GOOGLE DİZİN EKLENME PROBLEMLERİ

En çok okunan yazılarınız Google dizinden çıkarıldı mı? Google dizine eklenme problemleri ile uzun zamandır mücadele ediyorum. Öyle ki blog yazılarıma da ciddi manada ara vermeyi düşündüm. 2022 yaz döneminde özellikle neredeyse tüm yazılarım dizine eklenmiyordu. Blogspot üzerinde değişim yapmak demek gerçekten herşeyin alt üst olmasına neden olduğunu bildiğimden temamı dahi uzun zamandır aynı kullanıyorum. Geçmiş senelerdeki hala Google sıralamasında oldukça üstte olan yazılarımın da dizinden çıkarıldığını görünce artık ne yapabilirim sorusunu sormaktan başka elimden birşey gelmiyor.

Bu problemi sizlerde yaşıyor musunuz? Bu problem ile ilgili notlarım ise düzeltmeye çalıştığımda kabul edilmiyor ne yazık ki... Sayfanın dizinde olması çok önemli. Blogger arkadaşlar belki okuma listesinden görüp yazıya geliyorlar ama diğer okuyuculara ulaşmadığı için o yazı istenilen düzeyde etki oluşturmuyor ne yazık ki... En basitinden WEDNESDAY yazımı oldukça heyecanlı ve güncek bir zaman diliminde yazmış ve paylaşmıştım. İlk üç gün blogum ziyaret edilmeyen ülkelerden dahi ziyaret aldı ve üçüncü gün sonunda dizin eklenme problemi karşıma çıktı. İstenilen düzeltmeleri kaç defa yaptım hatırlamıyorum bile. Sonunda pes edip, yazımı silmeyi dahi düşündüm ama zaten Wednesday gündemde biraz popüleritesi azaldığında yazım sorun olmaktan çıktı, sayfa dizinde kendine yer buldu. Notlarım dizin problemleri biraz azaldı dediğimde hop sil baştan başladı herşey.

Bu yüzden blog yorumlarıma dilediğim gibi cevap veremiyorum. En çok bu duruma üzülüyorum kendi yazımdaki yorumların hepsine cevap verdiğimde yine dizine eklemiyor. Seo problemlerine girmek bile istemiyorum ancak etiket prensibine göre düzenlediğim çok fazla yazı var ve hala eklenmeyi bekliyorlar.

Bu tür problemler nereye kadar devam edecek bilmiyorum ama yaşayanlar çözüm bulan var ise yorumlarınızı bekliyorum.

*Sayfayı dizine ekleme 

* Bulunamadı(404)

*Yönlendirmeli sayfa

*Doğru standart etikete sahip alternatif sayfa

Dört problem bu şekilde; daha öncesinde blog yazılarımı çok fazla kopyalayan bile demiyorum bire bir çalan hesaplar oldu ve bu durum sanırım blogum da dengesini yıprattı. Neden sorusunu sormak istiyorum, birisinin emeğini çalmak bu kadar kolay....

ELİDOR COLLAGEN BLENDS

 

Çok soğuk öyle değil mi! Artık bir gün baharı yaşarken bir gün yoğunlaştırılmış bir kış mevsimini yaşıyoruz. Öyle ki böyle havalarda battaniye en yakın arkadaşımız oluyor. Yine de tembellik yapmamalıyım dedim ve kalktım; taslak yazılarımı tamamlamaya...

Kış mevsiminin özellikle cildimde etkileri çok fazla. Eskiden böylesine ellerim kurumazdı ya da nem ihtiyacı hissetmezdim. Ama şimdilerde elim sürekli kremlerimde. Tabi ki saçlarım da bu durumundan nasibini alıyor. Böyle zamanlarda şampuan değiştirmeye çalışıyorum. İlerleyen yazılarım da başka kozmetik ürün  ve şampuan yorumlaması da gelecek. Elidor, saç kremlerini çok sevdiğim bir marka ama şampuanlarını ne zaman hevesle satın alsam ne yazık ki hayal kırıklığına uğratıyor. Sülfatsız, Elidor Collagen Blends Goodbye Fall şampuan sonbahar döneminde kullandım. 

Elidor tanıtım;

"Elidor'dan Cilt Bakım Mucizesi Kolajenli Sülfatsız&Silikonsuz Yepyeni Formül!

Kolajen ve Seramid içeren sihirli formül ile saçların esnekliğini korusun ve koparak dökülmelere karşı güç kazansın!"

Bu yazıyı görünce sülfat ve silikon içeriğinde olmayan kozmetik bir şampuanın saça en az şekilde hasar vereceğini düşünmüştüm. Şampuan bitene kadar kullandım. İlk iki hafta saçlarımdaki yumuşaklığı ve canlılığı sevdiğimi söylemeliyim ancak sonraki haftalarda saçımda kepek yaptığını fark ettim. Dökülme konusunda ise şampuanı uzun bir süre kullandığımda önce hiçbir etkisi olmadığını düşündüm fakat zaman geçtikçe dökülmeyi aksine artırdı ne yazık ki... 

