13 Temmuz 2019 Cumartesi

TAVUKLAR FİRARDA

 

Tavuklar Firarda...
       Misis özel bir yerdir... Efsanelere konu olmuş Şahmeran'ın durağı biraz bereketli topraklar üzerinde biraz da sarı sıcağın gölgesinde Çukurova'nın parçasıdır. Meşhur ayranı, sıkma ve gözlemesi ile lezzet durağında kendisine yer edinmeyi bilmiştir. Adana gezi durakları gibi bir gün yemek köşesi yapmayı düşünüyorum. :) Bilmiyorum ilginizi çeker mi? Mutfak ve çeşitleri bol olan bu şehirde bu ara gezemesem de ara ara fırsat bulup fotoğraf çekmek istiyorum. Bu fotoğrafı çekerken de aklıma Jagga Jasoos filmi geldi. Keçilerin ağaca çıkmış bir halde duruşu... Komik ve rahat olan tavukların duruşu tebessüm ettirdi. Akşam karanlık olmadan uyumaya çıktıkları söylense de bu duruş ve umursamazlık hoşuma gitti. Bu ara birkaç film izledim ve bir kitap okumaktayım. 
Sanırım durgun zamanlar biraz daha içsel dinginliğin arandığı evrede olmak yeni bir yaş almaya hazırlık sanki. Notlarım; yeni bir yaş almanın eklenen rakamlarla da ilgisi yok bir senenin muhasebesi yapılırken neler yaptım sorusu üzerinde uzunca düşünmek gibi. 
        Gelecek yıla biraz daha umut biriktirirken güneşi gölgeleyen bulutlara hafif bir tebessüm saklamak. Belki de büyümek böyle birşeydir. Zamanın getirdikleri ve götürdüklerini düşünürken getirdikleri için şükretmek götürdükleri için ise tecrübe kelimesini anlamak...Hafta içi izlediğim film yorumlarının gelmesi ümidiyle bu ara sıklıkla dinlediğim bir müzik listesi bırakayım... 
*Ne-Yo(One In a Million) eski bir şarkıdır ama benim için yeri başkadır.
*Jannat(Akhat Karar) hareketli, eğlenceli
*Saad Lamjarred(Njibek Njibek) 
*Gfriend (Fever) bu kızların cidden güzel şarkıları var
*Shreya Goshal(Dhadak)
*B.O.B Hayley Williams (Airplanes) bu şarkıya dönem dönem takıyorum :D
*Eylem Aktaş(Asi jenerik)
*James Arthur (Impossible) Klasik ancak etkileyici Say You Won't Let Go şarkısı da hiç fena değil

     Yağmurlu bir günden bloğumu ziyaret eden herkese selamlar olsun. Adana için Temmuz ayında yağmur serinletici ve biraz da güneşe nasılsa yaz boyu buralardasın biraz ara ver demenin güzel hali sanırım. Güzel bir hafta olsun beklerim yorumlarınızı...

6 Temmuz 2019 Cumartesi

BEE BEAUTY TOZ KAHVELİ VÜCUT PEELİNG


En sevdiğiniz gün? Benim Pazar günü hüznü, Pazartesi sendromu, Cuma mutluluğu olmasa da bir Çarşamba sevincim vardır. Hafta ortasının uğurlu geldiğine inanırım nedense... Ama Çarşamba bir doktor kontrolü ile göz numaramın arttığını öğrendim. Uzun zamandır göz doktoruma gitmiyordum. Miyop ve astigmatım... Miyopluk durumu artsa da astigmat sabit kalmış. Yeni gözlükler ile miyop 4.25 olmuş. Fark ediyordum aslında. Bilgisayara bakarken gözlerimin sürekli sulanması, birçok problemin astigmattan kaynaklansa da uzaktaki insanları, ifadeleri görememek hatta yakınlarıma uzaktan bana el sallamayın adımla seslenin sizi göremiyorum demek biraz benden biraz da bıkkınlıktan kaynaklı. Çünkü gözlüğü tahtaya ve bilgisayara bakmak ya da günlük hayatta göremediğim yazıları görmek için kullanıyorum. Sürekli gözlük takmıyorum. İnsanlar şaşırıyorlar nasıl görüyorsun diye ama alıştım sanırım. Gözlük bana hayat kalitemi yükselten bir fazlalık gibi geliyor. Ancak şimdi yeni gözlüğüme alışma evresi birazcık sıkıntılı geçtiğini söyleyebilirim. Dört yıl olmuş yeniliğe belki de fazlalığa alışmaktaki zorlanma sebebim ama bilmiyorum zorlanan var mı benim gibi ya da alışacaksın denilmesine ihtiyacım var sanırım. 
Yeni gözlüklerle yeni yazı...Bitenler bölümün ilk yazısı olacak. 


