25 Ocak 2019 Cuma

HİNDİSTAN EŞKIYALARI

HİNDİSTAN EŞKIYALARI

         Bu ara bir türlü hastalıklar yakamı bırakmıyor. Orta kulak iltihabı yeniden nüksetti; öksürükler kesilmiyor. Kış mevsimi hiç iyi gelmedi bana. 2019 ilk ayından oysa çok fazla umudum vardı. Şimdi mecburen yapacaklarımı ertelemiş evdeyim... Yazmak iyi geliyor ama... 

     2018'de bol bol film izlemişim fark ettiğim kadarıyla. Yorumlama fırsatımın yarım kaldığı filmleri bitireyim dedim. Aamir Khan filmleri hayranı olarak Kasım 2018 de Türkiye' de vizyona giren Hindistan EŞKIYALARI 😊 Bu film hakkında notlarım,  eğlenceli, biraz Hollywood tarzı olsun diye uğraşılan biraz da anlamlı... Sanırım bu filmin özeti olan kelimeler. Aamir Khan varsa o film izlenir sözünü artık hepimiz biliyoruz 😄 

Oyuncular: Amitabh Bachchan, Aamir Khan, Katrina Kaif, Fatima Sana Shaikh

       Hindistan Eşkıyaları 1795 yılından kurgusal bir tarih masalı ile  başlamakta... 1795 yılında, Hint yarımadasının hala Hindistan ya da Hindostan olarak bilindiği yıllarda İngiliz Doğu Hindistan ortaklığı devrededir. Gittikçe genişleyen ve Hindistan'ın büyük bölümüne egemen olan İngiliz Doğu Hindistan ortaklığı inanılmaz bir güce ulaşmıştır . Ancak bu durumdan rahatsız olanlar vardır .  Krallığı elinden alınmış annesi, babası hatta abisi öldürülmüş Zafira(Fatıma Sana), onun koruyucusu hatta kızı gibi yetiştirmiş savaşçı Khudabaskh Azaad mücadeleye hazırdır . Tabi etrafında ona inananlarla birlikte... Hindistan'ı İngilizlerden kurtarmak ve özgürlüğünü garantilemek adına zorlu bir mücadeleye atılırlar . Britanyalı bir komutan olan John Clive ise bu haberi aldığında harekete geçmeye karar verir ve planını devreye sokar . Bu plan kapsamında komutan Awadh'ın küçük çaplı bir haydutu olan Firangi Mallah'ı(Aamir Khan) kullanmaya karar verir. Komutan Clive, Mallah'ı grubun içine sızması ve tehdidi engellemesi için onların peşine yollar.  Firangi gider gitmesine de bu yolculukta kendini ve özgürlüğü fark eder. Tarafını seçmek zorunda kalacaktır ...

      Notlarım baktığımda düşük puan verilmesinin bence kalite kaynaklı olduğuna inanmıyorum. Görsel açıdan mükemmel efektler vardi. Azad karakterinin ses tonuna bayıldım ki Zafira için bir ninni söylerken duygulanmamak elde değildi. Zafira kalbini kapatmak zorunda kalmış acılı bir çocukluk geçirmiş bir savaşçı . Firangi Mallah'ı ise komik, düzenbaz evet Karayip korsanları Jack Sparrow tarzı olduğu düşünülse de film boyunca Aamir Khan bu rolün altından başarıyla kalkmış dedim. Katrina meşhur Süreyya dansı ile herkesi büyüleyen yardımcı karakter gibiydi. Bu kadın başarılı filmlerde kendisine yer buluyor. Mimik konusunda hala sıkıntıları olduğunu düşünsem de iyi dans ediyor .  Hollywoodvari aksiyonun kesilmediği filmde elbette ki boşluklar var. 
      Ama Hint filmlerinde senaryodaki boşluklara alıştım sanırım 😊 Filmin şarkılarını dinlemenizi tavsiye ederim . Özellikle de Azad , cümlesi ile başlayan Manzoor-e Khuda inanılmaz. İşgale gelen bir şirkete karşı mücadeleyi bırakmayan bir hikaye .

Beklerim yorumlarınızı...

21 Ocak 2019 Pazartesi

NEUTROGENA HYDRO BOOST SPREY





      "Çünkü insanın bazen ne düşündüğü ne de bir şey hissettiği anlar vardı..." (Virginia Woolf) altıntısı ile yazımıza başlayalım bakalım. Sabah saatleri kimi zaman aynen ben de bu cümledeki gibi oluyorum. Bu ara bitenler yazısı yapmayı çok istiyordum. Zamanın kumları dört bir yana savrulurken bahar mevsimine güzel bir hazırlık olsun. Biliyorum, Ocak ayı bitmek üzere de olsa bir Şubat var. Mart ise kıştan kalma soğuk yüzünü gösterirken güneşi umarım saklamaz. 

        Kış ayları kuruyan eller, nemini kaybetmiş bir cilt :( Bu yüzden elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Neutrogena Hydro Boost serisinin farklı ürünlerini kullansam da henüz biten ürünü ekspress nemlendirici spreyi.

