küçük bir anın
 devamındaki güzel bir melodi gibidir. Mutlulukla dilinize dolandığında anlarsınız bir süre sonra anılarınız arasında yer edinecektir. Paylaştığım fotoğraf bir yayla fotoğrafı! Geriye dönüp anı dondurmak için soluklandığım sırada çekilen.
         Adana için Temmuz ayı bir Mayıs gibi ayı geçmekte. Bence Adana'nın kendisi de bu duruma şaşırıyor olabilir. 
Evet sıcak özellikle öğle saatleri dayanılmaz ki en iyi örneğini pazar günü sınav da hissettim. Ama akşam serinliği kendini affettirircesine yasemin kokuları ile geceyi güzel anmakta. Bu aylarda gece uyumak nemden dolayı çok zor olur. Çok şükür ki bu yıl bu zamanlar daha iyi. Ağustos nasıl geçer bilmiyorum ama  zaman çok hızlı ilerliyor gibi sanki.
 Zaman notlarım koşarken ben onu yakalamak için hızlı adımlarla yürüyorum. Yetişmek ne mümkün ancak çabalıyorum.
       Çocukken bu zamanlarda ki her yıl yaz dönemi yaylada geçerdi. O zamanlar daha bir eğlenceli gelirdi. Apartman çocukları olarak özgürce dışarıda oynayabileceğimiz, ağaçlara tırmanabileceğimiz ve toprağa dokunabileceğimiz bir yer olduğu için mutluyduk belki de. Yaş aldıkça ki yaylanın hedef kitlesinin değiştiğini düşünüyorum. 
Benim yaş grubu için çok sıkıcı... Uzun yürüyüşler, serin hava hatta yer yer soğuk hava yaz mevsiminde olduğumuzu unuttursa da uzun süre için hayır diyorum. Sınavdan önceki hafta sonu ki keşke hafta sonları sadece gitsek bence daha iyi olur; gittiğimizde dönüş sırasında ardımda kalan manzara bir tablo gibiydi. 
Canlı, doğanın kendisinin son derece farkında olduğu şehirden uzakta ancak bir şehir kalabalığını çoktan yakalayan hem yakın hem de uzak olabilen bir manzara. Sevdiğim şeyleri hatırlatıyor. 
Ağustos ayını ne kadar sevdiğimi; yolculuklarda bir yere varmaktan çok yolda olmayı sevdiğimi yaz mevsiminde sıcak olmasına rağmen Adana'da olmayı sevdiğimi hatırlatıyor. Ağustos'u sevmemenin sebebi sarının her tonunu görmemdir. Sarı ve kahverenginin o uyumu ve uyumun aldatıcılığa inanıp ellerini gökyüzüne uzatmak: bulutlardan sevdiğim yüzler yapmak. Çocukluk alışkanlığı gibi. Düşündükçe kendimin bile benzer bulutlarını fark etmek.
       Zamanın tüm o koşu yarışında durup düşündünüz mü sizler en çok ayı seviyorsunuz?(çekilişimi hatırlatarak yazımı sonlandırayım)

19 Temmuz 2018 Perşembe

FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ

 
Diliniz, yüreğinizdeki şeyi söylemiyor....
 