Bee Beauty Toz Kahveli Vücut Peeling(Duşta Kullanım/Doğal Kahve, Kil, Deniz Tuzu)
*Antiselülit etkisi
*Ölü cilt derisinden arındırır
*Cildi sıkılaştırır
"Doğal kahve, kil, deniz tuzu minerallerinden oluşan mükemmel karışım. Özel tanecikleri ile cildi ölü cilt derisinden arındırırken, gözenekleri temizler pürüzsüz ve canlı bir görünüm kazandırır. Selülit oluşumun önlenmesine yardımcı olur. "
Bu ürünü Gratis'ten satın almıştım. Hatta öncesinde kağıt poşet formunda olmayacak şekilde olandan kullanmış benim için etkisi olmayan bir ürün derken arkadaşım bana kağıt poşet tasarımlı olandan satın almamı tavsiye etmişti. Sonuçta içerik aynı tasarım farklı derken onu kırmayıp indirimde 10 TL gibi bir fiyata satın almıştım. Şimdi 10 liraya düşmüyor ama ikinci kez satın alacağım ürünler arasında çoktan girdi. İçeriği deniz tuzu, kahve ve kilden oluşan beklenti üstü bir ürün oldu benim için. Sıkılaştırma ve pürüzsüzlük vaadini yerine getirdiği gibi yumuşak bir etki yapıyor. Tanecikleri hissediyorsunuz.
Güzel bir hafta olmasını dilerken hayatın küçük detaylarını mutluluk detaylarına çevirmek ümidi ile :) Beklerim yorumlarınızı...





1 Temmuz 2019 Pazartesi

JANE AUSTEN




JANE AUSTEN



Temmuz ayının ilk günü ve ayın ilk yazısı film yorumlaması ile gelsin... Bulutlu biraz gri ve biraz esintili bir film ile. Yaz mevsiminde kış esintili kısa bir mola diyelim. Becoming Jane... Aşkın Kitabı... Aşk hakkında bildiğimiz veya bilmediğimiz kitaplar yazılmamış mıdır! Peki o sevdiğimiz, hayran olduğumuz ve karakterlerle kendimizi konuşurken bulduğumuz kitapların yazılma süreci? Herkesin sonuca baktığı dünyada sonuca giden süreç sanırım pek ilgi çekmiyor.   





Aşk ve Gurur kitabını okurken istemsizce şu soruyu soruyordum; yazar yaşadıklarının ne kadarını eserlerine yansıtmış olabilir? Bu arada Aşk ve Gurur filmi lisede oldukça popülerdi. İzleyenler izlemeyenlere tavsiye ederek mutlaka izletirlerdi ki ben yine filminden önce kitabını okuyanlardan birisi olarak film mi kitap sorusuna üçüncü bir yanıt vereceğim... Dizisi... Hatırlayanlar var mıdır bilmiyorum ama TRT'de bir zamanlar yayınlanırdı. Kıyafetler; o puslu hava diyaloglar filmini de izledikten sonra Keira Knightly en sevdiğim oyuncu ve bay Darcy en sevdiğim karakter olmuştu ki... Darcy hakkında yazdıkça yazmak istesem de biz Jane'e dönelim. 2007 yılı yapımı Becoming Jane filminin başrol oyuncusu Anne Hataway... Bu kadının gülümsemesine hayranım dönem film kıyafetleri çok yakışmış. Sade ve etkili renklerin; zarafeti ön plana çıkarması bence dönem kıyafetlerini özel kılan.