       NEUTROGENA HYDRO BOOST  SERİSİ
       (Normal/Kuru ciltler için)
Yeni Neutrogena Hydro Boost Ekspress Nemlendirici

Sprey gün boyu sıkı ve canlı bir cilt için anında nemlendirir. Bu ferahlatıcı,ultra hafif ve serinletici formül kendi ağırlığının 1000 katı kadar su tutabilen Hiyalüronik Asit içeriği sayesinde cildinizde yoğun bir nemlendirme sağlar. Cildin nem ihtiyacını iki adımda karşılar;

*Cilde nemi hapseder
*Cildiniz ihtiyaç duydukça ona geri vererek nem dengesini sağlar.

Kullanımı: Duş veya banyo sonrası doğrudan ıslak cildinize uygulayarak suyu cildinize hapsedin. Yağsız ve yapışkan olmayan formülü anında cilde nüfuz ederek kolayca emilir.(Yüzünüz hariç)

       Gün boyu canlı bir cilt için anında ferahlık, kolay emilim vaadinin bir kısmını yerine getirebilen bir ürün. Kokusunu sevdiğim ürünleri bir başka kullanıyorum o ayrı ancak kolay emilimi özellikle artı puan. Bazı bakım ürünlerinde kullandıkça görüyorsunuz o yapışkan his bir süre sizi bırakmıyor. 
      Bu ürünü orta şekerli görüyorum. Kolay emilim, kolay kullanım ve sevdiğim bir kokusu olsa da kışın sert etkileri için biraz zayıf kaldı. Kullanım sonrası yeniden kullanmak istiyorsunuz. Kusursuz nemi hapsetmiş bir cilt ürünü kullandım hissi olmuyor ne yazık ki.  Her ürünün vakti olduğuna inananlardanım ve bence bir bahar ürünü. Benim çok sık kullanımıma göre oldukça iyi dayandı. Ancak aynı zamanlarda ablam da Neutrogena hydro boost vücut losyonu (400ml) almıştı. Gözlemlediğim kadarıyla ki hala bitmedi daha etkili. Aralarındaki fiyat farkı oldukça da az. Sanırım bir sonraki alışverişimde alacağım kendisini :)
  Güzel bir pazartesi; güzel bir hafta olsun... Yorumlarınızı beklerim...


16 Ocak 2019 Çarşamba

ANI YAKALAMAK

Anı yakalamak mı; yoksa o anı hatırlamak mı? Fotoğraf çekerken bazen bu soruyu soruyorum kendime... Çok fazla farklı yerler görmeyi istesem de bulunduğum andaki farklılıkları aslında dikkat edilmeden kaçırdıklarımızı hatırlamayı seviyorum. Yani ikisi de... 
Araba ile geçerken yolu izlemeyi sevenlerden misiniz, bilmem ancak ben sessizce kelimelerimi o anın ötesine erteleyerek izlemeyi severim. Yol arkadaşlığım camın buğusundaki şekiller çizmekle geçer. Çocukluğumdan kalan bir alışkanlık. 
Fotoğraf bu aydan değil belki ama bugün paylaşmak istedim. Anı yakalarken görülmeyen detayları ile... O andaki düşünce yağmurunun virgülsüz noktalanması ile... 
Bugün biraz zamanı geçirmek biraz da gülmek için yedi numara dizisinin eski bölümlerini izlerken; not almışım. Bu diziden o kadar çok notlarım var ki, defterimde... Üniversite zamanı da eski bölümlerini açar vizelerden, finallerden önce izlerdim. Belki umut belki de özlemek duygusu ile alakalı bir hisle. Bu dizi eski bölümleri ile dahi zamanda eskimeyen dizilerden benim için. Armağan ve Haydar karakteri Ağva'ya gitmişlerdir. Haydar; Armağan'a bir hikaye anlatır;

(Armağan) "Ne güzel. Bazen senin yanında kendimi işe yaramaz hissediyorum. Biz dersleri zar zor yetiştiriyoruz bir de sana bak.
(Haydar) "Sana bir hikaye anlatayım mı?"
(Armağan) anlatmasını ister...
(Haydar) "Bir sucu boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronunun evine giden uzun yolu dolu olarak tamamlarken çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. "
(Armağan) "Ben çatlak bir kovayım. Sevdim. Devam et..."

(Haydar) " Bu durum iki yıl boyunca böyle devam etmiş. Sucu her seferinde patronun evine sadece bir buçuk kova su götürebilirmiş. Sağlam kova başarısından gurur duyarken zavallı çatlak kova, görevinin sadece yarısını yeri getiriyor olmaktan utanç duyuyormuş. Bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş. "Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum."Nede?" diye sormuş sucu. Kova cevap vermiş..."
(Armağan)  "Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum ve benim kusurumdan dolayı sen bu kadar çalışmana rağmen emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun... Ben çatlak bir kovayım! Ben çatlak bir kovayıımmm!"
(Haydar) "Devamını dinleyecek misin? Sucu demiş ki; Patronun evine dönerken yolun kenarındaki çiçekleri fark etmeni istiyorum. Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu, diğer kovanın tarafında hiç çiçekler olmadığını fark ettin mi? Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün ırmaktan dönerken sen onları suladın. Ben de bu güzel çiçekleri toplayıp patronumun evini süsleyebildim. Geçtiğin her yerde çiçek açtırıyorsun, hiçbir şey yapmasan da olur."
    Gülümseyerek izledim belki de her seferinde bu sahneyi... Zaman geçtikçe not alma alışkanlığım da arttı. Beklerim yorumlarınızı...