Her saç tipi, istenilen özellikler birbirinden farklıdır. Bunu biliyorum ancak yine de doğru şampuanı buldum dediğim an ne zaman merak etmeden de olmuyor. 

Şimdilik yorumlarım bu kadar; siz daha önce bu şampuanı kullandıysanız yaşadığınız etkileri yorumlarda paylaşabilirsiniz. Bekliyorum yorumlarınızı...

MY DEMON KDRAMA

 

(From Google)

Güncel bir dizi önerisi yazısı yazmaya başladığımda acaba dizi bitseydi mi diyorum. Ama zaman geçmeden yazmak, izlemek isteyen olursa eğer izlenebilir bir dizi önerisi olması açıdan bugün sizlerle MY DEMON kdrama paylaşacağım. Kim Yoo Jung; çocuk oyuncu olarak hakikaten inanılmaz güzel yapımlarda oynamıştı. Moon Embracing Sun dizisinden hatırlıyorum sonra zaten çok sayıda yapımda rol aldı. My Demon dizisinde ilk kez bir oyuncu çok dikkatimi çekti ve daha sonra başka yapımlarda rol aldı mı izlemeliyim mutlaka dediğim Jo Hye-Joo. Çok farklı bir güzelliği var ve genelde Kore makyaj anlayışında gözler daha sakin doğal bırakılır. Tabi daha büyük gözükmeli ya da çift göz kapağı gibi detaylar oluşturmaları saymazsak buğulu göz makyajı konsept gibi yapılıyor. Jo Hye-Joo oynadığı karaktere birazdan geleceğim ama bir göz kalemi bu kadar güzel yakışabilir.

Başrol kimyaları tutan diziler sanırım biraz daha fazla kendini izlettiriyor. My Demon dizisi de bir Netflix yapımı ve 16 bölümden oluşuyor. Dizinin bitmesine çok kısa bir süre kalsa da yılbaşında iki haftalık sanırım ara vermişlerdi bir sonraki bölümü izlemeyi bekleten bir dizi. Dizinin konusu ise bir holdingin varisi olan Do Do-Hee(Kim Yoo-Jung) ile bir şekilde tanışan ve bu tanışma sonucu güçlerini geçici olarak kaybeden şeytan Jeong Gu-Won (Song Kang) arasındaki anlaşmalı evliliğin hikayesini anlatmaktadır. 

Jeong Gu-Won insanlarla anlaşma yaparak; anlaşma süresi bittiğinde onları cehenneme götürmektedir. İnsanlardan nefret etmesi ve onlardan kendini üstün görmesi gibi özellikleri vardır. Ancak güçlerini geçici bir süreliğine kaybettiğinde Do Do-Hee ile işbirliği yapmak zorunda kalır hatta Do Do-Hee'nin koruması olur.

Oldukça zarif ve şık bir tarzı olan Do Do-Hee ise varisi olarak görüldüğü aile tarafından yetiştirilmiştir. Anne ve babası bir trafik kazasında hayatını kaybedince babasının çalıştığı şirketin sahibi olan kadın onu himayesi altına almıştır. Ailenin çocukları ve torunu tarafından sevilmiyor bir rakip olarak görülüyor ki kız gitmiş kendi bağımsız şirketini bile kurmuş.

Bu arada Jeong Gu-Won günümüzde bir geleneksel sanat merkezinin kuşaktan kuşağa devam eden bir Ceo'su.  

Dizinin müziği ve şeytanın sanat merkezindeki odası görsel bir şölen ve izlemenizi tavsiye edebileceğim bir dizi. Netflix Kore yapımları kendini izlettiren oldukça başarılı bir grafik çiziyor. Klasik bir romantik dizi gibi düşünebilirsiniz ki sevimli Jeon Gu-Won aşık olunca tam bir aşk insanı olduğunu kanıtlayacak insani özellikleri de beraberinde gelirken. Do do-hee de derinlerdeki özlemini hissedebiliyorsunuz.

Elbette dört dörtlük bir dizi değil; Do Do-Hee'nin hayati tehlike yaşadığı olayları çok rahat şekilde üstesinden geliyor gibi değil de daha insani yönden yansıtılmasını isterdim. Kız; neredeyse ölecektin ertesi gün de işe gitme; şeytan senin koruman olsa bile yani derken kendinizi buluyorsunuz. Vazgeçmek ve vazgeçmenin dahi bir karar sonucu olduğunu; bu durumunda başka sonuçları olabileceğini vurgulayan dizi de önemli noktalar da var...

Şimdilik yorumlarım bu kadar; sizlerin de yorumlarınızı beklerim.