Konusu: Zengin bir erkek ile evlilik yapmasını istenilen Jane fakir bir ailede yetişmiştir. Yazarlık konusunda oldukça yeteneklidir. (Zaman zaman kızgınlıklarını yazarken gördüğünüzde yazma aşkına şaşıracaksınız. ) Ancak bu yeteneklerin önemsiz olduğu ve iyi bir evlilik yaparak rahat bir hayat sürmesi gerekliliği sık sık vurgulanır hem olaylarla hem de şahıslarla. Zengin damat adayı Wisley ise biraz utangaç biraz da Jane'nin kendine has özelliklerine ki bence zekasına hayran olan birisidir. (Aslında bu karakteri sevmiştim) Jane ise kadın olarak toplumdaki yerinin zengin bir erkekle evlenerek değer kazanma düşüncesine karşı çıkmaktadır. Onun için önemli olan yazma tutkusunu ailesinin tüm baskılarına rağmen korumaktır. Fakat bir gün genç avukat Tom Lefroy(James McAvoy) ile tanışınca düşüncelerini sorgularken,  yeni bir hayat isteği ona cesaret verecektir. 

Filmden küçük alıntılar;

"Bazen sevgi zamanla açan utangaç bir çiçektir."(Mr.Wigley)

"Umarım aşk yeniden gözünüze girer"(Tom Lefroy)

Filmden etkilendiğim iki küçük alıntı... Alıntıları aldığım sahneler ve filmin sonu dışında filmi oldukça vasat buldum. Bir kadının toplumdaki yerinin evlilik ile ölçülemeyeceği ve kadın olarak ayakta durabileceğini göstermesi, gururunu korurken ben bulduğum durum ile yaşarım yeter ki yazmaktan ayrı kalmayayım... Aslında mükemmel bir konu; mükemmel arka plan; yeşil ve grinin uyumu her zaman sevmiştim; ve dünyaca bilinen kitapların yazarının hayatının dikkat çekiciliği derken iyi bir film beklentisi içerisinde oluyorsunuz. Ancak olmamış; çoğu sahneyi sıkıntıdan atladım. Anne Hataway'in hatırına dayanmak istedim ama yorucu geldi. Kelimelerle doldurulan sahnelere razıyken; bazı konuların üstünkörü işlendiğini düşünüyorum. Aşkının peşinden gitmeyi denerken bir anda bir vazgeçiş evet bazı kararlılıklar var hadi ayrılalım olmamış. O duyguyu geçirmedi. Aslında İngiliz filmleri denildiğinde benim de aklımda soğuk, katı kuralcı ve etkili karakterler gelse de başrol karakterler yerine o duyguyu veren tek karakter Mr.Wigley oldu. Gözleri, hafif gülümsemesi ile yürüyen karizma olduğunu düşündürdü en azından benim için :) Son sahnede ise görmek istediğim hüzünlü mutluluk hop yüksek bir avizenin yeteri kadar ışık vermemesi gibi ortada kaldı. Gelenekselcilik, dönemin özellikleri ve kadının toplumdaki yerinin sorgulanması Jane Austen'ı benim için özel bir yazar haline getiriyor. Filmde karakterlerim evet zorlanacaklar ama sonunda mutlu olacaklar derken gülümsemiştim. Umudunu kendi yaşamı ile derinleştirip yeniden bir hayat oluşturmuş gerçekten de. Hiç evlenmemiş, yazmaktan vazgeçmemiş... 
Dönemler değişse de anlayışlar ve anlayışsızlıklar aynı kalabiliyor aslında... Zamanın değişimindense insanların iyi yönde değişmesi önemli olan...
Beklerim yorumlarınızı ve önereceğiniz film tavsiyelerinizi... Instagram:@camdanduslerblog