Kitaptan alıntı ile başlamalıyım dedim yazıma. Beni etkileyen diyaloglardan bir tanesi idi çünkü. Yanlış batılılaşma, aşk, mirasyedi ve en önemlisi çalışmak bu dört ana unsur çevresinde geçen klasik kitabın; özetini ezberlemiş ve karakterlerin belirgin özelliklerini en azından bilmekteydim. Lise döneminde edebiyat derslerimiz özetleri yorumlamak ile geçerdi. Aslında kızıyorum kendime, okumalıydım. Ne yapalım demek ki bu kitabın okunma zamanı bu zaman imiş.
Felatun Bey ile Rakım Efendi; Ahmet Mithat Efendi'nin eseri. Ahmet Mithat Efendi sanat toplum içindir anlayışında. Bu anlayışla oluşturmuş eserlerini. Anadolu üniversite yayınları tarafından yayıma hazırlanan bu kitapta sadeleştirme bugünkü Türkçemize uygun gibi düşünmeyin. Çok fazla bilmediğimiz kelimeler ve kelimelerin açıklamaları sayfanın alt bölümünde oldukça fazla. Kelime konusunda kendimi bir nebze dahi olsa iyi bir hafızam var derken gördüm ki Teceddüd (yenilik)kelimesi dışında aşina olduğum kelime sayısı oldukça az. Ancak vermek istediği mesaj oldukça belirgin ve anlamlı.
Mustafa Meraki Bey'in oğlu Felatun Bey tanıtımı ile başlayan yazar; bu aileyi bir bölüm ayırmış. İki çocuğu olan Mustafa Meraki Bey ki "Meraki" kendisine bir yerde sonradan eklenen sıfat. Kendisi oldukça Meraklı bir şahıs. İki çocuğu bulunmakta; Felatun bey ile kızı. Kızı kendisine oldukça güvenen hatta şımarıklığını normal bir davranış gibi göstererek kendisini görmeye gelen insanlara kusurlarını ki kendince yüzlerine söyleyip kahkahalar atan bir kız. Felatun Bey ise tüm miskinliğiyle tam bir mirasyedi. Mirasın da etkisiyle giyime oldukça düşkün. Kendisi kalemde yanı devlet dairesinde bir memur. Ancak bugün yarın derken bir türlü işe uğramaya vakit bulamaz. Nadiren uğradığında ise ruhu sıkılan bir beyefendi!!!! Alafranga adetlerin hayranı adeta taklitçisi. Geleneksel adetleri pek bir alaturka bulurken gözleri daima israftadır.
Rakım Efendi ise babasını çok küçük bir yaşta kaybetmiş. Annesi ve dadısı ile büyümüş ancak annesini de kaybedince dadısı ile bir yaşam sürdürmüş. Kendisini geliştirmiş. Kendi kendine Fransızca öğrenmiş. Öyle ki tercümeler yapmakta, özel dersler vermekte. Çalışmakta zorlanmayan eline geçen parasını oldukça idareli kullanan kutu gibi bir evde yaşarken bu evi kazandıkça daha düzgün hale getirmiştir. Yer yer bahçesine de vurgu yapılan bu evi görmeden zihnimde çok güzel bir ev olarak canlandırdım. Bir emek sonucu oluşan bu ev dünyanın en değerli evi; bence.
Rakım Efendi bir İngiliz ailesinin iki kızına lisan dersi vermek için gidip gelirken zaman zaman Felatun Bey ile karşılaşır. Felatun Bey aşağılamak için Rakım Efendi'nin bilgisinin az olduğunu ima edercesine sınavlara tabi tutmaya aslında o ailede ilgi çekmeye çalışırken ağırbaşlılıkla üstesinden gelir Rakım Efendi.
Felatun:"Canına yandığım! Ben ne yapsam bu kadın milletine yaranamayacağım, vesselam!"
Rakım:" Ben kadınlara asla yaranmak hevesinde bulanmadığım için beni seviyorlar. Eğer siz de bu halde olsanız daha başarılı olacak, kadınlardan daha fazla yakınlık göreceksiniz. "
İngiliz ailesine gidip gelmeler sırasındaki diyalog... İki kızın Rakım Efendi'ye olan hayranlığı Felatun Bey'i rahatsız etmektedir. Hatta kıskanmaktadır. Bu arada Rakım Efendi kendisine bir cariye satın almıştır. Adını da Canan koymuştur. Canan'ı öylesine güzel yetiştirmektedir ki Canan piyano çalabilen, Fransızca bilen biri olmuştur.
Rakım Efendi İngiliz ailesiyle kötü bir şekilde ayrılmak zorunda kalırken bu duruma hayret eden Rakım Efendi emek vermekten vazgeçmez. Görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışırken bir yandan da hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Canan'a kalpten itiraf edemediği bir bağı gelişmiş; Canan ise Rakım Efendi'ye olan hayranlığı çoktan aşka dönüşmüştür. Ancak bu sırada Rakım Efendi'ye aşık olan İngiliz kızlarından büyüğü derin bir hastalığa düşer. Günden güne önce kimsenin anlamadığı sonrasında ise doktora hayran kaldım. Doktorun sayesinde anlaşılan bu gizli aşkın tedavisi ailenin de bulduğu yöntem ile Rakım efendi ile evlendirmektir. İngiliz kızın gururlu ve saf aşkını takdir ederken Rakım Efendinin olumsuz olduğunu söylemekten çekinmemesi hatta Canan'ı sevdiğini söylemesi ne olursa olsun dürüstlük önemlidir mesajı veren yazarı tebrik etmemi sağladı. Bu olaylar gelişirken Felatun Bey Polini adlı bir kadınla mirasyedi olmanın hakkını vermekte. Sonuç olarak düştüğü kötü durum neticesinde uzak bir yere memuriyete giderken aslında Rakım Efendi'nin sözlerinin doğruluğunu anlamış olarak gitmektedir.
Dönemin özelliklerini anlayacağımız bu kitapta da ölümler yer alsa da çalışan emek veren ve dürüst olan kahramanın kazanması mutlu sonla bitirilmesi açısından benim için güzel bir kitaptı.
 
"Öyle ki, mutluluk insan içindir. İyi huylu insan içindir."
 alıntısı ile yazımı bitirirken çekilişimi hatırlatmak isterim. ayın 28 inde bitireceğim için herkesi beklerim. :)

13 Temmuz 2018 Cuma

ÇEKİLİŞ ZAMANI

Evet 😊 umarım herkesin tatili güzel geçiyordur. Yaz sıcakları Ağustos ayında acaba nasıl olacak derken zaman o kadar hızlı akıyor ki vay be ne kadar hızlı geçmiş herşey diyorum. İki yıl olmuş blog yazılarımı yayınlayalı😊 aslında çok öncesinde çekiliş yapmak isterdim ama kısmet bu aya imis. Küçük bir çekiliş yapmak istedim . Bilmiyorum katılmak isteyenler olur mu ama isterim katılan olsun . Şeker portakalı kitabı bir klasik olarak çok sevdiğim ve değer verdiğim notlar aldığım bir kitap. Sipariş verirken  bu kitabı hediye etmek istediğime karar verdim. Ek olarak da Ankara Eskişehir arası gezinirken oralardan hatıra olsun diye aldığım ufak hediyelikler vardı . Neden buradan da hediye etmeyeyim dedim ve bir magnet resme ekledim. Tatil kitlerini çok seviyorum ufak boyuttaki ürünler, ürünün geneli hakkında bilgi vermekte . Bende seyahat boyu dis macununu seviyorum da sensodyne markasını ekledim. Ayrıca defter koleksiyonumdan bir defter ve ayraçlar . Sıkı bir Kafka okur dergisi takipcisiyim. Çekiliş ürünlerim bu kadar . Sartlarıma gelince blogumu takip etmek (gfc dahil) ve çekilişimi duyurmak ayrıca katıldığınıza dair yorum bırakmanız ...
Güzel bir gün geçirmeniz dilegiyle😊😊😊