"Istırap içindeki insanoğlunun amaçsız bir döngüyle sarmalanmış varoluşunun sorgulandığı bir öyküler silsilesidir. Sorgulayıcıdır ancak yargılayıcı değildir."(Tanıtım yazısından)
Halil Cibran... Alıntıları ile tanıdığım hikayelerini okuma fırsatı bulamadığım bir yazardı. Halil Cibran alıntılarını paylaşan arkadaşım yazarın hayatının hikayelerindeki duygularının yansımalarını; görebileceğimi daima söylerdi. Bazen kendime kızıyorum yazarların hayatları ile eserlerinin yansımaları elbette olacaktır ama bire bir benzeştirmek belki de benim duygusallığımdandır...
Gezgin hakkında notlarım ise ; içerisinde tek bir hikayenin yer almadığı adeta bir hayat yolculuğu. Herbir hikayede notlar alırken kitap bittiğinde yazarın yaşamı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsunuz. Bakmak fiilindeki farklılığı, insanların zihinlerindeki hayata karşı açtıkları pencerelerini okudukça hissediyorsunuz. Hiç böyle düşünmemiştim; bunca kırgınlık ve kırılganlık günümüz dünyasında ne kadar ayakta kalabilir ki söylemleri ile baş başa kalıyorsunuz. Her bir insanın farklı bir dünya olduğunu ve o dünyadaki edindiğim yer ile yaş almayı görüyoruz bu kitapta.
"Canınızı kurtarın, uygarlık peşimizde"
"Demek siz de benim gibi kayboldunuz! Kaybolmak ne güzel değil mi?"
İki alıntıyı paylaşmak istedim ama paylaşırken oldukça düşündürecek olan alıntıları not edindim. Bu kitap benim için de farklı bir pencere oldu. Hayatın rutininde hassas ve kırılgan kalplere sahip olunsa da göstermekten kaçındığımız zaman diliminde yazar kalemini esirgememesi ile hatırlatmış bizlere.
Kitapta yer alan hikayelerden olan DELİ hikayesinin bitiş yazısı ile yazımı sonlandıracağım... Okumanız için kesinlikle tavsiye ettiğim kitaplardan ve bu kitabın mevsimi kış sonları sanki. Bahar hemen karşıda el sallarken ardımıza istemsizce baktığımızdaki gördüğümüz bir gece ayazı tadında...
"Hayır" dedim. "Ben sadece ziyaretçiyim."
O zaman bana dedi ki: "Ha o zaman sizde duvarın diğer yanındaki deliler evinde yaşayanlardan birisiniz..."