5 Nisan 2020 Pazar

ÇOCUKLUĞUMDA SEVDİĞİM ÇİZGİ FİLMLER(MİM)


Sevgili düstasarımcısı beni çocukluğumda sevdiğim çizgi filmler mime davet etmişti. Uzun zamandır da mim yazmadığım için çok teşekkür ederim. Aslında herkes benim de izlediğim hatta televizyonda yayınlanması için heyecanla beklediğim çizgi filmleri paylaştı. Şirinler, Vikingler, Jetgiller ki bana geleceğin gerçekten de bu çizgi filmdeki gibi uçan arabalar, oradan oraya ışınlanmalar ile olacağını hayal ettiren çizgi filmdir ve Heidi... Ama çocukluğumda hatırladığım izlemekten vazgeçemediğimden de öte yayınlanması kesilince üzüldüğüm çizgi filmleri paylaşmak istedim.

                           YEŞİLİN KIZI ANNE




 Bu diziyi Kanal D'nin yıllar önce yayınlandığını hatırlıyorum. Okuldan dönüşte sanırım 9-10  yaşlarındaydım. Saat 16.00 dan sonra yayınlardı. Bazı anılarım aklımda çok canlılar. İsim hafızası bu arada çok iyi olan birisi değilim. Ama olaylar aklımda detaylı kalır. Bu dizinin de Anne 'nin şehirde okumak için burs alıp gittikten sonra birkaç bölüm daha yayınlanıp kaldırılması çok üzmüştü. Bu ara bir Anne dizisi var biliyorum. Hiç izlemedim ancak bu çizgi filmin dizisi olduğunu düşünürken araştırdığımda kendi izlediğim çizgi filmi de buldum. En kısa zamanda yayınlanan Anne dizisini de izlemeyi istiyorum. Anne Shirley yetimhanede büyüyen neşeli ve hayat dolu bir kız. Cutberth ailesinin yanına gönderildiğinde bayan Marilla önce yadırgasa da daha sonra ailenin yeri doldurulmaz bir üyesi olur. Anne'e dikiş dikmeyi öğrettiğini hatırlıyorum. Anne, Diane ile yakın arkadaştır. Diane biraz daha çekingen bir karakterdi. Gilbert yakışıklı, biraz dalgacı ve  büyüdükçe olgunlaşan karakterlerdendi. Yaptığı fedakarlık hala aklımda... 

            Ay Savaşçısı
                                                  

TRT saat 15.30 kuşağı çizgi filmi. Ne severdim izlemeyi. Yayınlamayı kesince TRT'de o kadar üzülmüştüm ki.

Usagi Tsukino; animenin en önemli karakteri. Kalbi saf sevgi ile dolu fazlasıyla sulu gözlüdür. Ay Savaşçısı olmak yerine sıradan bir öğrenci olmayı istese de zamanla bu gücü nasıl kullanacağını anlar. Notlarım:
Smokinli Şövalye(Mamoru); Ailesini trafik kazasında kaybettikten sonra geçmişi hatırlayamaz. Zamanla o da gezegen savaşçılarının yanında savaşır. Yaşça Usagi'den büyüktür. Usagi ile olan aşkları sevimliydi. 
Ami(Merkür Savaşçısı); Grubun en zekisi ve grubun beynidir. Aynı zamanda da okul birincisidir. Suyu kontrol edebilmektedir.
Rei(Mars Savaşçısı); Tapınakta büyükbabası ile birlikte yaşamaktadır. Kötü güçlerin varlığını hissetmekte ve ateşi kontrol edebilmektedir.
Makato(Jüpiter Savaşçısı); Çok güzel yemek yapabilmektedir. Usagi ve diğer kızların okuluna sonradan transfer olmuştur. Şimşek gibi doğa güçlerini kontrol etmektedir. 
Minako(Venüs Savaşçısı); Oldukça tatlı ve iyimserdir. Şarkı söylemeyi çok sever. Aşkın ve sevginin savaşçısıdır. 

Daha sonra uyanan Neptün, Satürn, Plüton, Uranüs gibi savaşçıları da animenin devamındaki karakterlerdir. Benim için Usagi sevimli bir karakter olsa da Mars Savaşçısını çok severdim. Aslında tüm savaşçıların birbirini tamamlaması, zor durumlarda birbirlerine olan sadakat ve sevgileri; savaşçı olarak sevgi ve adalet için mücadele etmeleri ile güzeldi. Daha sonra internetten devam niteliğinde olan bölümleri izlesem de sanırım o zamanki mutluluğu, heyecanı alamadım. Saatini beklemek, o meşhur giriş müziğini dinlemek çocukluğumun güzel anılarıydı. Bu mimi yapmak isteyen herkesi davet ediyorum. beklerim yorumlarınızı...


1 Nisan 2020 Çarşamba

THE BOOK THIEF FİLM


 Mart ayı bir asır gibi geçti. İki hafta öncesi çok uzak gibi gelse de aslında kısa bir zaman dilimi öyle değil mi? Anı gibi geliyor sabah 6 da uyanıp okul için dışarı çıktığım zaman dilimi... Ama bugün bahar o güzel yüzünü gösterdi. Harika bir güneş hemen yanı başında ise tatlı bir rüzgar... Bu ara balkona daha sık çıktığım için havayı biraz uzaktan da olsa izliyorum. Küçük bir hobi bahçem oldu sanki. Domates, havuç, soğan ve sarımsak küçük saksılara ektiklerim kendini göstermeye başladı. Güzel bir terapi gibi herkese tavsiye ederim. 

