Jakaranda mevsimi... Bu mevsimi özetleyecek renk belki de fotoğrafta görülen.... Bulutlu bir havaya uyanıp öğle yağmuru hatta sağanak yağışı cam buğusuna hapsedip ikindi vaktini güneşle selamlamak. Mayısın son günleri... Hazirana hazır mıyım bilmiyorum. Eskisi gibi plan yapmıyorum. Haftaların, ayların, yılların yorgunluğunu üzerimde taşımamak için. Ceplerimde umutlarım yol almak istiyorum. Uzun bir yürüyüş yaparak ulaşmak istediğim hayallerim olduğunu biliyorum.
Bazen cümlenin ortasından başlamak gerekli diyorum. Bu gereklilik notlarım arasında... Başından başlamanın yorgunluğu ile sondan başlayanların umutsuzluğu kabusuyla karşılaşmamak için. Bir kitabın sayfasında ellerim sayfayı çevirmekle kararsızken aklım dışarı çıkmanın kararsızlığında... Bir cesaret pencereyi açıyorum isteksizce gülümseyip kapatıyorum. Soğuğa rağmen çıkıyorum. Ellerim cebimde, yeterli umutlarım üşümesin, der gibi. Annemin üşürsün sözleri kulaklarımda çınlarken aldırmıyorum. Yürümek ve yazmak... Bu iki kelime tanımlayıcım oluyor. Fotoğraf aşkını da paranteze alarak....