Bugünlerde izleme listemdeki filmleri izliyorum. Kitap Hırsızı/ The Book Thief uzun zamandır izlemek istediğim bir filmdi. İlk boş zamanımda izleyeceğim diyerek sürekli erteliyordum. Hata etmişim. 2 saat 13 dakikada bir sahneyi bile atlamadan izledim. En beğendiğim filmler listesinde ilk üçe rahat girdi. Hala birinci sırada Son Samuray filmi var. Her bir detay; müzikler, oyunculuklar harikaydı...

Kitap Hırsızı filmi ise kitabından uyarlanmış. Kitabını da filmini izledikten sonra kesinlikle okumalıyım dedim. (yazarı: Markus Zusak) 
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'da dokuz yaşında küçük bir kız çocuğu Liesel Meminger bir ailenin yanına gönderilir. O ailenin manevi kızı olur. Liesel kitaplarla özel bir bağ geliştirir ki; bunda en önemli pay babasınındır. Her akşam beraber okuma yaparlar ve kitaplardaki ilgi çekici veyahut bilmedikleri yeni kelimeleri evlerinin bodrumundaki duvarları kapsayan  tahtaya yazarlar. Liesel çok sevdiği ailesi ve evlerinde kalan sığınmacı Max ile kitap okumaya devam eder. Dünyada yaşanan tüm kötülüklerden ve acılardan kurtulmanın yolu ikisi için de kitaplar olmuştur. Ancak bodrum katında Hitler'in zulmünden kaçarak saklanan Yahudi Max daima endişeli bir haldedir. 

Filmden bazı alıntılar; 

"Kelimeler hayattır Liesel"

"Beni her zaman kelimelerinin içinde bulacaksın"

Öyle ki izlerken yanı başımda daima bir not defteri bulunur. Filmin sürükleyiciliği ve etkileyiciliğinden bu kadarcık notlar aldım. 2.Dünya Savaşı özellikle Hitler dönemi filmleri izlerken etkileniyorum. Dönemdeki acılar ve yapılan işkencelerin etkilememesi zaten imkansız. Bu yüzden bazı filmleri ruhum kaldırmaz diyerek izlemiyordum. Ancak Liesel'in(Sophie Nelisse) tatlılığı; babanın(Geoffrey Rush) anlayışlı hali annenin(Emily Watson) o sert görüntüsünün altındaki naif kalbi; Max'i(Ben Schnetzer) hayatta tutmak için verdikleri mücadele... Acıyı, savaşı ve savaş dönemindeki ruh halini, korkuyu hissediyorsunuz.Kanlı görüntüler yerine hissettirme ve insanlık üzerinde durulmuş. Korkuyu insanların hal ve hareketlerinden yanı başınızda buluyorsunuz. Özellikle bombalardan korunmak için sığınaklardaki insanların yüzlerini görünce savaşın etkilerini bir kez daha anlıyorsunuz. 
Liesel ile Max arasında geçen bir diyalog aklımda; Liesel olan bitene anlam veremezken Max diyebilecek en uygun cümleyi aramaktadır. "Bir şey yapmasına gerek yok. İnsana insanlığını hatırlattı yalnızca..."
İzlemenizi tavsiye ederim. Şimdilik yorumlarım bu kadar beklerim yorumlarınızı...

29 Mart 2020 Pazar

PORTAKALLI KEK TARİFİ



PORTAKALLI KEK TARİFİ

*3 yumurta
*1.5 su bardağı toz şeker
*1 su bardağı sıvı yağ
*1 su bardağı süt
* Portakal rendesi
*Ceviz, kuru üzüm(evinizde hangisi varsa koyabilirsiniz)
*Tarçın( Benim tarçın sevgimden dolayı koydum. Ama orijinal tarifte yok. Güzel bir koku veriyor)
*1 paket vanilya
*1 paket kabartma tozu
*Aldığı kadar un

Hazırlanışı
Derin bir kapta yumurtaları ve toz şekeri iyice çırpın. Birkaç damla limon suyu da koyuyorum. Koku olmasını istemediğim için :) Sıvı yağ, süt ekleyip çırpmaya devam edin. Un, kabartma tozu, vanilyayı ve tarçını ekleyip karıştırın.  Son olarak cevizi ekleyip, karıştırın.  Kek kalıbını  katı yağ ile yağlayıp biraz un serpin. Dilimlediğiniz portakalları yerleştirdikten sonra hazırladığımız kek hamurunu üzerine dökün. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 40 dakika pişirin. Pişen keki fırından alın ve soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra kek kalıbını test çevirip kalıptan çıkarın. Dilimleyerek servis edebilirsiniz. 
Kelepçeli kek kalıbında bu keki ben yaptım. Fırın kağıdını kalıba göre ayarladıktan sonra portakal ve kek hamurunu eklediğim için soğumaya bıraktıktan sonra çıkarımı güzel oldu. Pişip pişmediğini kontrol etmek için kürdan iyi  bir yardımcı, bu arada... Oldukça lezzetli bir kek. Yaptığım gün ve ertesi güne de kalan kek çay, kahve yanına harika oldu. Portakallar çok canlı değillerdi bu konuda şikayetçiyim. Köyümüze gidemediğimiz ve pazardan da alamadığımız için market portakalları biraz sürprizli olabiliyor. Suyunu bırakıp biraz daha jölemsi bir duruşu olan kek aslında. Ama benim kullandığım portakallar biraz daha sabit kaldı ama olsun :) 
Bu ara çok fazla tarif deniyorum. Biraz sıkıntıdan biraz da az malzeme ile güzel tatlılar yapmak istiyorum. Beğendiğim, tutan tarifler oldukça sizlerle de paylaşacağım. Beklerim yorumlarınızı. 
Instagram: @camdanduslerblog